Kanal İstanbul tartışılıyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Nisan 2011 16:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Saydam, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı kamuoyunda ''Çılgın Proje'' olarak adlandırılan ''Kanal İstanbul Projesi''ne ilişkin olarak, ''Doğal olarak oluşmuş bir sistemi öyle yapay müdahaleler yaparsanız, ne olacağını kestiremezsiniz. Boğazlardaki su rejimini değiştirirseniz, İstanbul'un kanalizasyon deşarj sistemini mahvedebilirsiniz. İstanbul'un kanalizasyonu boğazın altına veriliyor ve bu su Karadeniz'e gidiyor'' dedi.

Saydam, Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan ''İstanbul Hazır; Hedef 2023'' projesine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Karadeniz'den boğazları geçerek Akdeniz'e ulaşan suyun karşıtının tuz dengesini sağlamak için, Akdeniz suyunun da boğazın altından Karadeniz'e ulaştığını anlatan Saydam, ''Bu denge, 3 bin yıllık bir denge, yani çok yeni'' diye konuştu.

Projenin, Marmara'nın yüzey akıntılarına ne yapıp yapmayacağına ilişkin kesin bir şey söylemenin mümkün olmadığını belirten Saydam, ''Doğal olarak oluşmuş bir sistemi öyle yapay müdahaleler yaparsanız, ne olacağını kestiremezsiniz'' şeklinde konuştu.

''Daha açık bir ifadeyle Karadeniz Marmara'ya bir musluktan boşalıyordu, şimdi ikinci musluğu açarsanız Karadeniz'deki su dengesini değiştirirseniz, ne olacağı kestirilemez'' diyen Saydam, Marmara Denizi'nin yapısının dünyada tek olduğunu vurgulayarak, ''Dünyada böyle bir deniz yok. Bu nedenle burada hassas dengeler var. Oynadığınız zaman Marmara'da ne olacağını kestiremezsiniz, balık olsun, üst akıntısı olsun, su rejimi olsun. Marmara'nın su bütçesi ile oynamaya başlarsanız sistemin nasıl cevap vereceğini hiç kestiremezsiniz'' dedi.

-''TOPRAK HARFİYATI''-

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Murat Taşdemir de kanal projesini ''imkansız ve çılgın'' olarak değerlendirerek, projenin siyasi etikten, bilimden ve teknikten uzak olduğunu savundu.

İstanbul'un siyasete alet edildiğini öne süren Taşdemir, şöyle devam etti:

''25 metre derinliğinde, 150 metre genişliğinde, 45 kilometre uzunluğunda bir kanal açmak demek, 168 milyon 750 bin metreküp toprak harfiyatı demek. Bu da yaklaşık 17 milyon kamyon harfiyat demek. Buradan çıkacak toprağı İstanbul'un üzerine sersen, İstanbul'un yüzölçümünü 10 santimetre yükseltirsin. Bu alanda çok ciddi ekolojik tahribat ve orman katliamı yapılacak, çok ciddi bir kentleşme problemi olacak. 45 kilometrelik güzergahta yaşayan insanlar, yerinden yurdundan edilecek.''

-''PROJENİN BÜTÜNÜNÜ GÖRMEK LAZIM''-

Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar da kanal projesinin fikir düzeyinde olduğu için değerlendirme yapmadıklarını, ancak Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarını izlediklerini söyledi.

Projenin üzerinde kapsamlı bir değerlendirme yapmak için projenin bütününü görmek gerektiğini belirten Uyar, ''Kısmen bakıldığında İstanbul Boğazı'nı rahatlatmak, gemilerin geçişini hızlandırmak anlamında yapılabilir böyle bir kanal. Ancak tek başına kanaldan değil bir yerleşimden, havaalanından, 3. köprü projesinden söz ettiğinizde İstanbul için vahim bir durum ortaya çıkıyor'' şeklinde konuştu.

Projenin detaylarının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle ilk izlenimlerini anlattığını dile getiren Uyar, şunları söyledi:

''Bütün bir proje olarak bakıldığında, İstanbul'un çok sorunu var, bunları daha da çoğaltacak gibi görünüyor. Hızlanacak bir deniz trafiği Çanakkale Boğazı'nı da risk altına alacaktır. İstanbul'a açıkçası çok somut faydasını tespit etmek mümkün değil. Boğazda bekleyen petrol firmaları açısından mutlaka faydalıdır ama İstanbul kentinin sorunlarını artıracak gibi görünüyor. Yeri, konumu, yaratacağı etkiler, ayrıca değerlendirilmeli.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber