'Sınav'dan yüz alınmasını istemiyorlardı'

İfadesinde eşiyle ilgili de bilgiler veren gizli tanık Sel, eşinin 2009 KPSS'de öğretmenlik sınavını kazanmasında "abilerin" faydasının olduğunu belirterek, "Eşime, Kuran'a el bastırılarak yemin ettirildi ve sınavda sorulacak tüm soruların beş altı tanesini yanlış cevaplı olarak bize verdiler. Yüz alınmasını istemiyorlardı." beyanında bulundu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 20 Kasım 2016 21:04, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
'Sınav'dan yüz alınmasını istemiyorlardı'

EŞİNE DE KPSS SORULARI VERİLMİŞ

Gizli tanık Sel, kazandığı İstanbul Harp Akademisinde 2 yıl görev yaptığını, akademide görevliyken kendilerine makale sunma ve bu kapsamda yurt dışında çalışma imkanının sunulduğunu ifade ederek, devletin imkanıyla 2014'te ABD'ye gittiğini ve örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'i ziyaret ettiğini belirtti.

Ziyarete gitmeden önce "abilerden" bilgi aldığını aktaran Sel, "Amerika'ya vardıktan sonra Pensilvanya'ya geçtim. Ziyaret öncesinde Gülen'in odasına girmeden önce nasıl davranmam gerektiği söylemişlerdi ve 'Nereden geldiğin sorulursa Dört Levent'ten geldiğini söyle' demişlerdi. İçeri girdikten sonra Gülen 'Nereden geldiğimi sordu? Ben de Dört Levent dedim. Gülen de 'Allah muvaffak etsin' dedi. Dört Levent'in anlamı askeri akademinin 4. Levent'te olmasından dolayıdır. Kısa süren ziyaretin ardından Pensilvanya'dan ayrıldım." bilgisini verdi.

Gizli tanık Sel, İstanbul Harp Akademisinin ardından tayin olduğu Adana'da görev yaptığı sırada bir komutanıyla yaptığı ilginç görüşmeyi de şöyle anlattı:

"Bu komutan ile telefon görüşmemizde bir firmanın komutanlığa malzeme getirip getirmediği sordum. O da bana 'Ben sana bu konuyu söylemiş miydim?' diye sordu. Ben de hangi konuyu deyince, 'Gel bunu sonra konuşalım, telefonda konuşulmaz' dedi. Müsait bir zamanda yanına gittim. Konuya 'Sen FETOŞ musun?' diyerek başladı. Ben önce tedirgin oldum. Ancak belli etmemeye çalıştım. 'Hayır' cevabı verdim. Bu kez 'Üs komutan FETOŞ mu?' dedi. 'Bilmiyorum' dedim. 'O zaman niye bu firma ihaleleri alıyor?' dedi. Ben de bir Hava Kuvvetleri Komutanı ile konuşulanları duyduğumda bu firmanın diğer firmalara göre fiyatı düşük tuttuğunu bu nedenle tercih edilmiş olabileceğini söyledim. Komutan da bana bu firmanın sahiplerinden birinin yurt dışına kaçtığını, firmaya da operasyon yapılacağını duyduğunu anlattı. Böyle bir şeyin olması halinde kendisi ile destek grup komutanı ve üs komutanın yanacağını söyledi. Ben de bu konuşmayı 'abiye' anlattım. Abi bana 'Demek ki üsteki cemaatçileri tespit etmek için bir faaliyet yürütülüyor' dedi. Ben de ona 'Firmanın adamı bizden ise bir daha üsse gelmesin. Üs komutan da bizdense ona da söyleyelim zarar görmesin' deyince 'Üs komutanı bizden değil' dedi."

İfadesinde eşiyle ilgili de bilgiler veren gizli tanık Sel, eşinin 2009 KPSS'de öğretmenlik sınavını kazanmasında "abilerin" faydasının olduğunu belirterek, "Eşime, Kuran'a el bastırılarak yemin ettirildi ve sınavda sorulacak tüm soruların beş altı tanesini yanlış cevaplı olarak bize verdiler. Yüz alınmasını istemiyorlardı." beyanında bulundu.

Bu yıl Türkiye genelinde Hava Kuvvetlerince alınacak uzman çavuşların, alım heyetinde görev aldığını dile getiren gizli tanık Sel, "Bu alımdan önce bir 'abiyle' buluştuk. Bana uzman çavuşluk aday bilgi formundan bir tane örnek gösterdi. Bu formda yer alan çaprazlama boydan boya devam eden filigramın son iki rakamı ile belgede sağ üst köşede yer alan grup numarasının son iki rakamının aynı olan adayların menfi olduğunu ve bunların kabul edilmemesi gerektiğini bana Kuran'a el bastırarak anlattı. Daha sonra yapılan uzman alımı sınavında, böyle gördüğüm adaylara düşüp puan vererek, kabul etmedim. Düşük puan verdiğim adaylar kazanamadı." ifadelerini kullandı.

Gizli tanık Sel, örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in "bir duası üzerine ordudan atılan bir subaya" ilişkin bir abinin kendisine bir anektod anlatıldığını beyan ederek olayı şöyle aktardı:

"Cemaatten bir 'abi'nin bana anlattığı olaya göre, İstanbul Hava Harp Okulu Komutanlığında kendilerinin 'menfi' olarak belirttikleri ve cemaat aleyhine bilgi topladıkları bir subay varmış. Yine örgütten olan bir subayın Amerika'ya gittiğinde bu konuyu Fetullah Gülen'e aktarmış. Gülen de 'dua edelim, bu menfi personel 10-15 güne kadar atılsın' dediğini ve gerçekten de kısa bir süre sonra bu 'menfi' personelin komutanlıktan atıldığı söylenmişti. Atılan kişinin adını hatırlamıyorum ama kayıtlardan bakılabilir. Bu olayı yine örgütte yer aldığını tahmin ettiğim başka bir subaydan daha dinlemiştim. Bu subayda bana, söz konusu kişiyi ordudan 'uygunsuz davranışlar' gerekçesiyle tutanak tutup nasıl attığını anlatmıştı."

Hava Harp Okulunda birlikte çalıştığı ve daha sonra darbeye teşebbüsten dolayı açığa alınan subay E.Ş'nin, halen askeri hakim olarak görev yapan F.A ve şu an nerede görev yaptığını bilmediği ancak bir ara MİT'te asker olarak çalıştığını duyduğu bir subayın, Hava Harp Okulunda birlikte gezerek personelin eksiklerini aradıklarını, bulduklarında disipline sevk ederek ceza almalarını sağladıklarını duyduğunu anlatan gizli tanık Sel, "2006 yılından itibaren İstanbul Hava Harp Akademisinden mezun olan kurmayların büyük çoğunluğunun yüzde 90 oranında cemaatçi olduğunu tahmin ediyorum." iddiasında bulundu.

Suriye sınırında Suriye uyruklu bir savaş uçağının 2014 yılının mayıs ayında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından düşürüldüğünü anımsatan gizli tanık Sel, "Bundan birkaç ay sonra da bir helikopter düşürülmüştü. Uçağı ve helikopteri düşüren pilotlar sonradan kurmaylığı kazandı. İstanbul'da konuştuğum cemaat abisi bunların da cemaatten olduğunu bana söylemişti." bilgisini verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber