Rektör hakkında 23 milletvekilinden soru önergesi

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 27 Haziran 2005 19:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti'li 23 milletvekili, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz hakkında TBMM'ne soru önergesi verdi.

Atatürk Üniversitesi'nin 13 Haziran 2005 tarihinde yapılan mezuniyet töreninde başörtülü velilerin salona alınmamasıyla ilgili olarak TBMM'ne soru önergesi veren milletvekilleri, rektör hakkında soruşturma açılmasını istedi. Aralarında Erzurum Milletvekilleri Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Prof. Dr. Muzaffer Gülyurt, Mustafa Nuri Akbulut ve Mücahit Daloğlu'nun da yer aldığı önergeye Antalya, Ankara, Ağrı, Uşak, Karabük, Adıyaman, Diyarbakır, Osmaniye, Şırnak, Mardin, Kütahya, Batman, Muş, Bolu, Ordu, Van ve Nevşehir'den toplam 23 milletvekili destek verdi. AK Parti'li milletvekilleri, TBMM'ye sundukları önergede şu ifadelere yer verdi:

"Atatürk Üniversitesi'nde bir velinin ömründe bir kez yaşayabileceği, evladının mutlu gününde tören salonuna alınmaması ve salona alınmayan bir velinin de bu vatana evladını şehit vermiş bir anne olması bizi, Erzurum halkını ve milletimizi derinden üzmüştür. Bir hukuk devletinde, idarenin bütün eylemleri hukuka uygun olmak zorundadır. O şehit annesini ve diğer bayan vatandaşlarımızı bir iki saatliğine katılacağı bu anlamlı törenden alıkoymak hukuka aykırı keyfi bir uygulamadır. Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü'nün başörtülü velilerin üniversiteye almamasının yeni Türk Ceza Kanunu'nun 4 ayrı maddesine göre aykırı olduğu yönünde kamuoyunda yaygın görüş mevcut olup, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın harekete geçerek rektör hakkında soruşturma başlatması gerektiği ifade edilmektedir. Son bir haftadır kamuoyunun gündemine oturan ve toplumun hemen hemen her kesimi tarafından tepkiyle karşılanan bu olayın, sağlanmış olan birlik ve beraberlik ortamımızın bozulmaması ve halkı tahrik edebilecek benzer olayların yaşanmasının önlenmesi, üniversitelerimizin yürütülen çalışmalardaki başarılarıyla, uluslararası camiada takdir toplayan buluşlarıyla ve yapılan teknik çalışmaların teknolojinin biçimsel ürünlerine dönüştürülerek ülke kalkınmasına yapacakları katkılarıyla hatırlanmalarının gerektiği düşüncesiyle yapılan bu keyfi uygulamanın açıklığa kavuşturulması için ekte sunulan gerekçeler ışığında Anayasa'nın 98'nci, İçtüzük'ün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz."

Milletvekilleri önergeye gerekçe olarak ise şunları kaydetti:

"Erzurum, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Milli Mücadele'yi başlattığı, şehitler ve gaziler diyarı olan ve her bir ferdinin inanç değerleriyle, milli ve manevi değerlerine sımsıkı bağlı olduğu ve halkının bu yaşam biçimini yüzyıllardır sürdürdüğü bir şehirdir. Erzurum'da yaşayan bayanlarımızın çoğunluğunun giyim tarzı, yüzyıllar öncesine uzanmaktadır. Yaklaşık elli yıl önce bölgenin kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla kurulan Atatürk Üniversitesi'nin, yine yaklaşık 45 yıldır sürdürülen mezuniyet törenlerine katılan on binlerce kişinin giyim tarzı da aynı geleneğin bir ürünüdür. Atatürk Üniversitesi Erzurum halkı için çok önemli olup, geçmişte, ülkemizin birlik ve bütünlüğünün bozulmasına yönelik olaylarda, Erzurum halkı ile üniversitemiz bütünleşmiş, gereken cevap ilk olarak buradan verilmiştir. İçinde bulunduğumuz bilişim çağında, ilimde ve teknikte dünya ülkelerinin kıyasıya bir yarış içinde olduğu günümüzde suni olarak sonradan ortaya çıkarılan ve hukuka uygun olmayan bir uygulamayı mezuniyet töreninde de sürdürmeye çalışmak, özgür düşüncenin yeşererek gelişeceği ve geliştirileceği yerler olması gereken üniversite anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Üniversiteler, ülkemizin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasında, eğitim, öğretim, araştırma ve uygulamalarıyla lokomotif görevi yapması gereken kurumlardır. Üniversitelerimiz, en temel insan haklarından olan din ve vicdan hürriyetine konulan birkaç saatlik yasaklarla değil, yürütülen çalışmalardaki başarılarıyla, uluslararası camiada takdir toplayan buluşlarıyla ve yapılan teknik çalışmaların teknolojinin biçimsel ürünlerine dönüştürülerek ülke kalkınmasına yapacakları katkıları ile hatırlanmalıdır. Olağanüstü dönemlerin yasakçı anlayışı temel insan hakları, özgürlükler ve hukuk devleti anlayışı karşısında yok olmaya mahkumdur. Ülkemiz, uzun yıllardan beri özlediğimiz huzur ve güven ortamına kavuşmuş, bölgesel kalkınmışlık yönünden çok geride olan bölgemiz, ekonomik ve sosyal yönden kalkınmasına fırsat verecek birçok şansı günümüzde yakalamıştır. Sürekli ve dengeli bir kalkınmanın yaşandığı, yarınlarımız için endişe duymadan ve aydınlık bir geleceğe gururla baktığımız günümüzde, hiç kimsenin yaşanan huzur ve güven ortamını bozmaya hakkı yoktur. Son bir haftadır kamuoyunun gündemine oturan ve toplumun hemen hemen her kesimi tarafından tepkiyle karşılanan bu olayın, sağlanmış olan birlik ve beraberlik ortamımızı bozmasına izin verilmemelidir. Vergisini ödeyen, askerliğini yapan, vatanın bütünlüğü için evladını şehit veren, vatandaşlık görevini harfiyen yerine getiren halkımızın, gerek sağlığına kavuşmak için bazı üniversitelerimizin bir bölümü olan hastanelerine müracaatlarında gerekse ileride katılacakları benzer anlamlı mezuniyet törenlerinde sıkıntı yaşamamaları mutlaka sağlanmalıdır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber