Çiçek: 28 Şubat TBMM'nin iradesine düşürülmüş en kirli leke
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 28 Şubat'ın, millet iradesine, millet iradesinin tecelli yeri olan TBMM'nin iradesine ve bunun üzerine düşürülmüş bugüne kadarki en kirli, en koyu lekelerden birisi olduğunu belirterek, ''Keşke Türkiye, böylesine bir olumsuzluğu yaşamamış olsaydı. Türkiye bunu hak etmedi, hak etmiyor. Bu tür müdahalelerle millet iadesine saygısızlık gösterenleri hiçbir zaman hayırla anmadı, anmıyor ve anmayacak'' dedi.
Çiçek, Mecliste Hocalı katliamının 20. yılı dolayısıyla düzenlenen resim sergisinin açılışının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, katliamı lanetlediklerini belirterek, ''Bu ortak acımızdır. Bu acının unutulmaması adına bugüne kadar yapılmış bir çok faaliyet var. Biz de Meclis olarak hem Genel Kuruldaki konuşmalarla hem de açılmış sergiyle bu acıyı hatırlama ve hatırlatma adına bir etkinlikte bulunduk'' diye konuştu.
28 Şubat'ın yıldönümü olduğunu hatırlatan Çiçek, ''28 Şubat, millet iradesine, millet iradesinin tecelli yeri olan TBMM'nin iradesine ve bunun üzerine düşürülmüş bugüne kadarki en kirli, en koyu lekelerden birisidir. Keşke Türkiye, böylesine bir olumsuzluğu yaşamamış olsaydı. Türkiye bunları hak etmedi, hak etmiyor. Bu tür müdahalelerle millet iadesine saygısızlık gösterenleri hiçbir zaman hayırla anmadı, anmıyor ve anmayacak'' açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin doğru bir tercihle Cumhuriyet ve demokrasiyi seçtiğini ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:
''Bize bu değerleri kazandıranları şükranla, rahmetle anıyoruz. Milletimizin demokratik olgunluğu vardır, kimseye de neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etme noktasında bir yetki vermemiştir. Milletimiz kendisi için doğru olanın ne olduğuna karar verebilecek ehliyet, liyakat ve olgunluktadır. Ama maalesef halen milletin doğruyu yanlıştan ayırt edemeyeceğini hesaba katarak kendince Türkiye'ye şekil vermek isteyen, millet iradesini bir tarafa koyup, milletin istikametini tayin etmeye çalışanlar olmuştur. 28 Şubat da bunlardan birisidir. Yöntemi ne kadar farklı olursa olsun bu bir hukuksuzluktur,millet iradesine saygısızlıktır. Gerekli dersleri bu ve benzeri gelişmelerden çıkarmamız lazım.
Yeri gelmişken bir şeyi daha tespit edelim; 28 Şubat'a giderken en başta siyaset kurumu, bir kısım anayasal kuruluşlar, bunların içinde yargı ve üniversiteler önde gelir, bir kısım meslek örgütleri, bir kısım aydınlarımız iyi bir sınav da vermemiştir. Şimdi olup bitenlere bakarsak, medyanın da bu süreçte çok ciddi sorumluluğunun olduğu, nasıl maniple edilmiş haberlerle toplumu karşı karşıya getirdiğini, sonradan yazılan hatıratlar açıkça ortaya koyuyor.
Belki burada en fazla üzerinde durmamız gereken husus şudur; bu müdahaleyi yapanlar da yeri geldiğinde ülkenin birliği ve beraberliğinden bahseder. Ama 28 Şubat süreciyle toplumun belli bir kesimi horlanmış, itilmiş, kakılmış, birlik ve beraberliği temelden sarsacak asılsız iddia ve ithamlarla Türkiye, o günlerde maalesef çok sıkıntılı otama girmiş, kara günler de yaşamıştır. İnşallah Türkiye artık aydınlığa kavuşmuştur. Türkiye'nin her sorununa demokrasiye, hukuka aykırı yol ve yöntemlerle değil, neyi yapacaksak bu çatının altında yapacağız, kim ne söyleyecekse bu çatının altında söyleyecek, tartışacağız, konuşacağız, çözümü burada bulacağız. Bunun dışında sorun çözecek başkaca bir makam yoktur. 28 Şubat vesilesiyle hepimizin sorumluluklarını idrak etmesi; olup bitenlerden ders çıkarması, milleti ve milletimizin temsil yeri olan TBMM'ye ve onun iradesine sahip çıkmalıdır. Meclis Başkanı olarak 28 Şubat yıldönümü nedeniyle bunları milletimize ifade etmek istedim.''