Eğreti adalet
AVRUPA Birliği (AB) Uyum Yasaları ile ilgili TCK'daki düzenlemeyle yetkisi daraltılan polisin pasif direnişi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın tutuklanması sonrası YÖK'ün tepkisi, Ermeni Konferansı'na durdurma kararı veren Mahkeme Başkanı'na Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül'ün tepkileri ve benzer olaylar, ?adalete saygı? kayboldu tartışmalarını gündeme getirdi. Zanlıların da mahkemelerden serbest bırakılmaları, vatandaşın ?kendi adaletimi kendim sağlarım? anlayışıyla hareket etmesine sebep oldu.
Yalova'da bir süre önce yaşanan tüyler ürperten bir cinayet, son günlerde tartışılan ?adalete güven kalmadı, kendi adaletimi kendim sağlarım? anlayışının tam bir göstergesi. Safran Mahallesi'nde ailesiyle yaşayan 18 yaşındaki E.D., 15 gün önce kayıplara karıştı. Genç kızın babası, sürekli şüpheli hareketleriyle dikkat çeken kiracısı H.Y (24) hakkında suç duyurusunda bulundu. Polis, savcının talimatıyla zanlıyı gözaltına aldı. Ancak polis, TCK'daki yeni düzenleme elini kolunu bağladığı için istediği gibi sorgu yapamadı. Zanlı, kendisinin suçsuz olduğunu iddia etti. Gözaltı süresinin kısa olması ve savcının da sorgu için daha fazla süre vermemesi üzerine yeterli deliller toplanamadan ve şüpheli suçun itiraf etmeden savcılığa çıkarıldı. Dosyada itiraf veya delil göremeyen savcı şüpheli H.Y'yi serbest bıraktı.
Aile şok oldu
Şüphelinin serbest kalması üzerine aile büyük şok yaşadı. Ablasının kaybolması üzerine büyük üzüntü yaşayan lise 2. sınıf öğrencisi A.D., bir akşam kiracılarının evine tüfekle baskın yaptı. A.D., H.Y'nin boğazına pompalı tüfeği dayayıp kardeşinin nerede olduğunu sordu. H.Y, genç kızı kaçırıp öldürdükten sonra araziye gömdüğünü itiraf etmek zorunda kaldı. Bunun üzerine liseli genç, silah zoruyla kiracılarını kardeşinin öldürüldüğü araziye götürdü. Burada kardeşinin cesedini gören liseli genç, çılgına döndü ve pompalı tüfeği ateşleyip kiracılarını 6 kurşunla öldürdü. Silah sesine olay yerine gelen jandarma, her iki cesedi yan yana buldu. ?Suçlunun cezasını kendisi veren? liseli genç ise suçüstü yakalandı. Yalova Adliyesi'ne çıkarılan genç, savcıya ?Suçunu bana itiraf etti, cezasını verdim? dedi. Mahkemeye sevk edilen liseli genç, tutuklandı.
Polis de şikayetçi
Yargıdaki tartışmaların içinde olan polis de görevini tam olarak yapamamaktan yakınıyor. AB Uyum Yasaları kapsamında TCK'daki düzenlemeler, polisin yetkilerini daralttı. Bu konudaki sıkıntılarını dile getiren polis yetkilileri, özellikle ?asayiş? konusundaki altyapının hazır olmaması yüzünden görevlerini tam yapamamaktan şikayetçi.
Gözaltına alınan şüpheliye, adeta karakolda ?misafir? muamelesi göstermek zorunda olduklarını belirtiyorlar. Gerektiği gibi sorgulama yapılamadığı için şüphelinin itirafı alınamıyor, olayla ilgili yeterli delil toplanamıyor. Böyle olunca da savcının önüne eksik dosya gidiyor. Savcı da dosyaya göre şüpheliyi ?suçlu? olsa bile serbest bırakmak zorunda kalıyor. Şüpheli serbest kalınca da polis adeta küsüyor, pasif direnişe geçiyor. Bu gelişmeler üzerine görüşlerine başvurduğumuz ve ismini açıklamak istemeyen üst düzey bir emniyet yetkilisi şunları söyledi:
Avrupa'da farklı
?Yeni kanunla bütün iş savcılarda bitiyor. Polis suçluyu yakaladığı andan itibaren her şeyi savcıya bildiriyor. Aslında savcının, deliller tam toplanmadan şüpheliyi adliyeye getirtmemesi gerekir. Ama öyle olmuyor, sorgulama için gün bile verilmiyor. Ama şüpheliyi serbest bırakan savcı, ?Polis delilsiz getirdi, serbest bırakmak zorundayım' diyor. Polis de, ?Biz yakaladık, savcı bıraktı' diyor. Buna son vermek için işbirliği şart?.
AB ülkesi Almanya'da bile savcı kararı olmadan şüphelinin polis tarafından üst araması yapıldığını hatırlatan aynı yetkili, ?Avrupa ülkelerindeki sisteminin de ülkemizde uygulanması gerekir. Türkiye'de polis neden şüphelendiği kişinin üst aramasını izin olmadan yapamasın? Bu çok ilginç. Avrupa'da polis müdürü ile savcı kol kola çalışıyor. Ülkemizde ise savcı adliyeye daha yakın, bizden uzak. İşbirliği içinde değiliz. Bunun değişmesi gerekiyor? dedi. Pasif direnişte olan meslektaşlarına ?görevimizi yapmak zorundayız? fikrini benimsetmeye çalıştığını belirten aynı yetkili, ?Bu durumda vatandaş tabii kendi adaletini kendisi sağlamaya kalkar? dedi.
tercüman