Aile Bakanlığı bürokratları kimden talimat bekliyor?

Korunmaya muhtaç çocukların kamuda istihdamında sözlü sınav uygulanmaktadır. Bu uygulama, işe girecek bu adayların siyasi referans peşinde koşması anlamına geliyor. Sorunun çözümü için kimden ve neden talimat bekleniyor?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 18 Eylül 2013 00:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Aile Bakanlığı bürokratları kimden talimat bekliyor?

Bakanlar ve Bakanlık değişti ama sorun değişmedi

Yıllar önce korunmaya muhtaç çocukların mağdur edilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini ifade etmiştik. Yaptığımız eleştirilerde hiçbir zaman olaylar kişiselleştirilmemiş ve sürekli olarak uygulanan sistemin yanlışlığı üzerinde durulmuştur. Hatta her eleştirimizden sonra sorunun çözüm önerisi de ilgililere hatırlatılarak katkı sağlanmaya çalışılmıştır.

Malum olduğu üzere, Ülkemizdeki en büyük sosyal yaralardan birisi, korunmaya muhtaç çocuklardır. Ancak bu sosyal yara, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın (daha önce muhatap Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğüydü), çocuklara reşit olana kadar bakması ile bir nebze çözülmüştür. Fakat çocukların Devlet kadrolarına atanmaları sırasında kimsenin kabul edemeyeceği uygulamaların hala yaşanmakta olduğunu görünce Bakanlar değişse de(Sayın Selma Aliye Kavaf dahil olmak üzere kaç bakan değiştiğini okuyuculara bırakıyoruz) sorunların aynen kaldığını ifade etmek zorunda kaldığımızı hicap duyarak belirtiyoruz. Bu işle asıl görevli birim olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün sorunun çözümü için kimden ve niçin talimat beklediğini de merak ediyoruz. Aşağıda buna ilişkin yaşanan sorun ve bu soruna dair önerimize yer vereceğiz.


Yaptığımız haber üzerine Bakanlık'tan açıklama geldi

Kadroların binde biri korunmaya muhtaç çocuklara ayrılıyor

Korunmaya muhtaç çocuklara ilişkin ana düzenleme, 2828 sayılı Kanunun ek 1'inci maddesidir. Bu Kanun maddesine göre, kamu kurum ve kuruluşları, her yılbaşında bir değerlendirme yapmakta ve hangi statüde olursa olsun, serbest kadro mevcutlarının binde biri nispetindeki kısmını, korunmaya muhtaç çocuklar için ayırmaktadır. Kamu kurumları, korunmaya muhtaç çocukları, giriş sınavı yaparak alabilmektedir. Kanun maddesi hükmüne göre, 18 yaşını tamamlayan korunmaya muhtaç çocuklar, kamu kurumlarının açacağı sınava, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vasıtasıyla başvurabilmektedir.

Madde demode olmuş ama ilgilenen yok

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun Ek 1 inci maddesine baktığınızda bu maddeyi ilgililerin hiç okumadığını düşünmek zorunda kalıyorsunuz. Amacımız kimseyi incitmek değil ama maddede orta yerde duruyor.

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun Ek 1 inci maddesinde; “Kamu Kurum ve Kuruluşları, reşit olana kadar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından bakılan ve korunan çocuklar için, her yılbaşındaki, hangi statüde olursa olsun, serbest kadro mevcutlarının binde biri nispetindeki kısmını ayırarak bu çocuklar arasında yapılacak giriş sınavlarında başarılı olanlar arasından atama yaparlar. Bu maddeden yararlanmak isteyenler, 18 yaşını tamamladıkları tarihten itibaren, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına; Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü vasıtasıyla başvurmak zorundadırlar.” hükmüne yer verilmiştir.

Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı diye bir bakanlık veya Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü diye bir genel müdürlük var mı? İlgililerin herhalde bu durumdan haberleri vardır? Şayet bu durumdan haberleri yoksa başka bir şey anlatmaya zaten gerek yoktur.

Mevcut uygulamaya göre sınav işlemleri nasıl yürütülüyor?

Bu konuya ilişkin düzenleme "Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine İlişkin Tüzük"te yapılmıştır. Buna göre kamu kurumları, serbest kadro sayılarının binde biri oranında alacakları korunmaya muhtaç çocuk sayısını, adaylarda aranan nitelikleri, sınav tarihini ve yerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bildirmektedir. Bu Bakanlığın Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü de durumları uygun adayların listesini ilgili kamu kurum veya kuruluşuna bildirmektedir. Eğer ayrılan kadro için istenilen nitelikte yeter sayıda korunmaya muhtaç çocuk bulunmaması halinde, Bakanlık ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla görüş birliğine varmak suretiyle, bu nitelikleri taşımayan korunmaya muhtaç çocukların isimlerini yeniden belirleyerek bildirebilmektedir.

Tüzüğün 4 üncü maddesine göre, kamu kurum ve kuruluşları, istedikleri nitelikte korunmaya muhtaç çocuk bulunmaması durumunda, bu yükümlülüklerinden kurtulamamaktadır.

Mevcut uygulamaya göre sınav değerlendirmesi nasıl yapılıyor?

Bu konuya ilişkin düzenleme de, Tüzüğün "Sınav" başlıklı 9'uncu maddesinde yapılmıştır. Buna göre, korunmaya muhtaç çocukların işe alınmalarına ilişkin olarak yapılacak sınavlar, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili yönetmeliklerindeki hükümlere göre ayrı olarak yapılmakta ve değerlendirilmektedir. Ancak, bu konuda kurumlarının yönetmelikleri bulunmadığı için uygulama kurumdan kuruma değişmektedir.

Sınav çağrısı ilgili kamu kurum ve kuruluşunca yapılmakta olup, kamu kurum ve kuruluşları, giriş sınavına katılan ve katılmayan korunmaya muhtaç çocuklarla, sınav sonucunda işe alınan ve alınmayanları, alınmama nedeniyle birlikte bir ay içinde Bakanlığın Çocuk hizmetleri Genel Müdürlüğüne bildirmek zorundadır.

Kamu kurumlarının bazıları sadece yazılı, bazıları hem yazılı hem sözlü sınav yapıyor?

Burada en çok karşılan husus ise sınavın yapılış şekli ve içeriğidir. Kimi kamu kurumları sadece yazılı, kimi kamu kurumları ise hem yazılı hem sözlü sınav yaparken bazı kamu kurumları da sadece sözlü sınav yapmaktadır. Sözlü sınav yapılması demek, korunmaya çocukların siyasi referans peşinde koşması anlamına gelmektedir. Bugüne kadar en güzel uygulamayı Sağlık Bakanlığı örneğinde birkaç kamu kurumu yapmıştır. Bakanlık, korunmaya muhtaç çocuk alımında, sadece yazılı sınav yapmış ve başarı puanına göre atamaları tamamlamıştır.

En doğru yöntem ne olmalı?

Yaşanan sorunların temelinde korunmaya muhtaç çocukların alımında uygulanacak sınavın şekline ilişkindir. 2002 yılına kadar kamu kurumları "İlk Defa Devlet Kamu Hizmeti ve Görevlerine Devlet Memuru Olarak Atanacaklar İçin Mecburi Yeterlik ve Yarışma Sınavları Genel Yönetmeliğindeki" usul ve esaslar çerçevesinde bu sınavları yürütmekte idi. Ancak, 2002 yılında yürürlüğe giren "Kamu Hizmetlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik"in 29'uncu maddesi ile bu Yönetmelik yürürlükten kalkınca, sınavı yapacak kuruldan, sınavın yürütümüne kadarki uygulamanın mevzuat dayanağı ortadan kalkmıştır.

İlk önce işe buradan başlanılmalı ve yapılacak sınavın mevzuat dayanağı oluşturulmalıdır. Bu uygulama sonrasında korunmaya muhtaç çocukların sadece sınav puanını esas alacak bir sistem getirilmeli ve bu sistem, KPSS'nin esas alınmasıyla kurulabileceği gibi objektif bir merkezi yazılı sınav sonucunun esas alınmasıyla da oluşturulabilir. Ama her ne yapılacaksa yapılsın ve bir an önce bu çocukların referans peşinde koşmasına imkan veren sistemden vazgeçilsin.

Devlet Personel Başkanlığının bu konudaki görüşü nedir?

Konuyla ilgili olarak Devlet Personel Başkanlığından görüş sorulmuş ve Başkanlığın vermiş olduğu 7.4.2005 tarihli ve 5266 sayılı cevabi görüş yazısında; "...Bu durumun kamu kurum ve kuruluşlarının bakıma ve korunmaya muhtaç çocuklara ilişkin sınavları yaparken sınav kurulu oluşturamayacağı anlamına gelmediği düşünüldüğünden kurumların, önceki uygulamalarda olduğu gibi yürürlükten kaldırılmış olan Yönetmelikteki usul ve esasları çerçevesinde kurum amirlerinin onayı ile sınav kurulu teşkil edebileceği ve bakım ve korunmaya muhtaç çocuklar için ayrılan kontenjan kapsamındaki memur kadrolarına atanacaklarda aranılacak genel ve özel şartlar ile diğer hususları belirleyebilmelerinin mümkün olduğu değerlendirilmektedir.

Bu itibarla, belirtilen Yönetmelik yürürlükten kalkmış olmakla birlikte, mezkur Tüzüğün 9. maddesi ile bu Yönetmeliğe atıf yapılmış olması sebebiyle, söz konu atıf ile Yönetmelik bu açıdan ihya edilmiş sayılacağından konunun bu çerçevede değerlendirilmesinin uygun olacağı, bu sebeple de bahse konu hususla ilgili olarak kamu görevlerine ilk defa atanacaklar için Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte Düzenleme Yapılmasına gerek bulunmadığı düşünülmekle birlikte sorunun, bahse konu Tüzüğün 9. maddesine "Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirme Sınavları, kamu kurum ve kuruluşlarında oluşturulacak sınav kurulunca yazılı veya test olarak yapılır. Bu kurul, kurum amirinin veya görevlendireceği birim amirin başkanlığında, kurum amirince belirlenecek konularda tecrübe sahibi 3 üye ile personel işleri birim amirden teşekkül ettirilir. Kurulda görev alacak üyelerin öğrenim seviyeleri, sınava girecek olanların öğrenin seviyesinden düşük olamaz" yönünde görüş bildirdiği ifade edilerek bu görüş çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşları kendi sınav komisyonlarını oluşturarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 50. maddesi gereğince sınav yaparak istihdam sağladığı ve İlk Defa Devlet Kamu Hizmeti ve Görevlerine Devlet Memuru olarak Atanacaklar için Mecburi Yeterlik ve Yarışma Sınavları Yönetmeliği mülga olması nedeniyle korunmaya muhtaç çocukların işe yerleştirilmesi ile ilgili olarak yeni bir yönetmeliğin Kurumunuz katkıları ile Devlet Personel Başkanlığı'nca hazırlanması gerektiği değerlendirilmektedir." ifadesine yer verilmiştir.

Sonuç ve önerimiz

Konuyla ilgili olarak Devlet Personel Başkanlığının vermiş olduğu cevap çerçevesinde sayın Bakanı ve ilgili bürokrat olan Çocuk Hizmetleri Genel Müdürünü aydınlatmak gerekirse;

1- Devlet Personel Başkanlığı da bu konuda hukuki boşluk oluğunu ve uygulamanın mülga yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerektiğini ifade etmektedir.

2- Bu Başkanlık Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine İlişkin Tüzüğün 9. maddesine ek yapılarak konunun açılığa kavuşturulmasını istemektedir.

3- Bu görüşün verildiği 2005 yılından itibaren yaklaşık olarak 8 yıl geçmesine rağmen niçin bir adım atılmadığı hususunda sayın Bakan ilgililerden herhalde bir açıklama isteyecektir.

4- 2002 yılında yürürlüğe giren "Kamu Hizmetlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik"in 29'uncu maddesi ile bu Yönetmelik yürürlükten kalkınca, sınavı yapacak kuruldan, sınavın yürütümüne kadarki uygulamanın mevzuat dayanağı ortadan kalkmıştır. İlk önce işe buradan başlanılmalı ve yapılacak sınavın mevzuat dayanağı oluşturulmalıdır. Bu uygulama sonrasında korunmaya muhtaç çocukların sadece sınav puanını esas alacak merkezi bir sistem getirilmelidir. Bu sistem, KPSS'nin esas alınmasıyla kurulabileceği gibi objektif bir merkezi yazılı sınav sonucunun esas alınmasıyla da oluşturulabilir. Ama her ne yapılacaksa yapılsın, bir an önce bu çocukların referans peşinde koşmasına imkan veren sistemden vazgeçilmelidir.

5- Bu çocuklar kamu kurumları sınav açtığı zaman ve bu sınavda da sözlü varsa Meclis koridorlarında referans arıyor mu aramıyor mu? Sorunun esas bam teli burasıdır ve bu çocukları referans peşinde koşturmaktan kurtarmalıyız. Birçok bürokrat da, kendisine gelen bu yöndeki taleplerden dolayı utanç duymakta olup, bu utancı kaldırmak konusunda herkese görev düşmektedir. Biz bunun önüne geçilmesini istiyoruz.

6- Daha da vahimi cevap yazısında yeni bir yönetmeliğin Bakanlığın (önceki yazıda SHÇEK) katkıları ile Devlet Personel Başkanlığı'nca hazırlanması gerektiği değerlendirilmektedir ifadesine yer veren kurumun yapılması gerekeni bildiği halde niçin harekete geçmediğidir. Ümidimiz sayın Bakanın bu olayı çözdüğüne ilişkin tebrik yazısını buradan yazarak bu çocukları sevindiririz de bir 8 yıl daha beklemek zorunda kalmayız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber