Çocuk cinayetlerine karşı ortak çağrı...

Çocuk cinayetlerine karşı psikiyatrist, hukukçu ve sosyologlardan ortak çağrı...

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 01 Mayıs 2014 07:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Çocuk cinayetlerine karşı ortak çağrı...

ŞAKİR AYDIN

Mert ve Gizem son olsun... AKŞAM'a konuşan uzmanlar, çocuklara yönelik psikopat eylemlerin önüne önleyici tedbirlerle geçilebileceği görüşünde. Tabii en önemli görev yine anne babalara düşüyor: 'Benim çocuğuma bir şey olmaz' demeyin!

Türkiye, çocuklara yönelik vahşice cinayetlerin şokunu yaşıyor. Önce Mert öldürüldü, ardından Gizem'in haberiyle sarsıldık. 9 yaşındaki Mert babasının işyerinden eve dönerken kaçırıldı. Minik bedeni bir gün sonra çöplükte bulundu. Bu vahşetin acısı tazeliğini korurken, Türkiye bu kez Adana'ya kilitlendi. 6 yaşındaki Gizem, parka giderken kayboldu. Kimse kötü düşünmek istemiyordu ama kan donduran haber üç gün sonra geldi: Gizem canlı canlı yakılmış, bıçaklanarak öldürülmüştü. Uzmanlar, bu acı tablonun nedenleri ve bir daha yaşanmaması için yapılabilecekleri AKŞAM'a değerlendirdi:

KORUNMAYI ÖĞRETMEN AİLELERİN DE GÖREVİ

Psikiyatrist Prof. Dr. Bengi Semerci: Hastalık ve kazaları bir yana bırakırsak ülkemizde azımsanmayacak sayıda çocuk, erişkinler tarafından öldürülmektedir. Yasal tedbirler çocukları korumaktan çok, suç işlendikten sonra cezalandırmayı sağlar. Yüksek cezaların caydırıcılığı yüz yıllardır deneyimlerle kısıtlıdır. Şu anda Türkiye'de yasaların kendilerinde değil, uygulamalarında sorunlar olsa da bu tür olaylarda yasalardan daha çok korunma tedbirlerinin tartışılması gerekir. Önemli olan çocuklara korkutulmadan yaşlarına uygun şekilde kendilerini korumayı öğretilmesi ve bu konuda ailelerin bilinçlendirilmesidir.

BU KONUDA CİDDİ ARAŞTIRMA GEREKİR

Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı: Bizde bu konuda yapılmış ciddi bir araştırma yok. Aileler ve çocuklar bu konuda bilinçlendirilmeli. Avrupa'da bunun eğitimi var. Bizde çocukların cinsel istismara karşı nasıl korunacaklarına yönelik bir eğitim verilmiyor. Çocukların korkutmadan bilinçlendirilmesi gerekiyor. Hükümetin araştırma komisyonu kurup çalışma yapması gerekir.

TÜRKİYE'DE EĞİTİM YOK

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Aileler bu acı olayı saklamak yerine çocuklar için bir fırsat eğitimi olarak görmeli. Avrupa'da çocuğa "neresine dokunulursa kötüdür, neresine dokunulursa iyidir" öğretiliyor. Biz de de hayata geçirilmesi lazım.

GÖZ KULAK OLMAK ŞART

Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli: Anne babalara görev düşüyor. Kimse 'Benim çocuğuma bir şey olmaz' düşüncesiyle hareket etmemeli. Çocuğu kendini zihinsel olarak savunacak yaşa gelinceye kadar asla gözlerinin önünden ayırmamalılar.

AMERİKA SİSTEMİ ÖRNEK ALINABİLİR

Prof. Dr. Vahit Bıçak: Çocukları korumaya yönelik mekanizmalar yetersiz. Çocuklar daha etkin bir şekilde korunmalı. Amerika'da çocuk parklarına, yanında çocuk olmayan yetişkinlerin girip oturmaları, oynayan çocukları izlemeleri yasak. Bunun cezası 2 yıldır. Bu tür önleyici tedbirleri almadan sadece cezalarla bu tür suçlara karşı tedbir alınamaz. Sorun gerçek boyutuyla tartışılmalı ve rasyonel tedbirler alınmalı.

BU SOSYAL YARA İDAMLA DÜZELMEZ

Prof. Dr. Süheyl Donay: Türk Ceza Kanunu'nda (TCK), cinayetin işleyişine göre, ağır müebbet hapis cezası var. Bundan daha da ağırı zaten yok. Cezalar yeterli, idamla falan da düzelmez. Bu bir sosyal yaradır. Bu sosyal yaranın ortadan kaldırılması gerekir. İnsanları eğitmek lazım. Ama bu tür hareketleri yapan kişiler, eğitilecek kişiler de değil. Bunlar cezayla da düzeltilecek kişiler değiller. Bunlar akıl hastası insanlar.

YAPTIRIM YETERLİ PROBLEM O DEĞİL

Prof. Dr. Fatih S.Mahmutoğlu: TCK, bu tür suçlar için ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezasını öngörüyor. Ben, bunun yeterli olduğu kanaatindeyim. Cezanın ağırlığı ya da miktarı konusunda bir problem olduğunu düşünmüyorum. Burada cezanın caydırıcılığından ziyade, bu tür suçların psikolojik ve sosyolojik sonuçlarının ayrıntılı bir şekilde irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber