Babacan: Faizlerin düşmesiyle 10 yılda gelecek kaynağı sağladık
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, 17 Aralık'tan bu yana bir yıl
bile geçmeden, iç borçlanma faizlerinde 10 puanlık düşüş gerçekleştiğini belirtirken,
bu süre içinde faizlerin düşmesiyle Avrupa Birliği'nden (AB) belki 10 yılda
gelecek kaynaktan daha fazlasının sağlandığını vurguladı.
Ali Babacan, Yabancı Sermaye Derneği (YASED) tarafından düzenlenen ''Yabancı
Yatırımların Yeni Gözdesi: Fırsatlar Ülkesi Türkiye'' başlıklı konferansın açılışında
yaptığı konuşmada, Türkiye'de kurulan yabancı sermayeli firmaların ülke dağılımına
bakıldığında, AB ülkelerinin önemli bir yere sahip olduğunun görüldüğünü söyledi.
Babacan, yılın ilk 10 ayında kurulan 2 bin 223 firmadan bin 287'sinin AB ülkelerinden
olduğunu, yani yabancı sermayeli firmaların yarıdan fazlasını AB ülkeleri menşeli
firmaların oluşturduğunu bildirdi.
Babacan, 3 Ekim 2005 tarihinde AB ile katılım sürecini başlatan Türkiye'nin,
bu aşamadan sonra çok daha fazla yatırım çekeceğini, hatta AB'nin bir yatırım
üssü haline geleceğini kaydetti.
Avrupa'nın büyüme potansiyelinin belli olduğunu, nüfusunun artmadığını belirten
Babacan, Avrupa'da 10 yıl boyunca büyüme oranlarında en iyi tahminin yüzde 2
iken, Türkiye için potansiyel büyüme hızının yüzde 6-7 arasında olduğuna işaret
etti.
Türkiye'nin, AB ortalamasından çok daha hızlı büyüyeceğini vurgulayan Babacan,
''Böylesine bir ekonomiye, iyi olduğunda Avrupa'nın en büyük ülkesi olacak bir
ülkeye, yatırımların gelmemesi diye bir şeyi düşünmek mümkün değil. Yeter ki
engel olmayalım, zorluk çıkarmayalım ve hızla oluşan güven ortamını yaralayacak,
zedeleyecek girişimlerden uzak duralım'' diye konuştu.
İÇ BORÇLANMA FAİZLERİNDE 10 PUANLIK DÜŞÜŞ
Türkiye'nin AB ile katılım sürecinin başladığı 3 Ekim 2005 tarihinden sonra
çok daha öngörülebilir bir ülke olduğunu vurgulayan Babacan, şöyle devam etti:
''Türkiye, yatırımcılar tarafından ayrı bir kategoride, ayrı bir ligde değerlendiriliyor.
Türkiye'nin uzun vadeli yönünü nereye çevireceği artık bellidir. Türkiye'nin
5, 10, 20 yıl sonra nasıl bir ülke olacağı artık daha rahat kestirilebiliyor.
Bakınız bankacılık sektörüne, özellikle özel bankalara olan ilgi ve burada oluşan
değerlere, fiyatlamalara... Özelleştirme konusunda 17 Aralık öncesi değerler
neredeydi, bugün nerede...
17 Aralık'tan bir gün önce 16 Aralık 2004'de, Türkiye'de iç borçlanma faizleri
yüzde 24'dü. Bugün yüzde 14'ün altını zorlayan rakamlar var. Bir yıl bile geçmeden
tam 10 puan düşmüş. Faizlerde tek bir puanlık indirimin Türkiye'ye sağlayacağı
tasarrufun, bütçeye yapacağı katkının yıllık 1.5-2 milyar dolar olduğunu bizim
yaptığımız her türlü hesaplamalar gösteriyor. Bu yıl tam 10 milyar YTL, 10 katrilyon
lira bütçeden ayırdığımız ödenekten daha az faiz ödenecek. Eğer bu böyleyse
Türkiye'nin AB vizyonundandır. Tabii ki makroekonomik politikaların tavizsiz
uygulanması önemlidir ama AB perspektifi Türkiye ekonomisi için son derece büyük
katkılar sağlayacaktır.''
Bu rakamlar AB'den şu ana kadar gelen ya da ileride gelebilecek fonlarla karşılaştırıldığında,
aslında ekonomik faydanın pek çoğunu şimdiden peşinen sağlanmış durumda olduğunu
vurgulayan Babacan, ''Hani diyorlar ki (AB'den şu kadar fon gelecek, şu kadar
fon kullanılacak) Bırakın hepsini bir kenara, faizlerin düşmesiyle belki 10
yılda gelecek kaynaktan daha fazlasını 2005 yılında, tek bir yılda bile sağlamış
durumdayız'' diye konuştu.
''ŞAHSİ, SİYASİ ÇIKARLAR PEŞİNDE DEĞİLİZ''
Ali Babacan, yatırım ortamını iyileştirme konusunda hükümet olarak son derece
kararlı olduklarını söyledi.
Makroekonomik politikalar konusunda zaten bir tereddüdün bulunmadığını, mikro
düzeltmeler konusunda ise atılacak adımlar bulunduğunu belirten Babacan, bu
konuda kimi çevreler tarafından yürütülen bazı kampanyalara gülüp geçtiklerini
söyledi.
Babacan, ''çok şükür şahsi çıkarlar peşinde değiliz, çok şükür siyasi çıkarlar
peşinde de değiliz. Bizim geleceğe ilişkin bir Türkiye hayalimiz var ve bütün
enerjimizle bu hayale ulaşma çabası içindeyiz. Çocuklarımızın, torunlarımızın
daha güzel bir ülkede yaşaması için yapıyoruz'' dedi.
Uluslararası sermaye konusunda kararlılıklarının, yaklaşımlarının çok açık
olduğunu belirten Babacan, ''bu konuda taviz yok. Kimse hiç bir tereddüt beklemesin.
Kararlılıkla aynı yolda devam edeceğiz'' ifadesini kullandı.
Babacan, kısır tartışmalarla, yapay gündemlerle, kavgalarla vakit öldürmek yerine iş yaptıklarını ve somut sonuçlar aldıklarını belirterek, hedeflerinden, kararlılıklarından vazgeçmeyeceklerini kaydetti.