Unakıtan: Merkez Bankası'nın bağımsızlığını koruyacağız

Haber Giriş : 08 Aralık 2005 13:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, dalgalı kur konusunda herhangi bir politika değişikliği yapmayacaklarını belirterek, ''Dalgalı kur'a aynen devam edeceğiz, Merkez Bankası'nın bağımsızlığını gözümüz gibi koruyacağız'' dedi.

Unakıtan, Ocak-Kasım bütçe sonuçlarını açıkladığı basın toplantısında, enflasyon hedeflemesine geçilebilmesi için Merkez Bankası'nın bağımsızlığının temel şartların biri olduğunu, ülkede mali disiplinin kuvvetli olması gerektiğini ve mali piyasaların işler halde olması gerektiğini ifade ederek, Türkiye'nin bu noktaya geldiğini ve o adımı da attığını söyledi.

''Türkiye şu kadar başarılı, bulunmaz yıldız bir ülke, falan yerin kaplanı, oranın aslanı. Böyle havaya ve tavaya girmenin alemi yok. Türkiye normalleşiyor'' diyen Unakıtan, Türkiye'de enflasyon oranının yüzde 7.6 olduğunu hatırlattı ve şöyle devam etti:

''Avrupa'nın hangi ülkesinde bu kadar yüksek enflasyon var? Demek ki daha çok yolumuz var ve aynı politikalara devam etme mecburiyetimiz var. Kendi kendimizin hesabını yapmak mecburiyetindeyiz Türkiye olarak. Kim ne derse desin, kim ne isterse istesin bizim bu yoldan başka yolumuz yok. Bu ülkeyi iyi bir geleceğe taşımak istiyoruz, o çağdaş ülkelerin arasında yerimizi almak istiyorsak, AB'ye tam üye olmak istiyorsak, bu yollardan geçmemiz lazım. Bu politikalardan taviz vermeksizin devam etmek lazım.''

''TÜRKİYE'NİN RİSKİ DÜŞÜYOR''

Unakıtan, ekonominin normalleşme sürecine paralel olarak reel kesimin bankacılık sisteminden gittikçe artan oranda kaynak kullanmaya devam ettiğini ifade ederek, bütçe açıkları azaldıkça bankaların artık devlete borç verme yerine, reel kesime kaynak aktarma imkanına kavuştuğunu ve bunun da Türkiye'deki yatırımın artmasının önemli sebeplerinden bir tanesi olduğunu vurguladı.

Reel sektörün kredi hacminin, 2002'de 34.5 milyar YTL düzeyinde iken 2005 yılında 113.8 milyar YTL düzeyine çıktığını belirten Unakıtan, ''Neredeyse 4 katı bir artma meydana geldi. Yine kredi mevduat oranı da yüzde 51.8 seviyesine ulaşmıştı'' dedi.

Bakan Unakıtan, TL'ye güvenin artması ile birlikte ters dolarizasyon sürecinin hızlandığını da kaydederek, TL cinsinden mevduatın toplam mevduat içersindeki payının 2002'de yüzde 23 iken, 18 Kasım 2005 itibariyle yüzde 64.9'luk paya ulaştığını bildirdi.

Borçlanma yapısında da büyük değişiklik olduğunu ifade eden Unakıtan, 2005 yılının 3. dönemi itibariyle TL cinsinden borçların arttığını söyledi. Unakıtan, ''Eskiden dövize çevrilebilir borçlarımız daha fazla iken, şimdi TL cinsinden borçlarımız arttı. Bu da Türkiye'nin riskini daha da düşürmektedir'' dedi.

CARİ AÇIK

Unakıtan, cari açığın düşürülmesinin önemli olduğunu, fakat cari açığın finanse edilebilir olup olmadığına bakmak gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

''Biz ekonomi yönetimi olarak cari açığın üzerinde fevkalade hassasız ve her gün takip ediyoruz. Alınacak önlemlerimiz varsa onları da alıyoruz. Ama cari açığın finanse edilebilir olması çok çok önemli. Cari açığa baktığımızda Türkiye'ye muazzam bir para akışı var ve Merkez Bankası rezervleri 47 milyar doları buldu. İlk defa, rekor oldu. Bu böyle kalacak mı belki daha da artacak.

Eğer siz cari açığı finanse edebiliyorsanız, bundan dolayı büyük endişelerin içine girmememiz lazım. Ama 'yarın gene bir kriz mi oluyor acaba' bu türlü endişelere artık Türk milletinin kapılmasına, Türk müteşebbisinin kapılmasına gerek yok. Çünkü bunun açıkları bellidir, nasıl kapatılması gerektiği bellidir ve bununla ilgili olarak Türkiye üzerine düşeni yapacaktır. Bundan dolayı hiç kimse endişelenmesin.'' 'Son 3 yılda dünyada likidite fazlalığı vardı ve Türkiye'de bu likidite fazlalığından payını fazlasıyla aldı' denildiğini de hatırlatan Unakıtan, şöyle konuştu:

''Eğer senin ekonominin güven vermiyorsa, senin ekonomin istikrarsızsa hiç kimse kapına uğramaz. Ne sıcak para gelir, ne soğuk para gelir. Ama ekonomin güvendiriyorsa, kendine de güveniyorsan herkes kapını çalar gelir, Madem sıcak para geldi çok tehlikeli de bundan önce niye sıcak para gelmiyordu?. Ufukta bile gözükmüyordu bırak gelmeyi, etrafına bile uğramıyordu. O zaman sen her şeyden önce kendi evini iyi düzenleyeceksin, kendi ekonomini istikrarlı, güvenli hale getireceksin ve kendine güveneceksin, özgüvenin olacak.

Türk milleti 3 seneden beri bunu yaptı, ekonomisini düzeltti, enflasyonu tek haneli hale getirdi, büyümesini sürdürülebilir hale getirdi, borçlarını azaltmaya başladı, ülke riskini düşürdü, ondan sonra da sermaye gelmeye başladı. Daha da gelecek, hiç merak etmeyin.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber