Erdoğan: Hadi gel, hadi kimi denize döküyorsun görelim

Cumhurbaşkanı Erdoğan: - "CHP'nin Konya Milletvekili çıkmış, az önce Başbakanımız ifade etti ama ben de ifade edeyim, bazılarına dersi tam vermemiz lazım. '16 Nisan'da evet verenleri İzmir'den denize dökeceklerini' söylüyor. Bak işte burada şimdi 'evet'çiler, hadi gel, hadi kimi denize döküyorsun görelim. Eski Genel Başkanı da ondan aşağı kalmamak için olsa gerek 'Hayır çıkarsa düşmanı İzmir'den denize dökmüş kadar sevineceklerini' ifade ediyor. Al birini vur öbürüne. Bu ne terbiyesizliktir. Hani demokrasi, hani özgürlük? Benim oyumun kaderini sen mi belirleyeceksin?"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Nisan 2017 16:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan: Hadi gel, hadi kimi denize döküyorsun görelim

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP'nin Konya Milletvekili çıkmış, az önce Başbakanımız ifade etti ama ben de ifade edeyim, bazılarına dersi tam vermemiz lazım. '16 Nisan'da evet verenleri İzmir'den denize dökeceklerini' söylüyor. Bak işte burada şimdi 'evet'çiler, hadi gel, hadi kimi denize döküyorsun görelim. Eski Genel Başkanı da ondan aşağı kalmamak için olsa gerek 'Hayır çıkarsa düşmanı İzmir'den denize dökmüş kadar sevineceklerini' ifade ediyor. Al birini vur öbürüne. Bu ne terbiyesizliktir. Hani demokrasi, hani özgürlük? Benim oyumun kaderini sen mi belirleyeceksin?" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen "İzmir Buluşması"na katılarak vatandaşlara hitap etti.

Konuşmasına tüm İzmirlileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Duydum ki İzmir'in gençleri, kadınları, güzel insanları bana haber göndermişler, 'Güçlü Türkiye için biz varız' demişler, ben de çağrınıza icabet ettim. Bugün İzmir'e 'Ben de varım' demeye geldim. İzmir sen de var mısın? İzmir 16 Nisan'da sandıkları 'evet' ile patlatmaya var mı? İzmir 16 Nisan'da kendisini çantada keklik görüp, iradesini hiçe sayanlara rekor bir 'evet' ile şöyle sağlamından bir ders vermeye hazır mı? İzmir 16 Nisan'da Türkiye'nin geleceği için 'Ben de varım' demeye hazır mı?" diye konuştu.

Meydandaki coşkuyu ve katılımı işaret ederek "İzmir bugün bir başka" ifadesini kullanan Erdoğan, "Özlemişiz meğerse birbirimizi. Bugün bir başka kararlılık görüyorum, 16 Nisan Türkiye ile birlikte İzmir için de tarihi bir dönüm noktası olacak, buna inanıyorum." değerlendirmesini yaptı.

İzmir yöresine ait bir türkünün, "İzmir'in kavakları, dökülür yaprakları, bize de derler Çakıcı, yar fidan boylum, yıkarız konakları" mısralarını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İzmir 16 Nisan'da 'evet' diyerek sandıkları yıkmaya hazır mı?" diye sordu.

- "Bu toprakları cetvelle çizerek değil, kanlarımızla yoğurarak vatan yaptık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye önce Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Kafkas Cephesinde ardından İstiklal Harbi'nde düşmanı yendiğinde son noktayı nerede koymuştur? İzmir'de koymuştur. Düşmanı İzmir'de denize döktüğümüz günden beri hamdolsun bu topraklar bir daha düşman postalıyla kirletilemedi. Sadece 15 Temmuz'da böyle bir teşebbüs oldu, onu da milletimizle omuz omuza, yürek yüreğe ertesi gün akşam olmadan bertaraf ettik. Biz bu toprakları öyle masa başında cetvelle çizerek değil, kanlarımızla yoğurarak vatan yaptık." dedi.

"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öyle vatan kolay olmuyor, böyle oluyor. Evet, bu ülkenin her karış toprağı bin yıldır işte böyle vatan haline geldi. Maalesef bu gerçeğin farkında olmayanlar var. Mesela, CHP'nin Konya Milletvekili çıkmış, az önce Başbakanımız ifade etti ama ben de ifade edeyim, bazılarına dersi tam vermemiz lazım. '16 Nisan'da evet verenleri İzmir'den denize dökeceklerini' söylüyor. Bak işte burada şimdi 'evet'çiler, hadi gel, hadi kimi denize döküyorsun görelim. Eski Genel Başkanı da ondan aşağı kalmamak için olsa gerek 'Hayır çıkarsa düşmanı İzmir'den denize dökmüş kadar sevineceklerini' ifade ediyor. Al birini vur öbürüne. Bu ne terbiyesizliktir. Hani demokrasi, hani özgürlük? Benim oyumun kaderini sen mi belirleyeceksin?"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnsanları kendi fikrin doğrultusunda ikna etmek için anlatırsın, çabalarsın ama çıkan sonuç milletin tercihidir, saygı duymak zorundasın. 'Evet' veren de 'hayır' veren de bizim için saygındır." dedi.

Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen "İzmir Buluşması"na katılarak vatandaşlara hitap eden Erdoğan, halk oylamasında "evet" diyeni de "hayır" diyeni de anlayışla karşıladıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz buyuz, demokraside bizim farkımız bu ama bunlar hayatları boyunca demokrat olamadılar ki. Şu andaki başkanları, bu sadece kaset genel başkanıdır. Malum kasetle geldi, 7 kere seçim kaybetti, şimdi 8'incisini kaybetmeye hazırlanıyor." ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 15 Temmuz'daki FETÖ darbe teşebbüsünü "örtülü darbe" olarak tanımladığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunların oturdukları koltuklar zaten sipariş, öyle oturuyorlar. Bunlar siyasetin içinde yoğrula yoğrula gelmediler, kazıya kazıya gelmediler, milletin gönlünü ala ala gelmediler. Sipariş bir CD, kaset, onunla geldiler ve bütün bunlara her şeyi anlatmamıza rağmen FETÖ ile müşterek çalışma. Oradan gelen bir talimatla buraya geldiler ve bunlar İstiklal Harbi'nin anlamını kavramamışlar. Bunların millete, milli iradeye, özellikle İzmir'e zerre kadar saygıları yok çünkü İzmir düşman denize dökülürken cayır cayır yanıyordu. Savaşın ardından İzmir adeta küllerinden yeniden doğan bir şehirdir. Böyle bir mücadeleyi anayasa halk oylamasıyla nasıl mukayese edersiniz? Bu halk oylaması kabul edilirse anayasanın 18 maddesi değişecek. Cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık birleşecek."

- "Artık sadece cumhurbaşkanı olacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında, alandakilere CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bir radyo programındaki yeni sisteme yönelik söylemlerini bir süre dinletti.

Kılıçdaroğlu'nun programdaki "Düşünün yeni modeli kurduk, halk seçti cumhurbaşkanını, başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, başbakan da başka bir partinin genel başkanı asıl kavga o zaman çıkacak." sözlerinin ardından Erdoğan, "Yav Kılıçdaroğlu, işte bunu anlatıyoruz. Artık diyoruz, başbakan, cumhurbaşkanı ayrı olmasın, onu birleştiriyoruz. Artık sadece cumhurbaşkanı olacak. Anladın mı Kılıçdaroğlu? Ama kulağı var duymuyor, gözü var görmüyor, dili var hakikati konuşmuyor çünkü kalbi mühürlü." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halk oylamasında anayasa değişiklik paketinin kabul edilmemesi halinde de hiçbir şey olmayacağını vurgulayarak "Ama aynı sıkıntıları yaşamaya devam edeceğiz. Ne olacak? İşte diyelim ki Sayın Sezer, rahmetli Ecevit ile aynı dünya görüşünü paylaşmıyorlar mıydı? Peki Sezer, anayasa kitapçığını rahmetli Ecevit'in yüzüne fırlattı mı? Ve ertesi gün bütün ekonomi allak bullak oldu mu? Dünyanın bedelini ödedik mi? Bunlar olmasın diye bunu yapıyoruz. Şimdi bu olmayacak ama Kılıçdaroğlu anlamaz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Hani demokrasi?"

Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğuna ve 16 Nisan halk oylamasından sonra demokrasisinin daha da güçleneceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"İnsanları kendi fikrin doğrultusunda ikna etmek için anlatırsın, çabalarsın ama çıkan sonuç milletin tercihidir, saygı duymak zorundasın. 'Evet' veren de 'hayır' veren de bizim için saygındır. Sen tutup bunu İzmir'in yaşadığı acılarla nasıl mukayese edersin. İzmir tarihi bilmeyenlere, ecdadını tanımayanlara 16 Nisan'da dersini verecek mi? İzmir, Kurtuluş Mücadelesi'nden haberi olmayanlara, yaşadığı acıları umursamayanlara 16 Nisan'da haddini bildirecek mi? İzmir demokrasiye saygısı olmayanları, 16 Nisan'da 'Bana bak arkadaş, bıktık artık sizin yalanlarınızdan.' diyerek sandığa gömüyor mu?

Bu anayasa değişikliğini ve yeni yönetim sistemini gündeme getirdiğimizden beri söylediğimiz bir şey var, biz diyoruz ki şayet Türkiye'nin mevcut yönetim sistemi çok iyiyse ülke olarak bunca krizi, bunca kaosu niye yaşadık, nasıl yaşadık? 1950'de çok partili hayata geçiyoruz, rahmetli Menderes ve arkadaşları Türkiye'nin en büyük kalkınma hamlelerinden birini hayata geçiriyorlar, 1960'ta kendilerini iki arkadaşıyla beraber dar ağacında buluyorlar, CHP'den ses çıkıyor mu? Çıkmıyor, hani demokrasi?"

- "Tarih bilgisinden bu kadar yoksunsun"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son günlerde sürekli olarak "tek adam, tek adam, taraflı, tarafsızlık" ifadelerini kullandığını aktararak Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin tarihinden bihaber olduğunu, partisinin tarihini bilmediğini belirtti.

Erdoğan, "Bir defa diyorsun ki 'Atatürk'ün kurucusu olduğu partinin başkanıyım.' Güzel, güle güle kullan fakat soruyorum, Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyet Halk Partisi'nin başındayken aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı değil miydi? İnönü, Cumhuriyet Halk Partisi'nin başındayken aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı değil miydi? Bunu bilmeyecek kadar dersini çalışmamışsın. Tarih bilgisinden bu kadar yoksunsun." şeklinde konuştu.

CHP il başkanlarının 1940'lı yıllarda aynı zamanda illerin valisi olduğuna işaret eden Erdoğan, "Böyle bir şeyi bugün yapabilir misiniz? Asla. Şimdi çıkıyor, 'Cumhurbaşkanı bütün aba vu ecdadını atayacak.' Geç onu geç, bizim kitabımızda böyle bir şey yok. Biz hak nedir, hukuk nedir bunu gayet iyi biliriz." görüşünü kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin, "Devletimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in vasiyet ettiği gibi cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak istiyorsak, bu değişimi gerçekleştirmek zorundayız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen "İzmir Buluşması"na katılarak vatandaşlara hitap etti.

Kendisi göreve geldiğinde kabinede 36 bakan olduğunu ancak bunu daha sonra 25'e indirdiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye ekonomisinin bunu gerektirdiğini söyledi. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına ilişkin değerlendirmede bulunarak "Diyor ki '50 tane yardımcı atarsın.' 100 tane, 150 tane, çıktın, çıktın, çıktın bin 500. Ayıptır. Sen bu ülkede ne yaptın? Sosyal Sigortalar Kurumunun (SSK) Genel Müdürlüğünü yaptın." diye konuştu.

Genç kuşağın Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemi bilmediğini vurgulayan Erdoğan, "Diyor ki 'Ben olmasam ne anlatacaklar? Sen olmasan CHP rahatlar, ülke rahatlar. Ama senin ne olduğunu millete anlatalım ki millet 16 Nisan'da sandığa giderken oy zayiatı olmasın. Bunun için anlatıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde hayatını kaybeden gazeteci Savaş Ay tarafından yapılan ve hastanelerin durumunun anlatıldığı programlardan bazı bölümleri vatandaşlara izlettiren Erdoğan, "Her taraf kan revan içinde. Çarşaflar kanlı, rezillik. Ey Kılıçdaroğlu, senin gidecek yerin bile yok." dedi.

AK Parti döneminde sağlık alanında yapılan hizmetler hakkında bilgi veren Erdoğan, şehir hastanelerinin açılışlarını yaptıklarını hatırlattı. Erdoğan, İzmir dahil bütün büyükşehirlerde şehir hastaneleri açılacağını kaydetti.

- "Çekişmeler yaşanmasın istiyoruz"

Erdoğan, cumhurbaşkanı-başbakan çekişmesinin her dönem olduğu gibi kendi dönemlerinde de yaşandığına dikkati çekerek "İnşallah istikrar ve güvenin egemen olabilmesi için 16 Nisan'da 'evet' ile sandıkların patlaması lazım." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi bu çekişmeler yaşanmasın istiyoruz, bunlardan kurtulalım istiyoruz. İşte, onun için de bu adımı atıyoruz. Hatırlayın, Demirel'in, Özal'ın başbakanlıkları, cumhurbaşkanlığı döneminde aynı şeyler yaşanmıştı. Sürekli sorun çıkartan, yağ yakan, ateşleme yapmayan, aksıran, tıksıran bir motora sahip arabayla yolunuza devam etmek ister misiniz? İlk fırsatta bu motoru yenilemenin bir yoluna bakarsınız değil mi? Peki, arabasına kıyamayanların ülkelerine kıyması düşünülebilir mi? Türkiye'nin göz göre göre sürekli arıza veren bu yönetim sistemiyle devam etmesini istemek, vatanseverlik olamaz.

Devletimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in vasiyet ettiği gibi cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak istiyorsak, bu değişimi gerçekleştirmek zorundayız."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlar, yetişemedikleri üzüme 'koruk' diyor. Niye? Bunların bu ülkede dikili bir ağacı yok, yaptıklar bir hizmet yok. Yerel yönetimlerine bakın yok. Niye? Dertli değiller. Biz dertliyiz. Bizim bu millete aşkımız var. Biz bu millete sevdalıyız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen "İzmir Buluşması"na katılarak, vatandaşlara hitap etti.

Meydandaki vatandaşlara, "İzmir, 'evet' diyenleri buradan denize dökmekten bahsedenlere gereken dersi verecek mi?" diye soran Erdoğan'a meydandakiler "evet" karşılığını verdi.

Halk oylamasının yapılmasına bir hafta kaldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu bir haftayı başarılı bir şekilde geçirelim ve kapı kapı dolaşalım. Bizim İzmir sevgimiz öyle lafta değildir. İzmir'i ben Büyükşehir Belediye Başkanlığımdan beri tanırım. Çalışkanlığı, üretkenliğiyle İzmir'i bilirim. İzmir'i Binali Yıldırım Beye emanet ettik. Baktık ki İzmir sıkıntılı, İzmir'in projeye, yatırıma, vizyona ihtiyacı var. Bunun için kendisini İzmir'e milletvekili, Türkiye'ye de başbakan yaptık. Hiç şüpheniz olmasın cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimizde de bütün bu çalışmaları aynı kararlılıkla yürüteceğiz. Ve daha ilerilere inşallah bunu taşımakta kararlıyız."

İzmir'in Türkiye'nin nadide vilayetlerinden bir tanesi olduğunu ve son 14 yılda kente 42 katrilyon lira yatırım yapıldığını dile getiren Erdoğan, "İzmir'i biz hiçbir zaman bir kenarda bırakmadık. Elimizden gelen her şeyi yaptık." ifadesini kullandı.

- "Biz Ferhatız, siz Şirin"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir'e yapılacak yeni yatırımlardan bahsederek, hızlı tren hattının inşasının etap etap sürdüğünü, otoyolun projesinin de bu yıl tamamlanacağını bildirdi.

İzmir-İstanbul otoyolunun Türkiye'nin iftihar projelerinden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hep 'hayır, hayır hayır' dediler. Bunlar neye 'hayır' demedi ki. Bunlar 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne 'hayır' dediler. Fatih Sultan Köprüsü'ne 'hayır' dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne 'hayır' dediler. Bunlar aynı şekilde Osmangazi Köprüsü'ne 'hayır' dediler. Marmaray'a 'hayır' dediler. Bu Marmaray'dan 3 yılda 200 milyon insan geçti. Avrasya Tüneli'ni yaptık ona da 'hayır' dediler. Modern hastaneleri yapıyoruz, onlar için sesleri pek çıkmadı. Bunlar, yetişemedikleri üzüme 'koruk' diyor. Niye? Bunların bu ülkede dikili bir ağacı yok, yaptıklar bir hizmet yok. Yerel yönetimlerine bakın, yok. Niye? Dertli değiller. Biz dertliyiz. Bizim bu millete aşkımız var. Biz bu millete sevdalıyız. Biz Ferhatız, siz Şirin. Ve biz Şirin'e ulaşacağız."

- "Alaçatı'da yeni bir havalimanı planlıyoruz"

Meydandaki vatandaşlara "Bizden önceki iktidarlar bu İzmir'e ne yaptılar?" diye soran Erdoğan, "Biz devamlı eser ürettik. Şimdi Alaçatı'da yeni bir havalimanı planlıyoruz. İzmir'e yapılan o kadar çok hizmet var ki hepsini anlatmaya kalksak buna gün etmez. İnşallah 16 Nisan'dan sonra bu hizmetler katlanarak artacak. Beydağı Barajı'nı yaptık mı, yaptık. İzmir'in suyu yoktu, İzmir'e suyu biz getirdik. Aslında bu Büyükşehir Belediyesinin görevi." diye konuştu.

Recep Tayyip Erdoğan, yeni yönetim sistemiyle İzmir'e yapılacak yatırımları kesintiye uğratacak tehdit ve tehlikeleri ortadan kaldırdıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Kılıçdaroğlu, yeni sistemin ardından bir milletvekilinin çıkıp bakana soru soramayacağını söylüyor. Senin soru sormana gerek yok. Sen yazılı soru önergesini vereceksin ve yazılı soru önergene de aynı şekilde yazılı cevap verilecek. Kaldık ki rahmetli Turgut Özal'ın güzel bir tespiti vardı; 'Şu anda parlamento ile bakanlar arasında ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Çünkü bakanlar daha çok kendi illerine ağırlık veriyorlar. Ondan dolayı da sıkıntı yaşanıyor.' diyordu. Gerçi benim bakanlarımda hamdolsun böyle bir şey olmadı ama yine de biraz zaman zaman olmuyor değil. Fakat bütün bunlara rağmen biz bunları aştık. 81 vilayetimizi aynı eşitlikte ele aldık."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un sözlerine yönelik, "Ey Kılıçdaroğlu, 'evet' diyenleri denize dökecek olan adam, bu ahlaksız, terbiyesiz adam... Niye sen bunu kesin ihraç kararıyla hemen Disiplin Kuruluna göndermiyorsun? Neden bunu yapmadın? Çünkü sen de aynı zihniyettesin. Yapabileceğinden mi? Yok canım neyi yapıyorsun sen? İşte buyur 'evet' burada. Hadi gel, gücün yetiyorsa dök. Alnını karışlarlar alnını, neyi döküyorsun? Haddini bileceksin." dedi.

Erdoğan, Gündoğdu Meydanı'ndaki "İzmir Buluşması"nda, hiçbir zaman bölücülük, ayrımcılık yapmadıklarını belirtti.

CHP Konya Milletvekili Bozkurt'un sözlerine yönelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu, 'evet' diyenleri denize dökecek olan senin bu adamın, bu ahlaksız, terbiyesiz adam... Niye sen bunu kesin ihraç kararıyla hemen disiplin kuruluna göndermiyorsun? Neden bunu yapmadın? Çünkü sen de aynı zihniyettesin. Yapabileceğinden mi, yok canım neyi yapıyorsun sen ya? İşte buyur 'evet' burada, haydi gel, gücün yetiyorsa dök, alnını karışlarlar alnını, neyi döküyorsun? Haddini bileceksin, edep denilen bir şey var ama bunlarda bu yok. Çünkü gelemiyorlar iktidara gelemeyecekler de." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, dün İstanbul'da yoğun katılımla vatandaşlarla bir araya geldiklerini hatırlatarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de bugün İstanbul'da etkinlik düzenlediğini söyledi. "Evet sesleri her geçen gün daha da artıyor, inşallah bu hafta daha da zirve yapacak." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerden halk oylaması için kalan kısa sürede çok çalışmalarını istedi. Bu konuda gençlere inandığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Tutturmuş, 'Gençlerin Parlamentoya girmesine karşı değilim ama onlar askere gitmeyecek' diyor. Ya kardeşim, 25-30 yaş arası kaç kişi var Parlamentoda, beş. Şimdi kaç kişi olacağının garantisi var mı? Yarışa girecek 10 mu, 15 mi, 20 mi olur... Açalım önlerini. Bizim ecdadımız Fatih 21 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı açtı mı? Açalım gençlerimizin önünü. Kaldı ki sadece erkekler girmeyecek, kızlarımız da girecek Parlamentoya ama bunu düşünmüyor. 'Girecekler, ilanihaye emekli maaşı alacaklar' diyor. Ya bir defa böyle bir şey yok. Diyelim ki ikinci dönem aday olamadı, seçilmedi, 23 yıl prim ödemesi lazım ve 65 yaşında erkekse emekli olur, bayansa 63. Niye bunu söylemiyorsun? Dürüst ol, yalan konuşma ama adam yalan makinesi ya."

- "Milleti aldatmanın bir anlamı yok"

Askerliğin kutsal olduğunu belirten Erdoğan, bunu bedelli olarak yerine getirenler de olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Milletvekilliği sıradan bir olay mı? Ben milletvekilliğini de aynı kutsiyette görüyorum, vatani bir görev olarak görüyorum. Kaldı ki onunla ilgili de gerekirse bir yasal düzenleme yapar ona da yönelik icabında bir bedelli düzenlemesi yaparız, milletvekili de onu ödemek suretiyle bu görevini ifa etmiş olur. Bu işi zora çıkarmaya gerek yok. Yani 5-10-20 milletvekili için böyle bir şeyi millete anlatıp da milleti aldatmanın bir anlamı yok. İstesen de istemesen de 21 yaşında Fatih bir çağı kapatıp bir çağı açtı, bizim gençlerimiz de Allah'ın izniyle bu Parlamentonun içinde yerlerini alacaklar."

Alandakilere "Genç, dinamik, güçlü bir Parlamento için 'evet' mi? Kapı kapı dolaşmaya 'evet' mi" diye soran Erdoğan, aldığı "evet" yanıtı üzerine "Bitti ya, bitti bu iş." karşılığını verdi.

- "Şimdi biliyorlar ki asıl hasta olan Avrupa"

Herkesin Avrupa'da yaşananları gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Niye çıldırdılar, niye kudurdular? Bu yönetim sisteminin Türkiye'ye ne kazandıracağını görüyorlar, bundan çıldırıyorlar." diye konuştu. Türkiye'nin büyüdüğünü, sıçradığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Avrupa Birliğinin büyüme oranı 1,5 Türkiye'nin 2,9. Bu onları çıldırtıyor. Daha iyi olacağız. Kredi derecelendirme kuruluşları sipariş üzerine açıklamalar yapıyor, Türkiye'ye 'eksi' diyor. Ne dedim ben her zaman: 'Bunlar siyasidir, bunların hiçbiri doğru değil, dürüst değil, sipariş üzerine bunları açıklıyorlar.' Ne yaptık? Bizim dediğimiz çıktı. Şimdi de manevra yapıyorlar. Ne yaparsanız yapın evelallah biz yolumuzda dimdik yürüyoruz ve yürüyeceğiz. Bu işi sonuna kadar böyle götüreceğiz. 16 Nisan ile ilgili en hızlı, ateşli 'hayır' kampanyası nerede yürüyor? Avrupa'da. Tabii bitti artık her şey o ayrı mesele son gün. Hani şu 95 yıl önce buradan denize döktükleriniz var ya işte onların hamileri, ağababaları 'hayır' diyor, Avrupa'yı kastediyorum. Sadece bununla kalmıyor 'evet' diyen herkesin üzerine Hollanda'da polislerini atlarını, itlerini sürüyorlar. İşte bir tane CHP'li milletvekili de Trabzon'da benim bir kardeşime, vatandaşıma kendisine uyardı diye 'Çekil oradan it' diyor. Kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? Biliyorsunuz. Al birini vur öbürüne bunların birbirinden farkı yok. Ya sen bir polise, vatandaşa nasıl 'it' dersin. Sen milletvekilisin ama bunlarda edep yok ama bizim gençliğimiz, insanımız evelallah 'Edep ya hu' der yolu devam eder."

Bazı Avrupa ülkelerinin tüm anlaşmaları, teamülleri çiğneyerek Türkiye'den giden bakanlara sınırlarını kapattıklarını, ülkeye girmelerini engellediklerini ifade eden Erdoğan, "İçeri girmelerini engellediler. Bir kadın bakanı arabaya mahkum ettiler ya. Hani kadın hakları, nerede bakalım Avrupa" diye sordu.

Erdoğan, Almanya'da da milletvekillerinin benzer muamelelere maruz kaldığına dikkati çekerek, "Niye biliyor musunuz? Bunlar 100 yıl önce bize 'hasta adam' diyorlardı, şimdi biliyorlar ki asıl hasta olan Avrupa" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa olarak bu yaptıklarının bedelini ödeyecekler. Avrupa Birliği meselesi, inşallah 16 Nisan'dan sonra tekrar masaya yatacak. Ben şu anda oy oranında ciddi bir patlama bekliyorum Avrupa'da. Bunu göreceğiz 16 Nisan'da, hiç endişeniz olmasın. Niye? Çünkü oradaki halkımıza çok zulmettiler, çok aşağıladılar. Ama halkımız da bunun hesabını soracak, vakit geliyor. Bu hesabın bedelini de inşallah onlara 16 Nisan'dan sonra ödeteceğiz." dedi.

Erdoğan, Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen "İzmir Buluşması"nda halka hitap etti.

Avrupa'nın ekonomisinin kötüye gittiğini, nüfusunun yaşlandığını, ticarette payının azaldığını belirten Erdoğan, Avrupa'nın çöktükçe çöktüğünü, ırkçılık hastalığının yeniden bir virüs gibi bünyesini sardığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte iki defa dünya savaşı yaşayan Avrupa'da, milyonlarca insanın ölümüyle sonuçlanan ne kadar illet varsa bugün hepsinin hücum etmeye başladığını dile getirerek "Fakat bu defa işleri zor. Avrupa'nın geleceği, bizim oraya yerleşmiş vatandaşlarımızın oradaki dinamizmidir. Dün işçi olarak gitmişlerdi, bugün patron oldular ve bugün sadece Almanya'da 100 bini aşkın Alman'ı, bizim sermayedarlarımız çalıştırıyor." diye konuştu.

Türklerin her alanda bulunduğunu, yarın da çok daha güçlü olarak yollarına devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Avrupa olarak bu yaptıklarının bedelini ödeyecekler. Avrupa Birliği meselesi, inşallah 16 Nisan'dan sonra tekrar masaya yatacak. Ben şu anda oy oranında ciddi bir patlama bekliyorum Avrupa'da. Bunu göreceğiz 16 Nisan'da, hiç endişeniz olmasın. Niye? Çünkü oradaki halkımıza çok zulmettiler, çok aşağıladılar. Ama halkımız da bunun hesabını soracak, vakit geliyor. Bu hesabın bedelini de inşallah onlara 16 Nisan'dan sonra ödeteceğiz, hiç merak etmeyin. Bu hesabı ödeteceğiz, bunun başka çaresi yok. Biz dürüst davrandık, ikili davranmadık. Biz Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza demedik, bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk ve yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdik, öyle aşık olduk. İstedik ki kimseyi kırmayalım."

Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin dört bir yanında olduklarını, her yerine gittiklerini belirterek "Birileri oralara gidemeyebilir ama biz gideriz. Çünkü bizim için hepsi vatan toprağı ve bu vatan toprağında da biz varız. Bundan sonra da kaçmayacağız." dedi.

- "Tüm ümitlerini teröre bağladılar"

Göreve geldiklerinde 3 bin 500 dolar olan milli geliri, şimdi 11 bin dolara çıkardıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun durup dururken olmadığını, ürettiklerini, çalıştıklarını, gayret ettiklerini ve bunu yakaladıklarını söyledi. Erdoğan, bunun yeterli olmadığını, hedeflerinin 2023'te bu rakamı 22 bin dolara çıkarmak olduğunu vurguladı.

Halkı faizden de büyük oranda kurtardıklarını anlatan Erdoğan, "Devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü ama şimdi devletin borçlanma faizini nereye indirdik? Hamdolsun artık resmi olarak bu rakam şu anda yüzde 7,8'lerde. Ben buna da karşıyım. Zira bankaların borçlanmasına baktığımız zaman, yatırımcının borçlanması yüzde 15-16'lara varıyor. Buralarda olmaması lazım, daha aşağılara bunu düşürmemiz lazım. Bunu da başaracağız." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'nın Türkiye ile başka türlü baş edemediğine dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Çünkü çok güçlüyüz. Her geçen gün daha iyiye gidiyoruz, bu onları rahatsız ediyor. Tüm ümitlerini terör örgütlerine bağladılar. Şimdi terör örgütlerinin de inlerine girdik mi? Çökertiyor muyuz? Bunlar benim Güneydoğu'daki Kürt kardeşlerimi mahvettiler, binalarına girdiler ve binaların içerisinden birbirine tünellerle binaları bağladılar. Adeta binaların altında şehirler kurdular ve geçenlerde bir tanesi, bir ada, altında 5 bin kişinin saklanabileceği adeta bir şehir kurdular ama onu da onların üzerine yıktık. Artık durmak yok, üzerlerine, üzerlerine gideceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar gideceğiz ve bu ülkeyi, bu çapulculara bırakmayacağız. Artık gizleme, saklama gereği dahi duymadan, terör örgütlerini destekleyerek, besleyerek, şımartarak üzerimize salıyorlar."

- "Niçin onların arasına karışmadın"

"Ey Kılıçdaroğlu, 'bayrak' diyorsun. Senin bayrak anlayışını ben Hakkari'de gördüm, bir tane Türk bayrağı sallayamadın orada. HDP'ye sığındın. Bir bayrağımızı orada sallandıramadı, HDP müsaade etti, orada gitti, miting yaptı. Bak şu anda görebiliyor musunuz orada? Göremiyorsunuz." diyen Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım'ın bölgede olduğunu, Şırnak'a, Hakkari'ye, Iğdır'a, Van'a, Diyarbakır'a gittiklerini hatırlattı.

Erdoğan, "Kork Allah'tan korkmayandan. Biz, Allah'a sığındık, yolumuza devam ediyoruz. Tehditler hiç önemli değil. Çünkü Rabb'imizin verdiği ömrü, ondan başka kimse kısaltamaz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi Marmaris'ten saat 03.30 gibi İstanbul'a geçtiklerini anımsatarak şunları anlattı:

"İstanbul'a geldim ki indiğimiz anda F-16'lar, helikopterler üzerimizden uçuyor. Birinci ordu komutanıyla, valimizle hemen oturduk, orada bir ufak toplantı yaptık ve toplantımız esnasında hemen arkadaşlarımız, '11.30 gibi Kılıçdaroğlu buraya geldi ve buradan ayrıldı.' dediler. Tabii benim aklıma hemen şu geldi, Sayın Kılıçdaroğlu diyordu ki 'Darbe olduğunda, ilk defa tankın üzerine ben çıkarım.' Şimdi ne diyor? Geçen bir televizyon programında 'Sayın Cumhurbaşkanı bana haber verseydi, ben de onu orada beklerdim.' diyor. Ey Kılıçdaroğlu, ben milletime Facetime'dan çağrı yaptım, 'Hepinizi meydanlara, havalimanlarına bekliyorum.' dedim. Meydanlar yüzbinlerce insanla doldu da sen o halktan, vatandaştan biri olarak niçin onların arasına karışmadın? Gelseydin onların arasına, havalimanından ayrılmasaydın, dursaydın orada. Ama Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gitti. Niye? Bu iş öyle lafla olmuyor. Bu yürek meselesi. Bir de sana iadeli taahhütlü mektup mu gönderecektik? Özel olarak beyefendiyi arayacakmışız."

- "Gündoğdu ruhunu zedelemeyelim"

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Yenikapı buluşmasına da gelmek istemediğini, bastırılınca mitinge son anda katıldığını ifade ederek Kılıçdaroğlu'nun sonrasında Yenikapı buluşmasını lekelemeye çalıştığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte dün Yenikapı buluşmasında bir cevap vardı. Demek ki oluyormuş değil mi? Bugün de Gündoğdu buluşmasını yaptık. Bunu sabit tutalım, buna sahip çıkalım. Gündoğdu ruhunu asla zedelemeyelim." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir programda şunu söylüyor, 'Bu darbeyi, Sayın Başbakan da Cumhurbaşkanı da üzerini örtmek istiyor.' diyor. Kılıçdaroğlu, bak yalan söyleme, şu anda binlerce kişi cezaevlerinde, bu darbecileri cezaevlerine sen mi tıkadın? Biz bunları emniyet güçlerimizle toparladık, yargıya teslim ettik ve şu anda binlerce kişi cezaevinde. Bundan sonrası kime ait? Yargıya ait, süreç devam ediyor, biz sen miyiz? Böyle garip bir adam bu adam, garip bir adam fakat yalancının mumu 16 Nisan'a kadar yanar." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen "İzmir Buluşması"na katılarak vatandaşlara hitap etti.

Türkiye'yi ve bölgeyi kan ve gözyaşına boğmak isteyenler için 16 Nisan'ın kabus olacağını ifade eden Erdoğan, "Çünkü Türkiye'nin öncülük edeceği demokrasi ve ekonomi hamlelerinin dalga dalga yayılacağını biliyorlar. Bu dalganın önünü kesmek isteyenler demokrasiden, özgürlüklerden, adaletten vazgeçecek noktaya geldiler. Unutmayın, 'Zulüm ile abat olunmaz.' Kimse çocukların, kadınların, masumların katline göz yummakla kendi sorunlarını çözemez." dedi.

"Kim 'hayır' diyor?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kandil, İmralı, Feto bunlar 'hayır' diyor, değil mi? Bunlar 'hayır' dediğine göre burada düşünmek gerekmez mi? 'Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu.' Bunların arkadaşı bu. Çok daha enteresan sevgili Peygamberimiz ne buyuruyor? 'Kişi sevdikleriyle beraberdir.' Bu kadar açık ve net. Öyleyse 'Ben onu sevmiyorum ki.' Tamam da ama onunla beraber hareket ediyorsun, olay o kadar açık ortada."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktada kararlı olduklarını ve güvenle yollarına devam ettiklerini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Kimsenin bundan da şüphesi olmasın çünkü bugüne kadar çok kan kaybettik ama kaybetmeyeceğiz. İslam düşmanlığı, ırkçılık, ayrımcılık sadece yaşanan sıkıntıları daha da artırır başka bir işe yaramaz. Batı şu anda İslam düşmanlığı yapıyor mu? İslamofobi aldı başını gidiyor mu? Bak Avrupa Birliği üyesi ülkeler hep beraber Ortodoks, Protestan, ateist hep beraber Vatikan'a gittiler mi? Papa'nın karşısında el bağladılar mı, nasihatini dinlediler mi? Vatikan'ın Avrupa Birliği'yle bir işi var mı? Yok ama bak orada beraber oldular, nasihatini dinlediler. Niye? Bunlar tek millettir, tek millet. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? Öyleyse Türkiye'nin birliğine, beraberliğine kasteden terör örgütlerine destek olmakla hiç kimse kendi meselesini çözemez."

- "Çifte standardı yüzlerine vurunca kötü adam oluyoruz"

Türkiye'nin kendisini asla Avrupa'nın dışında görmediğini ancak 54 yıl Avrupa Birliği'ne alınmadığını aktaran Erdoğan, şunları söyledi:

"Şimdi o zaman yeni bir dönem başlayacaktır. İşte 16 Nisan bu kararı gözden geçirmenin günüdür. Türkiye hem fiziken hem fiilen bir Avrupa ülkesi, sorun Avrupa'nın bizi kendinden görmek istememesi. Dünyanın öteki ucundaki ülkelere serbest dolaşım hakkı verenler yarım asırdır oyaladıkları Türkiye'yi hala kapıda bekletiyorlar. Biz oyalanırken üye yapılan ülkelerin hangisi demokratik ve ekonomik bakımdan Türkiye'den daha ileri. Avrupa Birliği'nin üyelik kriterleri onlara farklı, bize farklı mı? Görünen o ki evet farklı. Biz bu çifte standardı yüzlerine vurunca kötü adam oluyoruz. Avrupa ülkelerinin gönlü hoş olsun diye ülkemizi terör örgütüne mi teslim edeceğiz? Avrupa Birliği ülkelerinin gönlü hoş olsun diye ülkemizin bütünlüğünden, milletimizin birliğinden vaz mı geçelim? Utanmadan, sıkılmadan benim oradaki soydaşlarıma, vatandaşlarıma atları, itleri salacaksın üzerlerine, onları yerlerde süründüreceksin, biz sessiz kalacağız...

Avrupalı olarak söylüyorum, İsviçre, işte aynı şekilde benim resmimi parlamentonun önünde dev bir pankarta basıyorlar, şakağıma silahı dayıyorlar, 'Erdoğan'ı öldürün.' diyorlar. Bütün bunlara karşı sessiz mi kalacağız? Hepsi bunların masaya yatırılacak. Avrupa PKK'ya tamamen bütün caddelerini açmış, hatta Alman polisinin araçlarında PKK'lı teröristler oturuyor ve terörist başının resmiyle gösteri yapıyor. Bunları biz görüyoruz, bunları konuşuyoruz ondan sonra da bizden gelip, ajan teröristi 'Bize verin.' diyor Bayan Merkel. Dedim 'Kusura bakmayın bizim mahkemelerimiz sizin mahkemelerinizden daha adil, şu anda gitsin teslim olsun ondan sonra yargılansın'. Neyse sonunda teslim oldu. Bir ay İstanbul'daki Alman Başkonsolosluğunda saklandı bu ajan terörist, bir ay. İzmir buna razı olmaz değil mi? Biz de gereğini yaptık. Şu anda içeride, daha bunun gibi çok var. Bundan sonra öyle kusura bakma, Türkiye yol geçen hanı değil. Siz teröristleri orada saklıyorsunuz, biz teröristleri buralarda bu şekilde barındıracağız."

- "Şehitlerimizin katillerini affetme yetkimiz yoktur, gereğini yapacağız"

Alandakilerin "İdam, idam" şeklindeki tezahüratları üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

"İdam konusunda benim düşüncem belli, işte 16 Nisan aynı zamanda bunun karar günüdür. Öyle mi? 16 Nisan inşallah sandık 'evet'le patlayacak ve parlamentoya geldiğinde bu konu Sayın Bahçeli'nin kanaati belli, 'Ben buna evet derim' diyor, Sayın Yıldırım'ın kanaatini de biliyorum. Geçenlerde Sayın Kılıçdaroğlu 'Ben de evet derim' dedi yanılmıyorsam. Bakalım, göreceğiz, olsun ama bir Meclis'e gelsin eğer Meclis'ten geçerse ben bunu onaylarım çünkü şehitlerimizin katillerini affetme yetkimiz yoktur, gereğini yapacağız inşallah."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir de bir programda şunu söylüyor, 'Bu darbeyi, Sayın Başbakan da Cumhurbaşkanı da üzerini örtmek istiyor.' diyor. Kılıçdaroğlu, bak yalan söyleme, şu anda binlerce kişi cezaevlerinde, bu darbecileri cezaevlerine sen mi tıkadın? Biz bunları emniyet güçlerimizle toparladık, yargıya teslim ettik ve şu anda binlerce kişi cezaevinde. Bundan sonrası kime ait? Yargıya ait, süreç devam ediyor, biz sen miyiz? Böyle garip bir adam bu adam, garip bir adam fakat yalancının mumu 16 Nisan'a kadar yanar, bunu biliriz. Sadece son 2 yılda terörle mücadelede 9 asker ve polis evladını toprağa veren İzmir böyle bir zillete rıza göstermez değil mi?" dedi.

"Bu vatan toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duranlarındır, bir tarih boyunca onun uğruna kendini tarihe verenlerindir." dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İzmir, sıradağlar gibi durduğu vatanın bağrına hançer saplanmasına asla müsaade etmez değil mi?" diye sordu.

Halk oylamasına 1 hafta kaldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sandıklara hakim olacağız, herkesi sandığa taşıyacağız, telefonla nerede akraba, ahbap, dost varsa arayacaksınız, hepsine söyleyeceksiniz. Gençler üniversitede, okullarınızda bu işi açık ve net söyleyeceksiniz." ifadesini kullandı.

Erdoğan, salı akşamı A Haber-ATV ortak yayınında gençlerle bir araya geleceğine işaret ederek "Gençlerimizin dinamizmini görelim bakalım, bizi köşeye nasıl sıkıştıracaklar görelim bakalım." dedi.

Vatandaşlara "İzmir, tek millet için 'evet' mi? Tek bayrak için 'evet' mi? Tek vatan için 'evet mi? Tek devlet için 'evet' mi?" diye soran ve "Evet" karşılığını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah sizlerden razı olsun, bunun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız, başka çaremiz yok." değerlendirmesini yaptı.

- Notlar

Meydanda ve çevredeki binalarda, Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın fotoğraflarının yanı sıra "İzmir'in gençleri efedir, oyu elbette evettir!", "18 yaşında gerekirse şehit de olurum vekil de!", "Millet için, Türkiye için evet", "Söz konusu vatansa, evet" yazılı pankartlar ile üzerinde İzmir Adliyesi'ne yapılan terör saldırısında şehit olan polis memuru Fethi Sekin'in fotoğrafının bulunduğu "Vatan sana minnettar" yazan afiş yer aldı.

İzmir Körfezi'nin Gündoğdu sahilinde, üzerinde Türk bayrakları ve "Evet" flamaları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafları bulunan balıkçı tekneleri mitinge eşlik etti.

Buluşma dolayısıyla karada yoğun güvenlik önlemleri alındı. Denizde alınan tedbirlere MİLGEM Projesi dahilinde inşa edilen ilk Türk savaş gemisi TCG Heybeliada (F-511) da destek verdi.

Buluşma sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım vatandaşları birlikte selamladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber