İki Bakan Hakkındaki İddialardan Çıkan Yolsuzluk Haritası

Haber Giriş : 20 Eylül 2005 18:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adından başlayarak bir temizlik iddiasıyla yola çıkan, iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti veya AKP), üç yıllık iktidarı süresince iki kamburla yürüdü.

Hükümet içinde iki bakan var ki, isimleri ?usulsüzlük? ve ?şaibe?yle eş anlamlı kullanılır oldu. Haklarındaki, bakanlıklarının icraatlarıyla ilgili iddialar ilk günden itibaren başladı ve durmak bilmedi. Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en büyük bütçeli skandallarına imza attılar.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ak Parti hükümetinin iki büyük kamburu, iki ?yumuşak karnı? olarak koltuklarında oturmayı sürdürüyorlar. Ak Parti hükümeti, hiçbir icraatıyla değilse bile onlarınkilerle anımsanacak hep.

Telekom ihalesindeki yolsuzlukta Binali Yıldırım'ın, TÜPRAŞ'ta Kemal Unakıtan'ın payları görmezden gelinemez. Her iki dosyayı da 8sutun.com'da etraflıca işledik. Cumhuriyet tarihihin bu iki en büyük operasyonu belki de yargıdan dönecek. O zaman, bu işlerde imzası olanlara çevrilecek spot ışıkları.

Kendi kendisine af çıkartan bir Maliye Bakanı olarak Kemal Unakıtan bir ilke imza attı. Hakkındaki iddiaları dalga geçerek, işi sululuğa vurarak, soru soranları azarlayarak savmaya çalıştı. Özal bürokrasisinin ruhunu ihya eden Maliye Bakanı Unakıtan ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın görevlerinin ilk gününden bu yana haklarında ortaya atılmış iddialara bir bakalım.

İşte, hükümetin en ciddi ithamlara muhatap iki bakanının bakanlık sicilleri?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN

BALIKESİR SEKA KÂĞIT FABRİKASI İHALESİ

Fabrika, 30 Haziran 2003'te 1.1 milyon $'a Albayraklar A.Ş.'ye satılıyor. Özelleştirme İdaresi, piyasa değerini 51 milyon $ olarak belirliyor. Sonra Selüloz-İş Sendikası, mahkemeden satışı iptal ettiriyor. Bu arada ihale iptal edildiği için, bu parayı Özelleştirme İdaresi talep ediyor. Şirket bununla ilgili henüz ödemede bulunmuyor. 12.7 trilyonluk bir varlık kaybı tespit ediliyor. ( Yaklaşık 10 milyon $'lık ) Bu rakam stoktaki malların satılmasından ve alacakları tahsil etmesinden kaynaklanıyor. Mahkemenin iptal kararı Nisan 2004'te. Yani 10 ay sonra.

Not: Maliye Bakanı Kemal Unakıtan gereğini yapılacağını açıkladı.

TMSF OTEL İHALESİ

TMSF, Ceylan Grubu'ndan, banka borcuna karşılık 52,5 milyon $'a Antalya'daki Deluxe Resort Otel'i alıyor. Devir öncesi otel fiyatı, ekspertiz raporunda bu şekilde belirtiliyor. TMSF, aynı oteli bu sefer 25.3 milyon $'a satıyor. Ulusoy Grubu alıyor. 27 milyon $ devlet zarar ediyor.

TMSF, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

DERİNCE ARAZİ ALIMI OLAYI

Özelleştirme İdaresi, Yarımca Porselen Arazisi'ni, 30.5 milyon $'a bir özel şirkete satıyor. Erdemir, 82 milyon $'a aynı araziyi, bu sefer söz konusu özel şirketten satın alıyor. Devlet, 52 milyon $ kendi arazisinden zarar ediyor. Ve Erdemir yönetimi, 2 yıldır bir liman için arazi aradıklarını ifade ediyor, 20 gün içinde en pahalısını seçiyor.

Erdemir, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

281 MİLYARLIK "HUZURLU ORTAM" OLAYI

Atilla Başoğlu'nun Adana'da şirketi var. Şirketinde Maliye vergi incelemesi başlatıyor. Atilla Başoğlu'nun ailesine ait Adana-Yüreğir'deki "Yüksel Tekstil" de, vergi kaçırdığı gerekçesiyle, bir süre önce baskın yapılıyor. Ve usulsüzlük dolayısıyla şirkete, 600 milyarlık ceza kesiliyor. Atilla Başoğlu CHP Adana Milletvekili. Bir müddet sonra CHP'den istifa edip, AKP'ye geçiyor. Ve AKP'ye geçtiğinde " huzurlu bir ortam buldum" diye bir açıklama yapıyor. AKP Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun aile şirketiyle ilgili 600 milyarlık cezasının, 319 milyara indirildiği ifade ediliyor.

Bu olay kamuoyuna "281 milyarlık huzur ortamı" diye yansıyor.

TEKSTİLDE 1 KATRİLYONLUK HAYALİ İHRACAAT OLAYI

2004 yılında, 915.3 trilyonluk Katma Değer Vergisi tahsil edildi. Buna karşılık, 2 katrilyon 83 trilyonluk vergi iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 katrilyonluk hayali ihracat yapıldığı iddiası var.

Bu konu ile ilgili Maliye Bakanı Unakıtan "Denizli'de 50 milyon $ ihracatı olan bir firma, inceleme görmüş. 100 bin $'lık Rusya'ya yaptığı ihracatların alıcısı bulunamıyor. Yahu Rusya'da kimi buluyorsun ki? Araşan Rusya'da Başbakan'ı bile bulamazsın. Bu adamın adı olmuş hayalici. İnceleme yapılmış. İnceleme elemanı böyle demiş. İnceleme elemanı kim Allah aşkına? Maliye Bakanı adına inceleme yapıyor. Maliye Bakanı kim? Yahu Bakan benim ya!" diye konuşabilmiştir.

İZMİR HALKAPINAR KAPALI SPOR İNŞAATI İHALESİ

İzmir'de yapılacak Kapalı Spor inşaatı ihalesi için ilan verilmemiş. 30 trilyonluk bir iş. AKP Çankaya Belediye Başkan Adayı'nın sahibi olduğu şirkete, usulsüz olarak verildiği ileri sürülüyor. Hatta 2004 yılı Yatırım Programı'nda, söz konusu salon için, ödeneğin bulunmadığı da ifade ediliyor.

İhalenin usule uygun yapıldığı açıklandı.

ULUSAL MARKER TEMİN İHALESİ

Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) 2002-2004'te ihale sürecini başlattı. EPDK önce Ekim 2004'te bir yeterlilik ilanına çıktı ve denildi ki; "ben bu ihaleyi 1 Ocak 2005'te bitireceğim ve marker kullanımına başlayacağım". Bu ilandan sonra, 3 defa yeni teknik ve idari şartlar getirildi. Ve 2 ayda 200 adet dedektör temin etme zorunluluğu getirildi. Tek firmaya yönlendirildi. O da "John Hogg" adlı İngiliz firması. 100 trilyonluk iş.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'dan herhangi bir açıklama gelmedi.

TEKEL TOKAT SİGARA FABRİKASI MAKİNA İHALESİ

Tekel, 10 Haziran 2004 tarihinde Tokat Sigara Fabrikası'na, sert paket kutulu sigara paketleme makinaları alımı için ihale açıyor. Ve sözleşme şartnamesinde "makinaların kullanılmamış ve yeni olması koşulu" bulunuyor.13 milyon 840 bin Euro'ya malolan makinaların bazılarının yeni, bazılarının da kullanılmış olduğu anlaşılıyor. Tekel'e tanesi, 1,7 milyon Euro'ya satılan bu makinalar, Beyaz Rusya'ya 570 bin Euro'ya satılmış. Bu fark edilince AKP,Kemal Unakıtan ile Meclis'e Torba Yasası ile bir madde getiriyor. Tekel tarafından ithal edilen kullanılmış makinaların, satın alınmasına izin verilmesi öngörülüyor. Bu işi örtbas etmek için, Tekel ile ilgili maddenin yürürlük tarihi ihale öncesine çekiliyor. Böylelikle, yaklaşık 24 trilyonluk kullanılmış mal satan İspanyol Firması'ndan alınan makinalar, aklanmış hale getirilmek isteniyor.

THY 36 AIRBUS UÇAK ALIMI KONUSU

THY'nin, Özelleştirme kapsamında iken halka arzı, %51'den fazlası amaçlandığı halde THY'nin uçak alımını, özelleştirilmeden sonra gerçekleştirilmesi beklenirdi. THY, Mayıs 2004 tarihine kadar Kamu İhale Yasası'na tabii idi. Çıkartılan bir yasa ile THY uçak alımlarını, İhale Yasası'na tabi olmadan gerçekleştirilmesi imkân dahiline getirildi. THY Genel Müdürü, uçaklara 1,5- 2 milyar $'lık bir ödeme yapılabileceğini söylemişti. Airbus işe, rakamın 3 milyar $'i geçeceğini açıkladı. Uçakların kaç liraya alındığını, başka firmalarla bir görüşme yapılıp, fiyat istenip istenmediği hakkında Maliye Bakanı ve Ulaştırma Bakanı'ndan herhangi bir açıklama gelmedi.

MALİYE BAKANI'NIN OĞLUNUN MISIR İTHALİ OLAYI

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu, Gümrük Vergisi % 70'e çıkmadan hemen önce, 4 bin ton çerezlik mısır ithal ediyor. Ve ithalden sonra, Gümrük Vergisi miktarı yükseltiliyor. Maliye Bakanı, konu ile ilgili yaptığı açıklamada "oğlum o mısırları, tavuklarına yedirecek" diye ilginç bir görüş sergiliyor. İfade edildiğine göre, 4 bin mısırla bir yıl boyunca 175 bin tavuğun beslenmesi söz konusudur. Ve bu miktarda bir tavuğun da olmadığı ileri sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, mısır ithalinden 360 milyar kar elde edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, 17 Nisan 2003'te Mısır İthali'nde Gümrük Vergisi %20'ye indiriliyor. 15 Temmuz 2003'te 4400 ton ADB menşeli mısır ithal kontrol belgesi alıyor ve 4 Ağustos 2003'te 4000 ton mısır ithal ediliyor ve Gümrük Vergisi hemen bu ithalden sonra yükseltiliyor. 8 Ağustos 2003 tarihinde % 45'e yükseltiliyor. Daha sonra da söz konusu vergi, % 70'e yükseltilmiştir.

İKTİSAT GAYRI MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

İktisat Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı Şirketi, Güneş Turizm Seyahat A.S.'ye
18 milyon 250 bin $'a satılıyor. 30 Aralık 2004'te. Para 4 yıl vadeli ödenecek, bir açık arttırma yapılmıyor. Güneş Turizm, "Albayraklar Grubu"nun bünyesinde bir şirket. 31 Aralık 2004'te TMSF bir portföy raporu hazırlıyor, bağımsız denetim kurulu raporu çıkartıyor. İstanbul ve Bodrum'da bina arazi, otel toplam değeri 38 trilyon.( Resmi rapora göre) 31 Aralık
2004'te kasada 10.9 trilyon nakit var olduğu ifade ediliyor. Bunu 30 Aralık
2004'te satıyor. Toplam 48 trilyonluk şirket, 25 trilyona satılıyor. 23 trilyon zarar edildiği ifade ediliyor.

Yapılan işlemin usule uygun olduğu açıklandı.

EMLAK GAYRI MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

Emlak Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.Ş.'nin, 2003-2004 yıllarında gerçekleştirdiği kat karşılığı arsa projelerinde, 1.1 milyar YTL (katrilyon lira) tutarındaki kamusal servetin müteahhit firmalara "örtülü kazanç" şeklinde aktarıldığı ileri sürüldü. TOKİ'ye ait Emlak GYO'nun projeleriyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu ile SPK'nin ortak soruşturma yapması istendi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), 2003-2004 yıllarında ihale edilen ve inşaatı devam eden yedi projeyle ilgili özel inceleme raporu hazırladı. Besi İstanbul Ataşehir'de, ikisi de İzmir Mavişehir ve İstanbul Yukarı Dudullu Köyü'ndeki projelerde, Emlak GYO'nun arsalarının gerçek değerinin altında gösterildiği, müteahhitler tarafından yüklenilen inşaat maliyetlerinin ise şişirildiği ileri sürüldü.

MALİYE BAKANI'NIN KAÇAK VİLLASI VE RESMİ MÜHÜRLERİN SÖKÜLMESİ OLAYI

Üsküdar Belediyesi'nin 3 kez mühürlenmesine rağmen, mührü kırarak oturduğu villanın bahçesine bir de kaçak villa inşa eden Unakıtan, depreme dayanıklı bina yaptırmak için belediyeye başvurunca, kaçak villanın hikayesi de ortaya döküldü. Kaçak villanın şikayet konusu olması üzerine, İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi Şahin Demir, olayı incelemeye başladı. Bir gün sonra Üsküdar Belediyesi, bir gazeteye villanın yıkılması için ilan verdi. Gerekçe olarak da, evin bulunamadığı belirtildi. Yıkım için verilen ihale ilanına başvuran kimse de çıkmadı. Demir, raporunda önemli ifadelere yer verdi. Raporda, "Belediye Başkanı, bu olayda görevini kötüye kullanarak, adeta ruhsatsız inşaatın bitirilmesi için gayret göstermiştir. İnşaat, kalitesi ve mevkii açısından son derece rantı yüksek bir halde tamamlanmıştır. Bu durum da dikkate alındığında kaçak yapının tamamlanmasında ilgililer ile inşaat sahibi (Kemal Unakıtan) arasında yasal olmayan ilişkilerin olabileceğini akla getirmektedir" denildi.

Maliye Bakanı, oğlu ve kızının villalarının kaçak olduğunu; ancak Belediye'nin kendisine düşen hizmetleri yerine getirmediği için kaçak duruma düştüklerini açıkladı.

BİNGÖL DEPREM KONUTLARI OLAYI

Bingöl'de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca 2016 konut inşa ediliyor. Tanesini 38 milyardan yaptırıyorlar. TOBB de aynı yerde ve aynı projeyle 480 konut yaptırıyor ve aynı konutu 30 milyara malediyor. 1 konutta 8 milyar fark ediyor. Toplam TOKİ, 12 trilyon fazla ödemede bulunuyor. Başbakan'ın da katıldığı görkemli törenle teslim edilen konutların daha içine girmeden çürüdüğü ileri sürülüyor.

Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

HUMMER CİP'Lİ 9.8 TRİLYONLUK İHALE OLAYI

Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in oğlunun düğününe, Milli Eğitim Bakanı'nın eşi Şahsenem Çelik'le birlikte, Hammer cip'le giden Melek İpek'in ortak olduğu şirketin, okullarda dağıtılan bedava kitap kampanyasına katıldığı ve bedava kitap ihalesine katılıp, 9.8 trilyonluk ihale aldığı ifade ediliyor.

Konu ile ilgili yapılan açıklama, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır

BOTAŞ'IN FERNAS ŞİRKETİ'NE İHALESİZ 24,5 MİLYON $'LIK İŞ VERİLMESİ OLAYI

Fernas şirketi, CHP'den AKP'ye geçen Batman Milletvekili Mehmet Nezir NASIROĞLU'nun kuzenine ait. İhalesiz iş sözleşmesini BOTAŞ yapıyor. BOTAŞ Genel Müdürü; " İşi yapsa da, yapmasa da Fernas şirketi'nin 24,5 milyon $ ödeyeceğini ve bunun doğru bir karar olduğunu " savunuyor.

Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

MALİYE BAKANI'NIN BEYKOZ'DAKİ ORMAN ARAZİSİ KONUSU

Maliye Bakanı Unakıtan'ın, Beykoz Çavuşbaşındaki biri 34 dönüm, diğeri 17 dönüm olmak üzere toplam 51 dönüm, 2 B orman arazisini zilyetle üzerine geçirdiği ifade edilmektedir. Bugünkü parasal değerinin 10 milyon $ olduğu ve tapusunun bulunmadığı bu arazinin, Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, 16 Haziran 1997'de zilyetle aldığı söylenmektedir. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, raporunda "Orman arazileri, rant grupları ve arazi mafyaları tarafından parsellenerek, köy el senetleriyle, orman köylüsüyle hiç ilgisi olmayanlara satılıyor" denilmiş idi. Bilindiği gibi AKP iktidarı, 2B orman arazileri satışlarını kolaylaştıran bir yasa çıkartmış ve kanun Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla veto edilmişti. Kanunun yeniden çıkması halinde Unakıtan'ın sözkonusu orman arazisinin de tapu alınır hale getirileceği ifade edilmiştir.

Maliye Bakanı'nın konu ile ilgili açıklamaları kamuoyunu tatmin etmemiştir. Ve iktidar 2B orman arazileri ile ilgili yasayı çıkartma gayretlerini sürdürmektedir.

TÜPRAŞ İHALESİ

2004 yılında 15 milyar $ cirosu bulunan ve 500 milyon $ net kar eden TÜPRAŞ'ın, Zorlu Grubu ve Rus TAF-NEFT Konsorsiyumu'nun iptal edilen satışında, değeri 1,3 milyar $ idi. Bilahare TÜPRAŞ'ın % 14.7'si 446 milyar $'a satılıyor. Bu durumda TÜPRAŞ'ın bu fiyattan hesap edildiğinde, toplam piyasa değeri yaklaşık 3 milyar $ ediyor. Yani aynı TÜPRAŞ'ın çok kısa bir süre içerisinde, fiyatı ortalama % 50 artmış oluyor. ve halen TÜPRAŞ, AKP iktidarı tarafından satılmaya devam edilen bir kurum olarak ortada duruyor. TÜPRAŞ gibi, stratejik bir kuruluşun, yangından mal kaçırır gibi satılmaya çalışılmasının amacının ne olduğunu ve eğer mahkeme yapılan satışı iptal etmeseydi, meydana gelen yaklaşık 1,5 milyar $'lık zararın sorumluluğunun kimlere ait olacağı merak edilmektedir.

İktidardan, kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

Tüpraş'ın %14.76'lık hissesinin yabancı fonlar aracılığıyla İsrailli Sami Ofer'e devri

Geçen Mart ayında Tüpraş'ın %14.76'lık hissesinin yabancı fonlar aracılığıyla İsrailli Sami Ofer'e devri tartışılmaya devam ediyor. Son gelişme, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) bu devirle ilgili açtığı soruşturma. SPK, basında çıkan haberleri ihbar kabul ederek devir işleminin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na (İMKB) haber verilmeyişi ve bir ?insider trading? olup olmadığı konularını incelemeye aldı. Bu arada, hisse devrinin İMKB'ye SPK'nın isteği üzerine bildirilmediğini söyleyen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı da yalanlamış oldu.

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM

İZMİR TCDD LİMAN TAŞIMA İHALESİ

TCDD İzmir Liman'ı için, yıllık 70 milyon $'lık yükleme-boşaltma işleri için ihale hazırlığı yapılıyor. Daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. İhalesiz olarak 15 yıllığına Reha Denizcilik ve Raden Lojistik isimli 2 şirkete veriliyor. Şirketlerin, 15 yılın sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yıl daha ise devam edebileceği sözleşmede yer alıyor. (Toplam 30 yıl süreli) Toplam 2 milyar 100 milyon $'lık iş ihalesiz veriliyor. Bu firmalardan biri, sözleşme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, diğeri de aynı gün kuruluşu gerçekleşiyor. Bu şirketin büyük hisseli ortaklarından biri AKP'nin Bakırköy İlçe Başkanlığı'nı yapmış olan Rahmi Genç. Sözleşme imzalandıktan sonra bu kişi, hisselerini devredip, ayrılıyor. Olayın usulsüzlüğü dile getirilince, TCDD Reha Denizciliğin sözleşmesini iptal ediyor. Bu şirketin Genel Müdürü de, diyor ki; "TCDD'nin aleyhine dava açtık, davayı TCDD kaybederse 225 milyon $ tazminat ödeyecek, haberleri olsun."

TCDD İSTASYON YENİLEME İHALELERİ

TCDD'den 10 istasyon yenileme ihalesi Ulaştırma Bakanı'nın bilgisi dahillinde AKP Kadın Kolları MKYK Üyesi Emine Alioğlu'na veriliyor. Bu AKP'li müteahhit hanım, aynı zamanda yeşil kart sahibi. Önce devletten yeşil kartı alıyor, sonra da 10 İstasyon yenileme ihalesini alıyor.

TCDD ihalelerin usule uygun olduğunu açıkladı.

GEBZE AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI OLAYI

5 trilyonluk bir hadise. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Albayrak dahil, birçok bürokrat halen yargıda. Kemal Albayrak, AKP Kurucular Kurulu üyesi ve AKP Kırıkkale eski Milletvekili. Türkiye'de, yılda 1,5 milyar $'lık akaryakıt kaçakçılığının olduğu açıklanıyor.

Halen dava yargıda devam ediyor. Olayı ortaya çıkartan Kocaeli Emniyet Müdürü bilahare görev yeri değiştirildi. Bakan Binali yıldırım hiçbir açıklama yapmadı.

AYCELL-ARIA BİRLEŞMESİ KONUSU

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin ricası üzerine, AYCEEL-ARIA birleşmesinden doğan AVEA'nın yaklaşık 3 milyar $'lık zararı, Hazine'ye yüklendi. İleri sürüldüğüne göre; " Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun, kamuyu zarara uğratan ve "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal suçu" işlediğini öne sürülen Aycell yöneticilerinin, Savcılığın soruşturma istemine onay vermedi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırm ise sanki bu konu kendisini hiç ilgilendirmiyormuş gibi bu konuda hiç sesini çıkarmadı. Erdoğan eski yöneticilerin uyarılmasına, haksız edinildiği düşünülen bir paranın tahsiline onay verdi. Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) Aycell'e ilişkin 2003 yılı raporuna göre, şirkette Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ve Danışmanlara, "ortalama yasal ücret tavanından" fazla ücret bağlandı. Bu konuda YDK'nin isteği ile Hazine'ce yapılan uyarılara rağmen Türk Telekom A.S. ve Aycell yasalara aykırı bu durumu sürdürdü. Bunun üzerine YDK, "ivedi durum raporu" hazırladı. Bu rapor üzerine, Başbakanlık Teftiş Kurulu soruşturma başlattı. Hazırlanan raporda, Başbakanlık ve Hazine'nin bağlı olduğu Devlet Bakanlığı'nın talimatı ve mevzuata aykırı olarak, Aycell yönetiminin yüksek serbest ücretlere soruşturma aşamasında da yüzde 15 zam verdiği ve bunu uyguladığı bilgisi yer aldı. Raporda, "Şirket yönetiminde yetkilerine verilen kamu kaynağını sorumlulukla kullanmayan, bu suretle kamu zararına yol açan Aycell Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri'nin durumunun, "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal" hükümlerine uyduğu cihetle haklarında kamu davası açılması ve gereğinin takdir ve ifası için raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi istendi. Ancak, Başbakanlığa sunulan bu onay teklif yazısı, Erdoğan tarafından, "raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi" şıkkı hariç, diğerleri "uygun" görülerek, onaylandı. Oysa Devlet eski Bakanı Hüsamettin Özkan'ı Yüce Divan'a gönderen olayda da, YDK raporlarına göre, Halk Bankası'nı zarara uğratan bürokratlarla ilgili olarak Teftiş Kurulu'nca hazırlanan raporun gereği yapılmamış ve bir buçuk yıl Özkan'ın masasında bekletilmişti."

Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi. Aycell ile Aria kanun çıkartılmak suretiyle birleştirildi.

AYCELL-SIEMENS ANLAŞMASI OLAYI

Siemens'ten alacağı 10 milyon Euro'nun tahsili için harekete geçen Aycell, Bakan Binali Yıldırım'ın engeline takıldı. Aycell, 2001 yılında Siemens ile sözleşme imzaladı. Ancak, Siemens yükümlülüklerini yerine getirmedi. Konuyu araştıran Aycell Komisyonu ve Hukukçular, bu nedenle Siemens'in günlük 96 bin Euro ceza ödemesi gerektiğini belirledi. Miktar artınca, Aycell alacağını tahsil etmek için girişimlere başladı. Bu aşamada devreye Bakan Yıldırım girdi. Aycell Yönetimi, apar topar değiştirildi. Yönetim Kurulu Başkanlığı'na, Bakan Yıldırım'ın Gemi Sanayi A.S.'de beraber çalıştığı Cahit Paksoy getirildi. Bu sırada Siemens de, milletvekillerine Aycell hattı karşılığında bedava cep telefonu dağıttı. Bunun ardından alacaklar rafa kaldırıldı.

ULAŞTIRMA BAKANI'NIN OĞLUNUN GEMİ KİRALAMA OLAYI

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın 24 yaşındaki oğlu Erkan Yıldırım, ihalesiz olarak Ankara Feribotu'nu alıyor. Santour isimli şirket almış oluyor. Bu feribotun, günlüğü en az 15 bin $'dan kiralanması gerekirken, 9 bin $'a kiralandığı ifade ediliyor. Burada önemli bir konu da, Çeşme- Brındışı arasında Devlet, Samsun Feribotu'nu işletiyor. Madem bu hat iş yapıyor da, Devlet 2 feribotu neden işletmiyor? Ankara Feribotu ucuza kiralandığı için, bilet fiyatlarında indirim yapılıyor. Ankara Feribotu, 740 yolcu ile Çeşme'ye gelirken, Samsun Feribotu 400 yolcuda kalıyor.

Konu ile ilgili Ulaştırma Bakanı'nın yaptığı açıklamalar, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

BAŞBAKAN İÇİN SATIN ALINAN VİP UÇAĞI KONUSU

Başbakan'ın kullanımı için İtalya'dan alınan AIRBUS JİJİ -319 tipi uçağın Türkiye'ye maliyetinin ne olduğu ve uçağın alımının niçin ihalesiz gerçekleştirildiği açıklanmamıştır. Bir iddiaya göre, tadilatlarıyla birlikte yaklaşık 50 trilyona malolan uçağın, ihalesiz alınması, bazı usulsüzlük iddialarını da gündeme taşımıştır. Konu ile ilgili kendisine yöneltilen sorulara Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yazılı olarak verdiği cevapta; " Havacılık sektöründe uçak alım ve kiralamalarına ilişkin mali hususların gizliliği temel kuraldır. Gizlilik hususu tüm uçak alim-satım sözleşmelerinde zorunlu olarak yer alan bir madde olup, uçak fiyatlarının açıklanması mümkün olmamaktadır. Ancak, söz konusu uçağın fiyatı makul piyasa rayicinin bir miktar altındadır."

İleri sürüldüğüne göre, uçağın esas fiyatının açıklanmamasının esas sebebinin, alım fiyatının normal piyasa şartlarının çok üzerinde olduğu içindir.

Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

DATA TEKNİK ŞİRKETİ'NİN İHALE ALIMLARI OLAYI

Ülker Grubu Şirketleri'nden Data-Teknik Bilgisayar'a, bazı kamu ihalelerinin usulsüz olarak verildiği ileri sürülmektedir. PTT Genel Müdürlüğü'nün otomasyonu için 3 bin, büro için de bin olmak üzere toplam 4 bin adet bilgisayar Data-Teknik Bilgisayar kazandığı, PTT'nin bu bilgisayarlar karşılığında Data-Teknik'e 4 trilyon 348 milyar ödeyeceği ve Data-Teknik'in
30 Eylül 2004'te başlamak üzere 4 yıl içinde söz konusu sözleşme süreci içinde teslim edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Aynı şirketin Adalet Bakanlığı'nın 20,5 trilyon lira bedelli teknik donanım ihalesini kazandığı ve Türk Telekom'a ADLS kurulumu ve servis desteği ihalesini yine Data-Teknik tarafından kazanıldığı ve ayrıca Adalet Bakanlığı'nın UYA kapsamında Mahkeme Kalemleri'ne dağıtılmak üzere 10 bin masa üzeri bilgisayar, Hakim ve Savcılar'a verilmek üzere 8 bin dizüstü bilgisayar temini işini de üstlendiği ifade edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, Ülker mamullerinin dağıtım ve pazarlamasını yapan şirkette Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bir müddet öncesine kadar ortak olduğu, bu nedenle söz konusu ihalelerde belirtilen firmanın kayırıldığı ileri sürülmektedir.

Konu ile ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama bugüne kadar yapılmamıştır.

TCDD İSKENDERUN LİMAN BAKIM-ONARIM İHALESİ

İskenderun Limanı sınırları içindeki yaklaşık 11 bin 16 m2'lık kızaklama tesisinin, ilave yatırımlar ile mevcut amacına uygun işlerde ve tersane nitelikli olarak kullanılmasına yönelik 1 Nisan 2004 tarihinde yapılan ihaleyi, TESKO Endüstriyel isimli firma aldı ve tesis 30 yıllığına bu firmaya kiralandı. TCDD ile TESKO Endüstriyel arasında yapılan yap-işlet-devret sözleşmesine göre, sözleşmeyi takip eden ilk 6 aylık sürede, firmanın aylık kira bedeli olarak 4.7 milyar lira ödemesi ve bu süre zarfında Liman'a 1 trilyonluk yatırım yapması karar altına alındı. TCDD'ye ait kılavuzlama hizmeti veren deniz araçlarının bakım onarım hizmetlerini eskiden kendi personeli ile gören TCDD, bu hizmetin TESKO'ya devredilmesinin ardından ilk 6 ayda firmaya 1 trilyon 200 milyar lira ödedi. Buna karşılık firma TCDD'ye ilk 6 ayda kira bedeli olarak toplam 28.2 milyar lira ödedi. TESKO'nun en büyük ortağı Sadık Bal, Reha Denizciliğin de ortakları arasında yer alan bir isim. Reha Denizcilik, TCDD İzmir Limanı yıllık 70 milyon $'lık yükleme boşaltma işini ihalesiz olarak, 30 yıllığına alan 2 şirketten birisidir. TCDD İzmir Limanı olayında, AKP Eski Bakırköy İlçe Başkanı'nın da isminin yer almış olması dikkat çekmektedir. İskenderun'daki ihaleye sadece TESKO'nun teklif verdiği ve 6 aylık süre içinde tesislere 1 trilyon liralık yatırım yapma sözü vererek işi aldığı, ama buna mukabil söz konusu süre içerisinde bu yatırımın yapılmadığı öne sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, TCDD'nin denize girişi bile sakıncalı bulunan, 30-40 yıllık ekipmanlarını kullanmaya devam eden TESKO'ya yatırım yapacağı için kirada da kolaylık sağlandı. Tesisin 23 milyar lira olarak belirlenen kira bedeli, 6 aylık süre için 4.7 milyara düşürüldü.

TCDD, konu ile ilgili yaptığı açıklamada yapılan işlemlerin usule uygun olduğunu bildirdi.

Telekom Özelleştirmesinde 3. Nesil Cep Telefonu sistemi CDMA'in bedelsiz olarak ihale kapsamında OGER Telekom'a verilmesi

Yıllardır Türkiye'nin gündeminde olan ve geçtiğimiz ay tartışmalı bir ihaleyle Oger Telekom'a satılan Türk Telekom'la ilgili şok edici iddialar var. Telekomünikasyon Kurumu değeri milyarlarca dolar ile ölçülen CDMA (Code Division Multıple Access) yani 3. nesil cep telefonu lisans hakkını özelleştirme ihalesinden sadece bir gün önce, mesai saati bittikten bir saat sonra ihalesiz ve bedelsiz olarak Türk Telekom'a yani Türk Telekom'u alacak olan şirkete, yani Oger Telekom'a tahsis etti. CDMA konusunda Türk Telekom AŞ. Telekomünikasyon Kuruluna 28 Haziran 2002, 15Mayıs 2003 ve Aralık 2003 olmak üzere üç kere başvurmuş ama her seferinde bu sistemin lisans alınarak işletilecek bir sistem olduğu gerekçesiyle reddedilmiş.
Türk Telekom'un taleplerini reddeden Telekominikasyon Kurulu, Türk Telekom'un satış ihalesinden bir gün önce ilginç bir biçimde harekete geçip, hem de mesai saatinden sonra bu son derece değerli olanağı bedelsiz bir biçimde Telekom'u satın alacak şirkete devretmiş.Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bu teknoloji zaten Telekom için bir yüktü bir işe yaramaz vermekle iyi ettik açıklamasını yaptı

THY'DE E-POSTA VE İHALELER KONUSU

THY'nin, çeşitli alım ve hizmetlere ilişkin yapmakta olduğu ihalelerin Kamu İhale Yasası uygulamaları dışında, ilginç metotlarla yapıldığı ifade edilmektedir. Bazı ihalelerin gerçekleşmeden önce, THY Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hamdi Topçu tarafından bazı işadamları, bazı kamu görevlileri, bazı gazeteciler, bazı milletvekillerine ihale bilgileri içeren e-postalar gönderdiği ifade ediliyor. Konu KİT Komisyonu'nda THY hesapları incelenirken gündeme getiriliyor. AKP'LI Hamza Albayrak, Hamdi Topçu'nun E-posta adresinden 40 kişiye gönderilen ve THY tarafından 19 Nisan-25 Mayıs 2004 tarihleri arasında açılan ihalelerle ilgili bilgileri içeren notları dağıttığı, buna mukabil THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin'in "Bütün ihaleler davul zurna ile ihale edilir. Bütün ihale duyurularını elimizden geldiğince eşe dosta gönderiyoruz. Böylece varsa ihale mafyasının kafasını kırıyoruz" diye açıklama yaptığı ifade edilmektedir. Cevabı aranan sorular şunlardır:
" Bu 40 özel kişi kimlerdir? Bunlar, bunların yakınları veya bunların aracılık yaptığı yakınları THY'nin açtığı ihalelere girmiş midir? Girmişlerse ihale almışlar mıdır? THY ile bağları nelerdir? Hangi ölçülere dayanarak bu 40 özel kişiye E-posta göndermişlerdir? İhale süreci İnternet sitesinde neden yer almamıştır? E-posta gönderilenlerin arasında AKP yakınlığı ile bilinen bir gazetenin Ankara Temsilcisi de var mıdır? Ve yine cevap aranılan bir diğer soru; Kit Komisyonu'nda AKP'li bir milletvekili, E-posta ile bildirilen ihalelerin araştırılması için önerge veriyor ve bu önerge diğer AKP'lilerin oyları ile reddediliyor. Neden? "

Ulaştırma Bakanı'ndan , hükümetten konu ile ilgili hiçbir açıklama gelmemiştir. konu ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır.

www.8sutun.com

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber