'Çocuk istismarında yasa yeterli, uygulamaya ihtiyaç var'

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'ne ilişkin konuşan Hasan Sınar, istismar sonrasında çocuğu temel alan bir yaklaşımda hak arama süreci için yasada yer alan uygulamaların hayata geçirilmesinin yeterli olacağını belirtti.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 20 Kasım 2015 16:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Çocuk istismarında yasa yeterli, uygulamaya ihtiyaç var'

Çocuk Hakları'nın benimsenip kabul edilmesinde esas olarak çocukların maddi ve manevi varlıklarını geliştirebilmek, huzur, barış, esenlik içinde yaşayabilecekleri bir dünyanın oluşturulması söz konusu olduğunu belirten İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Sınar, 20 Kasım Dünya Çocuk Günü'nde,

"Sözü edilen bu dünya için gereklerin yerine getirilmesi ve bu hakkın yaşanabilmesi noktasında biz çocuklara olması gereken dünyayı sunabilmeyi bugüne değin başarabilmiş değiliz" dedi.

"ÖNLEMLER ÜZERİNE DAHA YOĞUN ÇALIŞMALIYIZ"

Çocuğun istismardan korunması konusunda devletin bir pozitif yükümlülüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Hasan Sınar, çocuğun cinsel istismarının toplumda konuşulmayan ancak bakıldığında çok can yakıcı bir noktada yer alan bir mesele olduğunu söyledi:

"Çocuğa yönelik istismarın çok farklı boyutları var. Bugün üzerinde duracağımız konu çocuğun istismardan korunması olacak. Bu toplumda tabu olarak kabul edilen dillendirilmeyen bir konudur. Türkiye özelinde çevremizde de yaygın bir biçimde bu meselenin fevkalade önemde ve yakıcı nitelikte olduğunu görebiliyoruz. Bu durumda çocuğun cinsel istismardan korunması için ne gibi önlemlerin alınması gerektiğiyle ilgili daha yoğun bir çalışma zorunluluğumuz ortaya çıkıyor".

HUKUKTA YAPTIRIM VAR

Normatif açıdan çocuk istismarını ele alan Doç. Dr. Sınar, çocuğun cinsel istismardan korunmasına ilişkin olarak,

"Türk Ceza Kanunu 103. Madde çocuğun cinsel istismarı suçunu ele alan bu suç için öngörülen yaptırımları ele aldığınızda, karşılaştırmalı hukuktaki birçok gelişmiş ülkeden daha ağır yaptırımların uygulandığını görüyoruz. Uygulamaya baktığımızda birtakım başka sorunların bununla mücadele edilmesini güçleştirdiğini görüyoruz" dedi.

ÇOCUKLAR CİNSEL İSTİSMARDAN NASIL KORUNABİLİR?

Çocukların cinsel istismardan korunmasına yönelik tedbirlere değinen Hasan Sınar, çocuklara ve ebeveynlere eğitim verilmesinin önemini vurguladı:

"Çocuğun cinsel istismarın önlenmesi açısından bu konuda toplumda bir farkındalık oluşturulması her şeyden daha önemli, dolayısıyla bu noktada ailelere ve öncelikle annelere çocukların cinsel istismardan korunması için çocuğa temel bir eğitim vermek gereklidir. Çocuklara kendilerini sevmek isteyen yabancılara nasıl yaklaşması gerektiğini öğretmek gerekir. İç çamaşırı kuralı, ebeveyn dışında hiç kimse iç çamaşırının olduğu vücut bölgelerinize kimse dokunamaz, diyor.

Bunun gibi birçok yöntem var. Çocuklara seni annene babana götüreceğim gibi sözlerle yaklaşanlara karşı sadece çocuğun ve ebeveynin bileceği bir şifre ve parola geliştirilebilir. Çocukların sadece bu parolayı bilen insanlara güvenmesini sağlanabilir. Çocuğu korumak için bu gibi tedbirlerin alınması çok önemli".

Çocuğun alınan tedbirlere rağmen cinsel istismar yaşaması durumunda hukuken bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğini anlatan Sınar,

"Bir hukuk devletinin görevi, böyle bir haksızlığa uğramış olan çocuğu onun örselenmiş halini de göz önünde tutarak sarıp sarmalamak ve daha fazla travma yaşamadan hakkını aramasını sağlamaktır. Failleri tespit etmek, failler hakkında kovuşturma ve soruşturma yürütmek ve faillerin cezalandırılmasını sağlamaktır.

Çocuğun böyle bir saldırıya uğraması durumunda rehabilitasyonu gerekir. Bu dönemde en çok kaçınılması gereken şey, yaşadığı bu travmayı ona defalarca anlattırmaktır. Çocuğun anemnez olarak ifade edilen olay anlatımının uzman bir psikolog, terapist tarafından çocuğun içinde bulunduğu ruh hali de gözetilerek onu örselemeyecek şekilde olayın öğrenilmesi ve bu çerçevede işlem yapılması gerekir" diye konuştu.

ÇOCUK İSTİMARA UĞRADIKTAN SONRA HUKUKEN YAPILMASI GEREKENLER

Yeni başlayan ve çok özendirilmesi ve geliştirilmesi gereken yöntemi aktaran Doç. Dr. Hasan Sınar, Çocuk İzlem Merkezleri'nden(ÇİM) söz etti:

"Bir aile çocuğunun istismara uğradığı iddiasıyla polise başvurduğunda, polisin hiçbir şekilde buna ilişkin altyapısının, eğitiminin olmaması nedeniyle polisin çocukla hiçbir diyaloğa girmemesi, ifade almaya, olayı anlattırmaya çalışmaması gerekir. Çocuğu ve ailesini doğrudan ÇİM'e yönlendirmek gerekir".

Bu gerekliliklerin yasada yer aldığını ve sadece uygulanması gerektiğini söyleyen Sınar,

"Sadece inisiyatif alınıp çocuğu temel alan çerçevede ceza muhakemesi sürecinin, özellikle de soruşturma evresinin yürütülmesi yeterli olacaktır".

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber