Türkiye'deki ölümlerin yüzde 40'ı kalp damar hastalıklarından

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇ) Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve İKÇ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Orhan Oyar, günümüzde kalp damar hastalıklarının önemli bir sağlık problemi oluşturduğuna ve erken teşhisin önemine dikkat çekti.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 22 Mayıs 2013 16:41, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Türkiye'deki ölümlerin yüzde 40'ı kalp damar hastalıklarından

Kalp damarları ve kasının ileri radyolojik görüntüleme teknikleriyle hastalara acı ve rahatsızlık vermeden kolaylıkla saptanabileceğini belirten Prof. Dr. Oyar, alanında uzman kardiyologlarla yaptıkları ekip çalışmasıyla bölgenin en çok başvurulan servisinde başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi. Kalp ve damar hastalıklarının dünyadaki ölüm sebepleri arasında ilk sıradaki yerini koruduğunu, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 2010 Eylül ayında yayımlanan raporda, dünya genelinde kalp damar hastalıklarından yılda 18 milyon kişinin hayatını kaybettiğini bildirdiğini kaydeden Oyar, "2015 yılında 20 milyon, 2030 yılında ise 23,6 milyon insanın kalp damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir. Türk Kardiyoloji Derneği'nin araştırmalarına göre ise Türkiye'de yılda yaklaşık 207 bin kişi, kalp damar hastalıkları nedeniyle kaybedilmektedir. Bu rakam, ülkemizde meydana gelen tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturmaktadır." dedi.

'KALP HASTALIKLARININ TEDAVİSİNİN KANSERDEN BİLE PAHALI OLUŞU ERKEN TEŞHİSİ ÖNEMLİ KILIYOR'

Erken teşhis ve tedavinin, kalp kasında gelişebilecek hasarın önlenmesi ve bu durumun yaşam kalitesine getirebileceği sınırlamaların önüne geçilmesinde tek çözüm yolu olduğunu kaydeden Orhan Oyar, "Kronik kalp hastalıklarının tedavisinin son derece, hattâ çoğu kanser tedavisinden bile pahalı oluşu, hasta sayısının da giderek artması önümüzdeki yıllarda erken teşhis ve tedavinin gerekliliğini daha da önemli hale getirecektir." diye konuştu. Prof. Dr. Oyar, günümüzde kalbin ve damarlarının incelenmesinde hastalar açısından çok daha az zahmetli, daha az rahatsızlık veren, teknolojisi ileri bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi yöntemlerinin daha sık kullanıldığını belirtti. Kalp damarlarına yönelik, halk arasında "kansız anjiyo" olarak da adlandırılan koroner BT anjiyografi incelemesini, kalp kasına yönelik ise MR görüntülemeyi tercih ettiklerini belirten Oyar, İKÇ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği'nde bu uygulamaları başarıyla kullandıklarını sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber