Erdoğan: En büyük önemi eğitime veriyor, en büyük yatırımı eğitime yapıyoruz/ Video
Başbakan Erdoğan, en büyük yatırımı eğitime yaptıklarını belirterek, "Bütçemizin neredeyse yüzde 50'si, personel olarak neredeyse yüzde 50'ye yakınını eğitim-öğretime veriyoruz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İktidara geldiğimiz günden beri, en büyük önemi eğitime veriyor, en büyük yatırımı eğitime yapıyoruz. Mali olarak bütçemizin neredeyse yüzde 50'si, personel olarak neredeyse yüzde 50'ye yakınını eğitim-öğretime veriyoruz. Eğitimi bütçenin birinci sırasına çıkardık'' dedi.
Ankara Üniversitesi'nin 2012-2013 akademik yıl açılış törenine katılan Erdoğan, "Hedefimiz, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ayrılan kaynağı Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı olan 2023'te, gayrisafi milli hasılamızın yüzde 3'üne çıkarmaktır. Bu büyük bir hedeftir" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ayrılan kaynağı 2023'te gayri safi milli hasılanın yüzde 3'üne çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, ''Bu büyük bir hedef, iddialı bir hedeftir. Biz bu hedefe ulaşmakta kararlıyız ve buna kilitlenmiş durumdayız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara Üniversitesi Morfoloji Binası'nda düzenlenen 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, üniversite öğrencilerinin en önemli sorunlarından olan barınma sıkıntısını çözmek için tüm illerde çok ciddi yurt yatırımları yaptıklarını söyledi.
81 il ve 137 ilçedeki 333 yurt ve 291 bin 200 yatak kapasitesiyle öğrencilere hizmet verildiğini belirten Erdoğan, son 10 yılda 113 bin 117 yatak kapasiteli 265 yurt ve bloğun hizmete açıldığını vurguladı. Kredi Yurtlar Kurumu'nun bu yılki yatırım programında 109 bin 760 yatak kapasiteli yurt projeleri bulunduğuna işaret eden Erdoğan, bunlardan 56 bin 210 kapasiteli 81 yurdun inşaatının sürdüğünü, Kasım ayında 40 bin yatak kapasiteli 52 yurdun toplu açılışla hizmete sokulacağını bildirdi.
Öğrencilere verilen sosyal katkı ve yardımları da geçmişle mukayese edilemeyecek seviyeye çıkardıklarını belirten Erdoğan, 2002 yılında 451 bin 550 olan öğrenim kredisi verilen öğrenci sayısının bugün 1 milyon 173 bin 452'ye yükseldiğini vurguladı. ''Bunu nereden nereye geldiğimizi gösterme bakımından söylüyorum'' diyen Erdoğan, 10 yıl önce 45 lira olan lisans öğrencilerine verilen kredi miktarının 260 liraya çıkarıldığının, 180 lira da beslenme yardımı verildiğini, bu rakamın yüksek lisans öğrencileri için 520, doktora öğrencileri için de 760 lira olduğunu bildirdi. Başarılı öğrencileri de ödüllendirdiklerini anlatan Erdoğan, öğrenci seçme sınavında tüm dallarda ilk 100'e girenlere aylık 780 lira burs verildiğini, başarının karşılıksız kalmadığını ifade etti.
1870 yılından beri devam eden harç uygulamasını da kaldırdıklarını anımsatan Erdoğan, bu öğretim yılından itibaren artık devlet üniversitelerinde okuyan öğrencilerin aldıkları eğitim karşılığında harç ödemediklerini belirtti. Başbakan Erdoğan, ''Harcın kaldırılmasından 1,5 milyonu aşkın öğrencimiz faydalandı, bu sadece açık öğretim dışı. Aynı uygulamayı açık öğretimde de yaptık, burada da 2 milyona yakın öğrenci bu uygulamadan istifade etti. Toplamda 3,5 milyona yakın öğrencimiz bu uygulamadan istifade etmiştir'' diye konuştu.
-''Üniversitelerin yol göstericiliği olmadan başarılara ulaşamayız''-
Öğrencilerin yurt dışına gönderilmesine de büyük önem verdiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, geçen 5 yılda 2 bin 508 öğrencinin yüksek lisans ve doktora eğitimi için yurt dışına gönderildiğini, bu sayının 5 bine ulaştırılmasının hedeflendiğini bildirdi.
Eğitim verdikleri önem ve önceliği kesintisiz olarak ve giderek artan şekilde devam ettireceklerini söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Üniversiteler dünyanın her yerinde eğitim kadroları ve öğrencileriyle daima değişimin taşıyıcısı, öncüsü kurumlar olmuşlardır. Biz Türkiye'de de üniversitelerin böyle bir konum üstlenmelerini, daha büyük misyonları hayata geçirmesini arzu ediyoruz. Üniversitelerimizin demokrasinin, hukukun, özgürlüklerin, yenilikçiliğin lokomotifleri haline getirmeden geleceğe ilişkin hedeflerimize istediğimiz sürat ve kapsamda ulaşamayız. Biz siyaset kurumu olarak ülkemize vizyon kazandırmak, milletimizi ileriye taşıyacak projeler üretmek konusunda elbette üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız da. Yasama organı, yürütme organı bu doğrultuda üzerlerine düşeni yapacaktır.
Samimi olarak şunu ifade ediyorum; üniversitelerimizin, bilimin, bilim insanlarımızın desteği, yol göstericiliği olmadan daha büyük başarılara biz ulaşamayız. Her alanda üretken, iyi yetişmiş, işini en iyi şekilde yapmakla kalmayıp daha ötesinin arayışı içinde olan gençlere ihtiyacımız var. Bu insan kaynağını temin konusundaki tek kaynağımız eğitim-öğretim kurumlarımız, bilhassa da üniversitelerimizdir. Aynı şekilde üniversite tarafından desteklenmeyen bir ekonomi politikası, sanayileşme çabası, sosyal değişme programı, dış politika, kültür politikası eksik kalır.
Bunun için biz üniversitelerimizle, bilim kuruluşlarımızla birlikte çalışmayı, bilim insanlarımızın desteğini almayı hep prensip edindik ve buna büyük önem verdik. Gerek teknik bilimlerde gerek sağlık bilimlerinde gerek sosyal bilimlerde ülkemizin önünü açacak Türkiye'yi dünya bilim sıralamasında öne geçirecek her çalışma bizim için takdire şayandır. Bu doğrultuda pek çok destek programı hayata geçmiştir. Önümüzdeki dönemde bu desteği çok daha ileri boyutlara taşıyacağız. Hedefimiz araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ayrılan kaynağı, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'te, gayri safi milli hasılamızın yüzde 3'üne çıkarmaktır. Bu büyük bir hedef, iddialı bir hedeftir. Biz bu hedefe ulaşmakta kararlıyız ve buna kilitlenmiş durumdayız.''
-''Biz onların hizmetkarıyız''-
Geçen 10 yılda Türkiye'de iş yapmak, kendini geliştirmek ve daha iyisini ortaya koymak isteyen bütün kurum ve kişilere ciddi destekler verdiklerini, engelleri kaldırdıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, ''Kimse artık 10-15 yıl öncesinin mazeretlerinin arkasına sığınamaz'' dedi.
Kendi öğrencilik yıllarında, daha öncesinde ve sonrasında ''Eğitime bütçe'', ''Harçlar kaldırılsın'', ''İki-üç kişilik yurtlar istiyoruz'' sloganlarının sık sık duyulduğunu kaydeden Erdoğan, ortaöğretim çağında 60 kişilik koğuşta yattığını anlattı. Bu özlemlerin hepsinin bugün hayata geçirildiğini, yurtlarda üç kişinin kaldığı, tuvaleti banyosu içinde olan, tek tek çalışma masalarının bulunduğu odalar tesis ettiklerini ifade eden Erdoğan, ''Neden- Bizim yavrularımız bizim çektiklerimizi çekmesin, geleceğe farklı bir özgüven ve inançla yürüsün. Bu imkanı hazırlamak bizim görevimizdir yani biz onların hizmetkarıyız. Yeter ki onlar geleceği kuşatan ve Türkiye'yi muasır medeniyetlerin seviyesinin üstüne çıkaran gençler olsunlar'' dedi.
Erdoğan, öğrenciler adına konuşma yapan Çağatay Zincirlioğlu'nu dinlerken gururlandığını dile getirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin geçmişte ekonomide, siyasette, toplumsal hayatta çok büyük sıkıntılarla, yıkımlarla karşılaştığını belirterek, öğrencilere, ''Gelecekte aynı felaketlere tekrar maruz kalmamak için lütfen tavrınızı daima hoşgörüden, uzlaşmadan, demokrasiden yana koyun. Şiddete, teröre, toplumu içten çürüten kötü alışkanlıklara karşı mesafeli olun'' tavsiyesinde bulundu.
Başbakan Erdoğan, Ankara Üniversitesi Morfoloji Binası'nda düzenlenen akademik yıl açılışı törenine katıldı.
Erdoğan, Türkiye'yi, bilginin üretimi ve kullanımı konusunda en ileri ülkeler seviyesine çıkarmakta kararlı olduklarını vurgulayarak, bilgiyi özellikle de irfan ve hikmetle birleştirerek, medeniyet değerlerinden ve tarihten alınan ilhamla büyük Türkiye idealini gerçekleştirmek için el birliğiyle çalışmak zorunda olduklarını söyledi. Başarmanın ön şartının, başarabilmeye inanmak olduğunu belirten Erdoğan, ''Bizler sizlere, gençliğimize inanıyor ve güveniyoruz'' dedi.
Erdoğan, bu doğrultuda hem eğitim alınındaki motivasyonu artırıcı hizmetlere ağırlık verdiklerini hem de eğitim sistemindeki tıkanıklıkları gidermek için nicelikle ilgili sorunları çözmeye çalıştıklarını anlattı.
Açılan her yeni üniversitenin, üniversite bünyesinde faaliyete geçen her bir araştırma birimi ve bilim kuruluşunun attığı her adımın, Türkiye'yi hedefine biraz daha yaklaştırdığını ifade eden Erdoğan, gelecek dönemde nitelik konusuna daha fazla yoğunlaşacaklarını, üniversitelerin altyapısını daha da güçlendireceklerini ve bilim insanlarına daha büyük destekler vereceklerini bildirdi.
''Akademisyen ücretleri konusunda sıkıntıyı, son düzenlemelerle ortaya çıkan dengesizliği biliyorum ve bunun idrakı içindeyim'' diyen Başbakan Erdoğan, ülkenin imkanlarının yükselişiyle yükseköğretimin yeniden yapılandırılması kapsamında bu konudaki sorunların süratle giderileceğine inandığını dile getirdi.
-''Binbir başlı kartalı omuzlama sorumluluğunuz var''-
Başbakan Erdoğan, öğrencileri, öncelikle eğitim öğretim sisteminin bütün kademelerini geride bırakıp, üniversite aşamasına geldikleri ve Ankara Üniversitesi gibi köklü bir kurumu seçtikleri için kutladı. Erdoğan, öğrencilere şöyle seslendi:
''Ailenizle birlikte, bütün milletimizin, ülkemizin sizlerden büyük beklentileri var. Kendinizi sadece eğitim öğrenim gördüğünüz alanda değil sosyal ve kültürel alanda da en iyi şekilde yetiştirmeniz gerekiyor. Burası Ankara, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti, burada buna yönelik bütün imkanlar var. Ufkunuzu geliştirmekse burada bu imkanların A'dan Z'ye hepsi var. Bu imkanı çok iyi değerlendirmeniz gerekir. Sizler şairin ifade ettiği gibi 'binbir başlı kartalı' omuzlama sorumluluğunu üstlenmiş bulunuyorsunuz. Türkiye'nin geleceği sizlersiniz. Sizlerden sonraki nesillerin geleceğini de sizler şekillendireceksiniz.''
Türkiye'yi 2023'e hazırlama hedefini kendilerine misyon edindiklerini belirten Erdoğan, gençlerin de Türkiye'yi 2071'lere hazırlayacağına işaret etti. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Geçmişimizden kopmadan, bilakis tarihimizden aldığımız güçle, heyecanla geleceğe doğru yürüyeceksiniz. Unutmayın, köksüz ağaçların kuruyup yıkılması mukadder olduğu gibi insanların da hayatın engebeli güzergahında yollarını kaybetmesi kaçınılmazdır. Bireysel gelişim, bireysel haklar, bireysel serüven elbette olacaktır. Ama unutmayınız ki kişi ailesi içinde, yaşadığı toplum içinde, o toplumun değerleri ve kültürü içinde anlam kazanır. Ailenizle ve toplumunuzla sıkı bir ilişki içinde olmazsanız, kalabalıklar içinde yalnızlığa mahkum olursunuz.''
-''Kibir, gurur asla yanınıza yaklaşmamalıdır''-
Öğrencilerden ailelerini unutmamalarını isteyen Erdoğan, ''Aile milletir, bunu unutmayınız. Güçlü aile yoksa güçlü millet yoktur. Onun için güçlü aileler oluşturmaya mecburuz. Onun için annelerimiz, babalarımız bizim varlık sebebimizdir ve onlarla olan hayata yürüyüşümüzü, kardeşlerimizle olan hayata yürüyüşümüzü hiçbir zaman ihmal etmemeliyiz. Ailenize, milletinize ve ülkenize olan sorumluluklarınızı asla aklınızdan çıkarmayın'' diye konuştu.
Bir büyükleri olarak öğrencilere, eğitimde, hayatlarının her aşamasında yaptıkları her işte en iyiye ulaşmayı hedeflemeleri tavsiyesinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Kibir, gurur asla sizin yanınıza yaklaşmamalıdır. Her zaman tevazu içinde olmayı sizler kendiniz için eşrefi mahlukat olan, yaratılmışların en şereflisi insanın en büyük özelliği olarak görmelisiniz. Bunun için merakınızı asla dizginlemeyin. Sürekli yeniliklerin peşinde koşun. Kitapla, kültürle irtibatınızı asla kaybetmeyin. Unutmayın ki kültür geçmişten devralınan mirasın tümüdür. Buna dikkat etmeyi ihmal etmeyin. İdareimaslahata kesinlikle pirim vermeyin. Bireysel birikiminizi ve yeteneklerinizi ekip çalışmasıyla birleştirdiğiniz çalışmalarınızdan çok daha verimli ve çok daha büyük sonuçlar elde edeceğinizi göreceksiniz. Ekip çalışmasına önem verin. Belki sizler görmediniz, yaşamadınız, hatırlamıyorsunuz ama Türkiye geçmişte ekonomide, siyasette, toplumsal hayatta çok büyük sıkıntılarla, yıkımlarla karşılaştı. Gelecekte aynı felaketlere tekrar maruz kalmamak için lütfen tavrınızı daima hoşgörüden, uzlaşmadan, demokrasiden yana koyun. Şiddete, teröre, toplumu içten çürüten kötü alışkanlıklara karşı mesafeli olun. Eğitim öğretim gördüğünüz üniversitenizin kıymetini bilin, ona sahip çıkmanızı istiyorum.''
Törene kızı Sümeyye Erdoğan ile katılan Başbakan Erdoğan, Ankara Üniversitesi Klasik Türk Müziği Korosu'nun verdiği mini konseri izledi, Prof. Dr. Neşet Kılıçer'in verdiği, ''Neden organik tarım; ürünler ne kadar organik'' konulu açılış dersini de dinledi.