Ergün: Ar-ge desteği artacak

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan'ın yazılı soru önergesini yanıtlayan Ergün, Türkiye'nin bilgi teknoloji yatırımları alanındaki çalışmalarının belirli bir stratejik plan çerçevesinde sürdürüldüğünü, e-Dönüşüm İcra Kurulu tarafından kabul edilmiş olan Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüşüm vizyonuna göre, bilgi ve teknoloji alanındaki gelişmelerin etkin bir şekildeki kullanımının hedeflendiğini belirtti.

Bu amaçla bilgi ve iletişim altyapısını geliştirmek ve üst seviyelere çıkarmak için çalışmaların hızla devam ettiğini kaydeden Ergün, ''Yapılan düzenlemeler neticesinde, bilgi çağının ve bilgi toplumunun temel yapı taşlarından sabit ve mobil telefon altyapılarının yaygınlığı ve geniş bant internet erişimi konusunda ülkemizde hızlı bir gelişme kaydedilmiştir. 2004 yılında 500 bin olan geniş bant internet abone sayısı, günümüzde yaklaşık 40 kat artış göstererek 20 milyona yaklaşmıştır. Benzer şekilde, 30 milyon kişi olan mobil abone sayısı ise 67 milyonun üzerine çıkmıştır'' dedi.

Ergün, bu konuda 2023 hedefleri kapsamında bilişim okuryazarlık oranının artması, bilişim pazarının büyütülmesi, her eve ulaşacak yüksek hızlı altyapıyla geniş bant abone sayısının 60 milyon kişi seviyesine çıkartılmasının planlandığını bildirdi.

Çeşitli ar-ge destek programlarını dört ana koldan yürüttüklerini belirten Bakan Ergün, şunları kaydetti:

''Bunlar, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Sanayi Tezleri, ar-ge merkezleri ve teknogirişim sermayesi desteği programlarıdır.

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında 34'ü faal olmak üzere 47 teknoloji geliştirme bölgesi kurulmuştur. Bugün teknoloji geliştirme bölgelerinde; firma sayısı 2 bin 114'e, istihdam edilen personel sayısı 17 bin 828'e, biten proje sayısı 9 bin 966'ya, ihracat 657 milyon dolara, başvurusu yapılan tasdik edilmiş patent sayısı ise 322'ye ulaşmıştır.

SAN-TEZ Programı'nda ise 2006-2012 yılları içerisinde bakanlığımızca desteklenmesine karar verilen 665 proje başvurusu için ilgili projelere 113 milyon TL katkı sağlanmıştır.

Ayrıca 2008 yılından beri 139 işletmeye ar-ge merkezi belgesi verilmiştir. Ülke genelinde 21 farklı ilde bulunan bu merkezlerde 15 bin 42 ar-ge personeli çalışmakta olup, yürütülen proje sayısı 3 bin 288, alınan patent sayısı ise 1079'a ulaşmıştır.

Teknogirişim sermayesi desteği programı kapsamında, 2009-2012 döneminde 30 farklı ilimizdeki 740 girişimcimizin kurmuş olduğu işletmeler, bütçe imkanları doğrultusunda desteklenmiştir. Bu girişimcilerden, 2011 yılı sonu itibariyle 452 girişimci programını tamamlamış olup, 2012 yılı programı kapsamında ise 288 girişimci çalışmalarını sürdürmektedir. Ayrıca 10 teknogirişimcimiz de ABD'deki Silikon Vadisi'ne gönderilmiştir.

TÜBİTAK bünyesinde yürütülen Türkiye Araştırma Alanı destek programlarına 2012 yılında 800 milyon lira ödenek sağlanmıştır. Bu arada araştırmacı kesime son 8 yıllık dönemde, 40 yılda verilen toplam destekten daha fazla destek temin edilmiştir.''

-Ar-ge desteği artacak-

Türkiye'nin, kısa sayılabilecek bir zaman zarfında, ar-ge ve yenilik konularında dünyada dikkatle takip edilen bir ülke haline geldiğini belirten Ergün, otomobilden beyaz eşyaya, sanayi üretiminde kullanılan makinelerden insansız hava araçlarına ve NATO'nun kullandığı kripto sistemlerine kadar her alanda, Türk mühendislerin ar-ge çalışmalarının imzası olduğunu kaydetti.

Ergün, 2002'de 2,5 milyar lira olan ar-ge harcamalarının, bugün 10 milyar lira seviyesine yaklaştığını, aynı dönemde tam zamanlı eşdeğer personel sayısının 3 kat, özel sektörde çalışan tam zamanlı eşdeğer personel sayısının ise 6 kat arttığını bildirdi.

Önümüzdeki 10 yılda, ar-ge alanında daha hızlı bir gelişim göstermeyi ümit ettiklerini belirten Ergün, cevabında, ''Şimdi amacımız, ülkemizin bilim ve teknoloji kapasitesini artırmak, ar-ge, markalaşma, inovasyon ve tasarım gibi konulara odaklanmak ve daha yüksek katma değerli üretim yapan bir özel sektör oluşturmaktır. Bu çerçevede önümüzdeki yıllarda Ar-Ge harcamaları için bütçeden ayrılacak payı artırarak milli gelirin yüzde 3'üne çıkartmayı hedefliyoruz. Bir diğer hedefimiz ise üniversitelerimizin daha iyi araştırma yapması ve reel sektörün daha yüksek katma değerli üretimi için bu altyapıyı işletecek insan kaynağının oluşturulmasıdır'' ifadelerine yer verdi.

Ergün, Türkiye'nin, gerek patent ve gerek marka başvuruları açısından dünya genelinde, nispeten rekabetçi bir konuma sahip bulunduğunu, buluş dünyasının Avrupa Birliği olarak nitelendirilen Avrupa Patent Organizasyonu'nun asil üyesi olduğunu kaydetti.

Bakan Ergün, BM'nin fikri mülkiyet alanındaki uzman kuruluşu olan Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı tarafından en son 11 Aralık 2012 tarihinde yayımlanan ''Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri'' raporuna göre, Türkiye'nin, ulusal düzeyde patent başvurularında 17'nci, marka başvurularında 6'ncı ve tasarım başvurularında 5'inci sırada yer aldığını belirtti. Ergün, bu verilere göre genel sıralamada 9'uncu sırada yer alan Türkiye'nin İngiltere, Rusya, İspanya, Brezilya gibi ülkelerin önünde bulunduğunu bildirdi.

Ergün, ulusal ve uluslararası düzeyde başvuruların toplamına göre Türkiye'nin dünya genelinde patent başvurularında 24'üncü, marka başvurularında 15'inci, tasarım başvurularında ise 14'üncü ifade etti.

Yurtdışı marka tescil başvurularındaki temel amacın, ürünlerin ihraç edildiği ülkelerde marka koruması elde edilmesi olduğuna dikkati çeken Ergün, ''Dolayısıyla, yurtdışı marka tescil başvurusuna konu olmuş markaların çoğunlukla ihracat yapan firmalara ait olanlar olduğu düşünülebilir. Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı verilerine göre bu firmaların faaliyet gösterdiği belli başlı sektörler ise tekstil, elektronik eşya, kozmetik ve gıda sektörleridir'' dedi.

Muhabir: Kubilay Çelik