İkinci iade talebi ve kırmızı bülten önlemi

Yunanistan Anayasa Mahkemesi'nin FETÖ'cüleri iade etmeme kararıyla ilgili Türkiye hukuki ve siyasi atağa geçti. Adalet Bakanlığı, 8 darbeciyi ilk olarak, 15 Temmuz'dan sonra İstanbul Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamındaki iade talebi üzerine istemişti. Yunan yargısının verdiği ret kararından sonra, İstanbul Başsavcılığı 8 darbeci için İstanbul 12'nci Sulh Ceza Hakimliği'nden yakalama kararı çıkarttı. Karar önceki gece Ankara'da yoğun bir mesai sonrasında tercüme edilerek iade dosyasına dönüştürüldü ve dün erken saatlerde Yunanistan'a gönderildi. Dosyada 8 FETÖ'cünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişiminin sanıkları ile telefon görüşme kayıtları Atina'ya hatırlatıldı. Böylelikle, Yunanistan'ın da taraf olduğu Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi'ne göre bir suçlunun iade edilmesi için en güçlü gerekçelerden biri olan, "devlet başkanlarına karşı suç işlenmesi" halinin altını çizmiş oldu.

KIRMIZI BÜLTEN TEDBİRİ

Türkiye'nin ikinci hukuki adımı kırmızı bülten oldu. 8 darbecinin tüm ülkelerde aranabilmesi için kırmızı bülten çıkarılması talebiyle de Interpol'e başvuru yapıldı. Yine İstanbul 12'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nin yakalama kararına dayanılan bu talepte, FETÖ'nün evrensel bir terör örgütü olduğunun 15 Temmuz'da ortaya çıktığı vurgulandı. Türkiye Interpol'e başvurarak iade talebinin ikinci kez reddedilmesine karşı tedbir almış oldu. Yunanistan ikinci talebi de reddederse, Interpol'den çıkacak kırmızı bülten darbecileri Yunanistan'a hapsedecek. Bu durumda Yunanistan'ın da darbecileri kırmızı bülten doğrultusunda yakalayıp iade etmesi gerekecek.

AVRUPA'NIN ORTAK TAVRI

Ankara kararı değerlendirirken, "Sadece Yunanistan'dan verilmiş taraflı bir mahkeme kararı olmasının ötesinde, Avrupa'daki bazı ülkelerin Türkiye'ye karşı ortak tavrının yansıması" olabileceğini de göz önünde bulundurdu. Bu nedenle Interpol'ün, Türkiye'nin kırmızı bülten talebine karşı vereceği yanıt önem taşıyor. Çıkacak kırmızı bülten kararı; 8 darbecinin Türkiye'ye iadesini sağlarken; Belçika, Almanya ve Norveç'te bulunan darbeci askerler için bu ülke yargılarının benzer skandal kararlar almasının önünü de kesmiş olacak.

YUNANİSTANBUNU HEP YAPIYOR

Bugüne kadar birçok darbe süreci yaşadığı için Türkiye'nin hassasiyetlerini anlaması beklenen Yunanistan geçmişten bu yana, bölücü ve yıkıcı teröristleri koruduğu yönündeki düşünceleri güçlendiren kararlar aldı. DHKP-C uzun yıllar Yunanistan'da oluşturduğu kamplarda teröristlerine eğitimler verdi. Yunanistan bu kampları ancak, kampların varlığı deşifre olduktan sonra kapattı. DHKP-C ve PKK'lıların Yunanistan üzerinden Türkiye'ye gelerek gerçekleştirdikleri pek çok eylem oldu. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne saldırı düzenleyen Ecevit Şanlı başta olmak üzere, AK Parti Genel Merkezi ile Emniyet Genel Müdürlüğü'ne saldırı düzenleyen teröristlerin Yunanistan üzerinden Türkiye'ye geldiği tespit edilmişti.

ÇAVUŞOĞLU'NDAN'GERİ KABULÜNİPTALİ' SİNYALİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunan yargısının kararına karşı atılacak adımların ilk sinyalini verdi. Hiçbir yasada darbecilere, teröristlere sahip çıkma diye bir şey olmadığını belirten Çavuşoğlu, "Karar hukuki değil, siyasi. Tepkimizi uygulamalarda da göstereceğiz. Yunanistan ile aramızda, Avrupa Birliği (AB) ile imzaladığımız göç anlaşmasının yanında ikili geri kabul anlaşması var. Bu geri kabul anlaşmasının iptali dahil gerekli adımları atacağız. Teröristlere, hainlere, darbecilere sahip çıkan ülkelere biz de olumlu bakamayız. Yunanistan'ın bunu bilmesi lazım" diye konuştu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da kararın siyasi olduğunu vurguladı. Bozdağ, "Kararı yargının vermesi, gerçeği değiştirmez. Karar, Türkiye-Yunanistan ilişkilerine tamiri oldukça güç ve çok uzun zaman alacak büyük bir zarar vermiştir. Yunanistan'ı kararından vazgeçmeye davet ediyorum" dedi.