'Cesur Savcı'dan cesur çıkış: Dink ciyaneti seçilmiş bir terör eylemi

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 10 Şubat 2007 18:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İzmir Bayındır Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken yazdığı kitaplar ve açıklamaları nedeniyle Kars Ağır Ceza Hakimliği'ne atanan Gültekin Avcı, Hrant Dink cinayetinin seçilmiş bir terör eylemi olduğunu söyledi. Kamuoyunda "Cesur Savcı" olarak tanınan Gültekin Avcı, Sarıkaya ve kendisi gibi savcılara sahip çıkılmazsa "Derin Devlet" in kapısının aralanamayacağını savundu.

Susurluk, Şemdinli ve Danıştay olaylarının şifresini verdiği "Karanlık İlişkiler " adlı kitabı ve sonrasında yaptığı açıklamaları nedeniyle İzmir Bayındır Cumhuriyet Savcılığı görevinden alınıp Kars Ağır Ceza Hakimliği'ne atanan Gültekin Avcı, şimdi de yeni kitabı "İstihbarat Oyunları"yla gündemde. Birey Yayıncılık'tan çıkarttığı "İstihbarat Oyunları- Orduların Karanlık Senaryoları" adlı kitabı için imza günü düzenleyen "Cesur Savcı" Gültekin Avcı , yeni kitabında günümüzde yaşanan istihbarat savaşlarından bahsetti. Kitabında istihbarat savaşlarının nasıl yapıldığını ve istihbarat kurallarını anlattığını kaydeden Avcı, "Türkiye'de nasıl istihbarat yapılıyor? Diğer ülkelerle bizim istihbaratımız arasındaki farklar neler? Bunları anlattım ve niye Türkiye'nin istihbarat zaafiyete düştüğünü açıklamaya çalıştım. Türkiye istihbarat savaşının tam göbeğindedir. Dünyada istihbarat savaşının yanı sıra elekktronik, psikolojik ve siber savaşda sözkonusudur. İstihbaratçılar erdemli ve düzgün insanlar olmak zorundadır. ABD ve İsrail ajanlarını düzenli olarak yalan makinası testinden geçirir. ABD sadece elektronik istihbarat için yılda 20 milyar dolar para harcıyor. Bu veriler çok çarpıcı ve düşünülmesi gereken bilgilerdir" şeklinde konuştu.

Ülkemizdeki istihbarat yapılanmasının yalnış olduğunu ve sadece yurtiçine yönelik hedeflerinin olduğunu kaydeden Avcı, Türkiye'de hala Türkçülük ve irtica gibi konular izlendiğini dolayısıyla istihbaratin kendi halkını izlediğini savundu. MİT Müsteşarı Emre Taner'in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaları desteklediğini ve takdirle karşıladığını kaydeden Avcı, " Taner'in açıklamaları memnuniyet vericidir. Ülkemiz bekle- gör politikasından vazgeçmelidir. Türkiye sınırları dışında da hedeflerimiz olmalı. Eğer Yurtta sulh cihanda sulh ülkeyi pasivize ediyorsa bu düşünceden vazgeçilmelidir." dedi. MİT'in fiili hakimiyetinin Genelkurmay Başkanlığı'nın elinde olduğunu iddia eden Gültekin Avcı, Genelkurmay'ın MİT'ten her türlü bilgi akışını sağlamasına rağmen MİT'in askeri istihbarattan bilgi alamadığını savundu.

15 yıllık savcılık görevinden beklenmedik bir şekilde alınmasıyla ilgili yorum yapan Avcı, "Bana yapılan bir cezalandırmaydı. Başbakan'da ifade etti Türkiye'de derin devlet var. Şemdinli bir skandaldı. Savcı Sarıkaya görevini yaptığı için ihraç edildi. İtalya'daki savcılar övülüyor ve herşeyin üzerine cesaretle gittiğinden bahsediliyor. Bizdeki savcılar ise bazı şeylerin üzerine gidiyor ama sahip çıkılmıyor. Ben derin devletin kapısını aralamaya çalıştım ve mağdur edildim. Benim ve Sarıkaya'nın başına gelenler görüldüğünde kimse böyle oluşumların üzerine gidemeyecek." dedi.

Kuvayı Milliye Derneği'nin basına yansıyan silahlı yemin törenini de hatırlatan Avcı, "Savcılar yansıyan görüntüler ve kişilerle ilgili niye işlem yapmıyor? diye basında haberler var. Bizim halimiz ortadayken savcılar nasıl böyle şeylerin üzerine gidebilir. Artık savcılar skandal haline dönüşmeden bazı şeylerine üzerine gidemeyecek" dedi.

Uzun süredir ülke gündemini meşgul eden Hrant Dink cniayetini de değerlendiren Gültekin Avcı, cinayetin seçilmiş bir terör eylemi olduğunu söyledi. Cinayetle "kara propaganda" yapıldığını kaydeden Avcı. "Cinayetin arkasında illegal bağlantılar ve istihbarat teşkilatları var. Cinayetin zamanlaması çok ilginç. İstikrarsızlaştırma amaçlanıyor ve sonra kaos ortamı oluşturuluyor. Santora cinayeti de karikatür krizi ve papa'nın açıklamalarının ardından yaşanmıştı. Dink cinayetiyle Türkiye'de bir hoşgörüsüzlük ortamı varmış gibi gösterilmek istendi. Cinayetin arkasında ermeni diasporası, aşırı milliyetçiler, derin devlet ve istihbarat servisleri olabilir. Benim görüşüme göre ise istihbarat servisleri tarafından cinayet planlandı." şeklinde konuştu. Avcı, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin Türkiye için çok önemli olduğunu ve bu seçimler öncesi birkaç skandal terör olayının daha yaşanabileceği uyarısını yaptı.

Dink cinayeti sonrası gerçekleştirilen adli soruşturmayı "Böyle adli soruşturma olmaz" diyerek eleştiren Avcı, "Soruşturmayı tüm Türkiye izliyor ve neredeyse birlikte yapıyor. Vali ve emniyet müdürü konuyla ilgili açıklama yapmamalıydı. Bana göre İstanbul valisi ve emniyet müdürü açıklama yaparak suç işlemiştir. Açıklama yapılacaksa soruşturmayı yürüten savcı veya cumhuriyet başsavcısı yapmalıydı. Türkiye'de süper yetkili savcılar olmalı ve onlar korunmalı yoksa bu tip olaylar çözümlenemez" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber