'Savcı ve hakimler FETÖ/PDY üyesi mi?'

"Askeri Casusluk" davasının asker sanıklarının verdiği araştırma dilekçesinde, soruşturmayı yürüten dönemin savcı ve hakimlerinin FETÖ/PDY üyesi olup olmadıklarının araştırılması talep edildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 18 Kasım 2015 12:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Savcı ve hakimler FETÖ/PDY üyesi mi?'

GÜLCAN KAPLAN

İzmir merkezli 18 ildeki "Paralel Devlet Yapılanması" operasyonuyla yeniden gündeme gelen ve kamuoyunda "Askeri Casusluk" olarak bilinen davanın asker sanıklarının, soruşturmayı yürüten dönemin savcı ve hakimlerinin "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması"na (FETÖ/PDY) üye olup olmadıklarının, örgütten talimat alıp almadıklarının ve bu yönde faaliyet gösterip göstermediklerinin araştırılması talebiyle ilgili kurumlara dilekçe gönderdiği saptandı.

"Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda taraflı ve kasıtlı usulsüzlükler yaptıkları, davanın şüphelilerinin kamuoyunda itibarsızlaştırılarak devlet bürokrasisinden ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden tasfiyesini amaçladıkları" iddialarıyla gündeme gelen "İzmir'deki Askeri Casusluk Davası"nın asker sanıklarının, yargılandıkları süreç içerisinde başta HSYK ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere birçok kuruma "mağduriyetlerine yol açan gizli örgütün araştırılması" yönünde dilekçe verdikleri kaydedildi.

"Suçsuz, delilsiz ve gerekçesiz" 2 yılı aşan süreyle tutuklu kaldıklarını savunan sanıkların mağduriyetlerini de aktardığı dilekçede, bazı asker sanıkların TSK'dan atıldığı, bazısının dava nedeniyle istifa ettiği, bir kısmının ise emekliye ayrılmayı tercih ettiği vurgulandı.

"Kumpası kuranlar, karanlık dış mihraklara hizmet ediyor"

Dilekçede, ilgileri olmadıkları suçlarla yargılanmalarına yol açan "kumpas"ı kuranların amacının TSK'yı itibarsızlaştırmak olduğu bildirilerek, şu görüşlere yer verildi:

"Söz konusu örgütün, bize bu komployu kuranların amacı, savunmalarımızda ve avukatlarımızın savunmasında da belirttiği üzere, TSK'nın değişik birimlerinde şeref ve onurlarıyla görev yapan, mesleki kariyerlerinin en iyi yerlerinde bulunan TSK personelini tasfiye etmek, bizim tutukluluk halimizi psikolojik baskı unsuru olarak kullanıp, vatana hizmet dışında başka beklentisi olmayan bizim gibi diğer TSK personelinin de emeklilik veya istifa yoluyla bir an önce sistem dışına çıkmalarını sağlamaktır. Bu durum, ancak Türkiye'nin düşmanları tarafından istenebilecek bir gayedir. TSK'yı zayıflatmayı, halkın gözünde itibarsızlaştırmayı amaçlayan bu aşağılık kumpası hazırlayanların, karanlık dış mihrakların amaçlarına hizmet ettiğinden hiç kuşkumuz yoktur."

"Savcı ve hakimler FETÖ/PDY üyesi mi?"

FETÖ/PDY üyelerinin, devlet büyüklerine de "alçakça kurgular" planladıklarına dair haberlerin basında yer aldığına işaret edilen dilekçede, "Cumhurbaşkanımız ve bazı devlet büyüklerinin de söylediği gibi bu terör örgütünün devlet içerisinde bir yapılanmasının olduğunu, yargılandığımız davadan, diğer davalardan ve devleti ele geçirme çabalarından anlamaktayız. Yine basından takip ettiğimiz kadarıyla 'Paralel Yapı' olarak tabir edilen bu yapının, Fetullahçı Terör Örgütü adında birçok soruşturması devam etmektedir" denildi.

"İzmir'deki Askeri Casusluk Davası"na ilişkin soruşturmayı yürüten dönemin savcı ve hakimleri hakkında araştırma yapılması talep edilen dilekçede, soruşturmayı yürüten, tutuklamaları yapan, yargılama sürecini sürdüren savcı ve hakimlerin FETÖ/PDY üyesi olup olmadıklarının, örgütten talimat alıp almadıklarının ve bu yönde faaliyet gösterip göstermediklerinin araştırılması istendi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber