Meslek Liselerine üniversite yasağı kast sistemi oluşituruyor

Haber Giriş : 18 Aralık 2005 11:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Meslek liseleri ve sosyal şanslar (Eser Karakaş /Referans/ Yorum )

Meslek liselerinden üniversitelere geçişin adeta engellenmesi toplumda bir tür kast sisteminin oluşumuna neden oluyor, gelir grupları arasındaki geçişlilik kalmıyor ya da aza iniyor, üniversiteler bu açıdan toplumsal açıdan oynaması gereken rolü oynayamıyorlar.

Dünkü yazımda açık öğretim lisesi yönetmeliğinin yaratacağı tartışmalara değinmiş ve maalesef tüm bu tartışmaların pedagoji ya da öğretim kavramları düşünülmeden, sadece siyasi bazda yürütülmesinden duyduğum rahatsızlığı dile getirmiş idim.

Toplumda yaygın kanı, şayet bu yönetmeliğin imam hatip liseleri hariç diğer meslek liselerini kapsam içine çektiği bilinse örneğin YÖK'ün ilgili yönetmeliği yargıya taşımayacağı doğrultusunda; imam hatip liseleri üzerinden yapılan bir kavga topluma ve daha doğrusu gençlere gerçekten çok pahalıya patlıyor.

Mevcut katsayı uygulaması ile imam hatip liseleri de kapsam içinde olmak üzere tüm meslek liselerinin üniversitelere girişi adeta olanaksız hale getirlmiş bulunmaktadır; bu uygulamanın, dünkü yazımda belirttiğim gibi, üniversite öğrenci profili açısından elitist amaçlar doğrultusunda savunulabilecek yönleri yok değildir ama ülkemizde klasik lise mezun profilinin de elitizm ile pek bir ilişkisi yoktur, kalmamıştır.

Bu pratikte mevcut olmayan faydanın yanında ise mevcut uygulamanın üniversiteler işlevler doğrultusunda inanılması güç sakıncaları yatmaktadır.
Tartışmaya üniversite kavramının içermek zorunda olduğu temel hedeflerin tanımlanması ile başlamak gerekmektedir ve bu hedeflerin arasında önde gelenlerden biri de toplumun başka yerlerinde oluşmuş eşitsizliklerin birey bazında üniversite öğretimi ile aşılabilmesi gelmektedir.

Açmaya çalışayım: fakir bir aileden ve/ ya da geri kalmış bir bölgede dünyaya gelmiş bir çocuğun büyük kent gençleri ile yaşamda eşit yarışabilmesinin temel koşullarından biri de bu gencin üniversite olanağı ile toplumsal bir şans elde etmesinin önünün açık tutulmasıdır, örnek isterseniz kanımca en iyisi Sayın Süleyman Demirel.

Bilindiği gibi sekiz senelik temel öğretim sonrası imam hatip ya da diğer meslek liselerine çocuklarını gönderen ailelerin çok büyük bir bölümü düşük gelir grubu aileleri ve bu ailelerin meslek lisesine çocuk göndermede temel amaçları bu çocukların en kısa sürede emek piyasasına girmeleri ve böylece aileye ek gelir sağlamaları, buna hiç kuşku yok.

Ben bugüne dek yüksek gelir gruplarından meslek liselerine çocuk gönderen bir aileye pek rastlamış değilim; düşük gelir gruplarını caydıran diğer bir konu da üniversite yarışında karşılarına çıkacak olan dershane harcamaları vs.

Pek şaşmaz bir ilke olarak düşük gelir grupları çocukları meslek liselerine gidiyor ve mezun olduklarında da ikinci ya da üçüncü sınıf işler buluyorlar (Türkiye'de meslek lisesi mezunlarının yapması gereken işlerin önemli bir bölümününün kötü mühendisler tarafından yapılması da işin bir nedeni), yaşam boyu elde ettikleri gelirler düşük kalıyor ve böylece en az arzu edilen bir durum gerçekleşiyor ve düşük gelir grubundan gelen bir gencin yaşamı küçük istisnalar dışında yine düşük gelir grubuna ait bir yaşama mahkum kalıyor ve üniversitelerin sosyal şans yaratma, toplumsal mobilite sağlama fonksiyonu yaklaşık tümü ile askıya alınıyor, rahmetli Cem Karaca'nın ?işçisin sen işçi kal? şarkı dizesinde olduğu gibi.

Yüksek gelir grupları çocuklarını klasik liseye ve oradan da klasik üniversitelere yönlendiriyor (bu uzun öğretime katlanabilecek aile kaynağı mevcut), klasik üniversite mezunları yaşamlarında daha yüksek gelir elde ediyorlar ve zengin çocukları yine zengin bir yaşamı kendileri için kurabiliyorlar.
Meslek liselerinden üniversitelere geçişin adeta engellenmesi toplumda bir tür kast sisteminin oluşumuna neden oluyor, gelir grupları arasındaki geçişlilik kalmıyor ya da aza iniyor, üniversiteler bu açıdan toplumsal açıdan oynaması gereken rolü oynayamıyorlar.

Yeni yayınlanan ?Açık Öğretim Lisesi Yönetmeliği? tartışılır iken yukarıda özetlemeye çalıştığım ve eğitim ekonomistlerinin aşina olduğu bu görüşlerin hiç tartışıldığını duydunuz mu?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber