Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer:Değişim ajanıyım

Haber Giriş : 14 Nisan 2006 08:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, AKŞAM Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya'ya, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dinçer, Cumhuriyet karşıtlığı suçlamasını ve Şemdinli İddianamesi'ne müdahale ettiği iddialarını yanıtladı ve intihal davasını değerlendirdi.

Bürokratik mekanizmanın en tepesindeki kişi olarak, neden hep hedefteki isimsiniz?

Benim günahım, değişimci olmak. Ben, bir 'change agent'im. Yani, 'değişim ajanı' diyorlar. 'Değişim uzmanı' diye çevirmek daha doğru olur.

İlk göreve geldiğinizde nasıl bir tablo ile karşılaştınız?

Değişim ajanlığı tecrübelerimi, devlete aktarmak istedim. Hantal yapıyı esnekleştirmek amacındaydım.

SERT TEDBİRLER GEREKEBİLİR

Nasıl bir devlet hayaliniz var?

Açık söyleyeyim, kuralları az, küçük ama etkin bir devlet hayal ediyorum. Sistem zor işliyor. 700 bin memur ve 1 milyon nitelikli uzmanla, bu devlet çarkı çok daha iyi işler.

Sizce, mevcut işleyişte sorun ne?

Zihinlerde. Biz, insanlara yanlış yerde acıyoruz. Ameliyat olacak hastanın acı çekmesine merhamet duyar gibi... Oysa, daha iyi bir devlet için, halkın daha iyi hizmet alabilmesi için, bazı sert tedbirlere ihtiyaç duyulabilir.

Size karşı suçlamalar yöneltiliyor. Niye size karşı kampanya var?

Kamuda bir sistem değişikliğine gitmeye çalışıyoruz. Böyle bir değişiklikten kim zarar görür? Bu hantal yapıdan beslenenler, iş yapmayanlar. Benim yapmaya çalıştığım işler kötü değilse ve benim önerilerimden daha iyisini getiremiyorlarsa, ne yapacaklar? Beni kötüleyecekler. İtibarı kaybolmuş bir adamın projelerinin, itibarsız olmasını hedefliyorlar.

İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABASI

İtibarınızı kaybettirmek için mi bu suçlamaları gündeme getiriyorlar?

Evet. İtibarımı zedelemek için her şeyi yaptılar. Cumhuriyet karşıtı olduğumu söylediler. Böylece, Cumhuriyet savunucularını yanlarına almak istediler. Hak etmediğim, intihal meselesini çıkardılar. Şemdinli'de, kafasını karanlık işlere sokan adam pozisyonuna düşürmek istediler. Hepsi yalan.

Üç suçlama var. Tek tek konuşalım. Cumhuriyet karşıtı mısınız?

Bu saçmalığa halk inanmadı. Tutmadı. Buna delil olarak gösterdikleri çalışmamda, Cumhuriyet karşıtlığı yapmadım. Dinin, toplumsal hayattaki rolü ve önemine işaret ettim. İnanırsınız, inanmazsınız; o ayrı. Ama dinin, toplum hayatında bir yeri var. Cumhuriyet'e alternatif olarak hilafet istemedim. Böyle şey olur mu? Siz Cumhuriyetçi misiniz?

Tabii ki Cumhuriyetçiyim. Osmanlı'da yaşasam, saraydan içeri girme şansımız yoktu. Ben, Karamanlı bir terzinin çocuğuyum ve Başbakanlık Müsteşarıyım. Bu imkanı bana, Cumhuriyet verdi.

İkinci suçlama, intihal konusu.

Çok üzüldüğüm bir konudur. Haksızlıktır. Ama yasal yollarla hakkımı arıyorum. İnsanın onuruna dokunuyor. Üniversite camiasında buna kimse inanmıyor.

ŞEMDİNLİ'DE TEZGAH VAR

Şemdinli İddianamesi'ne müdahale ettiğiniz iddiaları var.

Tamamen yalan. Adamı ne tanırım ne gördüm ne mesaj gönderdim. Van'a giden birine, 'Van'da savcı var. Selam söyleyin' demiş bile olsam, müdahale ettiğimi kabul edeceğim; yok. Savcının adını, benim ismimi bu işe bulaştırdıklarında öğrendim. Neme gerek benim, Şemdinli'ye müdahale.

Bütün bunlar ışığında, Şemdinli konusunda değerlendirmeniz nedir?

Bu bir tezgah. Şemdinli'de, bombanın patladığı günkü havaya bakın, gazeteleri okuyun. Bir de bugün gelinen noktaya bakın. Aradaki mesafeye bakın. İddianamenin abartılması da dahil, burada bir tezgah var. Hedef şu: Ülkenin istikrarını bozmak.

Başbakan'a açıkla dedim

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Erdoğan'ın görüşmesinde, isminizin geçtiği iddia edildi.

Siz, o gün Başbakan'la konuştunuz. Ne istediniz?

Sayın Başbakan'dan, açıklama yapmasını istedim. Dedim ki, gazeteciler benim adımı söylüyorlar. Görüşmenizde benden bahsedildiğini söylüyorlar. Bir açıklama yapın.

Başbakan Erdoğan ne dedi? Nasıl karşıladı sizin bu talebinizi?

Sayın Başbakan, böyle saçma iddialara önem vermez. 'Boş ver. Üzerinde durma' dedi. Hatta, ısrar ettim. Ama Sayın Başbakan, böyle uygun gördü. Ama sonradan üzüldü. Açıklama yerine, kendi konuşmasında bahsetti.

Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile görüştünüz mü?

Başbakan'la görüştükleri gün, sabah karşılaştık.Tokalaştık. Hal hatır sorduk. O gün biliyorsunuz, terör sempozyumu vardı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber