Kredi kartına yanlış adrese 7 yıl hapis geliyor

Haber Giriş : 27 Nisan 2005 11:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bankalar Birliği, Başbakanlık'taki kredi kartları yasasıyla ilgili birçok maddeye itiraz etti. Bu itirazları Başbakanık kabul ederse kredi kartı bilgilerini bilerek yanlış verenler hapisten kurtulamayacak.

Bankalar kredi kartı borçlularının takibini kolaylaştırmak için, adres değişikliği bildiriminden başlayıp, tüketicinin ihmal ve sahte bildirimlerine uygulanan cezaların, hapis cezası dahil, artırılmasını istiyor.

Yeni kredi kartına uyum süresinin 1 yıl yerine 2 yıla çıkarılmasını isteyen bankalar, üye işyerleri ve işlem türlerinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme kurumu (BDDK) tarafından belirlenmesine de, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor. Dönem borcunun tamamı üzerinden faiz hesaplanmasında ısrarlı olan ve bu konuda yasa tasarısında yeralan maddelere karşı çıkan bankalar, kredi kartı faizleriyle ilgili tüketici yasasında yeralan ilgili maddenin de bu yasaya eklenecek bir maddeyle kaldırılmasını istedi.

Kredi kartına konu özürlü ve hatalı malda kredi kartı veren kuruluşların yani kendi sorumluluklarının olamayacağını bildiren bankalar, sözleşmede yeralan asgari tutarın yüzde 10 olarak belirlenmesine de kesin bir dille karşı çıktı.

Bankalar Birliği, BDDK tarafından hazırlanıp Başbakanlığa gönderilen 30 Mart 2005 tarihli son "Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasa Tasarısı Taslağı"na itirazlarını, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e ve BDDK'ya gönderdi.

Kredi kartına konu özürlü ve hatalı malda kredi kartı veren kuruluşların yani kendi sorumluluklarının olamayacağını bildiren bankalar, sözleşmede yeralan asgari tutarın yüzde 10 olarak belirlenmesine de kesin bir dille karşı çıktı.

Bankalar Birliği, BDDK tarafından hazırlanıp Başbakanlığa gönderilen 30 Mart 2005 tarihli son "Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasa Tasarısı Taslağı"na itirazlarını, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e ve BDDK'ya gönderdi.

Şikayetlerle ilgili taslaktaki 11. maddeye itiraz şöyle:

" Kredi kartı hesap özetinde yeralan işlemlere ilişkin itirazların mutlaka gerekçeli ve kesinleşme açısından kanıtlanabilir olması için, diğer şikayet ve itirazlardan farklı olarak telefon ile yapılmamalı mutlaka yazılı , elektronik ortamda , elektronik imzalı olması gerekir. Bu nedenle maddede değişik yapılması gerekirken, kesinleşen hesap dökümlerinin hukuki sonuç doğurması bakımından maddeye üçüncü fıkra olarak "Kesinleşen hesap özetleri icra iflas kanununun 68-a maddesinde öngörülen belgelerden sayılır"hükmü eklenmelidir.

Kartın haksız kullanımı ve sigortalanması:

12. madde için Bankalar Birliği'nin görüş yazısında şöyle denildi:

"Bildirimden 24 saat önceki sorumluluk ile kartın kullanımının bir kod numarası şifre veya kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasının gerektirdiği hallerde sorumluluğun kart hamiline ait olduğu hususuna açıklık getirilmesini teminen, ilgili fıkraya hükümler eklenmeli.

Kart kullanımına ilişkin yükümlülükler:

15. maddeye yeni fıkra olarak "kart hamilinin kartını kullanarak üye işyeri nezdinde yapmış olduğu işlemler nedeniyle hak ettiği mal ve hizmetin teslim edilmemiş veya ayıplı olmasına ilişkin anlaşmazlık kart çıkaran kuruluşa karşı ileri sürülemez" ifadesinin eklenmesi istendi.

İmza gerektirmeyen işlemler:

"Gelişen ve değişen teknolojiler de gözönünde bulundurulduğunda işlemlerin niteliğinin yanısıra ortamında da değişiklikler yaşanabilecektir. Cep telefonları ve çipli işlemler de yakın zamanda gündeme gelecektir. Bu nedenle işlemlerin niteliğinin kanunla sınırlamamak adına metnin başında yeralan "işlemin niteliği nedeniyle harcama belgesi düzenleme imkanı olmayan hallerde " ifadesinin kaldırılması önerilmektedir"

Kurulun sınırlamasına karşı:

Taslakta 21. madde olarak yeralan "üye işyerleri anlaşması yapan kuruluşlar" maddesindeki BDDK sınırlamalarına karşı çıkılarak şöyle denildi:

"Maddenin 3. fıkrası ile anlaşma yapılacak üye işyerlerinin ve işlem türlerinin Kurul tarafından belirlenmesi pazarın gelişmesini olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca bu fıkra ile Kurula üye işyerlerinin kapsam ve işlem türlerini sınırlandırmaya yönelik bir yetki verilmesi hüküm altına alınmış ise de bu düzenlemenin anayasanın "herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet özel teşebbüsün milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürütülmesinin güvenlik ve kararlılık içerisinde çalışmasını sağlayacak tedbiri alır" şeklindeki 48. maddesine aykırılık teşkil ettiği ve 3. fıkranın taslaktan çıkartılması gerektiği düşünülmektedir"

Sözleşmede belirtilen asgari tutar:

"Sözleşme şekli ve genel işlem şartları" başlığı taşıyan taslaktaki 24. maddeye bankaların itirazları şöyle şekillendi:

"Sözleşmede belirtilen asgari tutar dönem borcunun yüzde 10'undan aşağı olamaz şeklindeki düzenlemenin yasada yeralması halinde ilerdeki uygulamalarda esneklik sağlanamamaktadır. Faizin hesaplanma yönteminin sözleşmede belirlendiği hususu ve ürün özelliği gereği olarak asgari tutarın daha aşağı belirlenebileceği dikkate alınarak, bu düzenlemenin yasada yeralmaması gerektiği düşünülmüktedir"

Tüm bakiye üzerinden faiz hesaplaması:

"Faiz hesaplaması" adı altındaki 26. maddeye, bankaların itirazları şöyle :

"AB uygulamasında da mevcut uygulamamıza paralel olarak, hesap kesim tarihinden itibaren dönem borcunun tamamını ödemeyen kart sahiplerinin tüm bakiyesi üzerinden faizin hesaplanmasını gerektirmektedir. Ayrıca bu fıkra hükmü nedeniyle sektörde borcunu kredilendirmeyi tercih eden kart sahipleri nedeniyle, her ay ek olarak fonlanacak 10 günlük sürenin yıllık ek maliyeti, diğer maliyetlerle birlikte 250-300 milyon YTL olacaktır. Bunun yaratacağı BSMV ve KKDF kaybı hesaplamada dikkate alınmamıştır. Diğer taraftan bu maddenin öngörülemeyen bir sonucu da faiz oranları üzerinde yaratacağı olumsuz etkidir. Dönem borcunun tamamı üzerinden faiz hesaplaması yapılması önerilmektedir".

Sahte belge düzenlenmesi:

Konuyla ilgili 36. madde için şu görüşlere yer verildi:

"Bu maddede ; sahte kart yapımı ve basımında kullanılan teçhizatı bulunduranlar ve bu amaçla teçhizatı imal edenlerle sahte kart bulunduranlarla ilgili olarak da cezai düzenlemelerin yapılması gereklidir"

Gerçeği aykırı beyana ağır ceza:

37. maddede "Gerçeğe aykırı beyan, sözleşme ve eki belgelerde sahtecilik" düzenleniyor ve Bankalar Birliği konuya ilişkin cezaların artırılmasını istiyor. İtirazlarını şöyle belirttiler:

" Maddenin ikinci fıkrasına sözleşme yapmak amacıyla gerçeğe aykırı beyan ve bildirimlerde bulunanlar için de uygulanabilecek cezalara ilişkin hükümlerin eklenmesi ve TCK'nın 157. ve 158. maddelerine uyumlu hale gelmesi gerekmektedir. Bu nedenle maddenin 2. fıkrasının "kart başvuru formunda kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler veya gerçeğe aykırı beyan ve bildirimlerde bulunanlar, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasına mahkum edilirler" şeklinde değiştirilmesi önerilmektedir.

Diğer taraftan uygulamada takip aşamasında karşılaşılan en önemli sorunlardan birisi de takip borçlularının takipten kaçmak için başvuru formunda sözleşmede ya da daha sonra bildirdiği adreslerinin kart çıkaran kuruluşa bildirmeksizin değiştirmiş olmalarıdır. Bu durumda açılan birçok icra takibi sonuçsuz kalmaktadır. Bu nedenle 16. maddenin 2. fıkrasında düzenlenen adres bildirim yükümlülüğü yaptırımının sadece icra takibi aşamasındaki borçlular için para cezası yerine ağırlaştırılarak hapis cezası olarak düzenlenmesi yerinde olacaktır"

1 yıllık uyum süresi 2 yıla çıkmalı:

Taslakta 1. Geçici madde, bu kanun kapsamına giren kuruluşların durumlarını bir yıl içinde bu kanun hükümlerine uygun hale getirilmesi zorunluluğu getirirken, Bankalar Birliği bu sürenin az olduğunu, sürenin 2 yıla çıkarılmasını istedi.

Ayrıca Geçici 2. maddede yeralan Kredi kartlarıyla ilgili kuruluşların uyum süresi konusunda da Bankalar Birliği, bunların yeniden izin almasına gerek olmadığını, bildirimle faaliyetlerini sürdürmeleri gerektiğini bildirdi.

Tüketici kanununun ilgili maddelerine iptal isteği

Bankalar Birliği'nin görüş yazısında taslağa bir madde eklenerek. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10-A maddesinin yürürlükten kaldırılması istendi. Bankaların kredi kartı faizleriyle ilgili kaldırılmasını istediği madde şöyle:

"Madde 10/A- Kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan krediler de 10 uncu madde hükümlerine tabidir. Ancak, bu tür krediler hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (a), (b), (h) ve (ı) bentleri ile dördüncü fıkra hükmü uygulanmaz.

Kredi veren tarafından tüketiciye gönderilen dönemsel hesap özetleri, 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinde öngörülen ödeme planı hükmündedir. Dönemsel hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarının vadesinde ödenmemesi halinde; tüketici, 10 uncu maddenin (f) bendinde yer alan gecikme faizi dışında herhangi bir isim altında yükümlülük altına sokulamaz.

Kredi veren faiz artırımını otuz gün önceden tüketiciye bildirmek zorundadır. Kredi veren tarafından artırılan faiz oranı geriye dönük olarak uygulanamaz. Tüketici bildirim tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde tüm borcu ödeyip kredi kullanmaya son verdiği takdirde faiz artışından etkilenmez.

Mal veya hizmetin kredi kartı ile satın alındığı durumlarda, satıcı veya sağlayıcı, tüketiciden komisyon veya benzeri bir isim altında ilave ödemede bulunmasını isteyemez."

Bankalar ne istiyor

* Kredi kartı borçlularının takibinde ağır cezalar getirilmesini

* Kredi kartı uyum süresinin 2 yıla uzatılmasını

* Üye işyerleri ve işlem türlerinin Kurul'ca belirlenmemesi gerektiğini

* Kredi kartına konu özürlü malda sorumluluk olmamasını

* Üye işyerlerindeki sahtecilikte işyerleri sorumlu olmasını

* Sözleşmede yeralan asgari tutarın yüzde 10'la sınırlandırmamasını

* Dönem borcunun tamamı üzerinden faiz hesaplanmasını

* Sahte kart bulunduranlar cezalandırılmasını

* Kart başvurusundaki sahte ve yanlış bilgi verenlere hapis cezasının artırılmasını

* Adres değişikliğini bildirmeyenlere ağır hapis cezası getirilmesini

* BKM ve KKB için bildirim zorunluluğunun kaldırılmasını

* Kredi kartı faiziyle ilgili tüketici yasasındaki maddelerin kaldırılmasını



Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber