DDK Yazıcıoğlu raporunu tamamladı/ Video

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 24 Ocak 2011 11:28, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 5 kişiyle birlikte hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili raporunu yayınladı. Raporda, helikopterin kaza öncesine ilişkin irtifa ve güzergah gibi kaza nedeninin belirlenmesine yardımcı olabilecek cihazlarının kaza mahallinden yok olması ya da çalınması ve pilot ile yolcuların kanlarında yüksek oranlarda karbonmonoksit gazı bulunması gibi hususlar arasında illiyet bağı olabileceği

gözetilerek, mutlaka cumhuriyet savcılığınca yeni muhtemel kaza nedenlerinin araştırılmasının gerektiği sonucuna varıldığı bildirildi.

Cumhurbaşkanlığı'nın resmi internet sitesinde yayınlanan helikopter kazasına ilişkin raporda, Ulaştırma Bakanlığı Kaza Soruşturma Kurulu ve bu kapsamda diğer kuruluş-firmaların kullanmış oldukları inceleme metotları ve uyguladıkları test prosedürlerinin mevzuata ve teknik icaplara uygun olduğu, kaza araştırma raporu bünyesinde birtakım eksiklikler bulunmakla beraber bu eksiklikler Devlet Denetleme Kurulu'nun çalışmaları ile büyük ölçüde giderildiğinden yeniden kaza araştırma kurulu oluşturulmasının ek

bir fayda sağlamayacağı sonuç ve kanaatine varıldığı kaydedildi. Yapılan çalışmalarda üç temel husus üzerinde durulduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi:

"Bunlardan ilki, kaza sonrasında yürütülen arama ve kurtarma faaliyetlerinin etkinliğinin değerlendirilmesi ve söz konusu faaliyetlerin yürütülmesi esnasında yaşanan sıkıntı ve gecikmelerin araştırılmasıdır. İkinci husus ise konunun uzmanlarından oluşacak teknik bir çalışma komisyonu marifetiyle bahsi geçen kazanın nedenlerinin belirlenmesi ile ilgili olarak yürütülen teknik inceleme ve çalışmaların yeterliliğinin araştırılmasıdır. Her iki hususun değerlendirilmesi sonucunda bundan böyle benzer kazaların

önlenmesi ve kaza sonrası yürütülen işlemler hususunda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi de, işbu çalışmanın üçüncü ve tamamlayıcı boyutunu oluşturmaktadır. Özetle, gerek kaza nedeninin belirlenmesi, gerekse arama-kurtarma faaliyetlerine ilişkin ülkemizin mevzuat, idari ve teknik kapasite ve yeteneklerinin uluslararası düzenlemeler ve uygulamalar karşısında yeterli olmadığı ve mevcut kaynakların da etkin bir şekilde örgütlendirilemediği, değerlendirilemediği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda özellikle

arama-kurtarma boyutunda devletin topyekun seferber olmasına rağmen istenen netice alınamamış ve ağır bir kamu hizmet kusuru ortaya çıkmıştır. Her ne kadar arama-kurtarma çalışmaları çok zor hava ve coğrafi şartlarda gerçekleştirilmiş olsa da arama-kurtarma faaliyetlerinin tasarımında mevcut olan sorunların bireysel hata ve eksiklikler ile birleşerek kamu yönetiminde önemli bir zafiyete neden olduğu görülmüştür."

Tahmini kaza anında, kaza mahallinde farklı hava olaylarına müsait ve ani olarak değişen meteorolojik koşullar mevcut olduğundan söz konusu koşulların uçuşlar için muhtemel bir kaza nedeni oluşturabileceği ifade edilen raporda şu ifadelere yer verildi:

"- Söz konusu muhtemel kaza nedeninin yanı sıra çalışma kapsamında ilk kez varlığı tespit edilen ve aşağıda ifade edilen ilave bazı husus ve bulguların da 'muhtemel kaza nedeni' olarak değerlendirilmesi ve araştırılması gerektiği tespit edilmiştir.

- Helikopter enkazından, helikopterin kaza öncesine ilişkin irtifa ve güzergah gibi kaza nedeninin belirlenmesine yardımcı olabilecek ilave uçuş bilgilerini sağlayabileceği değerlendirilen ARGUS 5000 CE ve SKYMAP IIIC GPS cihazlarının kaza mahallinden yok olması/çalınması,

- Pilot ve yolcuların kanlarında sebebi açıklanamayan yüksek oranlarda karbonmonoksit gazı bulunması ile adli tıp uygulamalarındaki bazı düzensizlikler ve pilotun sağlık durumu hakkında tespit edilen bazı yeni bilgiler,

- Transponderi açık olmayan veya alçaktan uçtuğu düşünülen bazı hava araçlarının kaza anı ve mahallindeki hareketliliklerinin varlığı ve yukarıda bahsedilen cihazların kaza mahallinden yok olması/çalınması,

- Söz konusu hususlar ile arama-kurtarma faaliyetlerinde yaşanan bilgi kirliliği ile TİB tarafından üretilen tek bilimsel veri çerçevesinde belirlenen kaza yerine ilişkin koordinatlarda hiç arama yapılmamasına ilişkin ciddi ihmal ve eksiklikler birlikte düşünüldüğünde, söz konusu hususlar arasında illiyet bağı olabileceği gözetilerek mutlaka cumhuriyet savcılığınca DDK'nin sahip olmadığı yetki ve yöntemlerle mezkur yeni muhtemel kaza nedenlerinin araştırılmasının gerektiği sonucuna varılmıştır."

Arama-kurtarma faaliyetlerinin yürütülmesi esnasında önemli eşgüdüm sorunları ile ciddi düzeyde ihmal ve eksiklikler belirlendiği kaydedilen raporda, "Bu kapsamda, yürürlükteki Türk Arama Kurtarma Yönetmeliği'nin ihtiyacı karşılamadığı ve eşgüdüm sorunlarını çözemediği, aşırı dikey yapılanma nedeniyle yetki ve görev tanımlamalarında belirsizliklere yol açıldığı, böylece eşgüdüm ve icra faaliyetlerinin içice girmesi nedeniyle hangi birimin hangi işlevi yerine getireceği hususunun netleştirilemediği ve

buna uygun idari ve teknik kapasitelerin lüzumlu birimlerde oluşturulamadığı ve sivil ve askeri unsurların eşgüdüm içerisinde çalışmalarına olanak sağlayamadığı tespit edilmiştir. Bu durum, kazazedelerin telefon sinyallerinin kim tarafından değerlendirileceği, kaza yerinin kim tarafından belirleneceği ve nasıl değerlendirileceği, kazazedelerin portatif anten kullanımlarının nasıl sağlanacağı gibi en kritik hususların bile yapılamamasına ve arama-kurtarma faaliyetlerinde önemli ihmal ve eksikliklerin ortaya

çıkmasına neden olmuştur" denildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber