'Dosya ismini şaka ile karışık 'testi koyalım' dedim'

Zanlının, sulh ceza hakimliğindeki ifadesinden: - Başkomiser Özoğlu: "Şüphelilerin yoğun fuhuş eksenli suç kayıtları ve suç faaliyetleri de olduğu için aramızdaki konuşmada 'su testisi su yolunda kırılır' atasözü de gündeme geldi ve bu şekilde dosyanın ismi 'testi' olarak kaldı"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Kasım 2015 22:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Dosya ismini şaka ile karışık 'testi koyalım' dedim'

İzmir merkezli 18 ilde gerçekleştirilen "Paralel Devlet Yapılanması" operasyonunda gözaltına alınan ve "İzmir askeri casusluk" soruşturmasına yönelik sahte deliller ürettikleri gerekçesiyle tutuklanan Başkomiser Yaser Özoğlu, soruşturmanın kod ismini "testi" olarak kendilerinin koyduğunu söyledi.

Yaser Özoğlu, kamuoyunda "Askeri Casusluk" olarak bilinen "Gizli Bilgi ve Belge Bulundurma Davası"nın görülmesi için mahkeme salonuna dönüştürülen sosyal tesislerdeki konferans salonunda 3. Sulh Ceza Hakimi Dilek Çeliktaş verdiği ifadede, örgüt mensuplarının cemaate bağlılıkları göstermek için Fetullah Gülen'in 'Kırık testi' kitabından alıntıyla soruşturmanın ismini 'testi' koyduklarını iddialarına yanıt verdi.

Soruşturmada gizliliği sağlamak amacıyla kod ismi kullandıklarını böylelikle beklenmedik deşifrasyonları engellemeyi amaçladıklarını kaydeden Özoğlu, dosyanın kod adını 'testi' olarak kendisinin koyduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Soruşturma konusu fuhuş olduğu için dosya ismini şaka ile karışık 'testis koyalım' dedim. Biraz gülüştükten sonra bunun uygun olmayacağına karar vererek 'testi' olarak değiştirdim. Şüphelilerin yoğun fuhuş eksenli suç kayıtları ve suç faaliyetleri de olduğu için aramızdaki konuşmada 'su testisi su yolunda kırılır' atasözü de gündeme geldi ve bu şekilde dosyanın ismi 'testi' olarak kaldı."

Gülen'in 'Kırık testi' kitabından esinlenmişler

Tutuklananlar arasında yer alan ve soruşturma sürecinde KOM Şube Müdürü olarak görev yapan Mehmet Ali Şevik, casusluk soruşturmasının Cumhuriyet savcısının gözetimi ve denetiminde yapılmış Türkiye'ye örnek gösterilecek bir operasyon olduğunu, yanlış bir iş yapılmadığını, delillerin de sağlam olduğunu savundu.

Safiye Köten'in ev aramasına ilişkin bazı malzemelerin bulunduğu mutfakta çekilen görüntülerle ilgili ise bir kişinin "malzemeleri de iyi yere koymuşlar ha" dediğinin duyulduğunu ve sesin kendi sesine benzediğini anlatan Şevik, "Bana sesin görüntüden önce geldiğini daha sonra malzemenin bulunduğu söylediler. Kamerada görüntü ve sesin geldiği sürede bir arıza olabilir. Malzemeyi görmeden böyle bir sözü söylemem mümkün değildir, eşyanın tabiatına aykırıdır" ifadesini kullandı.

Şevik, başkomiser Yaser Özoğul ile 2013 yılında operasyonla ilgili dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a brifing verdiklerini, Arınç'ın dosyayı ve içeriğini gördükten sonra "sizin alnınızdan öpmek lazım, çok güzel bir iş çıkarmışsınız" ve "Türkiyemizin namusunu kurtarmışsınız" dediğini, bununla ilgili televizyonda da konuştuğunu anlattı.

Hakkındaki terör örgütü suçlamasını kabul etmediğini, hayal ürünü olduğunu öne süren Şevik, "Savcı bey rüyasında görmüş yazmış sanıyorum" ifadesini kullandı.

Yine tutuklananlar arasında yer alan ve "İzmir Askeri Casusluk" soruşturmasını sürecinde Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde emniyet amiri olarak görev yapan Yusuf Usşen de soruşturma sürecinde savcının talimatlarını yerine getirdiklerini söyledi.

Haklarında yürütülen soruşturmada iddia edildiği gibi "örgütü kurup, istediği insanın telefonu dinleyen, istediğini gizli izlemeye alabilen başına buyruk bir erkmiş gibi hareket etmediğini" savunan Usşen, hiçbir dinci yapılanmanın içinde olmadığı gibi FETÖ/PDY üyesi de olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Davaya casusluk ismi medyada konuldu, soruşturmanın yargıdaki ismi farklı. Soruşturma sürecinde alınan kararlarda, uydurulmuş bir isim kasten tarihi değiştirilmiş telefon görüşmeleri ya da uydurulmuş telefon görüşmeleri yüce mahkemeyi, cumhuriyet savcılarını aldatmaya yönelik herhangi bir çalışma içinde olmadık."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber