Bahar depresyonuna dikkat

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 14 Mart 2012 11:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Mevsim değişikliğinin bireylerde olumsuz tepkimelere neden olabileceğini belirten uzmanlar, bahar depresyonuna karşı vatandaşları uyardı.

Soğuk kış mevsimi yerini bahara bıraktığında tüm doğada olduğu gibi insanlarda da canlanma, neşe ve coşku hali uyandığını anlatan uzmanlar, ?Bununla birlikte bazı insanlarda bunun tam tersi olan bahar depresyonu görülebiliyor. Özellikle baharın ilk günlerinde başlayan enerji azlığı, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu, mutsuzluk, sıkıntı, uyku bozuklukları ve iştah değişiklikleri gibi belirtilerle seyreder? dedi.

BAHAR DEPRESYONUNDAN NASIL KORUNABİLİRİZ?

Uzmanlar, bahar depresyonundan korunmanın yöntemlerini şu şekilde sıralıyor:

Uyku: Vücudun biyo ritmini dengede tutmanın en önemli yolu düzenli ve kaliteli uyku uyumaktır. Erken yatıp erken kalkmak, her gün aynı saatte uyumak yorgunluk ve stresi azaltır.

Alışkanlıklar: Aşırı kafein, sigara, alkolden uzak durmak gerekir. Özellikle su tüketimi artırılmalıdır.

Düzenli egzersiz ve spor: Düzenli egzersiz beyine mutluluk hormonu salgılatır, enerji verir, kas iskelet ve sinir sistemini güçlendirir. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar vasıtalara bağımlı yaşamakta hemen hemen hiç yürümemektedir. Bunun yerine kısa mesafelere yürüyerek gitmek, arabayı özellikle uzağa park etmek, toplu taşıma kullanıyorsak iki üç durak önce inmek yararlı olacaktır. Yine asansör yerine merdivenleri yürüyerek çıkmak, oturarak çalışıyorsak 1 saatte bir kalkıp dolaşmak gibi pratik çözümler üretilebilir.

Güneş ışığından yararlanmak: Fırsat buldukça güneşli günlerde açık havada yürüyüş yapmak mevsimsel depresyondan çıkmak için önemlidir. Mümkünse oksijenin yoğun olduğu deniz kenarı ve yeşil alanlar tercih edilmelidir. Bütün gün kapalı, güneş almayan mekânlarda çalışanlar öğle tatillerinde, molalarda dışarı çıkarak güneşten yararlanmalıdır.

Beslenme: Vitamin ve mineral açısından dengeli beslenmek enerji ihtiyacını destekleyecektir. Mevsimsel sebze ve meyveler vücudumuzun ihtiyacı olan değişimlere ayak uydurmamıza yardımcı olur. B ve C vitaminleri, folik asit, magnezyum, demir, potasyum ve çinkodan zengin gıdalar (ıspanak, mısır, muz, kayısı, çilek, kepekli un, kepekli pirinç, yulaf, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri, üzüm, badem, fındık) bol tüketilmelidir. Ginseng ve gingko biloba çayları da, yorgunluğa iyi gelir, enerji verir.

Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte fazla kilolardan kurtulmak için yapılan sağlıksız, düşük kalorili diyetler ve zayıflama ilaçları da depresyona yol açmaktadır. Bunun yerine egzersiz ve dengeli beslenme yoluyla zayıflama tercih edilmeli.

Kendini mutlu etmek: Pozitif düşünmek, hayattan zevk almak, baharın getirdiği güzelliklerden yararlanmak, doğayla bütünleşmek, geleceğe olumlu bakmak, baharın kendimizi yenilemek, canlandırmak için fırsat olduğunu düşünmek bize kendimizi mutlu hissettirir. En azından balkonumuzda, bahçemizde, evimizde ya da işyerimizde birkaç bitki, çiçek besleyerek doğadaki uyanışa eşlik edebiliriz.

Arkadaşlar: Mutsuz, bezgin, her şeyden yakınan, memnuniyetsiz insanlardan uzak durmalı, bunun yerine sevgi dolu, enerjik, gülebilen ve güldüren kişilerle birlikte olmalıyız.

Depresyon geçmişi: Eğer kişinin bahar aylarında tekrarlanan mevsimsel özellikli depresyon öyküsü varsa, bu dönemde mutlaka bir uzmana danışmalı, gerekli tedaviyi görmelidir.


"BAHAR YORGUNLUĞUNA TAZE MEYVE VE SEBZEYLE KARŞI KOYUN"

Kayseri Modern Dünya Hastanesi Diyetisyeni Esma Birkol, mevsim geçişlerinde ortaya çıkan bahar yorgunluğuna karşı koymanın yolunun, mevsiminde taze sebze ve meyve tüketmekten ve bol sıvı alımından geçtiğini söyledi.

Diyetisyen Esma Birkol, mevsim geçişlerinde ortaya çıkan ve bahar yorgunluğu adı verilen yorgunluk, halsizlik ve hafif depresyon haline karşı birtakım önerilerde bulundu. Bahar yorgunluğunun bireyin hayat kalitesini olumsuz yönde etkilediğini ve çalışma temposunu düşürdüğünü dile getiren Birkol, mevsim geçişlerinde sağlıklı beslenme önerisinde bulundu. Birkol, "Mevsim geçişlerinde bağışık sistemini kuvvetlendirmek ve hastalıklara yakalanma riskini azaltmak için A, C ve E vitaminleri alımını artırmakta

fayda var. Bu vitaminler antioksidan özelliklerinden dolayı bağışıklığı güçlendirip vücudun savunma mekanizmasında önemli rol alırlar. Bu nedenle mevsimine uygun taze meyve ve sebzelerin tercih edilmesi gerekir. Bu şekilde beslenmek bizim enerji seviyemizi korumamıza yardımcı olur, yorgunluğu ortadan kaldırır ve performansımızı artırır" dedi.

Birkol, yeşil biber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kivi, kuşburnu, brokoli gibi besinlerin A, C ve E vitaminleri bakımından zengin olduğunu söyledi.

Bu dönemde omega-3 alımına da dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Birkol, "Balık, balık yağı, keten tohumu, soya fasulyesi ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlarda bulunan omega-9 yağ asitleri de bağışıklık sistemini olumlu etkiler. Günlük beslenmemizde, bu besinlerden yeterli ve dengeli bir şekilde tüketmeye özen göstermeliyiz" diye konuştu.

Ayrıca sıvı tüketimine özen göstermek gerektiğine de değinen Birkol, "Hayatımızın her döneminde olduğu gibi mevsim geçişlerinde yine yorgunluk ve bitkinlik hissini ortadan kaldırmak için sıvı tüketimine özen göstermemiz gerekiyor. Günlük 2, 2 buçuk litre su tüketmeye özen göstermemiz gerekmektedir. Günlük alınacak su miktarının içerisinde bağışıklığı kuvvetlendiren kuşburnu, ekinezya, ıhlamur, nane-limon gibi bitki çayları da tercih edilmelidir" ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber