Okuldaki şiddetin üzerine beş koldan gidilecek

Haber Giriş : 01 Nisan 2006 08:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Öğrenciler arasındaki şiddetin artması üzerine düzenlenen '1. Şiddet ve Okul' sempozyumunun sonuç bildirgesinde problemin muhatapları olan 'MEB, öğretmen, aile , medya ve kamu görevlilerinin' atması gereken adımlar sıralandı

Okullarda meydana gelen şiddetin önlenmesinde kamu kurum ve kuruluşları, Milli Eğitim Bakanlığı, okullar, aileler ve medyanın çaba harcaması ve işbirliği yapması gerektiği bildirildi. Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü ve UNICEF işbirliğiyle düzenlenen "1. Şiddet ve Okul: Okul ve Çevresinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Alınabilecek Tedbirler Sempozyumu" sona erdi. Sempozyumun sonuç bildirgesini açıklayan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necat Birinci, "Okulların önünde artan şiddet olaylarında medya tek başına günah keçisi olarak öne çıkarılamaz. Şiddet konusunun doğrudan okulla da ilgisi yoktur. Çevrenin, şehirleşmenin, burjuva kültürünün Türkiye'de henüz oluşmamasının, göç dalgasının şehirlerin etrafında yığılmasının etkisi vardır" dedi.

UNICEF Türkiye Temsilcisi Edmond Mcloughney ise "Şiddetin önlenmesine yönelik sarf edilen çabalar devam ettirilirse Türkiye, sadece Avrupa çapında değil, dünya çapında da örnek bir ülke haline gelecektir" diye konuştu.

SORUMLULUK HEPİMİZİN

Bildirgede, "Sempozyumun katılımcıları olarak bizler, bildirgede belirtilen konularda görev ve sorumlulukları yerine getirmedeki kararlılığımızı ve sempozyumda getirilen önerilerin değerlendirilmesinin ve uygulamasının takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyurur ve toplumun tüm kesimlerini okul ve çevresinde şiddeti önlemek için işbirliğine davet ederiz" denildi. Bildirgede, çocuğun dünyasında şiddetin yerinin olmaması gerektiği ifade edilerek, şiddetin önlenmesi için geliştirilecek stratejilerde çocukların katılımının sağlanması gerektiği, okul ve çevresinde şiddetin önlenmesinde toplumun her kesiminin görev ve sorumlulukları olduğu vurgulandı.

Herkes görev başına

Milli Eğitim Bakanlığı'na düşen görevler: Güvenli okullar oluşturulması amacıyla politikalar belirlenmeli. Standart ölçütler koyularak, başta okul müdürleri ve öğretmenler olmak üzere tüm okul çalışanlarına şiddet ve önlenmesine yönelik çatışma çözme, arabuluculuk, olumlu disiplin yöntemleri gibi konularda eğitimler verilmeli.

Kamu görevlilerine düşen görevler: Şiddetin önlenmesine yönelik caydırıcı düzenlemeler yapması, ihtiyaç duyulan insan ve maddi kaynakları seferber etmesi, öncelikli olarak çocuklarla çalışan kamu görevlilerinin, şiddet olaylarının tespiti ve çözümüne yönelik uygun eğitim almalarını sağlaması, tüm sorumlu taraflar arasında koordinasyonu sağlaması.

Okullara düşen görevler: Ev, okul ve toplum arasındaki iletişimi güçlendirmeleri, öğrenci ve personel için katılımcı yollarla davranış kuralları belirlemeleri, bireyin, gelişim dönemlerini dikkate alan disiplin önlemleri almalı, şiddet olaylarına karşı net ve tutarlı bir tavır sergilemeli ve bunları görmezlikten gelmemeleri, öğrencinin güvenliğini sağlayacak tedbirleri almaları

Anne ve babalara düşen görevler: Kabul edilebilir ve kabul edilmez davranışlara net sınırlar koyarak şiddet konusunda, çocukları için yol gösterici ve açık kurallar belirlemeleri, aile içi demokrasiye önem vererek hayata geçirmeleri, çocukları ile güven ilişkisi oluşturarak onların arkadaşlarından, nerede olduklarından ve ne yaptıklarından haberdar olmaları.

Medyaya düşen görevler: Medya, aile ve çocukların bilinçlendirilmesi konusunda planlanan ve uygulanan çalışmalara destek vermeli, şiddetle mücadele alanındaki olumlu gelişmeler üzerinde yoğunlaşarak, okullarla ilgili haberlerin yayınlanmasında daha özenli davranmalı, okul faaliyetleri ve başarıları ile ilgili bilgileri kamuoyuyla paylaşarak okulu desteklemeli.

yenişafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber