Baykal hesabı

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 28 Kasım 2006 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye iki seçimli bir yıla onlarca siyasi senaryo ile giriyor. İddialı her partinin ve siyasi liderin A planı olduğu kadar, B ve C planları bulunduğunu da hesaba katan siyasi gözlemciler, 2007'deki iki seçimin birbirinden bağımsız değerlendirilmesinin yanlış olacağı görüşünde birleşiyor. Çünkü, Köşk'e çıkacak yeni cumhurbaşkanı, 6 ay sonra yapılacak genel seçimler için çok belirleyici olacak.

Başbakan Tayyip Erdoğan nisan ayına kadar cumhurbaşkanlığı seçimini konuşmama kararı aldı. Bu kararı, kendisi ve partisi sıkı biçimde uyguluyor. Ancak bu yasak diğer partiler ve liderler için söz konusu değil. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal başta olmak üzere tüm muhalif partiler ve liderleri, seçilecek yeni cumhurbaşkanı ve sonrası konusunda kafa yoruyor. Kulislerde, 'Erdoğan cumhurbaşkanı olunca ilk kutlayan Baykal olacaktır' fikri destek bulmaya başladı. Fakat bunu Erdoğan'ın da bildiği ve adımlarını ona göre attığı değerlendiriliyor. Siyaseti yakından takip eden çevrelerin iki kritik seçime ilişkin ortaya koydukları senaryolar ise şöyle sıralanıyor:

1. ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI

Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı siyasi olarak CHP'nin işine yarar. Baykal, duygusal olarak buna karşı ama getireceği siyasi faydaya kayıtsız değil. Aslında Baykal bugün 'olma' diyerek, Erdoğan'ı aday olmaya mecbur bırakıyor. Liderinin Köşk'e çıkması ile AKP, genel seçime büyük olasılıkla Abdullah Gül'ün önderliğinde girecek. Erdoğan'sız AKP'nin bırakın iktidar olmayı birinci parti olması bile güç görünüyor. Diğer taraftan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı, laiklik tartışmalarını zirveye çıkaracak, darbe çığırtkanlığı alıp başını gidecek. Bu kaosun alternatifi ise CHP. Böyle bir ortamda, 'Cumhuriyet Koalisyonu' veya 'Solda Birlik', CHP'nin yelkenlerini şişirir, genel seçimler Baykal'a özlediği başbakanlığı 70 yaşında getirebilir (belki de MHP desteğiyle).

2. KAZAN-KAZAN PRENSİBİ

Baykal, bugün Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına karşı duruyor. Bu konuda samimi, içine sindiremiyor. Fakat şunu da hesaba katıyor. Bu mücadelede sonuç alması yine ona kazandıracak. Çünkü Baykal'ın gayretleri ve toplumsal muhalefetin tetiklemesiyle Erdoğan'dan başka birinin Köşk'e çıkması, CHP'nin başarı hanesine yazılacak. Cumhurbaşkanlığı yolunda engellenen siyasi hareket, seçimde de sandığa gömülmeli. 'Cumhuriyet Koalisyonu'nun yeni hedefi bu olacak.

3. MARTTA SEÇİM

Geçtiğimiz hafta İstanbul Hilton'un 9'uncu katındaki Altın Kubbeli Restoran'da bir grup gazeteci ile bir araya gelen Deniz Baykal, 'Martta seçim' alternatifini önerdi. Aslında arzusu bu değil. Gerçekleşmesini istemediği için yüksek sesle dile getirdu. Formül şu: 'Mart 2007'de seçime gidilsin. Erdoğan halka, Köşk'e aday olacağını deklare etsin. Yeni meclis cumhurbaşkanını seçsin.'

Bu formül CHP'nin kabusu. Ortaya atıp, arkasında durarak AKP'nin bundan soğumasını amaçlıyor. Zira, martta yapılacak seçimle iktidar ve Köşk'ün, 5 yıl daha AKP yörüngesine girmesi kaçınılmaz olacak. 70 yaşında başbakanlığa hazırlanan Baykal'ın, bir sonraki seçim için 75 yaşını beklemeye vakti ve imkanı kalmadı. Asıl soru şu: Baykal, bu çıkışı kendisi için de yapabilir mi? Yani, 'Martta seçim yapalım, ben de Köşk'e adayım' diyebilir mi?

4. AKP CEPHESİ

Partide, Erdoğan başta olmadan gidilecek seçimin riskli olacağı fikri aşikar. Haliyle Erdoğan'ın tek hedefi cumhurbaşkanlığı değil. Köşk'teki ilk 5 yılını kendi partisinin iktidarı döneminde geçirmeyi hedefliyor. Bunun için 'Martta seçim' şıkkı dahil diğer seçenekleri hesaba katıyor.

Sonuç olarak, 4 yıl önce Erdoğan'a başbakanlık yolunu açan Baykal'ın şimdi Köşk yolunu açması şaşırtıcı görünmüyor.

1991 seçimlerinde Süleyman Demirel, 'Turgut Özal'ı Köşk'ten indirip hesap soracağım' söylemiyle ve 'emanet' oylarla iktidara gelmişti. Sonrasında Demirel'i Köşk'e taşıyan o günün SHP'si ve Erdal İnönü oldu.

Bugün 15 yıl önceki kavganın, bu kez farklı aktörlerle sahneye konduğu benzer bir süreç yaşanıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber