Adliye çalışanlarının darp edildiği iddiası

İzmir Adliyesi önünde toplanan grup adına açıklama yapan Türk Büro-Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Sevim Gökalp, adalet personelinin gerek adliye içinde gerekse adliye dışında can güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması ve adliyelerde görev yapacak kolluk kuvveti oluşturulması gerektiğini söyledi.

Gökalp, 1 Nisan günü E.G. isimli bir şahsın gerekçeli boşanma kararını almak üzere İzmir 2. Aile Mahkemesine başvurduğunda, hakim Semahat Yeşil'in E.G'nin gösterdiği kimlikteki fotoğrafla şahsın görüntüsünün tutmadığını söyleyip, kararı vermeyeceğini söylemesi üzerine E.G'inin hakime saldırmak istediğini ifade etti.

E.G'nin, hakime yönelik saldırısını bertaraf etmek isteyen mahkeme mübaşiri Ramazan Erdoğan'a saldırdığını, sesler üzerine kendisine yardıma gelen İzmir 7. Aile Mahkemesi Zabıt Katibi Can Kaçmaz'ın da aynı şekilde darp olayına maruz kaldığını, etraftakilerin müdahalesiyle daha vahim sonuçlara varmadan olayın önlendiğini belirten Gökalp, "Bu durum açıkça göstermektedir ki halen genel idari hizmetler sınıfına alınmayıp yardımcı hizmetler sınıfında bulunan mübaşir arkadaşlarımız aynı zamanda hakim ve savcılarımızın korunması görevini de yerine getirmektedir" şeklinde konuştu.

Gökalp, cumhuriyet savcısının saldırıyı gerçekleştiren kişi hakkında soruşturma başlatması üzerine ifadesi alınan sanık E.G'nin denetimli serbestlik hükümlerine göre tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını bildirdi.

İzmir Adliyesi binasının bulunduğu konum itibariyle saat 18.00'den sonra terk edilmiş bir hale geldiğini, gece saat 22.00'de suçüstü nöbeti biten çalışanların evlerine kendi imkanlarıyla gitmek zorunda kaldıklarını vurgulayan Gökalp, "Kurum çalışanı arkadaşımızın ne koşullarda evine gideceği maalesef ki düşünülmemektedir. Bu da adliye çalışanlarını her türlü hedef haline getirmektedir. Nöbet tutan hakim ve savcımız evine kadar arabayla bırakılırken, hakim ve savcı dışındaki kurum çalışanını kimse düşünmemektedir" ifadelerini kullandı.