The Economist: Erdoğan risk aldı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Ekim 2005 13:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Müzakerelere başlanmasını ''Geç olması, hiç olmamasından daha iyi'' başlığıyla duyuran The Economist, Başbakan Erdoğan'ın ise fazlasıyla risk aldığını yazdı. The Economist, Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine başlamasını ''Geç olması, hiç olmamasından daha iyi'' başlığıyla duyurdu. Geçen yıl aralık ayında (17 Aralık) müzakerelerin başlaması için (3 Ekim) tarih belirlenirken ''ağız dalaşı yapılmasını ve büyük riskler alınması'' yerine ''biraraya gelinerek kutlama yapılmasının'' öngörüldüğü belirtilen makalede, ''Fakat AB, umutsuz at pazarlıkları ve baskıya girmeden önce sağa sola sıkıştırılan gazete haberleri misali son dakika panikleri yaşanmadan AB değildir'' ifadesi yer aldı. Yaşanan bütün bu kargaşalara rağmen çılgın diplomatik çabalarla elde edilen sonucun ''3 Ekim'in onurunu kurtardığı'' anlatılan makalede, Avusturya'nın ''görünürde yalnızlığa terk edilmiş ama belki de AB içindeki diğer güçlerin taktik gereği gizliden destek verdiği imtiyazlı ortaklık konusundaki direncinin'' saatler sonra kırılabildiği kaydedildi.

Avusturya'nın geri çekilmesinde Hırvatistan'a AB yolunun açılmasının etkili olduğu iddia edilen makalede, Hırvatistan'ın AB üyeliğinin önündeki en büyük tehdit olan, savaş suçu zanlısı 49 yaşındaki kaçak General Ante Gotovina ile ilgili soruşturmayı yürüten BM savaş suçları mahkemesinin Başsavcısı Carla Del Ponte'nin ''savaş suçlularının yakalanması ve iadesi konusunda Hırvatistan ile tam bir işbirliği içinde olduklarını'' ortaya koymasıyla Türkiye'nin müzakerelere başlaması zamanının kesiştiğine dikkat çekildi. The Economist'teki makalede her ne kadar şimdilik ikna edilmiş olmasına rağmen Avusturya'nın, dönem başkanlığını ocak ayında devralmasıyla, Fransa'da 2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminin en güçlü adaylarından Nicolas Sarkozy ve Almanya'da son genel seçimlerde birinci çıkan şansölye adayı Angela Merkel'in de desteğiyle ''imtiyazlı ortaklık'' konusunu tekrar gündeme taşıyabileceği belirtilerek, Eurobarometer'in Avrupa'da yaptığı son ankette Türkiye'nin AB üyeliğine verilen desteğin yüzde 35'lerde kaldığı hatırlatıldı.

ŞÜPHE İKİ TARAFLI

Avrupalılar'ın Türkiye'den şüphe duymasının tek taraflı olmadığı anlatılan makalede, müzakere çerçeve belgesinde yaşanan gecikmede Ankara'nın direnciyle Kıbrıs Rum kesiminin NATO ve OECD gibi uluslararası kuruluşlara üyeliğinin Türkiye tarafından artık veto edilip edilemeyeceğiyle ilgili durumun açıklığa kavuşturulması konusunun önemli rol oynadığı ve endişelerin giderilmesinde ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Başbakan Erdoğan'a güvence vermek dahil gerçekleştirdiği telefon diplomasisinin etkili olduğu iddia edildi.

Ermeni konferansı bir tutum umut

Müzakerelerle birlikte dikkatlerin ''Türkler'in hukuksal, ekonomik ve kültürel alanlardaki değişikliklerle ilgili AB taleplerine göstereceği dirence kayacağı'' kaydedilen The Economist'teki makalede, geçen ay İstanbul'da Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Başbakan Erdoğan'ın desteğiyle gecikmeli de olsa gerçekleştirilen ''Osmanlı Ermenileri'' konulu konferansın ''bir tutam umut'' kaynağı olduğu ifade edildi. ''Sayın Erdoğan ilk kez bu kadar açık şekilde kamuoyu oluşturmak için öne çıktı ve popülizme yardımcı olmamayı tercih etti'' denilen makalede, batılı bir diplomata dayandırılan ''O, milliyetçilik konusunda aşırı milliyetçilerle yarışamaz. Bu durumda çıkarı reformları sürdürmesindedir'' görüşüne yer verildi. Makalede Başbakan Erdoğan'ın ''Türkiye'nin Avrupalı geleceği için çok fazla risk aldığı'' da iddia edilerek, ''Eğer vatandaşları ve Avrupalı ortakları Erdoğan'a olan güvenlerini kaybederse, yazık olur'' denildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber