Dengir Mir Mehmet Fırat: Provokatif eylemler artabilir

AK Parti eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, PKK'nın yaptığı saldırıların giderek artacağı uyarısında bulundu

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 27 Ağustos 2012 10:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Fırat, hatta Gaziantep'teki gibi yine provokatif eylemlerin olabileceğini de bildiren Fırat, Bunu kontrol edebilmenin çok kolay bir iş olmadığını dile getirdi. Fırat, ?İstihbarat birimleri, bir takım bilgileri verebilirler, ancak tam anlamda bir saldırının nerede, ne zaman, niçin yapılacağı belli olmaz.? dedi.

Dengir Mir Mehmet Fırat, gündemdeki konulara ilişkin Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na açıklamalarda bulundu. PKK'nın son dönem yaptığı saldırılarda dış ülke bağlantısının aranmasını pek doğru bulmadığını ifade eden Fırat, ?Mutlaka dış ülkelerin yardımı vardır ama bu ülkelerin yardımları çeşitli zamanlarda değişik ülkeler olabilir. Çünkü ülkeler duygusal bağlarla ilişki içerisinde değillerdir. Menfaatleri, aynı yönde ise dostturlar, menfaatleri çatışırsa düşmandırlar. Bunu Türkiye Cumhuriyeti devleti de yapabilir. Diğer ülkeler de sizin iç problemleriniz yeri geldikçe kaşırlar. Kaşınmamasını istiyorsanız, o problemlerin olmaması gerekmektedir. Bu Suriye, İran dost bildiğimiz ülkeler de olabilir.? diye konuştu.

"PKK GAZİANTEP'TEKİ SALDIRI İLE TÜRK- KÜRT ÇATIŞMASININ FİTİLİ ATEŞLEMEYE ÇALIŞTI"

PKK'nın yaptığı eylemlerle son dönemlerde yeni bir evreye girmeye çalıştığını vurgulayan Fırat, bu yeni evrenin örgüt yöneticileri amacının 'devrimci halk ayaklanmasının başlatılması' olduğunu hatırlattı. PKK'nın Kürt halkını devlete ve millete karşı ayaklandırmasının mümkün olmadığının altını çizen Fırat, halklar arası mücadeleyi PKK'nın bir takım provokatif eylemlerle hayata geçirilebileceğini ve Gaziantep'te de bunun fitilinin ateşlenmeye çalışıldığına işaret etti. Fırat, ?PKK'nın böyle bir savaşı başlatmak için Siirt'i seçmesi mümkün değil. Bunun için hem Kürt hem de Türk vatandaşların yaşadığı bir yer olan Gaziantep seçildi. Buna provokasyon, ekleyerek iki halkı çatıştırmak istediler. Bu çatışma başladığı zaman da bunu durdurmak imkânsızdı. Barutun ateş alması gibi hızlı yayılması tehlikesi ile karşı karşıya kalınabilirdi. Yalnız Gaziantep ile kalmaz bu diğer illere de yayılabilirdi. Dolayısıyla, devrimci halk ayaklanması da hayata bu şekilde geçirilmiş olacaktı.?

PKK'nın yaptığı bu saldırıları ne Kürt ne de Türk'ün kabul edemeyeceğini vurgulayan Fırat, ?Gaye gerçekleşmediği takdirde de bunu üstlenmenin faydası yoktur. Bu psikolojik savaşın aleyhine mani olmasını engellemek için ise bunu inkâr etmesi normaldir.? ifadelerini kullandı.

"PKK ŞEMDİNLİ'DE PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜK ELDE ETMEYE ÇALIŞTI"

PKK'nın Şemdinli'de yaptığı saldırılarla ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Dengir Mir Mehmet Fırat, örgütün Şemdinli ve belli bölgelerde psikolojik üstünlük elde etmeye çalıştığını açıkladı.

Şemdinli'nin bu anlamda çok önemli bir bölge olduğuna dikkat çeken Fırat şöyle konuştu: "Şırnak ve Şemdinli ekseninde bir psikolojik hâkimiyeti sağlamak istiyorlar. Şemdinli de yapılan birçok saldırının ana gayesi, oradaki bir hükümet veya başka resmi bir yere PKK bayrağının çekilmesinin istenmesidir. Bunun için devamlı bir saldırının içindeler. Daha önce devletin güvenlik güçlerine yaptığı harekâtta üstünlük devlete aitti ancak son zamanlarda yapılan bu saldırılarda bana göre, bu üstünlük biraz PKK'nın lehine doğru gittiği gözüküyor. Ama çok devam edeceği kanısında değilim.?

"KUCAKLAŞMA İLE PKK MEŞRULAŞTIRILMAYA ÇALIŞILDI"

Fırat, BDP'li milletvekilleri ve PKK'lı teröristlerin kucaklaşması ile ilgili de ?PKK'nın meşrulaştırılması amaçlandı.? yorumunu yaptı. PKK'nın yasal bir uzantısı olduğunu, BDP'nin bu kucaklaşma ile tescil etmeye çalıştığını ifade eden Fırat, ?PKK ile olan ilişkilerin toplum tarafından kabullenilmesi de sağlanmaya çalışıldı. Devletin vereceği tepkinin burada çok önemli. Eğer tutar partiyi kapatırsanız veya milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırıp tutuklarsanız bu durum dışarıda belli çevrelerce Türkiye'ye karşı bir tepkinin olmasına sebep olabilir. Dolayısıyla lehte olan bir durum olabilir." dedi.

"AYGÜN'ÜN KAÇIRILMASI İLE PROPAGANDA YAPILMAK AMAÇLANDI"

Fırat, CHP milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasının da planlı bir eylem olmadığını söyledi. İktidarla medya arasında zımni bir anlaşmanın olduğunu bildiren Fırat, şehit haberleri konusunda özellikle medyanın artık haberleri büyütmediğini belirtti. Terör olaylarına gazetelerde ve medya organlarında çok fazla yer verilememesinin PKK açısından menfi bir durumu teşkil ettiğini söyleyen Fırat, PKK'nın tekrar propaganda yapabilmesi için Aygün'ü kaçırdığını ifade etti. PKK'nın bu kaçırılma olayı ile hedeflediğini gerçekleştirdiğini anlatan Fırat, AK Parti'li milletvekillerinin de PKK tarafından kaçırılmasının gündemde olabileceğine işaret etti.

?ULUDERE HADİSESİ KIRILMA NOKTASI OLDU?

AK Parti'nin 2008 yılına kadar Kürt sorunun demokratikleşme ile aşılacağı kanısında olduğuna işaret eden Dengir Mir Mehmet Fırat, bu tarihe kadar partinin eylemlerinin bu yönde olduğunu açıkladı. Bu yöntemin doğru bir yöntem olduğunu savunan Fırat, daha sonra çeşitli sebeplerden dolayı bu açılım sürecinin durduğunu ve sorunun 'güvenlik sorunu' şeklinde algılanmaya başladığını ifade etti. Bunun yanlış bir politika olduğunu anlatan Fırat, ?Bana göre bunun kırılma noktasıdır. 34 genç ölmüştür. Bu hata ile de kasten de yapılmış olabilir. Gerek insani olarak gerekse vatandaş olarak yapılacak tek şey vardır. Ölenlere başsağlığı dilemek temel görevlerimizden biriydi.? diye konuştu.

?KÜRT SORUNU VE PKK SORUNUNU BİRBİRİNDEN AYIRMAK GEREKİYOR?

Devletin Kürt sorunu ve PKK sorununu birbirinden ayırt etmesi gerektiğini de ifade eden Fırat, Türkiye'nin 'Kürt sorunu ile PKK sorunu iç içe geçtiği' şeklinde anladığını söyledi. Kürt vatandaşların sorununun, bir terör sorunu olmadığını vurgulayan Fırat, "Türkiye'de temel hak ve özgürlüklerinden istifade edemeyen ve ana unsur olarak kabul edilmeyen bir kitle var. Burası demokrasi ile yönetilen bir cumhuriyet olduğu için, ister etnisite, ister inanç yönünden olsun, herkese eşit muamele yapılması gerekmektedir. Temel hak ve özgürlüklerdeki kısıtlamalar kabul edilemez.? diye konuştu.

?SORUNUN ÇÖZÜMÜ: EŞİT VATANDAŞLIK?

Fırat, bu sorunun çözülmesi için Türkiye'de eşit vatandaşlığın sağlanması gerektiğini vurguladı. Ayrımcılığın ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fırat, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu ülkede çeyrek demokrasi varsa, bu düalizmi ortadan kaldırmak zorundasınızdır. Her vatandaşın birbiri ile eşit prensibinin hayata geçirilmesi lazımdır. Ana dilde eğitim, zararlı ise bölüyorsa ülkeyi Türkçeyi de bu ülkede yasaklamak gerekmektedir. Dili kullanmak bir tercih meselesidir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber