YÖK'ten Dinçer'e zamanaşımı oyunu
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), ?intihal' cezası verdiği Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in itiraz dilekçesini, kararın üzerinden 5 genel kurul geçmesine rağmen görüşmedi.
YÖK'ü ?dava açma süresini geçirtmek istemekle' suçlayan Dinçer'in avukatı Abdurrahman Öz, itirazın görüşülmesini beklemeleri durumunda dava açma haklarını kaybedeceklerini savundu. Bu sebeple mahkemeye başvurduklarını açıklayan Öz, ?4 aydan fazla süredir itirazımızı görüşmeyen YÖK bizi hukuki açığa düşürmeye çalıştı. Biz de oyuna gelmedik ve hakkımızı kaybetmemek için dava açtık. Dava açmamız YÖK'ün itirazımızı görüşmesine engel değil.? dedi. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ise geçen hafta yapılan genel kurul toplantısında gazetecilerin sorusu üzerine, ?Bize itirazda bulundukları tarihte, daha biz itirazı görüşmeden yargıya da başvurmuşlar. İtiraz sonucunu beklememişler. Yargı yoluna başvurulduğu için bunu bizim görüşmemiz mümkün değil.? ifadelerini kullanmıştı.
YÖK ?İşletme Yönetimine Giriş' kitabında intihal yaptığı gerekçesiyle Dinçer hakkında 21 Ekim 2005'te ?üniversite öğretim mesleğinden çıkarma' kararı almıştı. Karar 31 Ekim 2005'te Dinçer'e tebliğ edilmişti. Dinçer'in avukatı Öz ise 7 Kasım 2005'te YÖK'e karar düzeltme talebinde bulunarak itiraz etmişti. Disiplin yönetmeliği gereği YÖK'ün 30 gün içinde itirazı görüşmesi gerekiyor. Fakat 5 genel kurul toplantısı yapılmasına rağmen itiraz görüşülmedi ve herhangi bir karar alınmadı. Kanunda 60 gün içinde itiraz görüşülmezse itirazın reddedilmiş sayılacağı hükmü yer alıyor.
?YÖK, kasıtlı olarak itirazımızı görüşmüyor'
Abdurrahman Öz, ?hem 30, hem de 60 güne göre hesap yaparak 30 Ocak 2006'da Ankara İdare Mahkemesi'ne davayı açtı. YÖK'ün Dinçer'in itirazını ?kasıtlı' olarak görüşmediğini savunan Öz, ?YÖK'ün itirazımızla ilgili bir karar verip vermeyeceğini bir türlü öğrenemedik. Her genel kurulun gündemine getirdiler ama görüşmediler. Şimdi de dava açtıkları için görüşmedik diyorlar. Biz davayı 30 Ocak'ta açtık. O zamana kadar neden itirazımızı görüşmemişler? İstanbul'daki genel kurulda bir komisyon kurmuşlar; ama bu komisyon ne yaptı hiç haberimiz yok.? dedi.
Hukuken idarenin işlemini her zaman geri alabileceğini hatırlatan Öz, ?YÖK, itirazımızı görüşmeyerek topu hep taca attı. Zaten ceza verirken yazılı savunmamızı okumadıkları gibi, sözlü savunmamızı da dinlemediler. Daha ben konuşmaya başlamadan ?Basın bildirini dağıtmaya mı geldin?' dediler. Dava açmasaydım, dava açma süresini kaçıracaktım. Belki de YÖK'ün istediği buydu. Bizi hukuki açığa düşürmeye çalıştılar. Biz kanuni hakkımızı koruduk.? dedi. Bilgi Edinme ve Avukatlık kanunlarına göre genel kurul görüşme tutanaklarını istediğini, ancak ?onu bile alamadığını' anlatan Öz, YÖK'ün ?kararının yargıdan döneceğine' inanıyor. Öz, kararın hukuka dayanmadığı görüşünü yinelerken şöyle konuşuyor: ?Kitabın son baskısının yapıldığı Kasım 2003 tarihinde Ömer Dinçer öğretim üyesi olmadığından YÖK'ün disiplin cezası verme yetkisi yoktur. Şayet kitabın önceki baskıları sebebiyle soruşturma onayına aykırı olarak ceza verilmiş ise, önceki baskılar yönünden açıkça zamanaşımı söz konusudur.?
zaman