YSK randevu sistemini kaldırdı

Çavuşoğlu, randevu sisteminin yanlış bir uygulama olduğunu belirterek, "YSK Başkanı ve üyeleri de cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan bu sorunları gördü, uygulamayı kaldırdı" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Mayıs 2015 23:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
YSK randevu sistemini kaldırdı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Mısır ve Yunanistan'la imzaladığı doğalgaz arama çalışmalarını kapsayan anlaşmaya ilişkin, Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir anlaşma ve kısıtlamanın, Doğu Akdeniz'de geçerli olmadığını söyledi.

Çavuşoğlu, Almanya'nın Münih kentindeki bir otelde, Türk başkonsoloslarla bir araya geldi. Basına kapalı yapılan görüşmeye Dışişleri Bakanı Yardımcısı Naci Koru, AK Parti Yurt Dışı Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı ve Konya milletvekili Harun Tüfekçi, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Türkiye'nin Münih Başkonsolosu Mesut Koç, Frankfurt Başkonsolosu Ufuk Ekici, Mainz Başkonsolosu Arif Eser Torun, Nürnberg Başkonsolosu Asip Kaya, Stuttgart Başkonsolosu Ahmet Akıntı, Bregenz Başkonsolosu Cemal Erbay ve Salzburg Başkonsolosu Gürsel Evren katıldı.

Görüşmenin ardından TRT'nin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Mısır ve Yunanistan'la imzaladığı doğalgaz anlaşmasıyla ilgili "Her şeyden önce şunu söyleyeyim, Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir anlaşma ve kısıtlama Doğu Akdeniz'de geçerli değildir. Biz buna müsaade etmeyiz. İkincisi, doğalgaz rezervleriyle ilgili de çok çeşitli şeyler var. İşte İtalyan firma bile terk etti ve fiyatlar düştü. Dolayısıyla bunlar kozmetik şeyler. Türkiye'ye karşı düşmanımın düşmanı benim dostumdur anlayışıyla son derece gerçekçi olmayan kozmetik bir yaklaşım" ifadesini kullandı.

- Genel seçim

Yurt dışındaki oy verme işlemiyle ilgili Çavuşoğlu, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının cumhurbaşkanı seçimlerinde istedikleri gibi oy kullanamadıklarını anımsatarak "Vatandaşlarımız bunu yıllardır hayal ediyordu, bizden de istiyordu. Çok şükür düzenlemelerle bunu gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanlığı seçiminde gördüğümüz eksiklikleri gidererek şimdi daha iyi şartlarda vatandaşlarımızın oylarını verebilmesini sağladık" diye konuştu.

Özellikle randevu sisteminin yanlış bir uygulama olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Ama neticede Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bir kararıydı. Ama sağolsun YSK Başkanı ve üyeleri de cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan bu sorunları gördüler ve bu uygulamayı kaldırdılar. Kendilerine de teşekkür ediyoruz" ifadesini kullandı.

Yurt dışında kurulan sandık sayılarının arttığını belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Örneğin Almanya'da daha önce 7 bölgede sandık kuruluyordu şimdi 13 bölgede sandık kuruluyor. Yaklaşık 2 katı arttı. İleriki seçimlerde bu konularda daha da kolaylıklar sağlamamız gerekiyor. Esasen burada elektronik oy verme, posta yoluyla oy verme, bunu daha önce Anayasa Mahkemesi iptal etti. Bu konuda yasal düzenlemeleri yaparak ileride vatandaşlarımızın daha kolay şekilde oy vermelerini de sağlamamız lazım. Ama bugün biz 3 ülkeden Almanya, Avusturya ve İsviçre'den yani Münih bölgesine yakın bölgelerden arkadaşlarımızı çağırdık. Adeta bir pilot çalışma yaptık diyelim. Arkadaşlarımızdan hazırlıklarla ilgili bilgiler aldık. Bu süreçte oluşabilecek sorunlar var mı yok mu onları da dinledik.

Bakanlık olarak daha ne yapabileceğimizi konuştuk. Burada önemli olan, vatandaşlarımızın güvenli şekilde demokratik bir ortamda şeffaf bir şekilde oy verebilmesi. Mekanları da buna göre düzenliyoruz. Süreyi uzun tuttuk. Örneğin yarın Almanya'da oy verme işlemi başlıyor. 8-31 Mayıs tarihlerinde vatandaşlarımız oy kullanabilecekler. Bazı ülkelerde 3-4 gün bazı ülkelerde 2 hafta. O ülkelerin yöneticileriyle verdiğimiz karar, tabii onların da desteği var."

- Yurt dışındaki Türk vatandaşlarına seçilme hakkı verilmesi planı

Seçimlere daha yüksek katılım beklediklerini ve vatandaşların güvenli şekilde oy kullanacağını ifade eden Çavuşoğlu, vatandaşların Türkiye'nin yönetiminde söz sahibi olma fırsatını değerlendirmeleri gerektiğini vurguladı.

Yurt dışında yaşayan vatandaşlara seçme hakkının verilmesinin ardından seçilme hakkının da tanınması konusunun gündemde olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Bu seçim için artık geç. Oy verme hakkının verilmesiyle birlikte vatandaşlarımız doğal olarak bir fazlasını istiyorlar, hakkıdır. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için seçim bölgesi müjdesini Sayın Başbakanımız Dortmund'da verdi. Bu parlamento seçimlerinden sonra 2019'a kadar bir seçim olmayacak ve 3 seçim aynı yılda yapılacak. Dolayıyla önümüzdeki 4 yılda bununla ilgili düzenlemeleri yapacağız" diye konuştu.

- "Soykırımın ne demek olduğunu, tanımının ne olduğunu, bunun hukuki bir terim olduğunu en iyi Almanya bilir"

Çavuşoğlu, 1915 olaylarının çarpıtılarak Alman eğitim sistemi müfredatında yer alması durumunda, Türk vatandaşlarının buna tepki göstermesi gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Bu sene bazı ülkelerde olduğu gibi Almanya Federal Meclisi'nde böyle bir girişim oldu. 1915 olaylarına sözde soykırım diyerek bunun ders kitaplarında anlatılması önerisi var. Her şeyden önce Alman parlamentosunun 1915 olaylarına soykırım demesi ve böyle kararlar alması kabul edilebilir bir şey değil. Ve soykırımın ne demek olduğunu, tanımının ne olduğunu, bunun hukuki bir terim olduğunu en iyi Almanya bilir. Dünyada bunun en iyi bilen ülke Almanya'dır. Bu gerçekler varken Almanya'nın bu gerçekler dışında böyle bir karar alması kabul edilemez. Hele hele bunu zorla dayatarak çocuklara okutması hiç kabul edilemez. Böyle bir durum olduğunda vatandaşlarımız duyarsız kalamaz, kalmamalıdır, bu tür eğitimi de kabul etmemelidir."

- "Yakın zamanda Suriye'de bir güvenli bölge kurulması konusunda farklı görüşler var"

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Halid Hoca'nın gerçekleştirdiği görüşmede güvenli bölge konusunun gündeme gelmesini değerlendiren Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Her şeyden önce Esad'ın gitmesi konusunda herkes hemfikir, destek veren bazı ülkeler de var, malum ülkeler. Bu müttefiklerimizin ve koalisyon içindeki ülkelerin ortak görüşü. Fakat nasıl gidecek ve onun yerine kim gelecek? Biz de diyoruz ki Suriye Ulusal Koalisyonu var ve ılımlı muhalefet var ve bunun içinde herkes var. Hristiyan var, Kürt var, Türkmen var, Arap var, Sünni var, Şii var, Süryani var. Dolayısıyla muhalefet bir koalisyon varsa bunu güçlendirmek gerekiyor.

114 ülkenin tanıdığı Suriye Ulusal Koalisyonu'nun daha güçlü olması gerekiyor ki Cenevre konferansında aslında sergiledikleri tutum ve ortaya koydukları perspektifle bir alternatif oluşturmuştur. Esad sonrasında Suriye'yi yönetecek bir hüviyettedir. Ama tabii Suriye'de kimsenin dışlanmaması lazım. Ulusal birlik hükümetinin yeni anayasa, demokratik kanunlar ve seçim şartlarının oluşturulmasına kadar bir ulusal birlik hükümeti lazım. Ve burada 114 ülkenin tanıdığı Suriye Ulusal Koalisyonu da önemli bir rol oynayacaktır. Biz tüm görüşmelerimizde Suriye Ulusal Koalisyonu'na destek verilmesi gerektiğini söyledik. Bu açıdan Halid Hoca'nın Washington ziyareti de önemliydi."

Yakın zamanda Suriye'de bir güvenli bölge kurulması konusunda farklı görüşler bulunduğuna ve fikri birliği oluşmadığına dikkati çeken Bakan Çavuşoğlu, bu konuda henüz verilmiş bir karar bulunmadığını söyledi.

- Dış basında Türkiye aleyhinde çıkan haberler

Dış basında Türkiye aleyhinde çıkan haberlere ilişkin bir soruyu da cevaplayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Sistematik bir kampanya var. Güçlenen, büyüyen Türkiye'den rahatsız olanların desteklediği, yönlendirdiği ve İslam karşıtlarının yansıması olan bir kampanya. Çok çirkin bir kampanya yapıyorlar. Bazen dost ülkelerin yetkilileri bile bu kampanyalardan etkilenerek bize sorular soruyorlar. Biz onlardan bilgiler istiyoruz. Örneğin DAİŞ'ın petrolü Türkiye'ye geliyor diye. Bize bir nokta verdiler sonra baktık ki Kilis Belediyesi'nin asfalt şantiyesini sanki DAİŞ petrolünün satıldığı bir bölge gibi görmüşler, sonra özür dilediler bizden. Aynı şekilde 'DAİŞ'la gerekli mücadeleyi yapmıyorsunuz veya arazideki güçlere yardımcı olmuyorsunuz' diyorlar. Bin 600 peşmergeyi eğittik, aynı şekilde şimdi Musul Ulusal Muhafızları'nı eğitmeye başladık. 'Bağdat yönetiminin de güçlerini eğiteceğiz' diyoruz ancak bir an evvel yapılanması lazım. Herkesi kapsayacak daha dengeli bir orduya ya da güvenlik güçlerine sahip olması lazım ki bunları da eğitelim, donatalım."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber