İrtica ve türban artık örtmüyor!

Haber Giriş : 17 Temmuz 2006 11:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Piyasada, ne kadar dolandırıcı, üçkağıtçı, rüşvetçi, halk düşmanı, işkenceci varsa pislikleri açığa çıkana kadar sorun yok. Pislik bir şekilde tencerenin kapağından taşmaya başlayınca bu tip adamların kurtarıcı olarak sarıldığı bir gündem maddesi var: Türban, irtica, Fethullah Gülen.

Zaman en iyi müfessirdir, tefsir edicidir, açıklayıcıdır. Zaman geçip pislik gizlenemez boyutlara ulaşınca bu tip kişiler her şeyi "türban ve irtica" ile açıklamaya kalkmışlardır.

Son dönemde ise yıllardır vatan hasreti ile yurtdışında bulunan Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ismi her türlü olaya karıştırılmak istenmekte. Kim bir pisliğe bulaşsa ve bu ortaya çıkmışsa, olayın bir tür "Fethullah Gülen Komplosu" olduğu iddia edilerek onun temiz adı bu işlerle kirletilmeye çalışılmakta.

En son Taşkesen Paşa olayında bile onun adını işin içine çekmeye yeltenenler oldu. Ama işin bir "uçkur meselesi ve üstleri hakkında kötü söz söyleme" olduğunun açığa çıkmış olması o kadar açık ki, buna muvaffak olamadılar.

Geçmişe şöyle bir göz atalım:

LAİK VALİ ORHAN TAŞANLAR: İzmir, Ankara ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunan, ardından da Bursa Valisi Olan Taşanlar bir zamanlar Türkiye gündeminin değişmez ismi olmuştu. Ankara Emniyet Müdürü olduğu dönemde Kızılay'daki memur eyleminde "Erkekseniz gelin ulan" diyerek bir memuru tokatlamıştı. Ardından bir basketbol maçında gazeteci dövdü. İstanbul Emniyet Müdürü olduğunda ise Metin Göktepe'nin duvardan düşerek öldüğünü açıkladı. Oysa sonuç çok farklıydı. İstanbul, İzmir ve Ankara Emniyet Müdürü iken yanından hiç ayırmadığı Emniyet Müdür Yardımcısı Deniz Gökçetin, Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir ve Cinayet Masası Amiri Erdal Durmaz "Çetelerden rüşvet almak" suçundan meslekten ihraç edilince Taşanlar adı bir defa daha gündeme geldi. Taşanlar'ın Emniyet Müdürlüğü görevi sırasında özel kaleminde çalışan bir bayan polisin bir mafya babası ile evlenmesi olay oldu. Taşanlar'ın bir uyuşturucu kaçakçısını sınır dışı edilmiş gibi gösterip sahte belge düzenlettirdiği iddiası ise "çeteci vali" imajına tuz biber ekti. Sonra ne oldu? Taşanlar Bursa Valiliği sırasında koyu bir "Türban Düşmanı" kesildi. İmam hatip öğrencilerini joplattırdı!

ÖMER ŞARLAK: Malatya'nın vurguncu rektörü de yasakçı Malatya İnönü Üniversitesi'nde başlattığı başörtüsü yasağı ile 43 kişinin idamla yargılanmasına neden olan, Ömer Şarlak'ın da usulsüz uygulamalarla devleti milyarlarca lira zarara uğrattığı Sayıştay denetçilerinin hazırladıkları raporla ortaya konuldu.

ALEMDAROĞLU: Bugüne kadar başörtüsü eylemleri, öğrenci olayları ve akademik istifalarla adı gündeme gelmişti. Şimdi de yolsuzluklarla gündemde. Maliye Bakanlığı Müfettişleri'nin İstanbul Üniversitesi'nde yaptıkları inceleme sonucu hazırladıkları yolsuzluk raporunda üniversitenin mülkiyetindeki veya bu üniversiteye tahsisli taşınmaz mallar üzerindeki gelir getiren kuruluşlarda yaşanan usulsüzlükler ve yolsuzluklar konu ediliyor. 267 milyar 28 milyon ortada yok.

KEMAL GÜRÜZ: Kendisini sadece "sosyolojik olarak müslüman" diye tanımlayan, kamu alanında dinin yasaklanmasını isteyen birisi. Gerekli tedbirleri almadığı için meydana gelen sınav iptali sebebiyle kaybedilen 3.5 trilyondan, kurumun matbaaları boş dururken her yıl milyarlarca liraya mal olan baskı işlerini piyasaya yaptırmasına kadar eleştirilere maruz kalan Gürüz, başarılı rektörleri kendi düşüncesine muhalif düştükleri için baskıyla görevden aldırmasıyla tanınıyor.

ERALP ÖZGEN: Kamuoyu Türkiye Barolar Birliği Başkanı Eralp Özgen'i adli yıl açılışlarında yaptığı aykırı konuşmalarla tanıyordu. Son yıllarda sürekli "irtica"dan dem vurup kamuoyunda sevilen insanları rencide edici sözler sarf ediyor. İş Bankası Hukuk Müşaviri de olan Eralp Özgen, bankanın Erol Evcil'e verdiği 150 milyon dolarlık usulsüz kredi için "usulüne uygundur" raporu vermişti. O "Türban sokakta da yasaklanmalı ve yasak her alana yayılmalı" diyerek sık sık sıkı laik imajı veriyordu.

Bu listeyi artırmak mümkün. Ama şimdilik bu kadar yeter. Dediğim gibi zaman en iyi açıklayıcı. Zaman geçtikçe herkesin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Yalanın en iyi tarafı mutlaka bir gün ortaya çıkmasıdır. Demek ki türban, irtica Fethullah Gülen vs. gerçeklerin üzerini örtmeye artık yetmemeye başladı. Enseyi karartmayalım, iyi şeyler de oluyor!

nuh gönültaş

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber