Dinçer, 3 icratı için; bunları üst üste koyduğunuzda bunun bir anlamı var

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Aralık 2012 16:58, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''Hem eğitimin kademeli hale getirilmesini hem eğitimde 12 yıllık zorunluluğu hem seçmeli dersleri hem Okullar Hayat Olsun Projesi'ni hem de en son kılık kıyafetle ilgili serbestliği üst üste koyduğunuzda bunun bir anlamı var'' dedi.

Bakan Dinçer, Ercan Akın Fen Lisesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, eğitimde önemli bir faktör ve öge olarak öğretmenleri de görmek ve değerlendirmek gerektiğini söyledi.

''Öğretmenler yeteri kadar sahiplenilmezse, eğer onların eğitimin çekirdeği olduğu farkına varılmazsa bu başarı sürdürülebilir olmayacak'' diyen Bakan Dinçer, ''Bu yüzden biz öğretmenlerimizi, özellikle öğretmenlik mesleğini dahada geliştirecek toplum içindeki itibarını pekiştirecek önemli bir yere taşımayı planlıyor bunun için tedbirler alıyoruz'' ifadelerini kullandı.

Eğitimde alt yapı ve öğretmenlerin yanı sıra eğitim ortamının geliştirilmesinden de bahsedilmesi gerektiğini belirten Bakan Dinçer, ''Biz artık okullarımızda daha demokratik bir yapıyla, çocuklarımızın potansiyelini daha açığa çıkartan, onları daha fazla önemseyen, onların bilgi ve kabiliyetini ayrı bir zenginlik olarak toplum kaynağı olarak değerlendiren bir yaklaşımla eğitim ortamında iyileştirmeye çalışıyoruz'' dedi.

Aslında son zamanlarda yapılan bütün değişikliklerin bu doğrultuda değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Bakan Dinçer, şunları kaydetti:

''Hem eğitimin kademeli hale getirilmesini, hem eğitimde 12 yıllık zorunluluğu, hem seçmeli dersleri, hem Okullar Hayat Olsun Projesi'ni hem de en son kılık kıyafetle ilgili serbestliği üst üste koyduğunuzda bunun bir anlamı var. Bu şimdiye kadar daha otoriter, daha merkezi bir yapı içerisinde hem öğretmenlerimizi yönetmeyi, hemde çocuklarımıza bilgi ve beceri kazandırmayı esas alan yaklaşım yerine, şimdi daha demokratik daha esnek bir yapı içerisinde öğretmenlerimize daha fazla inisiyatif tanıyarak, onların bilgi ve kabiliyetini daha fazla güvenerek, ama dahada önemlisi çocuklarımızın potansiyelini ve kabiliyetini de toplumsal önemli bir kaynak olarak değerlendirerek, onları bu toplum için yeni bir sinerji alanı olarak ortaya koyacağız.''

Bakan Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ben özellikle otoriter bir yönetim tarzından, sadece devletin neyi ne zaman kim tarafından nasıl öğrenileceğini belirlediği bir hizmet anlayışından uzaklaşarak, çocukların ilgisini ve tercihini esas alan, onların potansiyelini açığa çıkaran daha demokratik bir ortamda öğretmenlere inisiyatif veren bir yaklaşım, bizim mevcut gücümüzü ve kabiliyetimizi çok daha önemli bir oranda ortaya koyacak, şimdiye kadar geliştirdiğimiz ve ortaya koyduğumuz ulusal başarıları belkide uluslararası düzeye taşıyacak bir noktaya çıkaracak diye bekliyorum. Bu açıdan biz bundan sonra hem Milli Eğitim Bakanlığı olarak hem de Türkiye olarak çocuklarımızın başarısını uluslararası düzeyde rekabet gücü yüksek bir başarıya dönüştürmek için adım atmaya çalışıyoruz.''

-''Türkiye'de fırsat eşitsizliği yaratan her adım değiştirilecek''-

Bakan Dinçer açılış töreninde bahçeye fidan dikti ve sınıfları gezdi. Dinçer, sınıftaki çocukların eğitimle ilgili sorularını da yanıtladı.

Bakan Dinçer, bir öğrencinin, dershanelerin kapatılması konusuyla ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:

''Ülkede özellikle üniversiteye gidişte çok ciddi anlamda bir fırsat eşitsizliği yaratıyor. Dershane sahipleri bazen 'işte biz fakir çocuklara imkan veriyoruz' diyorlar ama o fırsat verilen çocuklara bakıldığında, aslında bunun oran itibarıyla çok düşük olduğunu görüyoruz. Kaldı ki çocukları gerçekten bir yarışın içine sokuyorsak belirli bir platformda, herkese bir fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri de almak devletin bir görevi. O yüzden şimdi biz okullarımızda bir kere fiziki alt yapıyı iyileştirdik, teknolojik altyapıyı iyileştiriyoruz. Bundan sonra yapacağımız şeyler fırsat eşitsizliğini ortadan kaldıracak tedbirler olacak. Herkes eşit imkanlarla yarışmaya girecek. Başarılı olan hakkını elde edecek. Sadece alacağımız tedbirler bunlardan ibaret değil. Yeri geldikçe zamanı geldikçe göreceksiniz. Türkiye'de fırsat eşitsizliği yaratan her adım değiştirilecek.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber