Bakan Şahin NTV'deki açıklamalarının tam metni

Konu: Memur maaşları

Konuk: Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin

Celal Pir: Evet haftanın son NTV'ye Sorun programıyla tekrar karşınızdayız. Değerli izleyenler Bakanlar Kurulu, 2.5 milyonun üzerindeki kamu çalışanının maaşına 2007 yılında yapılacak zam oranlarını açıkladı. Hükümet, düşük maaş alan memurlara, 6'şar aylık dönemler için yüzde 4+4, bunun dışındaki memurlara da, yüzde 3+3 oranında zam yapılmasını kararlaştırdı. Bu durumda en düşük memur maaşı 814 Yeni Türk Lirası oldu. Biz de bugünkü programımızda memur maaş zamlarına yapılan düzenleme konusunu ele alacağız. Konuyla ilgili merak ettiğiniz tüm soruları İstanbul stüdyomuzdan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı sayın Mehmet Ali Şahin yanıtlayacak. Ancak programımıza başlamadan önce hemen telefon numaralarını anımsatmak istiyorum izninizle. Telefon numaramız 0 212 335 40 35, Turkcel ve hazır kart sahipleri de acik hat yazıp boşluk bıraktıktan sonra soru ya görüşlerini bize gönderebilirler. Bu arada www.ntvmsnbc.com adresinden de bize soru, görüş ve önerilerinizi aktarabilirsiniz ve tabiki faksımızı kullanabilir, 0 212 335 00 35 numaralı hattımıza da faks mesajları gönderebilirsiniz. Evet memur maaşları dedik, memur maaşlarıyla ilgili kararlar alındı. Protestolar var, seven var, sevmeyen var, beğenen var, beğenmeyen var ama tüm bu soruları aktarabileceğimiz isim sayın bakan Şahin hoşgeldiniz diyoruz öncelikle size.

Mehmet Ali Şahin: Çok teşekkür ederim, hoşbulduk. İyi yayınlar diliyorum.

Celal Pir: Umuyorum bilgilendirici bir yayın olur. Hemen bir akademisyenin sorusuyla başlayalım. Sayın Alper Kutlu diyor ki;

Alper Kutlu (Akademisyen): Bu dönemdeki orta vadeli mali planla geçen yılki mali plan karşılaştırıldığında gelirlerin milli gelirdeki payında yukarıya doğru bir artış var. Demek ki hükümet kaynak sorununu dolaylı vergilerle çözmüş, ben böyle anlıyorum. O halde kaynak yok açıklamaları ne kadar gerçekçi?

Mehmet Ali Şahin: Kaynak yok ifadesiyle kastettiğimiz bizim 2007 yılıyla ilgili öngördüğümüz bir bütçemiz var. Bu bütçe içerisinde bunu nereye harcayacağımıza dair kalemler var. İşte personel giderleri var, hizmet alımları var, sosyal güvenlik açıkları var, faiz ödemeleri var. Bunları dengeli bir şekilde bütçe içerisinde oturtmalıyız. Personel giderleri biz göreve geldiğimizde bütçenin yüzde 19.5'uydu. Şimdi ne kadar oluyor diye soracak olursanız, 2007'de yüzde 30'a ulaşıyor. Yani bütçemiz büyüdükçe çalışanlara, kamu çalışanlarına biz bütçemizden daha fazla pay ayırıyoruz. Bu sene yani şimdi açıkladığımız zammın bütçe içerisinde getireceği personel yükü yüzde 30 civarındadır. Yani 100 liranın 30 lirasını personelimize veriyoruz. 25 lirasını da faizler için ayırmak durumundayız, bunu ödeyeceğiz, ödemeden yapamazsınız, mecburuz. Aşağı yukarı 24.2'sini de sosyal güvenlik açıkları için ayırmak durumundayız. Bunu ayırmazsak bu sefer de emekliye maaş ödeyemeyeceksiniz. O bakımdan mali plan tabi yapılırken 2007 ile ilgili çalışmalar yapılırken bütün bunları göz önünde bulunduracağız.

Celal Pir: Yani buna istinaden mi kaynak bu kadar diyorsunuz?

Mehmet Ali Şahin: Yani kaynağımız bu kadar derken yani sizin de aile bütçeniz var, benim de aile bütçem var.

Celal Pir: Doğru.

Mehmet Ali Şahin: Aile bütçemizin ne olduğunu söylüyorum. Bu aile bütçemizde çocuğumuz harçlık istediğinde bizden veya harçlığının artırılmasını istediğinde bakacağım. Mutfak masrafları, kiradır, elektriktir, su'dur, bunları ayırdıktan sonra elimize ne kadar para kalıyor, ne kadar artırabilirim çocuğuma? İşte ben ona baktığımda kaynak yok derken kastettiğim imkanımız bu kadar, bunu kastediyorum.

Celal Pir: Peki. İzninizle bir öğrenci Gizem Çelik sormuş, diyor ki;

Gizem Çelik (Öğrenci): Arjantin, Şili ve Brezilya borçlarını ödemeden önce IMF ile yaptıkları programda sosyal harcamlardan taviz veremeyeceklerini söylediler ve bu doğrultuda IMF ile bir program hazırlandı ve sosyal harcamalardan kesinti yapılmadı. Bizim IMF ile böyle bir pazarlık yapma şansımız yok mu?

Celal Pir: Şu soruyu sorarken bundan çok geldi, bu sorudan. Yani siz kaynak yok derken yaratabileceğiniz bazı kaynaklar varda buna IMF de müsaade etmiyor hikayesi varsa onu da öğrenelim.

Mehmet Ali Şahin: Efendim bakın ben 4 yıldır toplu görüşme ve sözleşmelerden sorumlu bakan olarak hem işçi sendikalarıyla, hem memur sendikalarıyla toplu görüşme ve sözleşme masasına oturuyorum. Bana ne ekonomiden sorumlu, ne hazineden sorumlu bir bakan arkadaşım veya bir başka biri ?IMF ancak şu kadar vermeni istiyor? diye herhangi bir öneride falan bulunmadı, kaldı ki bana böyle bir öneri getirirse zaten reddederim. Çünkü demin söylediğim gibi bütçemizin ne kadar olduğu belli. Sosyal yardımlar deyince bizim dönemimizde o kadar çok sosyal amaçlı yardım yaptık ki mesela 4 yıldır biz ilköğretimdeki çocuklarımızın kitaplarını masaların üzerine koyuyorduk, bu sene liseye de başladık. Bunlar sosyal yardım değil mi? Kömür dağıtıyoruz, 1.5 milyon aileye biz 3 yıldır kömürlerini evlerine teslim ediyoruz, bunlar sosyal yardım değil mi? Bunları IMF izin verdiği için falan değil, vatandaşımıza karşı hizmet sorumluluğumuz olduğu için biz kendimiz yapıyoruz. IMF nedir? IMF hesabınızı, kitabınızı doğru yapın arkadaş. Öyle yapmamız lazım, bir başkasının bunu söylemeye ihtiyacı var mı? Daha doğrusu bir başkasından böyle bir söz duymaya bizim ihtiyacımız var mı? Hesabınızı, kitabınızı doğru yapın, harcamalarınızı daha önceden belirleyin, hesapsız kitapsız hareket etmeyin, yani her isteyene her istediğini vermeyin. Aksi halde faizler yükselir, enflasyonla mücadelede başarısız olursunuz diyoruz. Biz mali disiplin uyguladığımız için enflasyonla mücadelede başarı sağladık. Faizleri düşürmekte başarı sağladık. Enflasyon düştüğü için, faizler düştüğü için şu anda vatandaşın alım gücü de kuvvetlenmiş oldu. Bu konuda ben dün bir araştırma yaptırdım, buradadır. En düşük memur maaşıyla 2002'nin sonunda ne kadar temel tüketim malı alınıyordu, şimdi ne kadar alınıyor? Ne kadar ekmek alınıyordu, şimdi ne kadar alınıyor? Bütün bunları yaptık.

Celal Pir: Şimdi bu konuyu ... ama çok ilginç bir şey oldu. Madem konuyu oraya getirdiniz, dediniz ki siz geçenlerde; memur maaşıyla buzdolabı ve çamaşır makinesi mi alınıyor dediniz. Öyle bir şey söylediniz. O bir tartışma konusu oldu.

Mehmet Ali Şahin: Şimdi şöyle söylediler; millet televizyon, buzdolabı yemiyor ki dediler ama ben bu konuyla ilgili ilk yaptığım toplantıda ne kadar ekmek alıyor, ne kadar et alıyor, ne kadar peynir alıyor, ne kadar zeytin alıyor dün yaptırdım.

Celal Pir: Var mı sizde mesela?

Mehmet Ali Şahin: Yalnız hemen şunu söyleyeyim; Ramazan'da fiyatlar birazcık sanıyorum suni olarak arttı ama buna rağmen özellikle kamu çalışanlarının alım gücü düşmemiş, artmış. Misal vereyim.

Celal Pir: Buyrun.

Mehmet Ali Şahin: Ekmek, 2.500 ekmek alırken 2.550 ekmek alabiliyor bugün. Yani 50 ekmek daha fazla alabiliyor. İşte beyaz peynir, 39 kilo daha fazla beyaz peynir alabiliyor. Yani 2002'deki maaşıyla 128 kilo beyaz peynir alabilen bir kamu çalışanı, en düşük memur maaşından bahsediyorum. Şu anda 161 kilo alabiliyor.

Celal Pir: Anladım.

Mehmet Ali Şahin: Ette de böyle, diğerlerinde de böyle. İşte ayakkabısını yaptırdım, işte çocuğunun önlüğünü filan.

Celal Pir: Temel tüm harcamalarda böyle diyorsunuz.

Mehmet Ali Şahin: Hepsinde alım gücünde bir artış var. Zaten hükümet olarak biz hep bunu gözetiyoruz.

Celal Pir: Peki bir şey sorabilir miyim sayın bakan?

Mehmet Ali Şahin: Buyrun.

Celal Pir: Bu tamam, 2 önemli not var burada. Birincisi, geçmişten kaynaklanan müthiş bir kayıplar var. O kayıpların telafi edilmesi söz konusu değil midir?

Mehmet Ali Şahin: Şimdi haklısınız. Evet geçmişte çok yüksek enflasyon vardı.

Celal Pir: Evet oldu.

Mehmet Ali Şahin: Bu enflasyon oranı kadar memur maaşlarına zam yapılamadı.

Celal Pir: Doğru.

Mehmet Ali Şahin: Geçmişte kayıpları var. Zaten uzlaştırma kurulu da 6+6=12, 5+5=10 artışı da geçmişte yaşanan kayıpları telafi için biz bu öneriyi getirdik diyor.

Celal Pir: Doğru.

Mehmet Ali Şahin: Ama bizim dönemimizde yani şu 4 yıllık geriye doğru dönemde, bir defa enflasyon karşısında memurumuz ezilmedi. Şöyle söyleyeyim; en düşük memur maaşı 365 milyondu, şimdi siz demin ifade ettiniz 765'ti bugün itibariyle. Ocak'ta 814 olacak, Temmuz'da da 847 olacak. Yani yüzde 95.2 en düşük memur maaşında 4 yıllık süre içerisinde artış yapmışız, enflasyon yüzde 46.2. Yani enflasyonun üzerinde zam vermişiz. Hükümet olarak hep bunu takip ettik. Daha fazla veremez miyiz? Memurun hakkı değil mi? Daha fazla da verebilmeliyiz, memurun gerçekten hakkıdır.

Celal Pir: Çünkü çok geçmişten kayıp var ve devlette devamlılık var derler.

Mehmet Ali Şahin: Memurun bu şartlarda memurumuzun, kamu çalışanlarının ki onlar benim mesai arkadaşlarımdır daha fazla maaşı hakediyorlar, onlara daha fazla verebilmeliyiz ama demin ifade ettim bütçemiz belli. İşte 190 katrilyon lira 2007 bütçemiz.

Celal Pir: Samimiyetle bir soru sorabilir miyim?

Mehmet Ali Şahin: Buyrun.

Celal Pir: Hakikaten samimiyetle.

Mehmet Ali Şahin: Tabi.

Celal Pir: Yani çalışanına diyelim, özel sektörü ayrı tutuyorum. Yani üretimden gelen özel sektör. Çalışanına en iyi parayı devlet veriyor diye söyleyebilir misiniz?

Mehmet Ali Şahin: Evet şu anda özel sektör de dahil. Çünkü istatistik enstitüsünün sanıyorum dünkü gazetelere de yansıyan bir araştırması yayınlandı. Kamuda ücretler özel sektörden daha fazla arttı diye bir değerlendirmeydi, dünkü basına yansımıştı.

Celal Pir: Artış doğru.

Mehmet Ali Şahin: Evet. Yani demek ki kamu özel sektörden daha hassas, çalışanlarına maaş vermede ve artış sağlamada ama şimdi bizi özellikle hükümetimizi işte memur açlığa mahkum ettiniz, işte onları açlıkla karşı karşıya bıraktınız diye eleştirenler acaba kendi çalışanlarına ne veriyor diye ben merak ettim.

Celal Pir: Yaptınız mı öyle bir şey?

Mehmet Ali Şahin: Yaptım.

Celal Pir: Şaka yapıyorsunuz.

Mehmet Ali Şahin: Nereden istedim? Bunu tabiki resmi merciilerden istedim. Bu konfederasyonlar ve sendikalarımız ...

Celal Pir: Yani pazarlığa oturanlar.

Mehmet Ali Şahin: Tabi tabi benimle pazarlığa oturan ve genel merkezimiz önüne çelenk koyan işte çok az maaş verdiniz, bu kadar maaşla geçinilir mi diyen arkadaşlarımızla ilgili bir araştırma yapayım. Bunlar sendikalarında çalışanlara, konfederasyonda çalışanlara ne kadar ücret veriyorlar diye bir merak ettim. Gittim SSK'dan bunları istedim. Çünkü her ay onlar oraya bordro veriyorlar. Tabi çok ilginçtir çok konuşan isim vermeyeceğim, gerekirse açıklarım.

Celal Pir: Tamam.

Mehmet Ali Şahin: Çalışanlarına asgari ücretten maaş veriyor. Eline geçen çalışanın 380 milyon liradır, 380 liradır. Şimdi bizi de siz işte 760-800 veriyorsunuz, memurları açlığa mahkum ediyorsunuz diye eleştiriyorlar. Şimdi en çok üyeye sahip bir sendika.

Celal Pir: Memur sendikalarından mı bahsediyorsunuz?

Mehmet Ali Şahin: Memur sendikalarından bahsediyorum.

Celal Pir: Yani masaya oturanlardan?

Mehmet Ali Şahin: Masaya oturanlardan bahsediyorum. Bir konfederasyon, en çok üyeye sahip konfederasyon konfederasyonunda çalıştırdığı bir memura 395 lira eline veriyor, diğerine 768 lira veriyor. Şunlar brüttür, şunlar nettir. Hepsini resmi olarak aldım. Bir başka konfederasyon, o masadan çekilmişti. Bir sendikası kendisine bağlı bir sendika, 507-617-741-765. Bunlar 1.050'nin altında hiçbir şeyi kabul etmeyiz, en düşük maaş olacak dediler ama kendi çalışanlarına bunu layık görüyorlar. Demek ki kamu olarak biz bu sendika ve konfederasyonlardan çalışanlarımıza daha çok sahip çıkıyoruz.

Celal Pir: Peki bir şey soracağım. Sizin de çalışanlarınız var, siyasi partiler olarak. Ak Parti'nin var, siz ne veriyorsunuz?

Mehmet Ali Şahin: Tabi, tabi var, var.

Celal Pir: Siz ne veriyorsunuz?

Mehmet Ali Şahin: Onu da dün sordum.

Celal Pir: Veriyor musunuz hakikaten yüksek?

Mehmet Ali Şahin: Onu da sordum. Burada belgeleri. Cumhuriyet Halk Partisi'nde çalışanlara işte Cumhuriyet Halk Partisi kaç para veriyor? Doğruyol'da çalışanlara kaç para veriyor? Ak Parti'de çalışanlara kaç para veriyor? diye sordum.

Celal Pir: Çuvaldızı kendinize batırdınız mı?

Mehmet Ali Şahin: Tabi tabi siyasi partilere de sordum. Hemen şunu söyleyeyim; kamu olarak biz o siyasi partilerden de daha iyi veriyoruz.

Celal Pir: Devlet olarak?

Mehmet Ali Şahin: Devlet olarak evet. Burada, hesaplar burada.

Celal Pir: Peki. Ben diğer sorulara geçeceğim. Bu merak ettiğim bir konuydu.

Mehmet Ali Şahin: Bir şey söyleyeyim; onlardan iyi veriyoruz derken yeterli olduğunu söylemiyorum. İmkanlarımız elverdikçe. Mesela dedim ki; 2007 bütçesinde 25 katrilyon 600 trilyon lira faiz ödeyeceğiz. Geldiğimizde 45'ti bu, düşürdük. İnşallah bir gün Türkiye bu faiz belasından kurtulur, işte buradaki bu parayı biz kamu çalışanlarına, sosyal kesimlere halkımıza verme noktasına geliriz ama eğer bütçenizi hesapsız, kitapsız yaparsanız har vurup harman savurursanız bütün bunları elde etmeniz mümkün değildir tabi. O nedenle biz bir mali disiplin uyguluyoruz. Yani bir program uyguluyoruz, ekonomik program. Bu ekonomik program Türkiye'nin iki yakasının biraraya getirilmesi programıdır. Buraya doğru giderken kuşkusuz ki her istediğimizi yapamıyoruz. Memurlarımıza gönlümüzden geçtiği halde işte daha fazla verme ekonomik nedenlerle mümkün olmuyor ama enflasyonun üstünde vermeye özen gösteriyoruz.

Celal Pir: Peki memur Olcan Şen demiş ki;

Olcay Şen (Memur): Uzlaştırma Kurulu'nun tespiti kabul edilmeyecekse bu kurula o zaman ne gerek var. Neden bu kurulun görüşü alıyorsunuz?

Mehmet Ali Şahin: O kurula giden biz değiliz. O kurula giden bizim önerdiğimiz rakamları kabul etmeyen konfederasyonlar gittı. Kurul gerekçesini şuraya dayandırdı; geçmişte memurların kayıbı var. Bu kayıp nedeniyle biz bu oranı verdik dedi ama bizim dönemimizde memurların enflasyon karşısında herhangi bir kaybı yok, üstelik artısı var. Bizden önceki hükümetler dönemindeki kayıpları bir çırpıda bizim halletmemizi bekliyorlar. Ekonomik nedenlerle şu anda ona fazla imkan bulamıyoruz ama bu ekonomik program devam ettiği taktirde mesela sosyal güvenlik açıkları şu anda 24 katrilyon lira biz bütçemizden para aktarıyoruz. Yasayı onun için çıkardık sosyal güvenlik yasasını.

Celal Pir: Orada zannediyorum bir 15 yıllık bir süreç var mı değil mi sıfırlanması için?

Mehmet Ali Şahin: Evet tabi. Tabi yani bunlar çok önceden halledilmeliydi. Tüm problemler hükümetimizin önüne geldi.

Celal Pir: Ama devlette bir devamlılık var diyorsunuz?

Mehmet Ali Şahin: Gayet tabi devamlılık var. Sosyal güvenlik açıklarıyla ilgili iyileşme, faizlerle ilgili iyileşme ki hep bunlar bizim dönemimizde gerçekleşmeye başladı. İnşallah onlar hazinede kalır, onları Türkiye'nin kalkınması için vatandaşlarımızın refahı için kullanacak hale geliriz.

Celal Pir: Sayın bakanım bir emekli sayın Fatma Çalışkan diyor ki;

Fatma Çalışkan (Emekli): Çalışan memurlar için yapılan zam emeklilere yansıyacak mı? Nasıl yansıyacak?

Mehmet Ali Şahin: Mesela bugün resmi gazetede enflasyon farkı ile ilgili bir karar yayınlandı. İşte resmi gazetede burada. Biliyorsunuz 2006'nın ilk 6 ay'ında enflasyon beklentimizin üstünde çıktı. 2.38'lik bir artış olmuştu. Biz onu memur sendikaları ve konfederasyona istemeden vereceğimizi söyledik. Nitekim bugün yayınlandı, 1 Temmuz itibariyle memurlarımız bunu alacak, bu farkı. Emeklilerimiz alacak, sözleşmeliler alacak, 4c diye nitelenen personel de alacak.

Celal Pir: Peki. Yani aynen yansıyacak diyorsunuz?

Mehmet Ali Şahin: Tabi tabi, onlara da yansıyacak.

Celal Pir: İzninizle bir öğrenci Korhan Erkoç biraz farklı bir soru sormuş, diyor ki;

Korhan Erkoç (Öğrenci): Memur maaşlarına enflasyon oranında zam yapılırken neden otoyol ücretleri, harçlar gibi devletin gelir kalemlerine yapılan zamlar ya da fiyat artışları, enflasyon oranının üzerinde gerçekleşiyor?

Celal Pir: Bunun mantığı vardır herhalde.

Mehmet Ali Şahin: Köprü zammı sanıyorum her yıl yapılmıyor. Sanıyorum nasıl yapılıyor bilmiyorum. Belki o birikmiş olan veya işte 3 yıl sonra yapılmış olduğu için yıllık enflasyonun üstünde bir artış olmuş olabilir. Onu biliyorsunuz karayolları genel müdürlüğü yapmıştı ama hükümet olarak tabiki o artıştan sorumlu değiliz diyemem. Şartlar öyle gerekti ve öyle bir zam yapılmış oldu.

Celal Pir: Yani bu kaşıkla verip kepçe ile alma meselesi değil diyorsunuz?

Mehmet Ali Şahin: Değil tabi. Biz eğer enflasyonla mücadelede başarılı olmasaydık vermiş olduğumuz bu zamlar kaşıkla verilip kepçe ile alınırdı. Şimdi biz farklı bir uygulama yaparak alım gücünü mutlaka kamu çalışanlarının yüksek tutmaya özen gösteriyoruz. Demin bunun misalini de verdik. Ben her ay bunu yaptırıyorum. Düşüyor mu, artıyor mu? Düşüyorsa tabi bir endişedir, ben bunu bakanlar kurulu'na getiririm. ?Sayın başbakanım, değerli bakan arkadaşlar kamu çalışanlarının alım gücü düşmüştür, bunu telafi etmeliyiz? derim. Ramazan'da 1 ay önce yaptırdığımda çok daha iyiydi bu şartlar.

Celal Pir: Ramazan'da genelde gıda fiyatları hareketlenir doğru.

Mehmet Ali Şahin: Şimdi Ramazan'da gerçekten gıda fiyatlarında bir artış olmuş. Benim için de sürpriz oldu. 3 tane süper markette Türkiye'de yaygın olan süper marketten aldığım fiyatlara göre yaptırdım bunu. Karşılıklı test ederekte yaptırıyorum. Alım gücünde düşme yok. Yani mutlaka artıyor ama Ramazan'da birazcık inme oldu, alım gücü artmasına rağmen onda bir inme oldu. İnşallah telafi ederiz.

Celal Pir: Peki. Şimdi bazı sorular var, ilginç sorular bunlar. Mesela memur Ali Avcı sormuş, özel bir durum gibi gözüküyor ama çok benzer noktada insanlar var.

Ali Avcı (Memur): Bir kurumdan başka bir kuruma gönderildim. Bu kurumda benimle aynı görevi yapan arkadaşımın maaşı 750 Ytl benim maaşım ise 1.150 Ytl. Benim maaşım yüksek olduğu için ben zam oranlarından faydalanamayacak mıyım?

Celal Pir: Bu nasıl olacak? Çünkü çok soru var böyle.

Mehmet Ali Şahin: Şimdi bu personelimiz mutlaka özelleştirme nedeniyle başka bir kuruma nakledilen personeldir. Özelleştirildiği kurumda o kadar maaş alıyordur. Özelleştirme yasası başka bir kuruma nakledildiğinde bu kişilerin maaşlarının düşmemesini, yasa o şekilde çıkmıştır.

Celal Pir: Evet doğru.

Mehmet Ali Şahin: Başka bir kurumda çalışan belki ondan daha az alıyor.

Celal Pir: Düşük alıyor evet.

Mehmet Ali Şahin: Tabi orada bir huzursuzluk var diyor. Gerçekten bu bize de intikal ediyor. 3 yıl süreyle o vatandaş eski kurumunda aldığı maaşı almaya devam edecek. O fark bir şekilde ödeniyor. Bu özelleştirmenin doğurduğu bir sorun.

Celal Pir: Peki. Efendim yine bir memur Bekir Bahar demiş ki;

Bekir Bahar (Memur): İçişleri Bakanlğı'na bağlı olarak birinci derecede şube müdürü olarak çalışıyorum. Maaşım diğer şube müdürlerinden 500 Ytl daha az. Kurumlar arasındaki ücret dengesizlikleri konusunda bir girişim olacak mı? Ne zaman giderilecek?

Mehmet Ali Şahin: Doğrusu göreve geldiğimizden günden beri yeni bir maaş sistemi üzerinde çalışıyoruz. Kamu personel kanun tasarısı taslağı diye metin hazırladık. Bunu tüm kamuoyunun bilgisine sunduk ve ayrıca sendika ve konfederasyonlara da verdik. En son halini bu toplu görüşme esnasında ben yeniden konfederasyonlara verdim. Orada yeni bir maaş sistemi getiriyoruz. Amacımız demin o vatandaşımızın sorduğu bu farklılıkları ortadan kaldırmak. Yani derece, kademe ve sınıflar gibi o sistemleri kaldırarak farklı bir sistem getirerek tabi orta ve uzun vadede bu sorunları çözmeyi amaçlıyoruz. Henüz konfederasyonlarımızdan o yeni taslağımızla ilgili bir görüş gelmedi. Makul bir süre bekleyeceğiz, daha sonra bakanlar kurulu'na üçüncü kez sunacağım. İki defa sundum bakanlar kurulu'na. Sayın başbakan da, bakanlar da bazı yerlerine itiraz ettiler. Üçüncü kez inşallah bakanlar kurulu'ndan geçirirsek meclise göndereceğim. Bu kanun tasarısı o vatandaşımızın dile getiridiği hususları çözmek için hazırlandı.

Celal Pir: Şimdi bakın çok ilginç bir soru, hakikaten çok ilginç bir soru. Bir kamu sektörü çalışanı Oğuzhan Zeyrek sormuş bize diyor ki;

Oğuzhan Zeyrek (Kamu Sektörü): Memur maaşlarının yetersiz kaldığını sayın bakan'da biliyor. Madem yeteri kadar para veremiyorlar o zaman ikinci işte serbestçe çalışabilmemiz konusunda herhangi bir yasal düzenleme yapılabilir mi?

Mehmet Ali Şahin: Şu anda devlet memurlarının ikinci bir iş yapmasıyla ilgili devlet memurları kanununda tabi bir yasak var.

Celal Pir: Yasak var evet.

Mehmet Ali Şahin: Bu konuyu doğrusu yeni yasa tasarısı hazırlanırken de arkadaşlarımızla değerlendirdik.

Celal Pir: Tartıştınız evet.

Mehmet Ali Şahin: Tartıştık. Onun kaldırılması konusunda yoğun bir görüş ortaya çıkmadı açıkça ama yapılan iş kamu görevidir, devlet memurluğudur. Yani kamu görevlileri devleti temsil ederler, devlet adına hareket ederler. Yapmış olduğu işle bağdaşmayacak işler yapılması devlet açısından bir sıkıntı yaratabilir. O bakımdan o maddenin üzerinde bir kez daha düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim. Vatandaşımızı nispeten haklı görüyorum. Böyle bir imkan nasıl sağlanabilir? Sağlandığı taktirde bir takım sorunlarla karşılaşabilir miyiz? Mesela diğer ülkelerde özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde buna benzer uygulamalar var mı? tabiki onları da araştırmamız lazım ama bizim tasarımızda bu yasak kalkmıyor, onu hemen belirtmek istiyorum.

Celal Pir: Peki. Bu arada bir sporcu Okan Kartal demiş ki;

Okan Kartal (Sporcu): Özelleştirme mağduruyum. Özelleştirme mağduru olarak geçici memur statüsünde çalışanların maaşı 462 Ytl. Bu çalışanların maaşlarında herhangi bir artış olacak mı?

Celal Pir: Şimdi hakikaten 814 ile 462 yarı yarıya gibi.

Mehmet Ali Şahin: Şimdi o vatandaşımızın, arkadaşımızın söylediği demin benim ifade ettiğim 4c personelidir. Bu şu demek; 1997 yılından beri özelleştirme uygulanıyor Türkiye'de. Özelleştirilen kuruluşlarda ya işveren veya işçi oradan ayrılıyor. İşte tazminatını alıyor, 8 ay da çalışmadan maaşını alıyor ve ayrılıyor. Bunlardan bir bölümü biz göreve geldikten sonra bana geldiler. Türk-iş başkanı sayın Salih Kılıç'la birlikte geldiler. Dediler ki; biz şu anda iş bulamadık, özelleştirme nedeniyle işsiz kaldık. Bize bir çare. Türk-iş ile beraber çalıştık, devlet memurları kanunu 4c'ye göre işte kamu kurumlarında 10 ay süreyle çalıştırılabilir bunlar diye bir madde var. Zaten onlar bizden şunu istediler; ya emekliliğimizi hak edelim. Emekli olana kadar primlerimiz ödensin, 5-10 kuruşta para alalım. Bize bir yol gösterin dediler, bizde 4c'yi bulduk. Bir sözleşme imzalandı. 13 bin vatandaşımızı biz hükümet olarak böyle mağdurdular.

Celal Pir: Yani kapı önüne koyacağımıza öyle çalıştırdık.

Mehmet Ali Şahin: Kapı önüne konmuştu zaten. Biz bunlara sahip çıktık.

Celal Pir: Pardon.

Mehmet Ali Şahin: Gelin dedik. Konmuş bizden önce. 92 yılından beri bunlar bu mağduriyeti yaşıyorlar. Biz onlara sahip çıktık, yasa çıkarttık, bakanlar kurulu kararı ile de yasa öyle emrediyor kanun. Maaşlarını tespit ettik. Bu vatandaşımız herhalde ilkokul mezunu ki 400 küsur alıyor. İşte lise mezunları farklı, üniversite mezunları farklı alıyor. Şimdi bunların maaşları da bütçe kanunundaki gösterge rakamları yükseldikçe yükseliyor. Mesela şimdi enflasyon farkından bunlar da yararlanacaklar.

Celal Pir: Anladım.

Mehmet Ali Şahin: Ama bunlar bir şey istiyorlar bizden, biz kadroya geçmek istiyoruz diyorlar.

Celal Pir: O başka bir şey diyorsunuz.

Mehmet Ali Şahin: Şimdi sınava girmeden kadroya geçirirsek şimdi kamu personeli seçme sınavına girenlere yazık olmaz mı?

Celal Pir: Peki tamam. Öğrenci Mehmet Turan demiş ki bakın;

Mehmet Turan (Öğrenci): 17 Eylül'de KPSS'ye girdik. Bir süre sonra sınav sonuçları açıklanacak ve yerleştirme işlemleri başlayacak. Acaba hükümet bu dönemde kaç memur alacak ve ne zaman alacak?

Celal Pir: Var mı bir plan?

Mehmet Ali Şahin: Bu sene kamu kuruluşları 2005 yılında boşalan kadrolarının yüzde 80'ini alıyorlar. Ayrıca biz 21 binini de onlara açıktan atama izni verdik. Yani 75 bin civarında bu sene yeni personel alınması gerekir. Sözleşmeliller bunun dışındadır. İşte demin söylediğim 4c bunun dışındadır. Yani bu sene biz sanıyorum kamuda şu şekilde veya bu şekilde mutlaka 100 bin civarında personeli istihdam etme imkanına sahip olacağız. Geçtiğimiz sene bu 48 bindi.

Celal Pir: Şimdi bu arada süremiz doldu ama çokta soru var. Benim sormak istediğim bir şey var. Hani dediniz ya biz yavaş yavaş bu geçmişten olan kayıpları telafi etmek için çaba göstereceğiz. Hakikaten bir kamu çalışanı konfederasyonlar her ne kadar sizin söylediğiniz gibi daha az ücret vermiş olsalar da kamu çalışanlarının genellerini temsil ettiklerine göre onların istediği memur maaşı düzeyine ne zaman gelebiliriz? Ya da gelebilir miyiz? Yani samimiyetle konuşuyoruz.

Mehmet Ali Şahin: Bakın şimdi ortalama memur maaşı 900 küsurdu ama önümüzdeki yıl eski para cinsinden söylüyorum 1 milyar 110 milyona çıkacak.

Celal Pir: 1.110 lira?

Mehmet Ali Şahin: Tabi 1.110 liraya çıkacak ortalama memur maaşı. Yani sendikalar demişlerdi ki; en düşük memur maaşı işte 1.000 Ytl olsun. Şimdi 2008 ile ilgili ben inanıyorum ki en düşük memur maaşı oraya gelebilir.

Celal Pir: Anladım.

Mehmet Ali Şahin: Yani bu zaman içerisinde iyileşerek oluyor. Şimdi deniyor ki; efendim oraya getirin şimdi. Şimdi getirebiliriz Celal bey. Yani en düşük memur maaşını konfederasyonlarımın istediği seviyeye yükseltebiliriz. Bunu yükseltmenin bir tek yolu var. Demin söylemiştim, yatırımlara 16.5 katrilyon ayırmıştık, oradan 3 katrilyonu ayırırız memurlara veririz yükselir ama bu seferde eksik yatırım yaparız. Yani yolun çatlağını, patlağını kim yapacak? Eksik okullarımız var, hastanelerimiz var bunları nasıl tamamlayacağız? İşte ilaç parası 10 katrilyon lira bizim kamu çalışanları için bütçeden ilaç parası ayırmamız lazım. Buralardan kesmek durumunda kalıyoruz. O nedenle ....

Celal Pir: Olmayanı veremem diyorsunuz.

Mehmet Ali Şahin: Bu para benim param değil, hükümetin parası değil milletin parası. Milletin parasını biz millet için en iyi şekilde kullanmak durumundayız.

Celal Pir: Sayın bakan teşekkür ediyorum.

Mehmet Ali Şahin: Bende teşekkür ederim.

Celal Pir: Takdir kamuoyunda.

Mehmet Ali Şahin: Kamuoyunda.

Celal Pir: Evet NTV'ye Sorun'a bugün için ve bu hafta için burada nokta koyuyoruz. Önümüzdeki hafta yine birlikte olma temennisiyle mutlu ve huzur dolu bir hafta sonu diliyoruz. Hoşçakalın efendim.