Erdoğan: İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nda memur-işçi ayrımı kalkıyor

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 11 Eylül 2011 20:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nda memur-işçi, kamu-özel ve işçi sayısı ayrımlarının olmadığını açıkladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümet programında işin değil insanın korunmasına önem verdiklerini belirterek, "Mevzuata uyan, iş sağlığı ve güvenliği için gerekli tedbirleri alan, kayıt dışı işçi çalıştırmayan işverenleri ödüllendiren düzenlemeler yapacağız" dedi.

Umut TÜTÜNCÜ / AHT - İSTANBUL

Krizin arka planının incelendiğinde, krizin ekonomik nedenleri kadar, siyasi ve ahlaki boyutunu da nazarı dikkate alınması gerektiğini belirten Erdoğan, "Krizin altyapısında sonu gelmeyen bir tüketim ve kazanma hırsı, israf kültürü, devletlerin halklarından bilgi saklaması gibi gayri ahlaki tutum ve davranışların olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Ben dünya ekonomisinde yaşanan bu olumsuz gelişmelerin, kapitalizmin geçmişini sorgulamak açısından da önemli bir fırsat oluşturduğuna inanıyorum" dedi.

Başbakan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Kuruluşları Birliği'nin işbirliğiyle Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi ve Fuarı'nın açılışını yaptı. Kongrenin açılışında sema gösterisi yapıldı. Son yıllarda, dünya ekonomisinin üzerinde kara bulutların dolaştığını belirten Erdoğan, 2008 finan krizinin etkilerinin hala belli ölçüde devam ettiğini söyledi.

KAPİTALİZMİN GEÇMİŞİNİ SORGULAMAK

Krizin arka planının incelendiğinde, krizin ekonomik nedenleri kadar, siyasi ve ahlaki boyutunu da nazarı dikkate alınması gerektiğini belirten Erdoğan, "Krizin altyapısında sonu gelmeyen bir tüketim ve kazanma hırsı, israf kültürü, devletlerin halklarından bilgi saklaması gibi gayri ahlaki tutum ve davranışların olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Ben dünya ekonomisinde yaşanan bu olumsuz gelişmelerin, kapitalizmin geçmişini sorgulamak açısından da önemli bir fırsat oluşturduğuna inanıyorum. Bizim kültürümüzde insan çok değerlidir, kutsal bir varlıktır. Ancak bu kutsallık, hiçbir ayrım yapmaksızın tüm insanlara şamildir. Bütün insanlar eşittir, ancak bazıları daha eşittir gibi bir yaklaşımın bizim lügatimizde hiçbir yeri yoktur. Bugün insanlığın, insanı insanın kurdu olarak gören yaklaşımdan sıyrılması, insanı insanın dostu ve imkânı olarak gören bir zihniyete kavuşması gerekmektedir. İnsanın önemsenmediği, yaşamın ve sağlığın ihmal edildiği, temel hak ve hürriyetlerin kolayca yedeğe alındığı bir ortamda, huzurdan da refahtan da bahsedilemez" dedi.

EMEK ÜZERİNDEKİ SÖMÜRÜ

"Dünya ülkeleri olarak, insana kıymet veren, insanı temel alan, insanlar arasında ayrım yapmayan, adaletten asla taviz vermeyen bir ekonomik sistem inşa etmeliyiz" diyen Erdoğan, "Batı tarihinde köleliliğin kaldırıldığı doğrudur. Ancak emek üzerindeki sömürüye hala tam olarak son verildiğini söylemek mümkün değildir. Dünya genelinde, çalışma sürelerinden emek ücretlerine, iş güvenliğinden sosyal güvenlik uygulamalarına kadar birçok alanda ciddi sorunlar olduğu bir gerçektir. Bu sorunların çözümü, insanlık olarak üzerimizden bir borcu düşüreceği gibi, ülke ekonomilerine de olumlu şekilde yansıyacaktır" dedi.

İŞ KAZALARINA DİKKAT ÇEKTİ

Ülke ekonomilerinde istihdam artırıcı politikalar üretirken diğer yandan istihdam şartlarının da iyileştirilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, dünyada her gün yaklaşık 1 milyon iş kazasının yaşandığını ve bunun dünya ekonomisinin toplam gayri safi hasılanın yüzde 4'üne eşit olduğunu belirtti. Erdoğan, iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu her yıl 2,3 milyon insanın hayatını kaybettiğini belirtti. Erdoğan, "Ülke olarak, sağlıklı ve sürdürülebilir bir işgücü arzı oluşturmak, çalışanlarımızın yaşam kalitelerini yükseltmek, işletmelerimizde verimliliği artırmak ve üretim kalitemizi geliştirmek için, iş güvenliğini artıracak adımlar atmaya kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.

KRİZE RAĞMEN BÜYÜME

Türkiye'nin son 9 yılda güven ve istikrar ortamını oluşturduğunu ve makroekonomik gücünü çok yüksek bir seviyeye taşıdığını belirten Erdoğan, krize rağmen bu dönemde ortalama yüzde 4,9 oranında büyüme kaydedildiğini söyledi. Kriz sürecinde dünya genelinde yükselen işsizlik rakamlarını en hızlı toparlayan ve toparlanan ülkelerden de birinin Türkiye olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Geçen yılın Mayıs dönemine göre, bu yılın aynı döneminde yaklaşık 1.5 milyon vatandaşımıza istihdam sağlamamız, ne kadar dinamik bir ekonomiye sahip olduğumuzun bir başka göstergesidir. Bu tür hızlı büyüme dönemleri, ülkelerin iş güvenliği gibi bazı kritik hususları gözden kaçırmalarına veya bilinçli bir şekilde ertelemelerine neden olabilir. Ancak Türkiye, bir yandan istihdamı artırırken, istihdam şartlarını iyileştirme konusundan da hiçbir taviz vermemektedir. Zira zamanında çözülmeyen sorunların birike birike nasıl büyük sorunlar haline dönüştüğünü, sorunlar büyümeden çözüm üretmemiz gerektiğini çok iyi biliyoruz" diye konuştu.

ÖDÜLLENDİRİLECEKLER

Hükümet programında işin değil insanın korunmasına ve bu alanda yapılacak çalışmalara özel atıflar yaptıklarına dikkat çeken Erdoğan, "Mevzuata uyan, iş sağlığı ve güvenliği için gerekli tedbirleri alan, kayıt dışı işçi çalıştırmayan işverenleri ödüllendiren düzenlemeler yapacağız. Mevzuat çalışmalarında, kuralcı yaklaşımdan ziyade önleyici, koruyucu ve iyileştirici bir anlayışla hareket ediyoruz. Bu yaklaşımla hazırladığımız müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nı da önümüzdeki dönemde yasalaştırmayı ve çalışma hayatımıza kazandırmayı hedefliyoruz. Bu kanun, memur ve işçi ayrımı olmaksızın bütün çalışanları, kamu-özel ayrımı olmaksızın bütün işverenleri ve işçi sayısını dikkate almaksızın bütün işyerlerini kapsayan bir nitelik taşımaktadır" dedi.

BEDELSİZ TAHSİZ

Türkiye'de sanayi yatırımlarının, küçük atölyelerin ve orta ölçekli fabrikaların, küçük sanayi sitelerine ve organize sanayi bölgelerine yoğunlaşması için adımlar attıklarını belirten Erdoğan, "Son 9 yılda ülkemizde küçük sanayi sitelerinin ve organize sanayi bölgelerinin sayısında önemli artışlar sağladık, bu bölgelerin doluluk oranını da önemli ölçüde artırdık. Bu konuda yeni bir adım daha attık, organize sanayi bölgelerindeki atıl parsellerin, girişimcilere indirimli veya bedelsiz olarak tahsis edilmesinin önünü açtık" dedi.

İVMEYİ DEVAM ETTİRECEĞİZ

Çalışma hayatının şartlarını insana yakışan en üst seviyeye taşıyacaklarını belirten Erdoğan, " Dünyanın 26'ıncı ekonomisi iken, 2010 yılında dünyanın 17'nci büyük ekonomisi olduk. Uluslar arası Para Fonu göre, bu yılın sonunda Hollanda'yı geride bırakarak dünyanın en büyük 16. ekonomisi olacağız. 2023 yılında, yıllık 500 milyar dolar ihracat yapmayı ve dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz. 2002 sonu itibariyla IMF borcumuz 22,5 milyar dolardı, şu anda 3,8 milyar dolara düştü. Merkez Bankasında döviz rezervimiz 2002 sonu itibariyle 27,5 milyarken şu anda 94 milyar dolara ulaştı. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak, sadece üretimle, yatırımla, fabrikayla, ihracatla olacak bir iş değildir. Bu hedefe ulaşmak için demokrasi standartlarından hukuk sistemine, insan haklarından sosyal ve kültürel alanlara, teknolojik ilerlemeden çalışma hayatına kadar her alanda yakaladığımız ivmeyi devam ettirmeliyiz"

İSTANBUL DEKLARASYONU

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kongere katılan İslam İşbirliği Teşkilatı bakanlarıyla İstanbul Deklarasyonu imzaladıklarını bildirdi. Çalışma hayatının en önemli gündem maddelerinden biri olan iş sağlığı ve güvenliğinin tüm ülkelerin ortak sorunu olduğunu belirten Çelik, " Hiçbir şey insan hayatından daha değerli değildir. Araştırmalara göre iş kazalarının yüzde 98'i meslek hastalarının yüzde 100'ü önlenebilirken gerekli önlemler alınmadığı için her yıl bu sebeple birçok ülke nüfusuna dek insan topluluğu hayatını kaybetmektedir. Dünyada her dakikada 4 kişi iş kazaları ve meslek hastalıklarından hayatını kaybediyor. Yani benim konuşmam şu anda 10 dakika olarak dikkate alınırsa konuşmamın sonundan 50 çalışan hayatını kaybetmiş olacaktır. Bu korkunç bir durumdur ve hiçbir maddi çıkar bu vahim tabloyu edemez" dedi. Çelik, Türkiye'de son 10 yılda iş yeri sayısının yüzde 67, işçi sayısı yüzde 73 artttığını, iş kazalarında ise yüzde 49 azalma gerçekleştiğini söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber