İbrahim Güçlü: PKK insan kaçırarak Kürtlere zarar veriyor

AK Parti Diyarbakır Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik'in terör örgütü PKK tarafından kaçırılmasına tepkiler gelmeye başladı.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 15 Mayıs 2012 10:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, insan kaçırmakla Kürtlerin haklarına kavuşmasının sağlanamayacağını söyledi. PKK'nın bu davranışlardan hızla uzak durmasının hem Kürtlerin hem de kendisinin menfaatine olacağını belirten Güçlü, "PKK'nın bu mücadele stratejisiyle Kürtlere uzun dönemdir zarar verdiği tartışmasız. İnsan kaçırmakla Kürtlerin haklarının kazanılmasına yaklaşılmaz." dedi.

Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na konuşan Güçlü, PKK'nın kuruluşundan itibaren güdümlü bir mücadele stratejisi sürdürdüğünü vurguladı. Bu mücadele stratejisinin esas enstrümanının 'insanları öldürme' fiili ile tanımlanabileceğine dikkat çeken Güçlü, şöyle devam etti: "Bu öldürmeler, öyle sanıldığı gibi çatışma aşamalarında ortaya çıkan bir sonuç değildir. PKK, başta iç ve dış Kürt muhaliflerini, Kürtlerin kanaat önderlerini, önüne gelen herkesi hiçbir sınır tanımadan, sivil ve güvenlik kuvveti kaygısı taşımadan gerçekleştiriyor. Bu insanlık dışı mücadele biçimi, Kürtleri terörize etmekle kalmıyor, haklı ve meşru çizgisinden uzaklaştırıyor. Kürtlerin, PKK dışında özgürce örgütlenmesini, Kürt siyasetinin doğallaşmasını ve çoğulculaşmasını engelliyor."

"ESAS AMAÇ MUHALİF OLANLARI SUSTURMAK"

PKK'nın sürdüğü güdümlü mücadele stratejisinin enstrümanlarından birinin de insan kaçırma olduğunu dile getiren Güçlü, bunu yaparken sivil, asker ve güvenlikçi ayrımını yapmadığını ifade etti. Kaçırılan sivillerin çok sıradan Kürtler, Kürt köylüleri olabildiğini kaydeden Güçlü, kaçırmaların çoğunluğunda esas amacın da kendine muhalif olanları susturmak, kaçırılan insanın gücünü aşan haraç almak olduğunu söyledi.

İbrahim Güçlü, PKK'nın 2011 yılında da değişik zamanlarda kaçırma eylemleri gerçekleştirdiğini hatırlattı. Son kaçırılan kişinin AK Parti'nin ilçe başkanı olmasının sorunu daha anlamlı kıldığının altını çizen Güçlü, "Bilindiği gibi Haziran 2011 seçimlerinde de, Hazro İlçe Başkanı'nın oğlunun kaçırılması çok anlamlı ve manidar olarak tanımlanmıştı. Öngörüler doğru da çıktı. Gerçekten de seçim sonrasında da siyasi ortamı provake edici tehlikeli gelişmeler oldu. Yeni anayasa konusunda çalışmaların son evreye geldiği bu aşamada, bu çalışmalarda AK Parti'nin tavrının en belirleyici olduğu ve daha sivil bir anayasa yapmaya 'daha yatkın' olduğu bilindiği halde bu kaçırma eyleminin gerçekleşmesinin, ilişki ve diyalog köprülerinin atılmasından öteye bir şeye hizmet edemeyeceği de açıktır. Ayrıca PKK'nın tanınan simalarından Cemil Bayık'ın 'BDP, binlerce insanımız tutuklu iken müzakere yapamaz' demesinin arkasından bu kaçırma eyleminin gerçekleşmesi, kaçırma eylemini daha anlamlı tarif etmektedir. Türkiye-Suriye, Türkiye-İran, Türkiye-Irak'taki Maliki Eliti ile ilişkilerin kötüleştiği; Türkiye ile çelişkili olan bu devletlerin ve devlet yönetimlerinin, PKK ile ilişki geliştirdiği bir dönemde, bu kaçırma eylemi, PKK'nın aynı zamanda kendi üzerindeki vesayet gereği, kendi dışındaki çözüm girişimlerini de dinamitleyeceği olacak depremin ön sarsıntısı ve fay hattının yerinden oynaması olarak görülmekte." diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber