Edremit CHP meydanlara döküldü

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balıkesir'in Edremit İlçe Teşkilatı, İstanbul Taksim Gezi Parkı tepkilerine devam ederken, öğlen saatlerinde yine meydanlara çıkarak basın açıklaması yaptı.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 03 Haziran 2013 18:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Edremit CHP meydanlara döküldü

Çok sayıda partili, ilçenin Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelerek basın açıklamasına destek verdi. Ellerinde Türk bayrakları bulunan partililer, dev Türk bayrakları açarak sloganlar attı. CHP'li belediye başkanlarının da katılım göstererek desteklediği basın açıklaması programında, hazırlanan açıklamayı CHP İlçe Başkanı Yurt Yıldırım okudu. Sözleri sloganlarla sık sık kesilen Yurt Yıldırım, "Bu gün ülkemizin dört bir köşesinde Halkımız baskıya dayatmaya Diktator'ya ya karşı demokratik haklarını kullanarak alanlara çıkmıştır. Gençlerimiz Atatürk'ün gençliğe hitabesinde ki gibi Ülkesine sahip çıkmıştır. Kendiliğinden alanlara akın etmiştir. On yılı aşkın süredir iktidarda olan AKP iktidara geldiği günden bu güne kadar söylem ve eylemlerindeki çelişkileri ile kullandığı kışkırtıcı, ötekileştirici üslup ve yarattığı gerginlik ile ülkeyi bu noktaya getirmiştir. Kin ve nefret üzerine kurulmuş bir siyasal anlayış bugün toplumu sokaklara dökmüştür. Geldiği günden bu yana Cumhuriyetimizin kurucularına karşı kabul edilmez sözler sarf etmiştir. Lozan Kahramanı İnönü'ye karşı açıkça saldırılar yapmış, bu ülkeye demokrasiyi getiren, Ülkeyi 2. Dünya Savaşından koruyan kahramana diktatör diyebilmiştir. Oysa o diktatör dediği liderin getirdiği demokrasi ile iktidar olmuştur. Bununla da yetinilmemiş iki ayyaş diyebilme noktasına gelinmiştir. Cumhuriyetin bütün kurumlarına karşı açık ve aleni savaş açılmıştır. Ulusal günlerimizde bu ülkenin kurucuları yok sayılmış, ağızlara alınmadan hazırlanan metinler okunmuştur. Çanakkale destanını yazan kahraman Türk halkı yok sayılmış, bu destanı yazanlar başkalarıymış gibi sunulmuştur. Anayasa'dan Türk kelimesi çıkarılmaya kalkışılmış, ilk üç maddenin değiştirilmesine kadar getirilmiştir. Toplumun yaşam tarzına el atılmış, kendi istekleri doğrultusunda bir sistemi dayatmaya çalışmışlardır. Ulusal Bayramlarımıza kısıtlama ve yasaklar getirilmiş, adeta Türk Bayrağı ve Atatürk posteri taşımak şuç unsuru sayılmaya başlanmıştır. İnsanlarımızın inançlarına, ibadetlerine el atılmış, Sünni-Alevi çatışması körüklenmeye çalışılmıştır.

Yasama-yürütme-yargı yok etilmiş, parlamento parmak kaldırıp indirme yerine dönüştürülmüştür. Yargıya güven ortadan kaldırılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri ve onun Atatürkçü Komutanları terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanarak cezaevlerine gönderilmiş, adeta öç alma noktasına gelinmiştir. Dijital verilerle, Sahte belgelerle, düzmece delillerle bu Ülkenin aydınları, yazarları, milletvekilleri, üniversite hocaları, Silivri toplama kampında ölüme terk edilmiştir. Ülkenin bütün değerleri özelleştireme adı altında yandaşlara peşkeş çekilmiş, yok değerine satılmıştır. Dış politikada Türkiye tüm komşularıyla sorunla hale getirilmiş, ateş çemberine atılmıştır. Orta Doğuda emperyalist güçlere taşeronluk yapılmış demokrasi masallarıyla binlerce masum vatandaşın ölümüne ortak olunmuştur. Irak'ta 1,5 milyondan fazla insan ölmüş, sayın başbakan Amerikan askerlerine inşallah burnunuz kanamadan Ülkenize dönersiniz diye dua etmiştir. İçeride Ülke ekonomisi sıcak paraya teslim edilmiş, ekonomi iyi gidiyor masallarına inanmamız için yandaş ve yalaka ekonomistler, yandaş medya ve basından bizlere lafonten masalları anlatmışlardır. İş ve istihdama yönelik hiçbir girişimde bulunulmamış, herkes boğazına kadar borç batağına saplanmıştır. Köylü üretimden koparılmış, İşçi taşeronlaştırılmış, memur sosyal güvencelerden yoksunlaştırılmıştır. Kısaca herkes tedirgin hale getirilmiştir. 11.000 den fazla yurttaşımız iş kazalarında yaşamını yitirmiş, Ülke halkı AKP iktidarının yardımlarına muhtaç hale getirilmiştir. Üniversiteler susturulmuş, basın tek sesli hale getirilmiş, Ülkede korku imparatorluğu kurulmuştur. Ormanlarımız madencilere peşkeş çekilmiş, akarsularımız HES çilere satılmıştır. Bunlar la da yetinilmemiş, bütün şehir yasa tasarıları ile köy tüzel kişilikleri kaldırılmış, malları ellerinden alınmıştır. Ben size soruyorum; Köylerin tüzel kişiliğine dokunulmadan bütün şehir yasa tasarısı çıkarılamaz mıydı? Bunun la da yetinilmemiş 2B yasası ile vatandaşın yüzlerce yıl kullandığı emek verdiği ata yadigarı araziler fahiş fiyatlarla ya almaya, ya da terk edilmeye mahkum edilmiştir. Bu hep böyle devam edecek dayatmasıyla gittikçe Türkiye gerilmiş, vatandaşın yiyeceğine-içeceğine kadar müdahaleye kalkışılmıştır. Ülkenin tarihi dokularına el atılmış, Sulu kule ranta açılmış, Kültürel varlıklarımız ve şehir silüetleri beton yığınlarına çevrilmiştir. Camilerimiz gökdelenlerin gölgesinde bırakılmıştır. Gele gele taksim gezi parkına gelinmiş, siz kim oluyorsunuz ben ağaç da keserim AVM de yaparım var mı benim sözümün üstüne söz söyleyen diye, bir diktatör edasıyla meydan okunmuştur. İşte bardağı taşıran son damla bu olmuş ve bu güne kadar Türkiye Cumhuriyetinde böyle bir eyleme sahne olmayan bir ortamın fitili ateşlenmiştir. Yurdun dört bir yanında halk sokağa dökülmüştür. Bunun sebebi Hükümettir. Bu halk bu iktidara güvenini kaybetmiştir. O nedenle sayın Başbakana yeter diyoruz. Bizleri Atatürk'ten ve Cumhuriyet değerlerinden koparmana izin vermeyeceğiz diyoruz. Ülkeyi ayrıştırmaktan, terör örgütüyle anayasa yapmaktan vazgeç diyoruz. Milli değerlerimizi aşağılamaktan vazgeç diyoruz. Kin ve nefret üzerinden siyaset yapma diyoruz. Diktatörlük hayallerinden vazgeç diyoruz. Bu halka kulak ver sağduyulu ol diyoruz. Bu Ülkenin vatandaşını güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirme diyoruz. Gelinen bu ortamda Sayın başbakandan bu sıkıntıyı atlatmak adına halktan özür dilemesi ve inatlaşma kültüründen vazgeçmesi gerektiğine inanıyor ve istiyoruz. Buradan demokratik haklarını arayan vatandaşlarımıza da sesleniyoruz. Provokasyona gelmeyiniz. Haklı taleplerinizi haksız kılıf hazırlamaya çalışanlara izin vermeyin diyoruz. Güvenlik güçlerine de sesleniyoruz. Sizlerinde yakınlarınız ve çocuklarınız bu alanlarda sizlerde bu Ülkenin vatandaşlarısınız. Orantısız güç kullanmayınız diyoruz. Toplumsal olaylara sağduyulu yaklaşmanızı istiyoruz. Basın açıklamamıza göstermişi olduğunuz ilgiden dolayı hepinize teşekkür ediyor, bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi yaşamak adına birleşmek, kenetlenmek ve haksızlığa karşı aydınlık bir Türkiye için hep beraber olmak dileğiyle hoşça kal diyoruz" diye konuştu.

Açıklamanın ardından, partili bir grup genç birkaç dakika oturma eylemi yapıp şarkılar söyledi. Polisin güvenlik önlemi aldığı program, partililerin dağılmasıyla birlikte olaysız şekildi son buldu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber