Bugünkü Valiler toplantısında 'Afet' konuşuldu

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Şubat 2013 13:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bugünkü Valiler toplantısında 'Afet' konuşuldu
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ''Afet sonrası koordinasyonda, ilk anda yetersizliklerimiz oluyor ama fena değiliz. Ama Türkiye afet öncesi hazırlıkta, farkındalıkta, bilinçlendirmede yeterli değil. Onu bu dönem güçlendireceğiz'' dedi.

Atalay, İçişleri Bakanlığı Valiler Buluşması'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de afetle ilgili kurumların birleştirilerek Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) kurulduğunu hatırlattı.

AFAD'ın koordinatör kuruluş olduğunu, afetle baş etmek için yerel yöneticilerin ve tüm kurumların işbirliğinin gerektiğini anlatan Atalay, bunun afete hazırlıkta da afet sonrasında da gerekli olduğunu dile getirdi.

Türkiye'ye yeni afet yönetimi getirmeye çalıştıklarını belirten Atalay, geçen yıl daha çok bu yönde çalıştıklarını anlattı.

Kendisinin sorunlara köklü çözümler getirmeyi sevdiğini ifade eden Atalay, rutini yürütürken sistem bazında bakarak afet konusunu kalıcı şekilde çözmenin çok önemli olduğunu vurguladı.

Bunları yaparken yaşadıkları bütün tecrübeleri de kullandıklarını belirten Atalay, Simav'dan sonra büyük bir Van depremi yaşandığını, buradan da alınan birçok ders bulunduğunu ve bunları kullandıklarını dile getirdi.

-Atalay, valileri uyardı-

Başbakan Yardımcısı Atalay, valilere şöyle seslendi:

''Bu konu, diğer birçok konu gibi vali yardımcılarımıza bırakılarak yürüyecek bir konu değil. Afet konusu çok hayati bir konu, acı bir konu. Bunun sorumluluğu eninde sonunda valilimize gelir. Bir kişi hayatını kaybederse, en başta siz sorumlu olursunuz. Onun için afetle ilgili konuları ilk elden sizin mutlaka takip etmeniz ve bilmeniz gerekiyor. 'Ne nerede'', 'Kaç personelim var', Allah korusun, 'Afet türlerine göre ilimde afet olduğunda neleri, hangi zamanda, nasıl harekete geçireceğim', 'Bende ihtiyaçları karşılayacak malzemeler ne kadar var.' Bunların hepsini en iyi siz bilirseniz, afeti de en iyi yönetirsiniz.''

İllerde afet yönetimiyle ilgili yapılanmanın, afet acil durum il müdürlüklerinin bulunduğuna işaret eden Atalay, ancak il müdürlüklerinin hem statüsünün zayıf hem de özlük haklarının çok iyi olmadığını söyledi. Bunun için yasal bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını bildiren Atalay, valilerden de bu konudaki düşüncelerini ve tekliflerini kendilerine iletmelerini istedi.

Afet konusunda 2012'yi hazırlık yılı olarak geçirdiklerini belirten Atalay, ''Bir yandan Van'ı yaşarken, bir yandan sayısı 170 bine ulaşan Suriyeli sığınmacılarla ilgili sorumluluğumuzu yerine getirirken bir yandan da yapısal değişimi nasıl sağlarız buna çok kafa yorduk. 2012'nin sonunda bunları büyük oranda tamamladık. Şimdi ciddi bir eğitim seferberliğine geçeceğiz'' diye konuştu.

-Afetlere yönelik çalışmalar-

Türkiye'nin Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı'nın hazırlandığını hatırlatan Atalay, bunun önemli bir çalışma olduğunu belirtti.

AFAD'ın yapısının ciddi şekilde yeniden gözden geçirildiğini, çalışma sistemlerini yeniden yapılandırdıklarını, afete hazırlık, afet anı ve afet sonrası konularında çalışmalar yaptıklarını anlatan Atalay, ayrıca afet riskiyle ilgili yasayı çıkararak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sorumluluk verdiklerini bildirdi.

Yasayla, Türkiye'nin bütün yapı stokunun gözden geçirilerek, dayanıksız olanların yıkılmasını, yerine yenisinin yapılarak vatandaşa verilmesini öngördüklerini ifade eden Atalay, ''Bu Türkiye'nin belki aldığı en önemli karar. Maliyeti yüksek, çok fazla çalışma gerektiriyor ama bunu yapmak durumundayız. Hiçbirşey insan hayatından daha kıymetli değil. Bu en köklü çözümümüz'' diye konuştu.

Atalay, ayrıca Afet Sigortası Yasası'nı yenileyerek, sigorta yaptırmayan konut ve işyerlerine elektrik ve su aboneliğinin verilmemesi müeyyidesini getirdiklerini belirtti.

-''Yeni afet iletişim sistemi devreye girecek''-

İlk kez fay haritasının yeniden hazırlandığını, Ulusal Deprem Araştırma Programı'nın devreye girdiğini, Afet Risklerinin Azaltılması Platformu'nun kurulduğunu bildiren Atalay, ''İletişim sistemini şu anda TÜBİTAK ile çalışıyoruz. 2 yıl içinde yeni bir afet iletişim sistemi devreye girecek. Onun birkaç ilde pilot uygulamasına başlıyoruz. Bütün sistemi baştan sona yeniliyoruz'' dedi.

Afete hazırlık konusunda ciddi eğitim programı uygulayacaklarını dile getiren Atalay, ''Afete Hazır Türkiye'', ''Afete Hazır Okul'', ''Afete Hazır Aile'', ''Afete Hazır İşyeri'' programlarıyla yılda bir milyon kişiye ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.

Atalay, ''Afet sonrası koordinasyonda, ilk anda yetersizliklerimiz oluyor ama fena değiliz. Ama Türkiye afet öncesi hazırlıkta, farkındalıkta, bilinçlendirmede yeterli değil. Onu bu dönem güçlendireceğiz'' diye konuştu.

-İki yeni uygulama getiriliyor-

Türkiye'nin yüzde 96'sının deprem tehlikesi altında olduğunu, nüfusun yüzde 72'si, sanayinin yüzde 75'inin deprem riskli bölgelerde bulunduğunu anlatan Atalay, geçen yıl Türkiye'de küçüklü büyüklü 27 bin 408 deprem kaydedildiğini bildirdi. Atalay, Türkiye'de depremin yanı sıra toprak kayması, sel, su taşkını gibi diğer afetlerin de yaşandığına işaret etti.

Afet sonrası için iki yeni uygulamaları olacağını dile getiren Atalay, ''Uzun süredir çalıştığımız birşey var. Türkiye'nin her ilinde afet sonrası istediğimiz kadar malzeme hazır olsun. Bu malzemeleri kimin, ne zaman, nasıl ulaştıracağı bilinsin'' diye konuştu.

Van Depremi yaşandıktan bir saat sonra Başbakanlık Merkez Bina'da koordinasyon toplantısı yaptıklarını hatırlatan Atalay, şöyle devam etti:

''(En yakın yerlerde nerede, ne kadar çadırımız, battaniyemiz, malzememiz var-) Bizim lojistik kuruluşumuz Kızılay. Kızılay bize dedi ki 'Van'a en yakın Muş depomuz var. Orada yeteri kadar, en az 5-6 bin çadırımız var.' Sayı kesin bilinmiyor. Koordinasyon toplantısını bitirdik, Van'a gittik. Muş deposundan 500 ya da 600 çadır çıktı. En ucuz malzemedir çadır, afet sonrasında o en ucuz malzemenin sıkıntısını çektik, kamuoyuna o yansıdı.

Artık öyle olmayacak. Şimdi biz Türkiye'yi afet riskine göre 15 bölgeye ayırdık. 15 yerde depomuz olacak. Bu depolarda gerekli sayıda herşey olacak. Her bölgenin kendi risk haritasına göre ve hangi illere nereden gönderileceğine göre çadırımız, battaniyemiz, arama kurtarma malzemesi, aydınlatıcı, ısıtıcı olacak, herşey olacak.''

AFAD'ın yeni modelde çadırlar yaptığını dile getiren Atalay, ''Yeniden çadır modelledik. Türkiye'nin hangi bölgesinde nasıl çadır gerekir- Standart çadırlar, Van'ın o eksi 20'lerine dayanmıyor. Şimdi, Sibirya'ya da dayanacak çadırlar ürettik. Her bölgemize uygun, kendi aile yapımıza uygun, içinde bölmeleri olan 65 bin çadır. Kızılay'a diyoruz '50 bin de sen yaptıracaksın.' Bizim stokumuz evvelden 50 bin hesap ediliyormuş ama 50 bin yok, asla bulamadık. Çünkü biz Van depreminde yeniden çadır ürettirdik. Şimdi 110 bin olarak hedefledik'' dedi.

İkinci yeni uygulamalarını da anlatan Atalay, ''Kızılay'a, belediyelere kadar her kurumumuz hangi seviyedeki risk alarmında hangi çalışmayı yapacak, bunu bilecek. Üçüncü derece alarm basıldığında, kurumlarımız Türk Silahlı Kuvvetleri'nden Türk Hava Yolları'na, Kızılayı'na, Ulaştırma Bakanlığına vs. herkes kendi işini bilecek ve orada bir kargaşa olmayacak'' şeklinde konuştu.

Bütün bunları yaşadıkları tecrübelerden çıkardıklarını belirten Atalay, ''Van'da yaklaşık 5 milyar para kullandık. Güçlü bir devlet, güçlü bir bütçeniz olmasa ezilir gidersiniz'' dedi.

Van'dan çıkardıkları derslerin akut döneminde lojistik yetersizlik ve organizasyonda karmaşa olduğunu anlatan Atalay, bunları gidermeye çalıştıklarını bildirdi.

Türkiye'de kamplardaki Suriyeli sayısının yaklaşık 170 bine ulaştığını da ifade eden Atalay, 80-100 bin Suriyeli'nin de şehirlerde yaşadığını tahmin ettiklerini söyledi. Atalay, AFAD'ın bunun için kullandığı kaynağın da yaklaşık 500 milyon doları bulduğunu kaydetti.

Atalay, terör konusundaki konuşmasını ise basına kapalı yaptı.

Muhabir: Esra Altınmakas

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber