Dünya Bankası Türkiye Direktörü: ÖSS sistemi değişsin

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Aralık 2005 16:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorking, Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) üçüncü düzeyde genel eğitim politikasını belirleyen stratejik bir kurum haline getirilmesi gerektiğini söyledi.

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorking, Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) üçüncü düzeyde genel eğitim politikasını belirleyen stratejik bir kurum haline getirilmesi gerektiğini söyledi.

Vorking Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsünde Hacettepe Ekonomi Topluluğu tarafından düzenlenen ''1. İktisadi Buluşma'' isimli toplantıda ''Türkiye Eğitim Reformu'' başlıklı konuşma yaptı. Mevcut eğitim sisteminin amacına hizmet ettiğini belirten Vorking, ''Benim görüşüme göre (eğitim sistemi) tüm okul mezunlarının Türkiye'de ve Avrupa'da, şu an mevcut olan daha rekabetçi dünyada rekabet edebilmesini sağlamak için büyük değişikliklere ihtiyaç duymaktadır'' dedi. Yüksek öğretim sisteminin hem ekonominin hem de öğrencilerin beklentilerini karşılar hale getirilmesi gerektiğini belirten Vorkink, şöyle dedi: ''Önemli bir adım ise YÖK'ü üçüncü düzeyde genel eğitim politikasını belirleyen stratejik bir organ haline getirmektir, üniversitelerin yönetim ve idaresini yavaş yavaş bırakmalıdır ki bu işler üniversitelerin kendilerine emanet edilip kendi yönetim kurulları tarafından izlenmelidir.'' Vorking, stratejik bir politika belirleme organı olarak YÖK'ün orta öğretim sonrası eğitim finansmanı için bir formül geliştirmek ve uygulamak için Maliye Bakanlığı ile işbirliği yapması gerektiğini ifade etti.

EĞİTİM KONUSUNDA TARTIŞMALAR

''Türkiye'de eğitim konusunda tartışmanın çoğu oldukça duygusal konularda oluyor ve asıl meseleye yani öğrenci ve eğitim kurumları kalitesine ilişkin değil'' diyen Vorking, şöyle devam etti: ''Eğitim değişimi gereklidir, fakat bu değişim yalnız ve yalnız tüm taraflar arasında AB entegrasyonu için, millet ve milletin çocukları menfaatine reformların gerekli olduğu konusunda ulusal bir mutabakat olursa mümkün olacaktır. Bu mutabakatın tüm eğitim seviyelerinde kalite ve eşitlik konusunda ulusal menfaat üzerinde odaklanması ve birkaç boyunca finanse edilmesi ve Türkiye genelinde sahiplenilmesi gereklidir.''

''EĞİTİM KONUSUNDA DAHA KAT EDECEK MESAFE VAR''

Son yıllarda Türkiye'nin eğitim konusunda büyük aşama kaydettiğini elirten Vorking, ancak bu konuda Türkiye'nin daha kat edeceği mesafenin olduğunu söyledi. Tüm okul mezunlarının Türkiye'de ve Avrupa'da şu an mevcut olan daha rekabetçi dünyada rekabet edebilmesini sağlamak için büyük değişikliğe ihtiyaç duyduğunu bildiren Vorking, ''Avrupa entegrasyonu ve küreselleşme zorlu görevlerini karşılamak ve Türk eğitimine yüksek kalite getirmek ve Türkiye'deki tüm öğrencilere daha iyi eğitim ve istihdam fırsatları sunabilmek için Türk eğitim sisteminde büyük bir yapısal değişikliği ele alma zamanıdır'' diye konuştu. Türkiye'nin önündeki en büyük zorluğun orta ve uzun vadede büyüme performansını sürdürmek için işgücünün kalitesini yükseltmek olduğunu ifade eden Vorking, Türkiye'nin okul öncesi eğitimde geride kaldığını ileri sürdü. -

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ

Vorking, okul önceki katılım için harcanan her bir doların sonraki eğitim harcamalarında azalan maliyet ve artan sosyal faydalar şeklinde topluma 2-4 dolar arasında getiri sağladığını söyledi. Türkiye'nin orta öğretim sonuçlarının AB'ye yaklaşmadığını belirten Vorking, Türk okul sisteminin bir avuç öğrenciyi iyi eğittiğini ancak öğrencilerin çoğunluğunu başarısız kıldığını kaydetti. Vorking, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu diğer bir zorlu görevin ise daha büyük sayıda öğrenci için daha yüksek öğrenme seviyesini yaratmak olduğunu belirtti. Yıllardır devlet üniversitelerine yüksek talebi azaltmak için politikaların izlendiğini, meslek eğitimine yöneltecek bazı sınırlı teşviklerin sağlandığını, ancak bunun işe yaramadığını, meslek eğitimine girişin artmadığını bildiren Vorking, ''Türkiye'nin önündeki zorlu görev, mesleki ve genel okullardaki tüm öğrencilere onları üniversiteye giriş ve üniversitede okuma için hazırlanacak temel öğrenim yetkinliklerini öğrenme fırsatı sağlamaktır'' dedi.

ÖSS SINAVI

Üniversite seçme sınavının (ÖSS), eğitim sistemindeki kaliteyi düşük tuttuğunu, değiştirilmesi gerektiğini belirten Vorking, ÖSS sınavı yerine bilgiyi ölçen, orta öğretim sonunda yapılan yeni bir sınav seti getirilmesi gerektiğini söyledi. Vorking, şöyle dedi: ''Bu sınavın üniversiteye kabul ve yerleştirmedeki büyük etkisini dikkate aldığımızda ÖSS bir sınava hazırlık sektörü yaratmıştır ki bu sektör insan kapitalini ve geleceğin işgücünün eğitim ehliyetlerini yükseltme bakımından çok az değer katmaktadır.'' Mevcut sistemin öğretmenleri ve öğretmen kalitesini desteklemediğini, okulların kaynak yetki ve özerkliğin olmadığını, ayrıca sonuçlardan sorumlu tutulmadığını bildiren Vorking, kamu ve özel fonların bölgesel veya gelir eşitliğini desteklemediğini, toplam kalite artışını azami kılmadığını söyledi. Türkiye'de çalışan yetişkinlerin becerilerini güncelleştirmek için çok az imkana sahip olduğunu anlatan Vorking, şöyle devam etti: ''AB Eurostat veritabanı raporları Türkiye'deki işgücünün yaşam boyu öğrenmeye hemen hemen hiç katılmadığını ve fırsatlarda artışın ihmal edilebilir düzeyde olduğunu göstermektedir. Bu da Türk işgücünü işverenlerin talep ettiği değişen becerilere göre güncel tutma zorlu görevidir. Türkiye AB üyeliği için on yıllık bir geleceği planlamaktadır. Ne eğitim sektörünün ne de işgücü piyasalarının halihazırda AB entegrasyonu için hazırdır.'' Vorking, Türkiye'nin tüm seviyelerde okullarda eğitimin kalitesini ve mezunların becerilerini büyük ölçüde artıracak temel eğitim reformlarını yapabilecek durumda olduğunu kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber