TBMM'de 'mazoşist' polemiği...

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Kasım 2005 17:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, muhalefetin en doğal ve kutsal hakkı olan eleştirmenin siyasette önemli olduğunu vurgulayarak, "Ancak Başbakan'a, hem de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na 'mazoşist' diyerek saldırmak, hakaret kapsamına girmekte, kaliteyi çok aşağıya çekmektedir" dedi.

Kapusuz, yaptığı yazılı açıklamada, içinde bulunulan, rahmet, bereket ve huzurun en üst noktaya ulaştığı Ramazan Ayı'nda bu açıklamayı yapmanın burukluğu içerisinde olduğunu belirtti.

"Siyaseti anlamlı kılan kalitedir. Kaliteli bir siyasetin vazgeçilmez koşulları; nezakettir, zarafettir, edeptir..." diyen Kapusuz, bir parlamenter için TBMM Genel Kurulu'ndaki konuşma tarzından, halkla girdiği diyaloğa kadar kullandığı üslubun büyük önem taşıdığını ve o milletvekilinin kalitesini ortaya koyduğunu kaydetti.

"GÜNDEME GİREBİLMEK UĞRUNA..."

Salih Kapusuz, CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç'un dünkü basın toplantısında takındığı tavır ve kullandığı üslubu eleştirerek, şunları kaydetti:

"Sayın Koç'un sözleri bu kriterler açısından yorumlandığında görülecektir ki; Türkiye maalesef kendisini her gün televizyon ekranlarına çıkmak zorunda hisseden, her konuda konuşan, konuştukça hata yapan bir siyasi zihniyet ile karşı karşıyadır. Bu zihniyet, bir 'makyavelist anlayışın' ürünüdür. Öyle ki, sırf gündeme girebilmek uğruna Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na, kamu görevi yapabilmesi için Devlet Memurluğu Sınavı'na girmesini önerebilmektedir...

Siyasette eleştiri elbette önemlidir, muhalefetin de en doğal ve en kutsal hakkıdır, iktidara da hatalarını görme fırsatı verir. Ancak eleştiri ile hakareti birbirine karıştırmamak, ölçüyü kaçırmamak şarttır. Bir Başbakan'ın herhangi bir konuşmasını, icraatını eleştirmek mümkündür ama bir Başbakan'a, hem de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na 'mazoşist' diyerek saldırmak, hakaret kapsamına girmekte, kaliteyi çok aşağıya çekmektedir."

"MAKYAVELİST ANLAYIŞ"

AK Parti Grup Başkanvekili Kapusuz, Başbakan Erdoğan'ın kendisine yapılan bu sistemli ve planlı saldırılar karşısında, tam bir devlet adamı ağırlığı içinde 'biraz edep yahu' diyerek bu zihniyeti insafa davetini bile, bu 'makyavelist anlayışın' yine hakaret amaçlı kullanmasının kamuoyunun dikkatinden kaçmadığını ifade ederek, Koç'un bu beyanlarıyla, TBMM'nin iradesine de saygılı davranmadığını belirtti.

"Galataport vb. konular Meclis Genel Kurulu'nda, hem de gensoru ile gündeme gelmiş ve yapılan oylama ile reddedilmiştir" diyen Kapusuz, Haluk Koç'un, sırf kendi istedikleri yönde karar çıkmadı diye TBMM'nin iradesini hiçe saydığını ve bu davranışının, Koç'un demokrasiye olan inancını ortaya koyduğunu bildirdi.

Kapusuz, siyasetçinin en önemli görevlerinden birisinin, ülkesinin itibarını yükseltmek olduğunu vurgulayarak, Başbakan Erdoğan ve hükümetin de canla başla bu doğrultuda hizmet üretmeye çalıştığını ifade etti.

"ACZİYETE DÜŞEN SİYASETÇİLER"

Salih Kapusuz, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin 3 Ekim'de AB ile müzakerelere başlaması, dış piyasalarda yaşanan her türlü olumsuzluğa ve petrol fiyatlarındaki yükselişe rağmen ülkemize gelmeye devam eden yabancı sermaye, Türkiye'nin itibarının ne denli yükseldiğinin göstergelerindendir.

Fakat bu göstergeleri anlayamayan, analizini yapamayan siyasetçiler, bırakınız ülkenin itibarını yükseltmeyi, kendi itibarlarını dahi muhafaza etme konusunda acziyete düşmektedirler.

Oysa halkımız bütün bunları son derece büyük bir vakarla izlemekte ve değerlendirmektedir. Hiç bir siyasetçinin unutmaması gereken husus şudur; bir siyasi partinin itibarını belirleyen en önemli gösterge, seçim sandığıdır. Hem 3 Kasım 2002'de, hem de 18 Nisan 2004'de; halkımız kime itibar ettiğini, kime etmediğini açıkça ilan etmiştir.

Önümüzdeki süreçte de sandık ortaya konulduğunda, eleştiri ile hakareti, doğru ile yanlışı, mağdur ile haksızı, başarılı ile başarısızı birbirine karıştıran bu zihniyet halkımızdan gereken cevabı alacaktır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber