Başsavcı: Er aileleri müsterih olsun
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bastırılan darbe girişimi soruşturmasını 70 savcıyla yürütüyor. TSK'daki tüm birliklerin 15 Temmuz gecesine ait nöbetçi çizelgelerinin bile incelendiği soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü söyleyen Başsavcı Kodalak, "Birçok erimizin o gece nereye, niçin götürüldüğünü bilmediğini düşünüyoruz. Aileler müsterih olsun" dedi.
Karar Gazetesi/ HİLAL ÖZTÜRK
Paralel ihanet şebekesinin darbe girişimini soruşturan ekibin başındaki isim, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak ilk kez KARAR'a konuştu. Darbe girişiminde kullanılan erlerin ailelerine "Müsterih olun" mesajı veren Kodalak, soruşturmayla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
HABERLERİ OLMAYABİLİR
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma ve operasyonların titizlikle yürütüldüğünü belirten Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak, gözaltına alınan veya tutuklanan erler konusunda "Sayı veya oran vermek mümkün değil, ancak birçok erimizin o gece nereye, niçin götürüldüğünü bilmediğini düşünüyoruz" dedi.
ER YAKINLARINA MESAJ
Kodalak, kalkışma hızla bastırılsın ve delil toplamada zafiyet yaşanmasın diye hızlı hareket edildiğine dikkat çekerek, şöyle dedi: "Tutuklu erlerimiz içinde masumlar olabilir. Bunlar süreç içerisinde seri şekilde değerlendirilecektir. Er aileleri müsterih olsunlar. Bilhassa erler için başlangıçta tutuklanmış olması mutlaka darbeci olduğu anlamına gelmez."
NÖBET ÇİZELGELERİ...
Başsavcı Kodalak, darbe girişimi soruşturmasının titizlikle yürütüldüğünü belirterek, şu bilgileri paylaştı: "Henüz soruşturmaların başındayız. Güvenlik kameralarının kayıtları toplanıyor, incelenecek. Tanık beyanları henüz alınmadı. TSK'nın darbeciler tarafından değiştirilmemiş nöbet çizelgeleri incelenecek. Bunların şüpheli ifadeleriyle karşılaştırılması sonrası soruşturma ilerleyecek."
'TORBA YARGILAMA' OLMAZ
Darbe girişiminden sonra Paralel ihanet çetesinin yeni bir kalkışmaya girişmemesi ve delillerin karartılmaması için savcılıklar ve Emniyet'in yanı sıra diğer devlet kurumları hızlı hareket etti. Art arda yaşanan gözaltılar ve tasfiye açıklamaları soru işaretlerini de beraberinde getirdi. En büyük endişe, rütbeli-rütbesiz masum askerlerin ve memurların 'darbeci' diye tutuklanması. Bu endişeyi sorduğumuz Kodalak, geçmişte Balyoz ve Ergenekon gibi kumpas davalarında yaşanan "torba yargılamalar"a ve hukuksuzluklara asla müsaade edilmeyeceğini vurguladı. Kodalak bunu söylerken çarpıcı bir örnek de verdi:
TUTUKLU YARBAY ÖRNEĞİ
"Çatışma bölgelerinde gözaltına alınan bir yarbay o gece nöbetçi olduğunu ve darbecilere direndiğini söyledi ifadesinde. Kendisinin anlattıklarını doğrulayacağını iddia ettiği 5 tanık gösterdi. Ancak bu yarbay hakkında da tüm deliller henüz toplanmadığı için tutuklamaya sevk ettik ve tutuklandı. Ancak bağlı bulunduğu birliğin albayı bir yazı gönderdi ve o yarbayın kendisi tarafından görevlendirildiğini, nöbetçi olduğunu doğruladı. Şimdi bu yarbayla ilgili o gösterdiği 5 tanığı dinleyeceğiz. Eğer doğrularlarsa tutukluluğuna sonra vereceğiz. Soruşturmayı bu şekilde titizlikle yürütüyoruz."
70 SAVCI GÖREVLENDİRİLDİ
Kodalak'ın verdiği bilgilere göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda 30 soruşturma savcısı askerlerle ilgili, 30 savcı da hakim-savcılarla ilgili görev yapıyor. Savcılar hem sorgulara giriyor hem de delilleri topluyor. 10 savcı ise olay yeri incelemeleri yapıyor. Soruşturmada 70 savcı gece gündüz çalışıyor. Hakimlik sorgusu için 8 olan Sulh Ceza Hakimi sayısı da 16'ya çıkarıldı.
'ÖZEL YETKİLİ' YARGILAMA OLMAYACAK
Darbe soruşturmasını yürüten savcılık kaynaklarının ilk tespitlerine göre, kalkışmaya Fethullahçı subaylarla farklı ideolojiden olan bazı askerler kısmen destek verdi. Bunların bir kısmı da sessiz kalarak kolaylaştırıcı rol oynadı. Öte yandan darbe yargılaması için özel mahkemeler ve özel yetkili savcılık olmayacak. OHAL yönetimi soruşturma ve yargılamayı etkilemeyecek.