Bütçe'den en büyük ödenek MEB'e

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 28 Ekim 2005 21:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, sadece cari açığa odaklanıp eskiden kalan alışkanlıklarla yapılan kriz senaryolarına itibar edilmemesini isteyerek, "Toplanan vergilerden daha fazla kaynağın faiz ödemelerine aktarıldığı bizden önceki hükümetlerin bütçelerinin aksine 2006 yılı bütçesi, ödenen vergilerin her kuruşunun vatandaşlarımıza daha fazla aş, iş ve hizmet olarak dönmesini sağlayacak bir anlayış ve titizlikle hazırlanmıştır" dedi.

Plan Bütçe Komisyonu'na 2006 yılı bütçesini sunan Unakıtan, yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinden dünya ekonomisine kadar geniş bir ekonomik değerlendirme yaptı. 2004 yılında dünya ekonomisinin yüksek petrol fiyatlarına rağmen yüzde 5.1 gibi yüksek bir oranda büyüdüğüne dikkati çeken Maliye Bakanı, "2004 yılı ortalarından itibaren yükselmeye başlayan petrol fiyatları, 2005 yılında da artışını sürdürmüş ve Ağustos ayı sonunda 70 dolarla rekor seviyelere ulaştıktan sonra, son günlerde düşüş eğilimine girmiştir. Petrol dışındaki diğer mal fiyatlarında da önemli artışlar kaydedilmiştir. Özellikle onsu, son 10 yılın en yüksek değeri olan 475 dolar seviyesine kadar çıkan altın fiyatlarındaki artış dikkat çekmektedir. Petrol ve diğer mal fiyatlarındaki artışların enflasyon üzerindeki etkisi, fiyat istikrarını bozacak seviyede olmamakla birlikte, giderek hissedilmeye başlanmıştır" diye konuştu. Hükümet`in, enflasyonun düşürülmesini temel öncelikleri arasına aldığını belirten Unakıtan, "30 yılı aşkın bir süreden sonra tek haneli oranlar yakalanmıştır" ifadelerini kullandı.

Bakan Unakıtan, Eylül ayı itibariyle yıllık enflasyonun TÜFE'de yüzde 8'in, ÜFE'de ise yüzde 5'in altına indiğini, enflasyondaki bu başarının, yüksek petrol fiyatları dolayısıyla dünyanın hemen tüm ülkelerinde fiyatların artma eğilimine girdiği bir dönemde elde edildiğine dikkati çekerek, "Enflasyon konusunda geldiğimiz bu noktayı da yeterli görmüyoruz. Nasıl ki bütçe açığı ve borç stoku konusunda Maastricht kriterlerini tahmin edilenden de önce yakaladıysak, enflasyon konusunda da çok yakında aynı başarıyı göstereceğimizi hep beraber göreceğiz" şeklinde konuştu.

YTL'ye geçişte de hiçbir sorun yaşanmadığını ve ulusal paranın, hak ettiği istikrar ve saygınlık kazandığını ifade eden Unakıtan, siyasi ve ekonomik istikrarın olumlu bir sonucunun da büyümede yaşandığını, 2002 ve 2003 yıllarında büyümenin hedeflerin üstünde gerçekleştiğini, 2004 yılında yüzde 9.9 gibi yüksek bir büyüme hızına ulaşıldığını kaydederek, bu oranın son 39 yılın en yüksek büyüme oranı olarak iktisat tarihindeki yerini aldığını vurguladı. Büyüme performansının kişi başına düşen milli gelir rakamlarında da kendini gösterdiğini anlatan Unakıtan, "2002 yılında 2 bin 598 dolardan 2004 yılında 4 bin 172 dolara yükselen kişi başına gelirin, bu yıl sonunda 5 bin dolara yakın bir seviyede gerçekleşmesini bekliyoruz" açıklamasını yaptı.

"EKONOMİDEKİ YÜKSEK BÜYÜME İSTİHDAMA DA YANSIMAYA BAŞLADI"

Bakan Unakıtan, ekonomideki yüksek büyümenin istihdama da yansımaya başladığını, 2005 yılının ikinci dönemiyle 2003 yılının aynı dönemi karşılaştırıldığında istihdam edilen kişi sayısının 1 milyon 25 bin kişi arttığını belirtti. Unakıtan, 2002 yılında 87.6 milyar dolar olan dış ticaret hacminin, 2004 yılında 160.7 milyar dolara, 2005 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 16.6 artışla 187.4 milyar dolar olacağının tahmin edildiğini ifade etti. 2005 yılının Ocak-Ağustos döneminde ihracatın 46.2, ithalatın 74.8 milyar dolar olduğunu belirten Unakıtan, aynı dönemde cari işlemler dengesinde ise 15.8 milyar dolar açık oluştuğunu vurgulayarak, cari açıkla ilgili olarak da, "Şu ana kadar olduğu gibi, bundan sonra da finansmanında herhangi bir sorun beklemediğimiz cari açıkla ilgili gelişmeler yakından izlenmektedir" diye konuştu. Konsolide bütçe borç stokunun yapısında YTL lehine önemli bir değişim gerçekleştiğini vurgulayan Unakıtan, şu ifadelere yer verdi:

"2002 yılı sonunda borç stokunun yüzde 42'si ulusal paramız cinsinden iken Eylül 2005 sonu itibariyle bu oran yüzde 62`ye yükselmiştir. Kamu borç stokunun makroekonomik istikrar açısından kırılganlık oluşturmayacak seviyelere çekilmesi, temel önceliklerimiz arasında yer almaya devam etmektedir. Borçlanma alanında elde edilen başarılar, bütçeye faiz yükünün azalması şeklinde yansımaktadır. 2001 yılında toplanan vergilerin tamamı faiz ödemelerine yetmezken, 2005 yılının ilk 9 ayı itibariyle faiz ödemelerinin vergi gelirlerine oranı yüzde 45 düzeyinde gerçekleşmiştir. Yıl sonu itibariyle bu oranın yüzde 41.2 olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir."

"Tarımsal Enerji Barışı uygulaması ile çiftçilerimize elektrik borçlarını ödeme kolaylığı getirilmiştir" diyen Unakıtan, "Çiftçilerin kullandıkları kredilerin vadeleri uzatılmış ve faiz oranları yüzde 59 seviyesinden kademeli olarak yüzde 10-19 aralığına çekilmiştir. Ayrıca, doğrudan gelir ve mazot desteği ödemelerine devam edilmektedir. Çiftçimize bu destekler sağlanırken esnafımız da unutulmamıştır. 2000 yılında yaşanan krizden dolayı borçlarını ödeyemeyen 160 binin üzerinde esnaf ve sanatkara, kefalet kooperatiflerine olan borçlarını düşük faizlerle taksitle ödeme imkanı getirilmiştir. Öte yandan, 2002 yılında esnaf ve kefalet kooperatiflerinin kefaleti ile kullandırılan kredi toplamı 154 trilyon TL iken, Ekim ayı itibariyle iktidarımız döneminde kullandırılan toplam kredi miktarı 2 milyar 450 milyon YTL düzeyine ulaşmıştır. Yıl sonunda bu tutarın 2 milyar 800 milyon YTL'ye ulaşması öngörülmektedir. SSK'lı vatandaşlarımızın ilaçlarını eczanelerden almalarına imkan sağlanmış, yeşil kartın kapsamı genişletilmiştir. Yeşil Kart sahibi vatandaşlarımız SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı ile eşdeğer sağlık güvencesine kavuşturulmuştur. İlaçta KDV yüzde 18'den yüzde 8'e düşürülerek, ilaç fiyatlarına AB standardı getirilmiştir. Emekli Sandığı'na bağlı vatandaşlarımızın özel sağlık kuruluşlarından yararlanmaları imkanı getirilmiştir" şeklinde konuştu.

"EN BÜYÜK PAY EĞİTİME"

Hükümetlerinin eğitime sağlanan kaynakların ülkemizin geleceğine yapılan yatırım olduğunun bilincinde olduğunu belirterek, "2004 ve 2005 bütçelerinde olduğu gibi 2006'da da en fazla ödenek Milli Eğitim Bakanlığı'mıza ayrılmıştır. Öğrencilere verilen bursların iki katına çıkarılmasına ek olarak 1750 okul ve 42 bin derslik eğitime kazandırılmıştır. İlköğretim öğrencilerine bu yıl da ücretsiz kitap dağıtılmıştır. 2003 yılı başından 1 Eylül 2005 tarihine kadar 4 bin 495 kilometre bölünmüş yol tamamlanarak trafiğe açılmıştır. 2005 yılı sonunda asfalt seviyesinde bölünmüş yol uzunluğu 6 bin kilometreye ulaşacaktır. Dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapabilmek için konut üretimine hız verilmiştir. Bu amaçla atıl durumdaki hazine arazilerinin toplu konut üretiminde değerlendirilmesi için Toplu Konut İdaresi'ne 185 milyon YTL değerinde 401 adet taşınmaz mal bedelsiz devredilerek konut maliyetlerinin önemli ölçüde düşürülmesi sağlanmıştır. Halen 70 ilde toplam 140 bin konutun inşaatı devam ederken, 12 bin konutun inşaatı tamamlanmıştır. Bu çalışmalar neticesinde inşaat sektörü ile bağlantılı sektörlerde de ciddi bir canlanma meydana gelmiş ve çok sayıda vatandaşımız iş sahibi olmuştur" açıklamasını yaptı. Bakan Unakıtan, Ocak-Eylül 2005 bütçe uygulama sonuçları öngörülerimize uygun olarak gerçekleştiğini, bu dönemde konsolide bütçe giderleri 103.7 milyar YTL konsolide bütçe gelirleri ise 95.5 milyar YTL olduğunu söyledi. Unakıtan, 2006 yılı ile ilgili ise şu görüşlere yer verdi:

"2006 bütçesinin büyüklükleri ve dengeleri de bu makroekonomik öngörüler ile Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Plan'da yer alan politika hedef ve önceliklerine uygun olarak hazırlanmıştır. 2006 yılı merkezi yönetim bütçesi, 2003-2005 döneminde olduğu gibi yüzde 5 (tüm kamu sektörü için yüzde 6.5) faiz dışı fazla hedefine uygun olarak hazırlanmıştır. Ancak şu hususu tekrar pahasına da olsa bir defa daha vurgulamak istiyorum. 2003-2005 yılları bütçelerinde parlak sonuçlar elde etmemiz tamamen düzlüğe çıktığımız anlamına gelmemektedir. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da tutumlu olmaya özen göstermemiz, yani mali disipline uymamız şarttır. 2006 bütçesi, aynı zamanda yeni bütçe anlayışlarının da hayata geçirildiği bir bütçe olmaktadır. İktidarımız döneminde, her yıl bütçe sistemini geliştirecek önemli düzenlemeler yapılmıştır. 2004 yılında eski bütçe sınıflandırmasına son vererek analitik bütçe sınıflandırmasını uygulamaya koyduk. 2005 yılında, bütün özel gelir ve ödenekleri bütçe içine alarak hem bütçe disiplininin sağlanması hem de bütçenin kapsamının genişletilmesi açısından önemli bir adım attık. Konsolide bütçe yerine, kapsamı oldukça genişleyen, uluslararası standartlarla uyumlu merkezi yönetim bütçe sisteminin uygulamaya konulacağı 2006 yılı, Türk bütçe sisteminde önemli bir dönüm noktası niteliğindedir."

"DAR GELİRLİLERE 2006'DA DA DESTEK"

Unakıtan açıklamalarında 2006 yılında da dar gelirlilerin destekleneceğini belirterek, "Bütçe ödenekleri içinde, yatırım harcaması niteliğindeki giderlerin payı 2006 yılında yüzde 9.5'e yükselmektedir. Halbuki bu oran 2002 yılında yüzde 6.6, 2004 yılında ise yüzde 6 olarak gerçekleşmiştir. 2005 yılı gerçekleşme tahmini ise yüzde 7.8'dir. Hükümetimizin teknolojik gelişmelere verdiği önemin bir göstergesi olarak, 2005 yılında ilk defa araştırma ve geliştirme projelerinde kullanılmak üzere konulan ödenek 2006 yılında artırılmaktadır. 2006 yılında, köylerde yaşayan vatandaşlarımızın hayat standardını yükseltmek amacıyla, içme suyu, yol yapımı ve önceki yıllardan devam eden yatırımlar için bütçeden toplam 600 milyon YTL ödenek ayrılmıştır. Yıl içinde gelecek ilave gelir kaynaklarıyla birlikte ayrılacak toplam ödenek 2 milyar YTL'yi bulacaktır. Böylece, yedek ödeneklerden yıl içinde yatırım tertiplerine yapılacak aktarmalar da dikkate alındığında, 2006 yılında yatırım amaçlı kullanılacak toplam kaynak konsolide bütçe bazında 15 milyar YTL'yi aşacaktır. İktidarımızın önem verdiği diğer bir konu da tarım sektörüne yönelik desteklerdir. Hepinizin bildiği üzere, mevcut tarımsal desteklere ilave olarak 2005 yılında mazot, kimyevi gübre ve hububat primi desteği yapmayı kararlaştırdık. 2006 yılında, tarımsal destekleme ödemelerine 4 milyar YTL ödenek ayrılmıştır. Bunun dışında, çiftçilerimize düşük faizli kredi verilmesini temin etmek için Ziraat Bankası'na ödenmek üzere 120 milyon YTL'lik ödenek tahsis edilmiştir. Bu yıl, 400 milyon YTL olarak öngörülen Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu'nun en az 100 milyon YTL'lik kısmının da tarım ürünlerinin ihracatının desteklenmesi için kullanılacağı hesaba katıldığında, 2006 yılında da tarımın öncelikli sektörlerimizin başında geldiğini özellikle vurgulamak istiyorum. Diğer taraftan, dar gelirli vatandaşlarımızı desteklemeye 2006 yılında da devam edeceğiz. Bu çerçevede, ilköğretim öğrencilerimize bedava kitap dağıtımı için 198 milyon YTL, taşımalı eğitimden yararlanan öğrencilerimize öğle yemeği desteği olarak 152 milyon YTL, ücretsiz kömür desteği için 210 milyon YTL ödenek ayrılmıştır. Ayrıca, özürlü vatandaşlarımız için 460 milyon YTL'si Emekli Sandığı, 110 milyon YTL'si de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu vasıtasıyla kullanılmak üzere toplam 570 milyon YTL kaynak ayrılmıştır. Esnafımıza düşük faizli kredi verilmesini teminen Halk Bankası'na ödenmek üzere 90 milyon YTL, ihracatın desteklenmesi amacıyla 400 milyon YTL ödenek tahsis edilmiştir" dedi.

"2006-2008 PERSPEKTİFİ"

Bakan Unakıtan, 2006-2008 yıllarını kapsayan ilk çok yıllı bütçe döneminde, borç stokundaki düşüş eğilimini sürdürecek oranda faiz dışı fazla tutarı elde edilmesi öngörüldüğünü, bu çerçevede, faiz dışı fazla tutarının 2006, 2007 ve 2008 yıllarında sırasıyla 33, 32.2 ve 33.5 milyar YTL olması programlandığını hatırlatarak, "2006-2008 döneminde, bütçe açığındaki düşüş eğiliminin devam etmesi ve 2008 yılı sonunda merkezi yönetim bütçe açığının GSMH'ye oranının yüzde 0.8'e düşmesi öngörülmektedir. Bütçe açığının 2006 yılında 13.3 milyar YTL, 2007 yılında 11.9 milyar YTL ve 2008 yılında 5.2 milyar YTL olması programlanmıştır. Merkezi yönetim bütçe giderleri, 2006'da 174.3 milyar YTL, 2007'de 178.5 milyar YTL, 2008 yılında ise 180.6 milyar YTL olarak öngörülmüştür. Merkezi yönetim bütçesi faiz giderleri, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında sırasıyla 46.3, 44.1 ve 38.6 milyar YTL olarak tahmin edilmiştir. Bütçe giderleri içinde, cari transferler en önemli gider kalemi niteliğindedir. Cari transferleri ise faiz giderleri ile personel giderleri izlemektedir. Merkezi yönetim bütçe giderlerinin GSMH'ye oranının 2006, 2007 ve 2008 yıllarında sırasıyla yüzde 32.3, yüzde 30.1 ve yüzde 28.1 olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir. 2006 yılı merkezi yönetim bütçe tasarısıyla, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için (Hazine yardımları dahil) 170.1 milyar YTL, özel bütçe kapsamındaki idareler için 11.3 milyar YTL, düzenleyici ve denetleyici kurumlar için ise 541.1 milyon YTL ayrılmıştır" diye konuştu.

Bakan Unakıtan, 2006 yılı memurlara yapılacak zamlarla ilgili ise, "Memur aylıkları, Ocak ve Temmuz ayında ayrı ayrı yüzde 2.5 oranında, kümülatif bazda ise yüzde 5.1 oranında artırılacaktır. Bu artışın yanısıra ek ödemesi bulunmayan kurumlarda istihdam edilen personele, Ocak ayından itibaren yaklaşık 40 YTL ve Temmuz ayından itibaren ise bu tutara 40 YTL daha eklenmek suretiyle yaklaşık 80 YTL tutarında ilave ödeme yapılacaktır. Eş için uygulanmakta olan aile yardımı ödeneği gösterge rakamı 1.250'den 1.450'ye çıkarılmaktadır.Sendika üyesi olan personele sendika aidatlarından kaynaklanan kayıplarının telafisi amacıyla aylık 5 YTL tutarında ödeme yapılacaktır. Böylece, 2006 yılında kümülatif bazda en düşük dereceli memur maaşı yüzde 19.9, ortalama memur maaşı yüzde 12.7 ve en yüksek memur maaşı ise yüzde 5.1 oranlarında artacaktır. 2006 yılı için tüketici fiyatlarında öngörülen kümülatif artışın yüzde 5 olduğu dikkate alındığında, özellikle alt gelir gruplarında yer alan devlet memurlarının aylıklarında yapılacak artışın enflasyonun çok üzerinde olduğu görülmektedir. Yapılacak artışlar sonucunda; en düşük dereceli memurun maaşı Ocak ayında 541 YTL'den 595 YTL'ye, Temmuz ayında ise 650 YTL'ye yükselecektir" bilgilerini verdi.

Maliye Bakanı Unakıtan, 2006 yılı vergi hedeflerini ise, "Vergi tabanının genişletilmesi. Kayıt dışılığın ve vergi kaçakçılığının azaltılması, vergi oranlarının düşürülmesi, vergi sisteminin basitleştirilmesi şeklinde belirlemiş bulunuyoruz" şeklinde özetledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber