Bakan yanıltığı için, 'Abdest suyu' yazarlarına ihtar verildi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 19 Ekim 2006 16:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Saygı ÖZTÜRK

"ABDEST SUYU" YAZARLARINA İHTAR

Talim ve Terbiye Kurulu, hemen her yıl ders kitaplarındaki yanlışlıklar, kitap incelemede görevlendirilenlerden bazılarının yayınevleriyle ilişkileriyle gündeme gelir. Ders kitaplarında ki hatalar, bu kez ?kasıt? boyutuna kadar ulaştı, bakana bile yanlış bilgiler verildiği ortaya çıktı.

Bu öğretim yılında, ders kitaplarındaki hatalara ?abdest suyunun? yararları damgasını vurdu. Milli Eğitim Bakanlığı soruşturma açtı 11. sınıf kitabının yazarları Mahmut Balcı, Turgut Çiftçi, Ahmet Karaçoban, Hüseyin Paça, Ali Sacit Türker ve Muharrem Yıldız'a ?ihtar? verilmesini kararlaştırıldı.

Yazarlar kitaplarını yazdıktan sonra Talim ve Terbiye Kurulu'nda da Mürsel Ata, Fazlı Aslan, Mehmet Öztürk, İsmail Kavruk kitabı inceledi ve üst makamlara ?ders kitabı olarak okutulmasının uygun olacağı? görüşüyle raporunu sundu. İşte bunlar için bir şey olup olmadığını merak ettim. Olan şu: kitap incelemede görevli öğretmen Mürsel Ata, Kazakistan'a Eğitim Ataşesi olarak atanmış. Çok önemli ve üst bir görev. Fazlı Aslan'ın askerliği nedeniyle çalışma onayı iptal edilmiş. Öztürk ve Kavruk ise halen Talim ve Terbiye Kurulu'nda.

İşin gerçeği Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi önemli yeniliklerle doluydu. Zengin bir içerik, temiz bir baskı yapılmıştı. Alevilik konusu ilk kez ders kitabına girmişti. Ancak, bu güzellikleri ?abdest suyu? alıp götürdü. Din Eğitimi Genel Müdürlüğü çalışanları da o yüzden üzgün?

ONLARIN DA SÖYLEYECEKLERİ VAR

Ders kitabı olarak okutulması için yazar ve yayınevleri Talim ve Terbiye Kurulu'na başvuruyor. Orada yaklaşık 400'e yakın öğretmen de kitap inceleme bölümünde çalıştırılmıyor. İşte bu konuda yazacaklarımızı yazdık. Bu kez, kitap incelemede görevli olanların söyleyecekleri var.

Kitap incelemede görevli olan bazı öğretmenlere ?bilimsel hatalar, hurafeler, dinî saptırmalar, yanlışlıklar nereden, kimden veya kimlerden kaynaklanıyor?? diye soruyorum. İşte onların anlattıkları:

1- Uzaklaştırılmak istenen 167 öğretmenin mahkeme kararıyla dönmesi üzerine, bunlara görev verilmedi. Şimdi de yönetmelik değişikliği yapılıp ders kitapları denetiminin bakanlığın ilgili genel müdürlükleri tarafından yapılması kararlaştırıldı. Yardımcı ders kitaplarının denetimi de Talim ve Terbiye Kurulu'ndan alındığı için daha önce defalarca reddedilen Fethullah Gülen ve bazı tarikat mensuplarının kitaplarının okullara rahatça girmesini sağlandı.

2- Değişen programlara uygun ilk kitapların seçimi için Dikmen'de İMKB Otelcilik Meslek Lisesinde çalışmak için dışarıdan kendi ideolojilerine yakın buldukları yaklaşık 400 öğretmen görevlendirilmişti. İnceleme kriterleri değiştirilerek uzun bir zamanda içinden çıkılmayacak bir karmaşanın başlangıcı oluştu ve bu durum halen devam ediyor.

3- Kadrolu öğretmenlerin görevi olmadığı halde komisyonlardan alınarak arşiv ve

depoya görevlendirildi. 2002 yılındaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarını inceleyen kadrolu öğretmenler bu tür tahrifatları (abdest suyu, tarikat ve cemaatler) kabul etmemişti. İlgili kurul üyesinin ise Fetullah Gülen ve cemaat ve tarikat önderlerinin kitaplarına onay vermesinden dolayı hakkında "kitap inceleyemez" raporu bulunmasına rağmen inceleme yaptırıldı. .

4- "Medya Okur Yazarlığı" gibi özel alan bilgisi gerektiren bir dersin programının hazırlanması Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerine verildi. Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey yetkililerine göre her işin en iyisini, en doğrusunu kendi görevlendirdiği din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri bilmektedir. Hatta program daire başkanlığına din kültürü öğretmeni görevlendirme usulüyle getirildi.

5- Bakanlık tarafından 1 Eylül 2006 tarihinde çıkarılan yönetmelik değişikliği ile şu ana kadar anlattığımız sürecin en önemli ve son adımı da atıldı. Talim ve Terbiye Kurulu'nun asli görevi olan inceleme işinin bu kurumdan alınarak genel müdürlüklere verilmesi daha büyük sıkıntıların doğmasına yol açacak. Böylelikle öğrencilere çağdaş ve bilimsel eğitimin niteliklerini taşıyan değil bazılarının zihninde yatan eğitim anlayışı kitaplara yansıyacak. Hurafelerle dolu, bilimsellikten uzak, kendi değerlerine yabancılaştırılmış genç beyinleri yanlış yola sürükleyecek yalan dolan bilgilerle dolu kitaplar, toplum olarak daha geriye gitmemizi, Atatürk ilke ve devrimlerden uzaklaşmamızı, evrensel ve insani özelliklerimizi yitirmemizi kolaylaştıracak.

6- Kitaplarda yaratılan tahrifatla ilgili sorumluluğu olan hiçbir çalışana yönelik bir işlem yapılmadı. Bütün bu anlattığımız süreçten de anlaşılacağı üzere, Milli Eğitim Bakanlığının yapboz tahtasına çevrildiği, toplumun çeşitli kademelerindeki insanların buna tepki duyduğu ve Bakanın yaptığı her icraatla mahkemelik olduğu, sonuçlananların büyük kısmının aleyhine olduğu ortadadır.

1 HAZİRAN'DAN BERİ ÇALIŞTIRILMIYORLAR

Talim ve Terbiye Kurulu'nda, DSP hükümeti döneminde daha çok Eğitim-Sen üyesi öğretmenler görevlendirilmişti. Bunların okullarına gönderilmesi ne ilişkin karar yargıdan dönmüştü. Ders kitaplarını incelemekle görevlendirilen 400'e yakın öğretmen, Eğitim Sen 2 No.lu Şube Örgütlenme Sekreteri Tuğrul Culfa'ya göre 1 Haziran'dan bu yana hemen hemen hiçbir iş verilmeden oturtuluyor. Dahası, kitap incelemede gerçek anlamda hatası olanlar yerlerinde olduğu gibi bazılarının da ödüllendirildiğini, birinin yurtdışı göreve atandığını söylüyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, Ders Kitapları Yönetmeliği ile ilgili açılan davanın sonucunu bekliyor. Kararın, bakanlığın lehine çıkması durumunda öğretmenler okullarına dağıtılacak. İşte yavaş yavaş da dağıtım başladı. Gönderilenler için de ?şunun adamı, bunun adamı? yakıştırmaları yapılıyor?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber