Ne yapılırsa, keyfi sezeryanlar önlenebilir?

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 25 Haziran 2012 08:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Keyfi sezaryen uygulaması nasıl önlenir?

Sezaryen oranlarını düşürmek için, bu oranı yükselten en önemli faktörün yani doğum ısrarında bulunan hekimlerin karşılaştığı davaların ve bu nedenle yaşanan hukuki kaygıların giderilmesi gerekir. Hekimlerin bu kaygısı da ancak doğum yaptıran hekimlere verilecek mesleki dokunulmazlık veya Bakanlık koruması ile sağlanabilir.

ZEKİ BAYRAKTAR

Sezaryen oranını düşürmek için ilgili komisyondan geçen ve TBMM gündemine alınan yasa tasarısında, bu oranı düşürebilecek en önemli düzenlemenin ihmal edilmiş olduğu gözlenmektedir.

Yeni kanun tasarısında, 'normal doğum yapan anne veya bebekte bir sorun çıkarsa, doğumu yaptıran hekim gerekli önlemleri almış suçlanmayacak, ancak vatandaşın dava açma hakkı bulunacak' anlamına gelen bir hüküm yer almaktadır.

Bu ifade, malumun ilanından veya mevcut durumu bir kez daha ifade etmekten başka bir anlam içermiyor. Keza, zaten mevcut uygulamada da durum aynen böyledir. Gerekli tedbiri alan bir hekim, anne ve bebekte ne tür bir sorun çıkarsa çıksın zaten suçlanamaz ve suçlanmamaktadır. Bir başka ifade ile bu hekim suçlanmakta ancak eninde sonunda mahkeme tarafından aklanmaktadır. Ne var ki hekimin gerekli tedbiri alıp almadığı 3-5 yıl süren mahkeme safahatından sonra anlaşılmakta ve bu süreç içinde hekimler ciddi bir stres ve sıkıntı yaşamaktadır.

KARAR NEYE GÖRE VERİLECEK

Ayrıca, hekimin gerekli önlemi alıp almadığına kim karar verecektir? Gerekli önlemi aldığı halde, almadığı iddiası ile karşılaşan hekim nasıl mücadele edecektir? Hastaların dava açma hakkı var olduğu müddetçe -ki bu hak var olacak ve engellenemez- bu yeni tasarının sezaryen oranını azaltmada ciddi bir faydası olamaz. Belki kanunun çıktığı ilk aylarda ?konu tartışmadan düşene kadar- doğum için ısrar eden hekimler aleyhinde açılacak dava sayısında kısıtlı bir azalma olabilir. Ancak 3-5 ay sonra tartışma unutulur ve hekimler yine dava baskıları altına girer.

Bu konuda çözüme katkı sağlayacak ve sezaryen oranını düşürecek asıl düzenleme hekimlere sağlanacak olan tam veya kısmi 'mesleki dokunulmazlık veya bakanlık koruması'dır. Bu dokunulmazlık, hekimin tüm mesleki faaliyetleri için olmasa bile doğum eylemi için sağlanabilir. Sezaryen oranını düşürecek asıl düzenleme budur.

DOKTORLAR DAVALARDAN KURTULMALI

Konu ile ilgili yapılan tartışmalardan ve özellikle Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ'ın yaptığı açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sezaryen oranını arttıran en önemli faktör, doğum yaptıran hekimler aleyhinde açılan davalardır. Hekimler bu konuda ciddi bir hukuki kaygı yaşamaktadır. Bu kaygı giderilmeden -ki mevcut tasarı ile asla giderilemiyor- hekimleri doğuma yöneltmek ve sezaryen oranını düşürmek mümkün olmayacaktır.

Hekimlere sağlanacak koruma veya dokunulmazlığın, parlamenter dokunulmazlığı şeklinde algılanmaması gerekir. Bu koruma, diğer bir çok idari ve bürokratik personel için uygulanan bakanlık koruması şeklinde olabilir. Doğum yaptıran bir hekim aleyhinde davanın açılabilmesi için Sağlık Bakanlığı'nın izini istenmelidir. Bakanlık, gerekli ön incelemeyi yapıp hekimin kusurlu olmadığına kanaat getirirse davanın açılması için onay vermemelidir.

Bu durum, vatandaşın dava açma hakkını da elinden alan bir uygulama değildir. Ama hakkaniyet sağlanmış ve böylece gereksiz davaların açılması da engellenmiş olur. Hem mahkemeler gereksiz yere meşgul edilmemiş hem de vatandaş sonuç alamayacağı bir mahkeme için gereksiz masraftan kurtulmuş olur. Keza, halen hekimler aleyhinde açılan davaların büyük çoğunluğu -yüzde 90'dan fazlası- hekimlerin lehinde sonuçlanmaktadır. Bu nedenle, hekimlerin avukat ve mahkeme masrafları da davayı açan hastalardan -kendi masraflarına ilaveten- talep edilmektedir. Bu durum hastaların da mağdur olmasına yol açmaktadır. Hekimler de -sonunda aklansalar bile- bu süreçte ciddi stres yaşamaktadır. Bu nedenle, böyle bir düzenleme, tüm taraflar için (mahkemeler, hekimler, hastalar, bakanlık ve kamu için) faydalı olacaktır

MESLEKİ DOKUNULMAZLIK ŞART

Halen, bir çok bürokrat ve kamu personeli aleyhinde dava açılabilmesi ilgili bakanlığın iznine tabidir. Yani bu önerimiz, yeni bir kural ve uygulama değildir. Diğer bakanlıklar gibi, Sağlık Bakanlığı da kamuda ve özel sektörde çalışan hekimler için -gerekli yasal düzenleme ile- bu uygulamayı başlatabilir. Bu koruma, mesleki faaliyet koruması olduğundan kamu ve özelde çalışan tüm hekimleri kapsamalıdır. Keza, özel sektörde çalışan hekimler de kamu hizmeti vermektedir.

Özetle, sezaryen oranlarını düşürmek için, bu oranı yükselten en önemli faktörün yani doğum ısrarında bulunan hekimlerin karşılaştığı davaların ve bu nedenle yaşanan hukuki kaygıların giderilmesi gerekir. Hekimlerin bu kaygısı da ancak doğum yaptıran hekimlere verilecek mesleki dokunulmazlık veya Bakanlık koruması ile sağlanabilir. Konu ile ilgili çıkarılacak yeni yasada bu veya benzeri bir hükmün yer almaması, istenen neticenin elde edilememesine yol açacaktır.

* Op. Dr., Özel Hastane Başhekimi ([email protected])

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber