"367" yine gündemi ısıttı

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 06 Nisan 2007 13:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yargıtay Cumhuriyet eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun sert tartışmaların yaşanmasına yolaçan cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk iki turunda TBMM Genel Kurulu'nun toplantı yeter sayısının 367 olması gerektiği iddiası YÖK'ün bildirisiyle yeniden gündeme getirilmesi Ankara'da tansiyonu yükseltti.

İddiayı eleştirenler, iddia sahiplerini ?hukuka siyasi bakmakla? suçlarken, iddia sahipleri de ?Anayasanın çiğnenmesinin önlenmesi? gerektiğini, ısrar edilmesi halinde tartışmanın ?Anayasa Mahkemesi?nce çözülmesini savunuyorlar. Başkent'te siyaseti yeniden ısıtan tartışma ve kilometre taşları şöyle:

Yargıtay Cumhuriyet eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu yılın son günlerinde Anayasa'nın cumhurbaşkanı seçiminde aradığı 367 oyun aynı zamanda Genel Kurul'un toplanması için aranması gerektiğini söyledi. Gündeme bomba gibi düşen bu tartışmayı başlatan Sabih Kanadoğlu'nun gündeme getirdiği, YÖK'ün bildirisiyle yeniden tartışma başlatan nitelikli çoğunluk zorunluluğu iddiasına açıklık getirmek amacıyla danıştığı hukukçular ANKA'ya şu değerlendirmeyi yaptı:

?Anayasa'da toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısı ile ilgili kurallar var. İlgili madde söyle diyor: Anayasa'da aksi belirtilmediği takdirde, toplantı yeter sayısı üye tam sayısının 1/3 dür (yani 550/3 = 184). Karar yeter sayısı ise toplantıya katılanların yarısından bir fazlasıdır. Hiçbir koşulda karar yeter sayısı üye tamsayısının 1/4 ünün bir fazlasından az olamaz ((550/4)+1=138) . Buradan söyle bir sonuç çıkıyor. Toplantı yeter sayısı, karar yeter sayısından az olamaz.

Anayasa, karar yeter sayısı olarak bazı durumlarda değişik kurallar uyguluyor. Mesela Anayasa değişikliği, ya da Cumhurbaşkanlığı seçimi. Bu istisnalardan Anayasa değişikliğinde Anayasa yapıcı hem toplantı yeter sayısını belirtmiş hem de karar yeter sayısını. Ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde yalnızca karar yeter sayısını belirtmiş ama toplantı yeter sayısını belirtmemiş. Bu karar yeter sayısı ilk 3 turda 2/3, son turda ise salt çoğunluk. Bu arada Meclis içtüzüğü de Cumhurbaşkanlığı seçimindeki toplantı yeter sayısını ortada bırakmış ve bir açıklık getirmemiş. Ancak burada Anayasa'nın ?toplantı yeter sayısı karar yeter sayısından az olamaz' kuralı gereği ilk turda karar yeter sayısı olan 367 oy aynı zamanda toplantı yeter sayısıdır. Buna ?nitelikli toplantı yeter sayısı' ismini verirsek, seçim kapalı oy ile yapılacağından, önceden toplantı yeter sayısı yoklaması istenemez ama sandıktan en az 367 oy çıkmazsa, ?nitelikli toplantı yeter sayısı' sağlanamadığından hukuken ilk tur sonuçlanıp, ikinci tura geçilemez. Anayasaya göre 20 gün içinde Cumhurbaşkanı seçilemezse, Genel Seçimlere gidilir.

Eğer hukuk zorlanıp da, ben yaptım oldu mantığı ile toplantı yeter sayısı olmamasına rağmen ilk üç tur geçilip, 4.turda salt çoğunlukla Cumhurbaşkanı seçilirse konu Anayasa Mahkemesine gider. Genel olarak Meclis kararları Anayasa Mahkemesi denetiminde değildir (yasalar değil kararlar) ve Cumhurbaşkanlığı seçimi bir Meclis kararıdır. Ama bu durumda toplantı yeter sayısı ile ilgili içtüzük ihlali söz konusu olacaktır ve bu konu Anayasal Yargının denetimi altındadır. Yani bu şekilde seçilen Cumhurbaşkanı yargı kararı ile geçersiz yöntemle seçilmiş sayılacak ve Anayasal sürede Cumhurbaşkanı seçilemediği için Genel Seçimlere gidilecektir.?

Bu sava karşı çıkanların gerekçeleri şu başlıklarda toplanıyor:

Toplantı ve karar yeter sayıları çok açık

?Anayasa karar yeter sayısı ve toplantı yeter sayısını sarih biçimde yazmış. Hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek şekilde toplantı yeter sayısı 184, karar yeter sayısı ise 138'dir.

Anayasa seçimi kolaylaştırıyor. yine olmazsa seçimle cezalandırıyor

1982 Anayasa'sı, 12 Eylül öncesi kaos ortamının sebeplerinden birisini yüzlerce nafile turda cumhurbaşkanı seçilemeyişinin olduğunu saptamış, önlem almıştır. Cumhurbaşkanı için nitelikli oy gerekmektedir. Ancak Meclis bunu ilk iki turda başaramazsa 3. turda bir basamak kolaylık, yine olmazsa 4. turda bir basamak daha kolaylık tanımış, yine seçim başarılamazsa seçimi yeni Meclis'in yapması öngörülmüştür. Mantığı bu olan maddeyi seçimi daha ilk turda kilitleyecek şekilde yorumlamak doğru olamaz.

Ya 400 milletvekili varsa

İlk tur oylamaya 367'nin üzerinde mesela 400 milletvekili katılsa, ancak 33'den fazla milletvekili ilk turdaki oy dağılımını görmek ve oluşacak eğilime göre kararını belirlemek için oy kullanmaktan kaçınsa ne olacaktır. Oy sayısından katılan sayısı saptamak doğru olamaz. Bu savı destekleyenlerin gerekçeleri de şu başlıklarda toplanıyor:

Özel hüküm evrenseldir

Hukukta özel ve genel hükümler vardır. Özel hükmün olduğu yerde genel hüküm ikinci plana düşer. Özel hükmün bu özelliği evrenseldir. Anayasa değişikliği ve cumhurbaşkanı seçimi özel hükümlerle düzenlenmiş, özel çoğunlukların istendiği seçimlerdir. Ve ilgili maddedeki ?başkaca hüküm yoksa? şartı bu oylamaları düzenleyen,özel hüküm niteliğindeki bu maddelere atıftır. Ve bu maddeler 367 katılım aramaktadır.

Matematiğin ruhuna aykırıdır

Toplantı yeter sayısı için 184'ten başka sayı aranmaması matematiği de zorlamaktadır. 184 milletvekili ile toplanan bir genel kurul'da 367 aramak matematiğin mantığına aykırıdır.

Başka iş yapılmayacak ki

Anayasa Cumhurbaşkanı seçimini o kadar önemsemektedir ki, bir aylık süreçte TBMM'nin seçimden başka bir iş yapmasını önlemiştir. Seçimden başka işi olmayan TBMM bu iş için 367 sayısını bulamıyorsa tam da anayasanın lafzı ve ruhuyla savunduğu gibi, ?Bu Meclis seçimi yapamamaktadır. O halde seçimi yeni meclis yapsın? demektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber