Dinçer: Eğitimin durumu içler acısı
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, yeni eğitim öğretim yılının sancılı başlayacağını savunarak, "Okullar açılırken eğitimin durumu içler acısı" dedi.
Dinçer, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında yeni eğitim öğretim yılına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Okullar açılmadan sorunların yine arka arkaya gelmeye başladığını ifade eden Dinçer; okulların teknik altyapı yetersizlikleri, devlet okullarında velilerden talep edilen yüksek düzeyde bağış, öğretmen açıkları ve eksiklikleri gibi sorunların "geçmiş yıllarda olduğu gibi" bu yıl da eğitim sistemini tehdit ettiğini söyledi.
Hükümetin tüm açıklamalarına rağmen bağış olarak adlandırılan "haraç sisteminin" sürdüğünü savunan Dinçer, şöyle konuştu:
"Hükümet, Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 16. maddesinde yaptığı değişiklikle okulları birer işletmeye çevirmiş ve bağış uygulamaları konusunda okul idarecilerini cesaretlendirmiştir. Aynı zamanda bu, kamusal eğitim anlayışının da sonuna gelindiğinin göstergesidir. Artık devlet okullarına başlarının çaresine bakmaları öğütlenmektedir."
Geçen yıl, pilot uygulama için seçilen 9 ildeki okulların müfredatlarında bazı değişiklikler yapıldığını anımsatan Alaaddin Dinçer, çalışmaların yeteri kadar değerlendirilmeden tüm illerin bu proje kapsamına alındığını söyledi.
Yeni müfredatın gerektirdiği eğitim öğretim materyallerinin her bir öğrenci için yıllık 150 ile 350 YTL arasında bir ek masraf doğuracağını da ifade eden Dinçer, "Zaten eğitim harcamalarının giderek el yaktığı bir dönemde, özellikle fotokopiler ve diğer ek materyaller yoluyla yoksul aile çocuklarına çıkarılacak ek masraf dikkate alındığında, bedava kitap uygulamasının nasıl bir yararı kalmıştır, bunu da sayın Bakan'a soruyoruz" dedi.
Dinçer, "Sayın Bakan, öğretmen sayısı yeterli diyor sonra 20 bin sözleşmeli öğretmen alacağım diyor. Öğretmenler mevsimlik işçi gibi kullanılamaz" dedi. Öğretmen alımlarında sözleşmeli öğretmenlik yöntemini tercih eden hükümetin, henüz sözleşme kapsamında göreve başlayacak öğretmenlerle ilgili sosyal hakları belirlemediğini ve bu konuyu muğlak bıraktığını anlatan Dinçer, kadrolaşmanın ise tüm hızıyla sürdüğünü bildirdi. Dinçer, "2.5 yıllık AKP iktidarı döneminde yapılan yönetici atamalarında, atanan idarecilerin büyük çoğunluğunun erkek olması, kadrolaşmanın cinsiyetçi boyutuna dikkatleri çekmiştir" diye konuştu