Gizli tanık Hisar, Sabancı suikastinde Veli Küçük'ü suçladı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının 224. duruşmasında Veli Küçük, Muzaffer Tekin ve Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 19 tutuklu sanık hazır bulundu. Daha önceki oturumlarda duruşmadan men cezası verilen tutuklu sanıklar Doğu Perinçek, Semih Tufan Gülaltay, Bedirhan Şinal, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu ve Özkan Kurt ile birlikte toplam 11 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.

Mahkeme Başkanı Özese, gizli tanık bölümünde Hisar'ın açık kimlik tespitinin yapıldığını belirterek "Sanıkları tanıyor musun? Düşmanlığın olan sanık var mı?" diye sordu. Hisar da Veli Küçük ile düşmanlığı olduğunu söyledi. 1992 yılında Kırklareli Cezaevi'nde olduğunu ve 10 yıl kaldığını belirten Hisar, "Sabancı suikastinden sonra Mustafa Duyar teslim oldu ve benim kaldığım cezaevine getirildi. Aynı ortamda arkadaş olduk. Rahatsız oluyordu. Sabancı'nın gerçekte neden vurulduğunu anlatmak istiyordu. Gerçi öldürülmek istenen de Özdemir Sabancı değildi. Ancak kimseye güvenmiyordu." ifadesini kullandı.

Duyar'ın bu tutumundan sonra başgardiyan Zafer tarafından kendisine Mustafa Duyar'ın öldürüleceğinin söylendiğini belirten Hisar, "Ancak ona söylemedim. Fakat çok rahatsız olmuştum. Ben de durumu Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin'e söyledim. 'Olur mu böyle şey, her şey kontrolümüz altında.' dedi. Bunun üzerine ben de durumu Mustafa Duyar'a söyledim ama kimseye söylememesini istedim. Ancak bundan sonra ikimizi de öldürmeyi planladıklarını öğrendim." dedi.

'DUYAR, ERGİN KARDEŞLERİN ADAMLARINCA ÖLDÜRÜLDÜ'

Gizli tanık Hisar, Ergin kardeşlerin adamı olan Ahmet Yergüder ve Sami Tokur'un kendisini yaraladıktan sonra, Mustafa Duyar'ın peşinden Afyon Cezaevi'ne sevk edildiklerini burada da Duyar'ı öldürdüklerini söyledi. Hisar, olayda kullanılan tabancanın daha sonra da Kırklareli Cezaevi'ne, Vedat Ergin'e tekrar gönderildiğini öne sürdü. Bunun nasıl olabileceği sorulan Hisar, "Başsavcı ya da cezaevi müdürü tabancayı içeri sokabilir. Çünkü onlar içeri girerken aranmazlar." şeklinde konuştu.

'SABANCI'NIN TETİKÇİSİNİN ÖLDÜRÜLMESİ İÇİN, VELİ KÜÇÜK 300 BİN DOLAR VERDİ'

Bu eylemin Ergenekon ana davası sanıklarından Veli Küçük'ün talimatı ile gerçekleştiğini iddia eden Hisar, "Bu eylem nedeniyle, ağa, başkan ve reis olarak tanınan Veli Küçük'ten, Ergin kardeşlere 300 bin dolar verildi. Bizzat kendisinin verdiğini görmedim ve bilmiyorum ama parayı vermesi için aracı kullanmış olabilir." ifadesini kullandı. Başkan Özese'nin paranın nereden geldiği konusunu sorması üzerine Hisar, "Yaptıkları olaydan sonra hücreye konuldular ve hücrelerine de televizyonları, teypleri her şey verildi. Hücreye bunların sokulması mümkün değildi. Sadece yemek girerdi. Bu da durumu doğruluyor." diye konuştu.

'DUYAR'IN ÖLDÜRÜLMESİ İÇİN SABANCI AİLESİNDEN PARA ALINMIŞTIR'

Paranın Veli Küçük'ün cebinden çıkmış olamayacağını belirten gizli tanık Hisar, "Paraya Sabancı ailesinden aldıklarını tahmin ediyorum. Sabancı ailesini de susturmuşlardır. 'Bakın biz bu işi yaptırdık ve şu kişilere bu kadar para verilecek.' diye söylemişlerdir. Bence Sabancı ailesinin de bildiklerini anlatması gerekir." iddiasında bulundu.

Kendisinin yaralanmasına ilişkin Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada sanıklara birer, ikişer yıl hapis cezası verildiğini belirten gizli tanık Hisar, "Bu duruma isyan ettim ben. Bunun üzerine benzerine hiç rastlamadığım şekilde aynı gün akşam saatlerinde ikinci bir duruşma yaptılar ve verdikleri cezaları biraz daha artırdılar." diye konuştu. Hisar, kendisinin öldürülmeye çalışılması ve Mustafa Duyar'ın öldürülmesi olayının azmettiricisinin Veli Küçük olduğunu belirterek, "Veli Küçük beyden davacıyım." dedi.

GÖZÜNÜ KAYBETTİĞİNİ SÖYLERKEN AĞLADI

Bu gelişmelerden sonra Duyar'ın Muğla cezaevine gönderildiğini duyduğunu aktaran Hisar, "Oysa Afyon cezaevine gönderilmiş. Muğla gerçekte yüksek güvenlikli cezaeviydi. Orada ona birşey yapamazlardı. Ancak Afyon'a gitmiş. Duyar sevk edilmeden önce ikimizi de öldüreceklerdi. Ancak o sevk edilince önce bana hücrede İrfan ve Mustafa isimli gardiyanlarla Ergin kardeşlerin adamları Ahmet Yergüder ve Sami Tokur'un da aralarında bulunduğu 13 kişi, öldürmek amacıyla saldırdı. Öldü diye de bırakıp gitmişler. Allah'a şükür ki diğer mahkumlar beni kurtarmış. Ancak o olay sırasında gözümü kaybettim. Tedavimin yapılmasından sonra konuşmayayım diye 1,5-2 yıl hücrede tutuldum." dedi. Hisar'ın bu sırada ağladığı gözlendi. Mahkeme Başkanı Özese de "Duygulanmadan anlatın." dedi. O dönem Ankara Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk'ın, bu konularla ilgili ifadesini almak istediğini belirten Hisar, "Ancak korkumdan veremedim. Ona ifade vermeye gitsem, cezaevine gelirken firar etmeye çalıştığımı gerekçe göstererek beni vururlardı." dedi. Mahkeme Başkanı Özese"nin, "Bakın şimdi ifade veriyorsunuz." demesi üzerine gizli tanık Hisar, "Türkiye'de şartlar çok değişti. O zamanlar kimsenin can güvenliği yoktu." ifadesini kullandı.