Tarihini araştırırken okçu oldu

Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Çetin, 10 yıldır hem akademisyen hem sporcu olarak okçulukla uğraşıyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Şubat 2013 11:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Tarihini araştırırken okçu oldu

Altınpark içinde bulunan Akarsu Spor Merkezi'nde, geleneksel okçuluk giysileri, hedefi, oku ve yayıyla okçuluk antrenmanı yaparken, AA muhabirine konuşan Prof. Dr. Altan Çetin, Mısır-Suriye tarihi ve Memlukler üzerine çalışmalar yaptığını ve Memluklerin askeri teşkilatını doktora tezinde işlediği sırada okçuluğa ilgi duymaya başladığını söyledi.

2004 yılında okçuluğa modern yaylarla başladığını, bir iki yıldır da geleneksel okçuluk üzerinde çalıştığını anlatan Çetin, ''Türk okçuluğu, hem akademik hem kültürel ilgi alanım, aynı zamanda da hobim'' diye konuştu.

Önce lisanslı okçu olarak çalışmalarına başladığını anlatan Altan Çetin, şöyle devam etti:

''Akademik çalışmalar yaparken, Türkler'in kullandığı asıl yay ve oku kullanmak üzere, geleneksel okçulukla da ilgilenmeye başladım. Önceleri akademik, teorik boyuttaydı. Yani Selçuklular'da, Memluklüler'de ve Osmanlılar'da yay ve okun kullanılışı, bunun kendi içindeki gelenekleri yayın ve okun nasıl yapıldığıyla ilgili geçmişte ve günümüzde yazılmış eserleri inceleyerek başladım. Daha sonra o dönemki savaşçıların ruhlarını daha iyi anlamak, atış tekniğini nasıl uyguladıklarını kavrayabilmek için kendim de geleneksel okçuluğa başladım. Bütün bu faaliyetlerimiz de bizi sonunda kurumsallaşmaya götürdü ve Altınyay Okçuluk Derneği'ni kurduk. Halen faaliyetlerimizi, Altınpark içinde bulunan Akarsu Spor Merkezi'nde sürdürüyoruz.''

-''Türkler'in başarıların en büyük sebebi, ok ve yay''-

Çetin, ata sporu okçuluğun unutulmaması için yayın ve okçuluk tekniğinin de iyi bilinmesi gerektiği vurguladı.

Geleneksel yayları yapabilecek ustaların kalmadığını, ancak şu anda yeni yay ustalarının yetişmeye başladığını anlatan Çetin, şunları kaydetti:

''Milletlerin hafızasında onları canlı tutan kültürel unsurlar vardır ve onların kaybolması, ne yazık ki o milletin zihninden bir takım parçaların eksilmesi manasına gelir. Okçuluk da, bizim için mana taşıyan sporlardan birisi. Binlerce yıldır Türkler'in yanlarından ayırmadıkları, İslamiyet'ten önce ve İslamiyet'ten sonraki başarıların en büyük sebebi olan ok ve yayın yapımı, ne yazık ki Cumhuriyet döneminde önemini yitirdi. Çünkü işlevselliğini yitirmişti, işlevselliğini yitirdiği için de hayatımızdan çıktı. Bugün geleneksel yaylarımızı yapabilecek ustalar yok, şu anda yeni yay ustaları yetişmeye çalışıyor ve müzelerimizde yüzlerce örneğini gördüğümüz ok ve yaylarımızı yeniden yapmaya çalışıyorlar. Bu anlamda Türk okçuluğuyla ilgilenmemizin önemli sebeplerinden biri, hafızamızın eksik kalan bu parçasını tamamlamak.''

-Hedef: Gençler...-

Gazi Üniversite'nde, Türk okçuluğuyla ilgili iki çalıştay düzenlediklerini ve bu çalışmaların, geleneksel Türk okçuluğuyla ilgili düzenlenen ilk bilimsel faaliyet olduğunu vurgulayan Çetin, ''Çalıştaylarda, İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası Türk okçuluğunu ele aldık. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Atatürk'ün kurduğu, Ok Spor'da gündeme geldi. Ne yazık ki Ok Spor, Atatürk'ün ölümünün ardından kapatılmış ve orada arşiv de yağmalanmıştır'' diye konuştu.

Çetin, Altınyay Okçuluk Derneği olarak ok ve yay yapımı ve atışıyla ilgili tekniklerin geliştirilmesini amaçladıklarını ve Türk okçuluğunu akademik zeminde inceleme ve bunu topluma anlatma şeklinde faaliyetlerine devam edeceklerini söyledi

Çetin konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu'na, dernek olarak dahil olduk ve yarışmalara katılmaktayız. En önemli hedefimiz, hafızamızın önemli bir parçası olan Türk okunu ve yayını, gençlere ulaştırmak. Ok ve yay yapımıyla ilgili gençleri bilgilendirip, bu alana çekerek onlar için faydalı bir hobi alanı oluşturmak istiyoruz. Çünkü her şeyin mekanikleştiği ve globalleştiği bir çağda insanlar doğadan koptular, kendi kültürlerinden ziyade önlerine konulan tekdüze şeylerle yetiniyorlar. Okçuluk gibi kültürümüzde ve genlerimizde olan bir sporla gençlere yönelmek arzusundayız. Liselerde gençlere okçuluğu anlatıp, bu işi yapmak isteyenlere okçuluğu öğretip gençlerin katılacağı bir ''Ok Festivali'' düzenlemeyi planlıyoruz. Gençlerin bu spora bir yarışma, şenlik havası içinde katılmalarını arzu ediyoruz, ki okçulukla ilgili faaliyetler genişleyerek devam etsin.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber