Erdoğan: Çekilirken vurmayız

İmralı ile görüşmelerde Türkiye nasıl bir adım atacak?

Süreç aynen devam ediyor. Yeni bir süreç sözkonusu değil. Mevcut süreç seçimler vs nedeniyle kesintiye uğramıştı, şimdi aynen sürüyor. Tabii bu süreç içerisinde İmralı'nın tesir alanı farklı, dağın kendi içinde bölünerek tesir alanları farklı... Bir de Avrupa'nın tesir alanı farklı... Biliyorsunuz bunların ana örgütlenme ağı içerisinde bir İmralı'nın tesir alanı var. Eskiden dağ İmralı'nın elindeydi. Şu anda kendisine sorarsan o yine 'Dağ emrimde' diyor ama dağda bir bölünme var. Ki bir tanesi şiddet yanlısı bir tanesi de şiddeti farklı şekillerde değerlendirerek İmralı ile kontağı olan bir yanı var. Tabii bunların bir diğer ayağı da Avrupa. Siyasi ayağı orada. Malum bu işin bir de siyasi uzantısı var, parlamentoda.

Biz geçmişte ne demiştik. Terör örgütüyle mücadele ederiz, siyasi uzantısıyla da müzakere ederiz. Biz o sözümüzdeyiz yine. Bu son olayda biz terör örgütüyle birşey müzakere etmedik. Siyasi uzantasıyla arkadaşlarımız görüştüler. Kendi aralarındaki mutabakat üzere oraya bu iki kişiyi (Ahmet Türk ve Ayla Ata Akat) gönderdiler. Şimdi eğer müzakere edilen başlıklara sadık kalırlarsa bu süreç devam eder. Ama kalmazlarsa biz bunu devam ettirmeyiz. Şimdi bugün değişik değişik, bilmem 40 kişi şeye gidecekmiş, şöyleymiş böyleymiş... Bizim öyle bir şeyimiz yok. Bizim istediğimiz köklü bir çözümdür. Bir defa silahların bırakılmasıdır. Silahlar bırakılmadığı müddetçe bunlarla böyle bir mutabakatı sağlamamız mümkün değil. Şu kadarı gitsin şu kadarı geride kalsın. Böyle birşey olmaz. Ha biz onlara neyi garanti edebiliriz? Biliyorsunuz önceden bazı denemeler oldu. Nedir? Sınır boylarında bunlara vurgun yapıldı. Biz buna elimizden geldiğince müsaade etmeyiz. Çünkü burada eğer bu işe böyle bir söz veriyorsa, onlar da ülkemizi terk ediyorlarsa silahlarını da bırakmak süretiyle ülkemizi terörden arındırma noktasında böyle bir şeye bizler muvafakat ederiz. Atılan adım budur. Daha önceki çıkışlarda bazı operasyonlar yapıldı. Silah bırakarak yapacakları çıkışlarda bu tür şeylere artık müsaade etmeyiz.

NORMAL HAYATA DÖNECEKLER

Bunu neyin karşılığında yapacaksınız? Toplum da merak ediyor. Bir demokratikleşme paketi mi var?

Neyin karşılığı diye bir şey yok. Onlar çok ciddi bedel ödüyorlar. Bu bedeli ödemekten kurtulacaklar. Onlar uyuşturucu kaçakçılığından insan ticaretine varıncaya kadar bu yollarla ayakta duruyorlar. Şu anda onların dağdaki hayatı normal mi? O çekilir bir hayat mı? Şimdi bu hayattan kurtulup belki normal bir hayatı benimsiyorlar ve ona dönecekler. Kadınların orada yaşam koşullarının ne kadar kötü olduğu ve ne kadar ömürleri olduğu malum... Aynı şekilde erkeklerin de ne kadar ömürleri olduğunu kendi ifadelerinden biliyoruz. Tabi kolay değil, farklı bir hayat farklı bir yaşam sözkonusu. Bütün bunlar sadece Türkiye için geçerli değil, Kandil için de Mahmur Kampı için de geçerli. Bütün bunlar ülkemizdeki bu görüşmelerin dışında Bizim derdimiz ülkemizi şu terör belasından kurtarmak için şu anda ne yapılması gerekiyorsa onu yapmak. Biz belirlediğimiz hedeflere ulaşıncaya kadar süreci devam ettireceğiz. Derdimiz odur ki bir an önce bir neticeye ulaşalım.

2013 sonuç yılı olabilir mi?

Bir şey söyleyemem. Matematik bir olay değil bu.

ASKER-POLİS MORAL İSTİYOR

Terörü bitirme konusunda umutlu musunuz?

Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim. Umudumu devam ettiriyorum. Umarım medya da bu konuda gereken hassasiyeti gösterir ve bu sürece destek verir. Örgüt 2012'yi final yılı ilan etmişti ama aradıklarını bulamadılar. Güvenlik güçlerimiz bütün kararlılığıyla mücadelesini sürdürecektir. Askerimizi de polisimizi de motive etmemiz lazım ama hâlâ bazı medya organları lüzumlu luzumsüz askere saldırıyorlar.

Ev hapsi olmaz bu kesin

*Öcalan'ın ev hapsine alınıp alınmayacağı konuşuluyor?

Ev hapsi diye bir şey olay sözkonusu değil. Bu konuda herşey kesinleşmiştir. Öcalan'ın konumu, yeri, her şey bellidir. İkide bir 'hücre hapsi' falan... Şu anda Öcalan'ın kaldığı yer 12 metrekanelik bir odadır. Karyolası, her şeyi var. Radyosu vardı, şimdi televizyonu da olacak. Ayrıca yanındaki 5 mahkumla birlikte günde bir saat volta atıyor. Speküle edilecek herhangi bir konu yok.

ABD'den yer istedik vermediler

ABD seyahatinizden ne bekliyorsunuz?

Üzerinde ısrarla duracağımız konu Türkiye-Amerika ilişkilerinin her alanda daha da ileriye götürülmesidir. Biz Amerika ile ekonomik ilişkilerimizi yeterli bulmuyoruz. Endüstriyel bölgelerde onlardan yer talep etmiştik. Sayın Bush da sayın Obama da bu konuda bize bir olumlu cevap vermedi. Bize yer verilmiş olsa birilerine komisyon ödemek süretiyle değil oraya direkt konmak kaydıyla bu ilişkiler daha gelişebilir.

Gündemde anadilde eğitim yok

İmralı ile görüşmelerde 'anadilde eğitim' konusu masaya geldi mi?

Ben açık söyleyeyim. Arkadaşlar 'anadilde eğitim' diye şu anda masamızda verilmiş herhangi bir şey sözkonusu değil. Böyle bir gündemimiz de yok. Mesele Türkiye'de anadil öğrenmek ise bunun için bütün imkanları hazırladık. Üniversitedeyse üniversitede, orta lisedeyse buyursun orta lisede, buyursun seçmeli ders olarak girsin ana dilini öğrensin. Mesele ana dilini öğrenmek değil mi? Mesele bitti. Ama biz ülkemizde bölünmeye vesile olabilecek bu tür fırsatları veremeyiz. Avrupa'dan bize örnekler veriyorlar. Bir eyaletteki uygulamayı Almanya'nın uygulanması diye veriyorlar. Almanya'da biz Türkçe anadilde eğitimi bir kenara bırak, Türkçe öğrenmeyi ben Merkel'e kabul ettiremedim. Bizim Almanya'daki vatandaşlarımız azınlık konumundadırlar ve hâlâ bu haktan yararlanamıyorlar. Seçmeli derslere şu ana kadar kaç kişinin mücaraat ettiğini de biliyorsunuz. Onun için bu konuda 'talep' önemlidir. Abartıldığı gibi bir durum sözkonusu değil.

MİT daha da güçlenecek

İmralı ile görüşmeleri gerçekleştiren MİT'i ve Müsteşar Hakan Fidan'ı yıpratmaya yönelik çaba görüyor musunuz?

Tam aksine MİT'in gittikçe güçlendiğini görüyoruz. Güçlenen MİT'in bize getirileri çok daha farklı olacaktır. MİT çok ciddi bir değişim yaşıyor. Artık bir statüko anlayışının hakim olduğu MİT'ten çıkıyor, şimdi sürekli güncellenen ve sürekli bunu yaparken de artık fosil anlayışları bir kenara koyan ama dinamik yapıyı koruyan yapı var karşımızda. MİT artık ulusal olmaktan çıkıyor şimdi uluslararası konumu da olan bir istihbarat teşkilatına dönüşüyor.

Fransa'daki olay iç hesaplaşma veya provokasyon

Başbakan Erdoğan, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Paris'te PKK'nın kurucularından Sakine Cansız dahil terör örgütü mensubu 3 kadının öldürülmesiyle ilgili soruları cevapladı. Erdoğan, şunları söyledi: 'Bu bir iç hesaplaşma olabilir. Bunun yanında şu anda teröre karşı bizim vermiş olduğumuz bir mücadele var. Mesafe almak istiyoruz. Bunu arzu etmeyenler de var. Bunlar tarafından da provokatif ve çaplı bir girişim olabilir. Bundan dolayı yine de sabırlı olup aydınlanmasını beklemekte çok fayda var. Tabii biz terörle mücadeleye yönelik iyi niyetli adımlarımızı atmaya devam edeceğiz, ta ki netice alıncaya kadar.'

Bir zamanlar köle eviydi

Başbakan Erdoğan, Senegal'de Afrika'dan Amerika'ya yapılan köle ticaretinin sembolü olan Goree Adası'nı ziyaret etti. 1776 yılında yapılan ve köle ticaretinde kullanılan bir evi gezen Erdoğan, müzeye dönüştürülen evde, Amerika'ya satılmadan önce tutulan kölelerin kaldığı odaları dolaştı, ayak ve boyunlarına takılan zincirleri inceledi.

Minik yetimlere şefkat kucağı

Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Senegal'in başkenti Dakar'da 80 bebeğin bakıldığı yetimhaneyi gezdi. Buradaki bebeklerle tek tek ilgilenen Erdoğan, bazılarını da kucağına alarak sevdi