Planı istihbarat ve İHA raporu olmadan hazırladık

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 14 Temmuz 2011 tarihinde 13 askerin şehit olduğu saldırı ile ilgili açılan davanın bugün ki duruşmasında operasyonun planlamasında görev alan Kurmay Yarbay Hakan Ekinci'nin ifadesi tanık sıfatıyla alındı.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 19 Nisan 2012 21:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ekinci, ?Operasyon komutanı Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu'dur. Operasyonun sorumlusu ben olsaydım teröristlerin ilk tespit edildiği saat 10.00'da hemen ateş desteği için helikopterleri kalkacak şekilde hazırlattırırdım.? dedi.

Diyarbakır 7'inci Kolordu Komutanlığı'nda yapılan duruşmada Ekinci, operasyona gönderilen alayın komutanı Albay Murat Toprak'ın bölgenin çok tehlikeli olduğunu planlama aşamasında kendilerine ilettiğini, bu bilgiyi bölge komutanına arz ettiğini söyledi. Ekinci, ?Murat albay, bölgenin kritik olduğunu belirterek 2 bölüğün o arazi için fazla olduğunu söyledi. Bir bölüğün daha etkili savunma yapacağını söyledi. Planı bölge komutanına arz ederken Murat albayın teklifini de arz ettim. Albay Murat Toprak, aynı teklifi bölge komutanına tekrar arz etti. Sayının bir bölüğe düşürülmesini arz etti. Bölge komutanı ?Bu sefer böyle olsun' dedi.? ifadelerini kullandı.

"PLANMAYI İSTİHBARAT VE İHA RAPORU OLMADAN YAPTIK"

Mahkeme başkanın sorması üzerine Yarbay Ekinci, operasyon planını 3 saat gibi kısa bir sürede tamamladıklarını dile getirdi. Ekinci, ?Böyle önemli bir operasyon bu kadar kısa zamanda yapılır mı?' sorusuna ise yanıt vermedi. Ekinci yine bir soru üzerine araziye görmediğini, harita üzerinden plan yaptıklarını belirterek, derin vadilerden oluşan Reşan Deresi'nin kolaylıkla geçilebileceğini tahmin ettiklerini söyledi. Ekinci, ?Bölgede 4 ayrı sektörde operasyon icra edilecekti. Biz plan yaparken istihbarat ya da İHA raporu yoktu.? dedi.

Mahkeme başkanının sorması üzerine Ekinci, bölgede terörist unsurların olabileceğini ön görmediklerini belirtmesi dikkat çekti. Ekinci, bölge komutanıyla görüşerek onayladıklarını planda ateş destek unsurunun bulunmadığını ancak acil durumlarda helikopterin talep üzerine bu desteği sağlayacağını öngördüklerini dile getirdi.

"BİZİ MAYINLI TEPEYE GÖNDERMEK İSTEMİŞLER"

Saldırıda yaralı olarak kurtulan Jandarma Komando Astsubay Hamza Karasakal ise dikkat çekici bir iddiayı gündeme getirdi. Operasyon planında sabah olmadan Malaygir Tepe'ye ulaşıp orada üs kurmanın olduğunu ancak askerin yorgun olması nedeniyle biraz daha yakında olan Şorik Tepe'ye üs kurduklarını anlatan Karasakal, ?Olaydan sonra İzmir'de eğitim görürken bölgede komutanlık yapan biriyle bu saldırıyı ve planı konuştuk. Bana ?Allah'tan Malaygir Tepe'ye gitmediniz. Çünkü orası mayınlarla dolu bir tepe. Biz operasyona çıkarken ya da askeri gönderirken ısrarla Malaygir'e gitmeyin talimatı verirdik. Oraya gitseydiniz 13 şehit değil belki 30 şehit vermiş olacaktınız' bilgisini verdi.

"ASKERLER ÇÖK KOMUTUNDA BİLE UYUYORDU"

Operasyonda tim komutanı olarak görev alan Astsbay Kıdemli Çavuş Serkan Bostancı ise 3 gün arazide gezdikleri için yorgun olan ve yeterince uyuyamayan askerlerin, 'Çök' komutunda bile horladığına tanık olduğunu söyledi. Bostancı, "Şorik Tepe'ye geldik ve konuşlandık. Askerler yorgun olduğu için dönüşümlü istirahat sağladık. Telsiz kestirmesiyle ilgili talimattan sonra mevzileri gezdik. Çatışma çıktıktan sonra önümüzde mevzi vardı. Biz arkadaydık ve ateş edemedik. Yangın çıkınca, emniyetli olan arkaya çekildik. Birinci telsiz kestirmesiyle ilgili talimatta, kestirmenin bölgesi tespit edilemediği belirtilirken, ikinci talimatta kestirmenin bizim bölgeden alındığı bildirildi. Bizim timde 5 kişide çelik yelek vardı. Şehit olan ve makineli tüfeği kullanan askere makineli tüfeğin ağırlığından dolayı çelik yeleği yoktu." ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber